Ziyaretçi
Truva Şavaşı
Akhalar ile Truva kenti halkını karşı karşıya getiren savaş, ilyada'da ve birçok erken dönem şiirinde, efsanevi ve şiirsel bir anlatımla dile getirilmiştir. Truva kralı Priamos'un oğlu Paris’in, Menelaos'un karısı Helene’yi kaçırması yüzünden çıkan bu savaş on yıl sürdü. Yunanlıların (Akhalar ve Aiolisliler) önderleri, Agamemnon'un yönetiminde, gemilere binerek Troas'a doğru yola çıktılar. Aralarında Aias, Akhilleus, Diomedes, Odysseus, Nestor ve Philoktetes vardı. Başlıca truvalı savaşçılarsa Hektor ve Aineias’tı. Uzayıp giden ve daha çok yerel küçük çatışmalara yol açan kuşatmanın sonuna doğru, Akhilleus savaştan çekilince, akha girişimi başarısızlıkla sonuçlanmak üzereyken Odysseus, Yunanlılar'ı tahtadan bir at yapmaya ve içine savaşçıları gizlemeye razı etti.
Sponsorlu Bağlantılar
Yunanlılar gemilerine biner gibi yaptılar. Hiçbir şeyden kuşkulanmayan Truvalılar atı çekinmeden kente soktular. Gece olunca Yunanlılar attan çıkarak, geri dönmüş yurttaşlarına kentin kapılarını açtılar. Aineias, sağ kalan birkaç kişiyle kaçabildi. Birkaç kahramanın kişisel başarılarını ön plana çıkaran ve Antikçağ, hatta Ortaçağda, yazarların esinleriyle zenginleştirilmiş olan destan geleneğine dayanan efsane budur. Truva kalıntılarının bulunması bu olayları efsane olmaktan çıkardı, onlara tarihsel bir temel kazandırdı. Savaşın amansızlığı, Truva’nın zenginliğiyle açıklanabilir. Sağlamca tahkim edilmiş olduğundan kent alınamaz gibi görünüyordu; buna rağmen açlık ve umutsuzluğa dayanamadı. Akhalar kente saldırdılar, hâzinelerini ve kadınlarını ele geçirdiler, götüremediklerini de yaktılar. Artık bağımlı olan Troas, Akhalar’ın yayılması için bir engel oluşturmuyordu. Yunanlı savaşçıların ülkelerine dönüşü, birçok destansı anlatıya konu olmuştur: Odysseia" Nostoi’
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 11 Haziran 2017 02:18