Çekoslovakya
MsXLabs.org & Temel Britannica
Değişik iklimlere rastlanan Çekoslovakya' nin batısındaki dağlarda iklim, ılıman ve yağmurlu, düzlük bölgelerde ise oldukça kuraktır. Kışın dağlara çok fazla kar yağar. Elbe, kimi zaman da Tuna, bir süre için donar. Yazlar ise sıcak, çoğunlukla gök gürültülü ve sağanak yağışlı geçer.
Slovakya, sık ormanların bulunduğu bir bölgedir ve bu ormanlarda yabanıl hayvanlar yaşar. Bu hayvanların büyük çoğunluğu ulusal parklarda koruma altındadır. Boz ayılar, yabandomuzları, yabankedileri, karacalar, elik, sansar ve mink gibi hayvanlarla, sülün, keklik, akbaba, puhu ve kaya kartalları bunlardan bazılarıdır. Ayrıca bazı ormanlar ve doğal görünümlerinin güzelliği ile ünlü yerler de koruma altındadır.
Halklar ve Kentler
Günümüzde Çekoslovakya'da yaşayanların çoğu, Çekler ve Slovaklar'dır. Her iki halk da Slav'dır. Bir zamanlar ülkede Macarlar, Almanlar ve Ukraynalılar da yaşardı. Ama çoğu sonradan ayrıldı ve bugün geriye yalnızca küçük azınlıklar kaldı. Bunların içinde Çingeneler kalabalık bir topluluk oluştururlar. En yaygın olarak konuşulan dil Çekçe'dir, Çekçe'ye benzeyen Slovakça ikinci önemli dildir. Her iki dil de Latin alfabesiyle yazılan Slav dilleridir. Katoliklerin nüfusun üçte ikisini oluşturduğu sanılmaktadır. Halkın bir bölümü ise Protestan ve Ortodoks kiliselerine bağlıdır. Kilise harcamalarını hükümet karşılar. 1949'da kilise mülkleri kamulaştırılmış ve din görevlileri devlet memuru sayılmıştır.
Çekler müziğe düşkün insanlardır. Bütün büyük kentlerinde opera salonları ve koro toplulukları bulunur. En bilinenleri Antonin Dvorak ve Satılmış Nişanlı operasının bestecisi Bedrich Smetana olan birçok ünlü besteci yetiştirmişlerdir. Ülkede güçlü bir edebiyat geleneği de vardır. Dünyaca ünlü Aslan Asker Şvayk (1923) romanının yazarı Jaroslav Hasek, oyun yazarı Karel Capek, şair Vitezslav Nezval, Milan Kundera ve ünlü romancı Franz Kafka bunlar arasından seçilmiş bazı adlardır. Çekoslovak sanatçıların tiyatro ve sinema alanlarında verdikleri yetkin ve çağdaş yapıtlar da uluslararası düzeyde ilgi görmektedir. 1984'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü Çek şair Jaroslav Seifert kazanmıştır.
Çekoslovakya'nın başkenti Prag önemli bir üniversite kentidir. Öbür büyük kentler arasında Moravya'nın başkenti ve ülkenin yün ve dokuma sanayisinin merkezi olan Brno'yu; makine ticaretinin ve dünyaca ünlü Pilsener birasının yapıldığı büyük bir sanayi merkezi olan Plzen ya da Pilsen'i; Tuna üzerinde bulunan ve Macaristan, Yugoslavya, Romanya, Bulgaristan ve öbür uzak ülkelere satış yapılan bir liman kenti olan Bratislava'yı sayabiliriz.
Çekoslovakya, ekonomik açıdan daha çok SSCB ve öteki Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerle ilişkidedir. Ülkenin tarım ve sanayi ürünleri bu ülkelere satılır. Dağlık doğu bölgelerinde yalnızca bir iki çeşit ürün yetiştirilebilir. Halk, bu yüksek bölgelerde koyun yetiştiriciliği ile uğraşır. Verimli ovaların bulunduğu batı bölgesinde yetiştirilen ürünler çok çeşitlidir ve burada sığır besiciliği önemli uğraşlardandır. Akarsu vadilerinde büyük çapta şekerpancarı, mısır, şerbetçiotu ve keten üretilir; elma ve armut bahçeleri bol meyve verir. Dağlık alanlarda patates, çavdar ve yulaf tarımı yapılır. Ülkenin özellikle Slovakya'daki geniş ormanları kereste sanayisini besler.
