Arama

Anglo-Saksonlar

Güncelleme: 30 Mayıs 2012 Gösterim: 14.523 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anglo-Sakson Kültürü
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
M.S. 600'lü yıllarda İngiltere siyasi yapısı
Ad:  513px-Britain_peoples_circa_600.png
Gösterim: 2300
Boyut:  173.4 KB

Anglo-Sakson, Germen kavimlerinden Anglar, Sakslar ve Jutlar'a verilen isimdir. Bu milletler bu günkü İngiliz milletinin çekirdeğini meydana getirmişlerdir.
5. ve 6. yüzyıldan beri Almanya'dan göç ederek Britanya adalarının çeşitli bölgelerine yerleşmişler ve ayrı ayrı krallıklar kurmuşlardır. Bu krallıklar Kent, Sussex, Wessex, East, Anglia, Mercia ve Northumtna olmak üzere 7 tanedir. Sonunda Wessex kralı Egbert (802-839) diğerlerini hakimiyeti altına alarak birliği sağlamıştır.
Wessex'lerin kurduğu bu hükümetin esası Germen örf ve adetlerine dayanmakta, halk; asilzadeler, hür çiftçiler, yarı hür olanlar ve kölelerden meydana gelmekteydi. Daha sonra aristokrat bir zümre gelişerek hakimiyeti ele geçirmiştir.
Anglo-Saksonlar önceleri putperestken daha sonra Hristiyanlığı kabul etmişlerdir.
Anglo-Saksonlar İskandinavya'dan gelen Vikinglerle savaşmışlar, bunları yenerek siyasi bütünlüklerini korumuşlardır. Bu bütünlük Norman Prensi I. William tarafından (1066) adaların istilasıyla son bulmuştur. Anglo-Saksonlar İngilizlerin dil, edebiyat, hukuk ve çeşitli adetlerine tesir etmiştir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Blue Blood; 10 Ekim 2007 10:31
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İngiltere
Birleşik Krallık, Avrupa’nın kuzeybatısında yer alır. Kuzey Denizi ve Atlantik Okyanusu ile çevrelenir.
Sponsorlu Bağlantılar
M.Ö. 55’te İngiltere, Romalılar’ın işgaline uğramış ve 4 yüzyıl boyunca Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altında kalmıştır. Bu sürecin ardından Büyük Britinya karanlık bir döneme girmiştir, bu süreçle ilgili neredeyse hiçbir yazılı belgenin olmaması bu zaman aralığının “Karanlık Dönem” olarak adlandırılmasına neden olmuştur.
M.S. 4. yüzyılın sonunda İngiltere kendi içinde üçe bölünmüş ve bu üç bölge (kuzey, güneydoğu ve batı) kendi kendini yönetmeye başlamıştır. Bugün ki İngilizlerin ataları olan Anglo’lar çoğunlukla adanın güneydoğu kısmına yerleşmiştir.
Anglo-Sakson’ların yönetimde egemen olduğu dönemde, Roma Katolik Kilisesi’nce İngiltere’ye gönderilen St. Agustin, Hristiyanlık adına ilk misyonerlik faaliyetlerini başlatmıştır. Çok kısa bir süre sonra da Hristiyanlık tüm adanın dini haline gelmiştir.
Tarih boyunca birçok istilaya uğrayan Büyük Britanya için bu işgallerin en unutulmazı Danimarkalı Vikinglerin yaptığı saldırılardır. Ancak yine de Anglo-Sakson kültürü Büyük Britanya’ya egemen olmuş ve İskandinav kültürü bu bölgeyi çok az etkileyebilmiştir.
11. yüzyılda Hastings Savaşı’yla birlikte William The Conqueror bu toprakları ele geçirmiş ve ülkede ortaçağ sürecini başlatmıştır.William yönetiminde İngiltere’de soyadı kullanılmaya başlanmıştır. Uzun çekişmelerin ardından Büyük Britanya sağlam bir askeri ve politik güç olarak belirmiştir. Bu güç sayesinde Krallık Hindistan ve Kuzey Amerika’da koloniler edinmiştir.
Her ne kadar bu koloniler uzun zaman boyunca Büyük Britinya Krallığı’na bağlı kalmışsa da bugün yalnızca İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda Krallık’a bağlı bulunmaktadır. Bu nedenle “Büyük Britanya” ve “Britanyalı” tanımlamaları yalnızca İngiltere, İskoçya ve Galler’i kapsamaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
8 Mayıs 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Anglo-Saksonlar


5. yüzyılda İngiltere'ye yerleşmeye başlayan ve 9. yüzyılda aralarında birleşen üç Cermen topluluğunun (Angllar, Saksonlar, Jutlar) oluşturduğu etnik grup ya da ulus.