Çekoslovakya, kömür, demir, kurşun, gümüş, bakır ve uranyum gibi madenler yönünden çok zengindir. Çekoslovakya'da demir-çelik sanayisi ve makine yapımı gelişkindir. Şeker, kâğıt, ayakkabı, mobilya üretimi ile pamuklu ve keten dokumacılığı da önemlidir. Ülke öteden beri nitelikli dokumaları; kadeh, kâse, kolye ve avize gibi renkli cam ürünleriyle tanınmıştır.
Çekoslovakya'nın Kuruluşu
1918'den önce Çekoslovakya'nın adına hiçbir haritada rastlanmıyordu. Bugünkü Çekoslovakya topraklarında Bohemya (bak. Bohemya) ve Slovakya ülkeleri ile Moravya ve Alt-Karpatlar Rutenyası denen iki bölge vardı. Çeşitli ırklardan insanların toplandığı Avrupa'nın bu bölgesi, iki tarihsel olayın ardından birleştirildi ve tek bir ülke oldu. Bu olayların ilki, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun çöküşü, ikincisi ise I. Dünya Savaşı'dır.
Bugünkü Çekoslovakya topraklarının Bohemya olarak bilinen bölümü 1526'da Habs-burg hanedanının yönetimi altına girdi. Bundan bir süre sonra ise doğrudan Avusturya İmparatorluğu'na bağlandı.
Özellikle, Bohemya ve Moravya Çekleri yalnızca Avusturyalıların ve Almanlar'ın bir uyruğu olarak değil; ayrı bir ulus olarak tanınmak istiyorlardı. Almanlar ortaçağ boyunca, Bohemya'yı Almanya'dan ayıran dağların eteklerine yerleştiler. Burada madencilik ve başka önemli bazı sanayiler kurarak çok zengin oldular. Habsburg döneminde Bohemya'da üst ve orta sınıftan insanların hemen tümü Alman'dı.
Bütün bu dış etkiler Çekler'in bağımsız olma kararlarını pekiştirdi. 19. yüzyıl boyunca Çek sanayisi hızla gelişti ve çoğunlukla toprakla uğraşan soydaşları Slovaklar'dan daha ileri gittiler. Slovaklar, Ukraynalı ya da Rutenyalılar gibi, 1867'de Avusturya İmparatorluğu'na katılan Macaristan Krallığı'na bağlıydılar.
Daha Avusturya-Macaristan İmparatorlu-ğu'nun varlığı sürerken, Çekler ve Slovaklar için bağımsız bir devlet kurulması gündeme gelmişti. 1918'de I. Dünya Savaşı sonunda yenilen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldı. Böylece Çekler ve Slovaklar'ın kendi devletlerini kurmaları önündeki engel ortadan kalktı. Çek siyasal önderlerinden Thomas G. Masaryk ve Edvard Benes I. Dünya Savaşı'nın hemen ardından yurtdışına çıkarak ABD, İngiltere ve Fransa'dan yardım istediler. 28 Ekim 1918'de Çekoslovakya'nın kuruluş bildirgesi yayımlandı.
Halkının "babası" ve "kurtarıcısı" olarak bilinen Masaryk, Çekoslovakya'nın ilk cumhurbaşkanı oldu. Onun öncülüğünde. Çekler ülkelerini Orta ve Doğu Avrupa'nın en iyi yönetilen ülkelerinden biri durumuna getirdiler. Özellikle de eğitim konusuna çok önem verdiler ve iki Çek, bir Slovak üniversitesi kurdular. Yeni yönetimle birlikte jimnastik okulları ülkenin her yerine yayıldı. Bu okullar 100 yıl önce Bohemya'da kurulmuşlar ve
"sokol" olarak adlandırılmışlardı. Yaptıkları beden eğitimi gösterilerine bazen 20 binin üzerinde insan katılırdı.
Masaryk, hastalığının görevini sürdürmesine engel olduğu 1935'e kadar cumhurbaşkanı olarak kaldı. Onun yerine, devletin kuruluş aşamasında birlikte çalıştığı Edvard Benes geçti.
İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası
1938 Eylül'ünde Fransız ve İngiliz başbakanları, Almanya'nın Münih kentinde, Mussolini ve Adolf Hitler ile görüştüler. Savaş tehdidini geçiştirmek için de Almanlar'ın yaşadığı Çek topraklarının Almanya'ya bırakılması konusunda anlaşmaya vardılar. Polonyalıların ve Macarlar'ın çoğunlukta olduğu bölgeler, Polonya ve Macaristan'a verildi. Böylece yeni kurulmuş olan devlet parçalandı ve Benes bu durumu onaylamaktansa cumhurbaşkanlığını bırakarak, yurtdışına gitmeyi seçti. 1939 Mart' ında Hitler, Bohemya ve Moravya'ya girdi. Macaristan, Rutenya'yı aldı ve Slovakya, bağımsız bir cumhuriyet olduğunu ilan etti. Savaş yılları toplu kıyımlara karşı direnişler, toplama kamplarında yaşanan acılar, gençlerin çalışma kamplarına gönderilmesi türünden uygulamalarla geçti.
Sovyet ve Amerikan birlikleri 5 Mayıs 1945'te Çekoslovakya'ya girerek Alman işgaline son verdiler. Çekoslovakya tekrar birleşti. 1948 yılında yönetim komünistlerin eline geçti. Bu tarihten sonra 41 yıl boyunca Çekoslovakya Doğu Bloku'nda yer aldı.
Çekoslavakya'daki 1953 ayaklanmalarından sonra, bu ülkenin tarihindeki en önemli olay, Dubçek liderliğindeki "milli komünizm", "insancıl komünizm" gibi liberal sayılabilecek hareketlerin başlaması üzerine, Sovyetlerin 1968 Ağustosunda bu ülkeyi askerleriyle işgal etmesidir. Bu olaydan sonra, Çekoslovakya komünizmin karanlığına gömüldü.
Fakat 1975 Helsinki Nihai Senedi'ni değerlendirmede ilk harekete geçen de Çekoslovakya oldu. 1 Ocak 1977 de 242 aydın ve milliyetçi tarafından imzalanan ve "Charter 77" veya "77 Misakı" denen bir belge, hem Çek hükümetine verildi ve hem de Batılı hükümetlere gönderildi. Belgede, Çekoslovakya'da insan haklarını gerçekleştirilmesi isteniyordu. "Charter 77" hareketi böyle başladı. Liderleri arasında Prof. Jiri Hayek, Dr. Vaclav Havel ve Prof. Jan Patocka ile Dubçek'in 1968'deki arkadaşlarından bazıları bulunuyordu.
Prag Hükümeti, bu insan hakları hareketine karşı sert tepkiler gösterdi ve tedbirler aldı. Fakat hareket yürümesini yavaşlatmadı. Çekoslovakya'yı bağımsızlığa ve demokrasiye bu hareket götürdü.
Çekoslovakya 1980'lerin sonlarında, demokrasi ve reform talepleriyle alanları dolduran kitlelerin gösterilerine sahne olmaya başladı. 17 Kasım 1989'da bir öğrenci gösterisine karşı polisin şiddete başvurması toplumun geniş kesimlerini harekete geçirdi. İki gün sonra Prag'da büyük bir gösteri düzenlendi. Yurttaşlar Forumu (Sivil Forum) adıyla bir muhalefet koalisyonu oluşturuldu. Yurttaşlar Forumu yönetimin demokratikleşmesini, Komünist Parti (KP) önderlerinin istifa etmesini, basın ve yayın özgürlüğünün tanınmasını ve KP'nin öncü rolüne son verilmesini içeren bir talepler listesi hazırladı.