Britanya'ya geldiklerinde puta tapan Anglosaksonlar 6. yüzyıl sonlarında Hristiyanlığı kabul ettiler. İngiltere'nin 1066'da Normanlar tarafından ele geçirilmesine değin Britanya nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturuyorlardı. Normanlar da, sayıca az olduklarından bunlara karıştılar. "Anglosakson" adının çok daha sonra, İngiltere'ye gelen Angllar ve Saksonları Avrupa kıtasında kalanlardan ayırt etmek için kullanıldığı sanılmaktadır. Günümüzde bu terim, Britanya Adaları'nın çeşitli sakinleri ya da dünyanın başka yerlerine göç etmiş aynı kökenli topluluklar için de kullanılmaktadır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
30 Mayıs 2012       Mesaj #4
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
ANGLOSAKSONLAR

375 yilinda baslayan Avrupa Barbar Kavimler Göçü ile, Almanya’nin Kuzeyinden Britanya Adasi’na göç eden, Norman istilasina kadar Ingiliz tarihine, diline ve edebiyatina damgasini vurmus olan, Angillar’dan, Saksonlar’dan ve Jütlerden olusmus, genis anlamiyla ana dili Ingilizce olan topluluktur.

Yüzlerce yil önce Ingiltere'de farkli Germen kabileleri yasardi. Ingiltere'yi de kapsayan Britanya Adalari'nin adi bu kabilelerin en eskilerinden olan Britonlar'dan, Ingiltere adi ise Angillar'dan gelir.
Günümüzde Anglosaksonlar ortak adiyla anilan Angillar ve Saksonlar bugün Almanya olarak bilinen topraklarda yasayan Germen kavimleriydi. Ingiltere'yi IS 5. yüzyilda istila ettikleri sirada Roma ordusu Avrupa'da savasmak üzere Ingiltere'den çekiliyordu. Romalilar, Britonlar'i güneyden gelebilecek baska kabilelerin saldirilarina karsi korumalari için Angillar ile Saksonlar'a toprak verdiler. Ama daha sonra Angillar ve Saksonlar çok güçlendi ve Britonlar'i batida Galler ve Cornwall bölgelerinde yasamaya zorladilar. Ingiltere'de Anglosaksonlar'in egemenligi IS 5. yüzyildan Normandiya Dükü William'in (1028-87) 1066'da Ingiltere krali olmasina kadar sürdü.

Anglosaksonlar'in Yasam Biçimi
Anglosaksonlar agaç, kamis ve çamurdan yaptiklari tek odali, dikdörtgen biçimli evlerde yasarlardi. Evlerin duvarlarindaki ve çatidaki delikler, pencere ve baca islevleri görürdü. Odanin ortasinda yemek pisirmek ve isinmak için bir ates yanardi. Soylular daha büyük evlerde yasarlardi. Bu evlerden bazilarinin duvarlari altin iplikle dokunmus kumaslarla süslenirdi. Lord ve adamlari yemeklerini yedikten sonra masalar kaldirilir; ayni odada uyurlardi. Lord'un esi (Lady) ayri bir evde yasardi. Soylularin evlerinin çevresinde hizmetçi yatakhanesi, mutfak, ambar gibi yapilar da olurdu.
Anglosakson krallari ve soylulari basit bir yasam sürmelerine karsin, evlerinde gümüs kâse, kasik ve içki kupalari ile özenle yapilmis cam esyalar kullanirlardi. Siradan insanlarin kullandigi tencere, tava ve kâseler ise topraktan yapilirdi.
Anglosaksonlar'in giysileri yünlü kumastandi. Erkekler ceket, uzun pantolon ve pelerin, bazen de dize kadar uzanan tunikler giyerlerdi. Krallarin kemer tokalari altin ya da gümüstendi. Pelerinler büyük broslarla tutturulurdu. Uzun tunikler giyen, omuzlarina pelerin alan kadinlar kiyafetlerini cam ya da amber boncuklardan yapilmis kolyeler, bronz bilezikler, yüzük ve broslarla tamamlarlardi.
Anglosaksonlar'in baslica geçim kaynagi hayvancilik ve tarimsal üretimdi. Yiyecekler balla tatlandirildigi için aricilik çok gelismisti. Köylüler vergilerini Lordlar'ina ürün ve hayvan olarak öderlerdi. Bir köyün kirasi birkaç öküz, koyun, kaz, tavuk, fiçilarla bira, bal, tahil, peynir ve yagdan olusabilirdi.