Parti önce bu istekleri dikkate almadı. Ama kitle gösterilerinin büyümesi ve yaygınlaşması karşısında bazı KP önderleri istifa etmek zorunda kaldı. Son 20 yılın baskıcı politikalarının baş sorumlusu Gustav Husak da istifa etti. 1968 Prag Baharı olarak anılan demokratikleşme döneminde KP birinci sekreteri olan Alexander Dubçek Aralık 1989'da oybirliğiyle parlamento başkanlığına seçildi. Ertesi gün de, muhalefetin önderi konumunda olan yazar Vaclav Havel geçici cumhurbaşkanı ilan edildi. Yeni hükümetin açıkladığı reform paketinde KP'nin öncü rolüne son veriliyor, tutucu parti yöneticilerinden 30'dan fazla kişi partiden çıkartılıyor, çok partili sisteme geçiş için bir çerçeve hazırlanıyor ve 1990'da serbest seçimlere gidilmesi kararlaştırdı yordu.
Bu dönüşüm gereksiniminin altında yatan başlıca etken ekonomikti. KP ekonomik sorunları etkili bir biçimde çözmeye hazır değildi. Kitleler reform istiyordu. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği de (SSCB) Çekoslovak yönetimini reformlar yapılması için zorluyordu. Bu ortamda Çekoslovak yönetiminin en yakın müttefiki Doğu Almanya'daki ani değişiklikler de düzeni altüst etti.
1990 yazında Havel iki yıllık bir dönem için yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Haziranda yapılan seçimlerde Yurttaşlar Forumu ile Slovakya'daki benzer kuruluş olan Şiddete Karşı Kamuoyu hareketi Federal Meclis'teki en büyük grup haline geldiler. Öte yandan, ulusal sorun da su yüzüne çıkmaya başladı. Bağımsızlık yanlısı Slovak Milliyetçi Partisi yıl sonuna doğru Slovakya'nın en çok tutulan partisi haline geldi. Havel'in ve Çek önderlerin çabaları sonucunda Slovaklar arasındaki ayrılıkçı eğilim yatıştırıldı. Aralıkta ise merkezi hükümetle iki cumhuriyetin yetkilerini düzenleyen yasa parlamentoda kabul edildi.
Ekonomik reformların gerçekleştirilmesinde ise büyük güçlüklerle karşılaşıldı. Serbest piyasa ekonomisine geçiş ve özelleştirmeler konularında hükümet içinde görüş ayrılıkları bulunuyordu. Öte yandan, hayat pahalılığının önlenmesi en büyük sorunu oluşturuyordu.
Siyasal alandaki kararsızlık da gittikçe arttı. Kasım 1990'da yapılan yerel seçimlerde Yurttaşlar Forumu ile Şiddete Karşı Kamuoyu hareketi oy yitirirken, Komünistler güçlendi. Slovak Milliyetçi Partisi ise ciddi bir başarısızlığa uğradı. Çek ve Slovak halklarının ülkenin geleceği konusundaki görüşleri önemli farklılıklar gösteriyordu. Slovaklar'ın çoğu tek devletin korunmasını, ama Slovakya'ya daha fazla yetki devrini istiyordu. Çekler arasında ise Slovaklar'dan ayrılma isteği güçleniyordu.
Çek ve Slovak başbakanları Ağustos 1992 sonunda, Çekoslovakya federasyonunun 1 Ocak 1993'te ortadan kalkması ve iki devletin varlıklarını ayrı ayrı sürdürmesi konusunda anlaştılar. Ama Çekoslovakya Parlamentosu ekim başında, bir Çek-Slovak Birliği oluşturulması önerisini getirdi. Ardından da, Çek ve Slovak cumhuriyetleri arasında bir gümrük birliği antlaşması imzalandı.
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar
Çekoslovakya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nin ayrılmadan öncekli ismidir. Bu ülke Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda yenilmesinden sonra bugünkü Çek ve Slovakya topraklarında kurulmuştur. Dağılmadan önceki başkenti Prag'dır. Ancak II. Dünya Savaşı'ndan önce Münih Antlaşması ile Nazi Almanyası tarafından işgal edilmiştir. Savaş sonrasında 1945-1990 arası Doğu Bloğu'na katılmış, daha sonra SSCB dağılınca, 1 Ocak 1993'te Çekya ve Slovakya olarak ikiye ayrılmıştır.Çekoslovakya, Orta Avrupa'da, dört yanı karayla çevrili bir ülkedir. Batıda Çek toprakları, doğuda Slovakya olmak üzere iki bölümden oluşur. Kuzeybatısında Alman Demokratik Cumhuriyeti, batısında Almanya Federal Cumhuriyeti, kuzeyinde Polonya, güneyinde Avusturya ve Macaristan, doğusunda SSCB vardır. Avrupa'nın küçük ülkelerinden biri olan Çekoslovakya'nın, özellikle doğusu, yani Slovakya dağlık bir bölgedir. Polonya ve Slovakya arasındaki sınırı çizen Karpatlar bu bölgededir {bak. Karpat DaöLARI). Macaristan'la sınırının bir bölümünü oluşturan Tuna, Çekoslovakya'dan Almanya'ya geçen Elbe Irmağı ve kıyısında başkent Prag'ın bulunduğu, Elbe'nin kolu Vltava Irmağı önemli akarsulardır .
Çekoslovakya'nın tüm hakları Çek Cumhuriyeti'ne geçmiştir.
Zorunlu evlilik (?), SSCB'nin dağılmasıyla son bulmuştur. Çekoslovakya'nın yaşadığı bölünme dünyada hiçbir sorun yaşanmadan ve tek bir kurşun atılmadan ortaya çıkan tek hükümranlık bölünmesidir. Bu modele Çekoslovakya tipi bölünme modeli denmektedir.
Değişik iklimlere rastlanan Çekoslovakya' nin batısındaki dağlarda iklim, ılıman ve yağmurlu, düzlük bölgelerde ise oldukça kuraktır. Kışın dağlara çok fazla kar yağar. Elbe, kimi zaman da Tuna, bir süre için donar. Yazlar ise sıcak, çoğunlukla gök gürültülü ve sağanak yağışlı geçer.
Slovakya, sık ormanların bulunduğu bir bölgedir ve bu ormanlarda yabanıl hayvanlar yaşar. Bu hayvanların büyük çoğunluğu ulusal parklarda koruma altındadır. Boz ayılar, yabandomuzları, yabankedileri, karacalar, elik, sansar ve mink gibi hayvanlarla, sülün, keklik, akbaba, puhu ve kaya kartalları bunlardan bazılarıdır. Ayrıca bazı ormanlar ve doğal görünümlerinin güzelliği ile ünlü yerler de koruma altındadır.
Çekoslovakya'ya ilişkin bilgiler
Resmi adı: Çek ve Slovak Federal Cumhuriyeti.
Yönetim biçimi: Tek meclisli federal cumhuriyet.
Yüzölçümü: 127.896 km²
Nüfus: 15.591.000 (1987).
Başkent: Prag.
Doğal yapı: Ülke birbirinden farklı iki bölgeden oluşur. Bohemya ve Moravya, sıradağlarla çevrili, maden bakımından zengin ve birçok fabrikası olan, tarımda son teknikleri kullanan ve nüfus yoğunluğu fazla bir bölgedir. Karpatlar'ın güney yamaçlarını kaplayan Slovakya'nin ise daha geri bir tarımı vardır, nüfus yoğunluğu azdır.
Başlıca sanayi kolları: Kömür, çelik, petrol, makine, otomotiv, askeri donanım, çimento, kereste, ayakkabı, cam, giyim, bira, besin.
Önemli kentler: Prag, Brno, Bratislava, Ostrava, Plzen (Pilsen), Kosice.
Eğitim: Çocukların 6-15 yaş arasında okula gitmeleri zorunludur.