Meclisler, Yasalar ve Savaslar
Anglosakson krali halkini, tek görevi savasmak olan soylulari topladigi meclise danisarak yönetirdi. Ama meclisin önerilerine uymak zorunda degildi. Anglosakson hukukunda iki gelenege büyük önem verilirdi. Bunlardan birincisi, köylülerin krala ve soylu Lordlar'a mutlak bagliligi, buna karsilik Lordlar'in onlari baska Lordlar'a karsi korumasiydi. Ayrica Lordlar'in kendilerine bagli köylüleri dogrudan yargilama ve cezalandirma haklari vardi. Ikinci gelenek ise, aile üyeleri ve akrabalarin dayanisma ve yardimlasmasiydi. Akrabasini öldürmek, bir insanin isleyebilecegi en büyük suç sayilirdi. Birini öldüren kimse, ölenin akrabalarina tazminat öderdi. Bu tazminatin miktari, ölenin toplumsal konumuna ya da soylu olup olmamasina bagli olarak belirlenirdi.
Savasmak kral ve soylularin isiydi. Köylülerin savaslar sirasindaki isi ise siper kazmak, köprü yapmak, malzeme ve cephane tasimakti. Anglosaksonlar'in baslica silahlari kiliç ve mizrakti. Kendilerini korumak için kalkan kullanir, migfer ve zincirden yapilmis zirh giyerlerdi. Kiliç kabzalari, migfer ve kalkanlar güzel oymalarla süslenirdi.

Dinler
Anglosaksonlar İngiltere'ye ilk geldiklerinde putperesttiler. Ingilizce'de bazi günlerin adlari bu tanrilarin adlarindan gelmedir.
IS 597'de papa, Augustinus önderliginde bir grup misyoneri Roma'dan Ingiltere'ye gönderdi. Augustinus ve 40 din adami Kent'e ulastilar. Kent krali Canterbury'deki Britonlar'dan kalma eski kiliseyi yeniden yapmalarina izin verdi. Bir süre sonra, Iskoçya kiyilarindaki bir adadan da Hiristiyan misyonerler geldi. Misyonerlerin çabalariyla Hiristiyan dini yavas yavas ülkenin her yanina yayildi. Yeni kiliseler ve manastirlar kuruldu.
Kesisler bilgili kisilerdi. Oysa halkin çogunlugu okuma yazma bilmiyordu. Manastir okullarinda kesis olacak erkek çocuklar yetistirilirdi. Bilgin kesisler içinde en ünlülerinden biri Aziz Bede'dir. IS 8. yüzyilda, aralarinda Ingiliz halkinin tarihinin de bulundugu pek çok kitap yazmistir. Din adamlari kitaplarini Latince yazarlardi. Anglosaksonlar'in kendi ulusal dilleriyle söylenmis siirler ise kusaklar boyu agizdan agiza aktarilarak yasamistir. Krallar ve soylular ziyafet sofralarinda halk ozanlarindan, kahramanlik öykülerini siir ya da sarki biçiminde dile getirmelerini isterlerdi.

Anglosakson İngilteresi
Anglosaksonlar'in egemenligi döneminde kralliklar arasinda sürekli savaslar olurdu. 8. yüzyilda bunlardan biri çok güçlendi ve Güney Ingiltere'deki pek çok kralligi denetimi altina aldi. Bu güçlü krallik Mercia'ydi. Krallari Offa kendini "Ingilizler'in krali" ilan etti. Britonlar'in Galler bölgesi sinirinda çok büyük bir hendek yaptirdi. Bu hendegin kalintilari, günümüzde de "Offa'nin Hendegi" olarak bilinmektedir.
Anglosaksonlar daha sonralari Kuzeyliler ya da Danlar (Danimarkalilar) olarak adlandirilan Vikingler'in istilasina ugradilar. Vikingler önceleri kiyilara saldirip, aldiklari ganimetlerle yurtlarina geri dönüyorlardi. Sonralari geri dönmeyip ele geçirdikleri yerlere yerlesmeye basladilar. Anglosaksonlar ancak 871'de, Büyük Alfred'in Wessex krali olmasindan sonra Viking saldirilarina karsi durabildiler. Ama 10. yüzyilda Danlar Ingiltere'yi yeniden istila etti ve bu kez Danlar'in akilli ve güçlü krali Canute Ingiltere'ye egemen oldu.
1035'te Canute'un ölümünden sonra taht gene bir Anglosakson krali olan dindar Edward'in eline geçti. Edward'in ölümünden bir yil sonra Ingiltere yeniden isgal edildi ve Normandiya Dükü William 1066'da Ingiltere krali olarak taç giydi. Böylece Anglosakson dönemi sona erdi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
In science we trust.

Benzer Konular

1 Ağustos 2012 / Efulim Tarih