Halklar ve Kentler
Günümüzde Çekoslovakya'da yaşayanların çoğu, Çekler ve Slovaklar'dır. Her iki halk da Slav'dır. Bir zamanlar ülkede Macarlar, Almanlar ve Ukraynalılar da yaşardı. Ama çoğu sonradan ayrıldı ve bugün geriye yalnızca küçük azınlıklar kaldı. Bunların içinde Çingeneler kalabalık bir topluluk oluştururlar. En yaygın olarak konuşulan dil Çekçe'dir, Çekçe'ye benzeyen Slovakça ikinci önemli dildir. Her iki dil de Latin alfabesiyle yazılan Slav dilleridir. Katoliklerin nüfusun üçte ikisini oluşturduğu sanılmaktadır. Halkın bir bölümü ise Protestan ve Ortodoks kiliselerine bağlıdır. Kilise harcamalarını hükümet karşılar. 1949'da kilise mülkleri kamulaştırılmış ve din görevlileri devlet memuru sayılmıştır.
Çekler müziğe düşkün insanlardır. Bütün büyük kentlerinde opera salonları ve koro toplulukları bulunur. En bilinenleri Antonin Dvorak ve Satılmış Nişanlı operasının bestecisi Bedrich Smetana olan birçok ünlü besteci yetiştirmişlerdir. Ülkede güçlü bir edebiyat geleneği de vardır. Dünyaca ünlü Aslan Asker Şvayk (1923) romanının yazarı Jaroslav Hasek, oyun yazarı Karel Capek, şair Vitezslav Nezval, Milan Kundera ve ünlü romancı Franz Kafka bunlar arasından seçilmiş bazı adlardır. Çekoslovak sanatçıların tiyatro ve sinema alanlarında verdikleri yetkin ve çağdaş yapıtlar da uluslararası düzeyde ilgi görmektedir. 1984'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü Çek şair Jaroslav Seifert kazanmıştır.
Çekoslovakya'nın başkenti Prag önemli bir üniversite kentidir. Öbür büyük kentler arasında Moravya'nın başkenti ve ülkenin yün ve dokuma sanayisinin merkezi olan Brno'yu; makine ticaretinin ve dünyaca ünlü Pilsener birasının yapıldığı büyük bir sanayi merkezi olan Plzen ya da Pilsen'i; Tuna üzerinde bulunan ve Macaristan, Yugoslavya, Romanya, Bulgaristan ve öbür uzak ülkelere satış yapılan bir liman kenti olan Bratislava'yı sayabiliriz.
Çekoslovakya, ekonomik açıdan daha çok SSCB ve öteki Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerle ilişkidedir. Ülkenin tarım ve sanayi ürünleri bu ülkelere satılır. Dağlık doğu bölgelerinde yalnızca bir iki çeşit ürün yetiştirilebilir. Halk, bu yüksek bölgelerde koyun yetiştiriciliği ile uğraşır. Verimli ovaların bulunduğu batı bölgesinde yetiştirilen ürünler çok çeşitlidir ve burada sığır besiciliği önemli uğraşlardandır. Akarsu vadilerinde büyük çapta şekerpancarı, mısır, şerbetçiotu ve keten üretilir; elma ve armut bahçeleri bol meyve verir. Dağlık alanlarda patates, çavdar ve yulaf tarımı yapılır. Ülkenin özellikle Slovakya'daki geniş ormanları kereste sanayisini besler.
Çekoslovakya, kömür, demir, kurşun, gümüş, bakır ve uranyum gibi madenler yönünden çok zengindir. Çekoslovakya'da demir-çelik sanayisi ve makine yapımı gelişkindir. Şeker, kâğıt, ayakkabı, mobilya üretimi ile pamuklu ve keten dokumacılığı da önemlidir. Ülke öteden beri nitelikli dokumaları; kadeh, kâse, kolye ve avize gibi renkli cam ürünleriyle tanınmıştır.
Çekoslovakya'nın Kuruluşu
1918'den önce Çekoslovakya'nın adına hiçbir haritada rastlanmıyordu. Bugünkü Çekoslovakya topraklarında Bohemya (bak. Bohemya) ve Slovakya ülkeleri ile Moravya ve Alt-Karpatlar Rutenyası denen iki bölge vardı. Çeşitli ırklardan insanların toplandığı Avrupa'nın bu bölgesi, iki tarihsel olayın ardından birleştirildi ve tek bir ülke oldu. Bu olayların ilki, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun çöküşü, ikincisi ise I. Dünya Savaşı'dır.
Bugünkü Çekoslovakya topraklarının Bohemya olarak bilinen bölümü 1526'da Habs-burg hanedanının yönetimi altına girdi. Bundan bir süre sonra ise doğrudan Avusturya İmparatorluğu'na bağlandı.
Özellikle, Bohemya ve Moravya Çekleri yalnızca Avusturyalıların ve Almanlar'ın bir uyruğu olarak değil; ayrı bir ulus olarak tanınmak istiyorlardı. Almanlar ortaçağ boyunca, Bohemya'yı Almanya'dan ayıran dağların eteklerine yerleştiler. Burada madencilik ve başka önemli bazı sanayiler kurarak çok zengin oldular. Habsburg döneminde Bohemya'da üst ve orta sınıftan insanların hemen tümü Alman'dı.
Bütün bu dış etkiler Çekler'in bağımsız olma kararlarını pekiştirdi. 19. yüzyıl boyunca Çek sanayisi hızla gelişti ve çoğunlukla toprakla uğraşan soydaşları Slovaklar'dan daha ileri gittiler. Slovaklar, Ukraynalı ya da Rutenyalılar gibi, 1867'de Avusturya İmparatorluğu'na katılan Macaristan Krallığı'na bağlıydılar.
Daha Avusturya-Macaristan İmparatorlu-ğu'nun varlığı sürerken, Çekler ve Slovaklar için bağımsız bir devlet kurulması gündeme gelmişti. 1918'de I. Dünya Savaşı sonunda yenilen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldı. Böylece Çekler ve Slovaklar'ın kendi devletlerini kurmaları önündeki engel ortadan kalktı. Çek siyasal önderlerinden Thomas G. Masaryk ve Edvard Benes I. Dünya Savaşı'nın hemen ardından yurtdışına çıkarak ABD, İngiltere ve Fransa'dan yardım istediler. 28 Ekim 1918'de Çekoslovakya'nın kuruluş bildirgesi yayımlandı.
Halkının "babası" ve "kurtarıcısı" olarak bilinen Masaryk, Çekoslovakya'nın ilk cumhurbaşkanı oldu. Onun öncülüğünde. Çekler ülkelerini Orta ve Doğu Avrupa'nın en iyi yönetilen ülkelerinden biri durumuna getirdiler. Özellikle de eğitim konusuna çok önem verdiler ve iki Çek, bir Slovak üniversitesi kurdular. Yeni yönetimle birlikte jimnastik okulları ülkenin her yerine yayıldı. Bu okullar 100 yıl önce Bohemya'da kurulmuşlar ve
"sokol" olarak adlandırılmışlardı. Yaptıkları beden eğitimi gösterilerine bazen 20 binin üzerinde insan katılırdı.
Masaryk, hastalığının görevini sürdürmesine engel olduğu 1935'e kadar cumhurbaşkanı olarak kaldı. Onun yerine, devletin kuruluş aşamasında birlikte çalıştığı Edvard Benes geçti.
İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası
1938 Eylül'ünde Fransız ve İngiliz başbakanları, Almanya'nın Münih kentinde, Mussolini ve Adolf Hitler ile görüştüler. Savaş tehdidini geçiştirmek için de Almanlar'ın yaşadığı Çek topraklarının Almanya'ya bırakılması konusunda anlaşmaya vardılar. Polonyalıların ve Macarlar'ın çoğunlukta olduğu bölgeler, Polonya ve Macaristan'a verildi. Böylece yeni kurulmuş olan devlet parçalandı ve Benes bu durumu onaylamaktansa cumhurbaşkanlığını bırakarak, yurtdışına gitmeyi seçti. 1939 Mart' ında Hitler, Bohemya ve Moravya'ya girdi. Macaristan, Rutenya'yı aldı ve Slovakya, bağımsız bir cumhuriyet olduğunu ilan etti. Savaş yılları toplu kıyımlara karşı direnişler, toplama kamplarında yaşanan acılar, gençlerin çalışma kamplarına gönderilmesi türünden uygulamalarla geçti.
Sovyet ve Amerikan birlikleri 5 Mayıs 1945'te Çekoslovakya'ya girerek Alman işgaline son verdiler. Çekoslovakya tekrar birleşti. 1948 yılında yönetim komünistlerin eline geçti. Bu tarihten sonra 41 yıl boyunca Çekoslovakya Doğu Bloku'nda yer aldı.
Çekoslavakya'daki 1953 ayaklanmalarından sonra, bu ülkenin tarihindeki en önemli olay, Dubçek liderliğindeki "milli komünizm", "insancıl komünizm" gibi liberal sayılabilecek hareketlerin başlaması üzerine, Sovyetlerin 1968 Ağustosunda bu ülkeyi askerleriyle işgal etmesidir. Bu olaydan sonra, Çekoslovakya komünizmin karanlığına gömüldü.
Fakat 1975 Helsinki Nihai Senedi'ni değerlendirmede ilk harekete geçen de Çekoslovakya oldu. 1 Ocak 1977 de 242 aydın ve milliyetçi tarafından imzalanan ve "Charter 77" veya "77 Misakı" denen bir belge, hem Çek hükümetine verildi ve hem de Batılı hükümetlere gönderildi. Belgede, Çekoslovakya'da insan haklarını gerçekleştirilmesi isteniyordu. "Charter 77" hareketi böyle başladı. Liderleri arasında Prof. Jiri Hayek, Dr. Vaclav Havel ve Prof. Jan Patocka ile Dubçek'in 1968'deki arkadaşlarından bazıları bulunuyordu.
Prag Hükümeti, bu insan hakları hareketine karşı sert tepkiler gösterdi ve tedbirler aldı. Fakat hareket yürümesini yavaşlatmadı. Çekoslovakya'yı bağımsızlığa ve demokrasiye bu hareket götürdü.
Çekoslovakya 1980'lerin sonlarında, demokrasi ve reform talepleriyle alanları dolduran kitlelerin gösterilerine sahne olmaya başladı. 17 Kasım 1989'da bir öğrenci gösterisine karşı polisin şiddete başvurması toplumun geniş kesimlerini harekete geçirdi. İki gün sonra Prag'da büyük bir gösteri düzenlendi. Yurttaşlar Forumu (Sivil Forum) adıyla bir muhalefet koalisyonu oluşturuldu. Yurttaşlar Forumu yönetimin demokratikleşmesini, Komünist Parti (KP) önderlerinin istifa etmesini, basın ve yayın özgürlüğünün tanınmasını ve KP'nin öncü rolüne son verilmesini içeren bir talepler listesi hazırladı.
Parti önce bu istekleri dikkate almadı. Ama kitle gösterilerinin büyümesi ve yaygınlaşması karşısında bazı KP önderleri istifa etmek zorunda kaldı. Son 20 yılın baskıcı politikalarının baş sorumlusu Gustav Husak da istifa etti. 1968 Prag Baharı olarak anılan demokratikleşme döneminde KP birinci sekreteri olan Alexander Dubçek Aralık 1989'da oybirliğiyle parlamento başkanlığına seçildi. Ertesi gün de, muhalefetin önderi konumunda olan yazar Vaclav Havel geçici cumhurbaşkanı ilan edildi. Yeni hükümetin açıkladığı reform paketinde KP'nin öncü rolüne son veriliyor, tutucu parti yöneticilerinden 30'dan fazla kişi partiden çıkartılıyor, çok partili sisteme geçiş için bir çerçeve hazırlanıyor ve 1990'da serbest seçimlere gidilmesi kararlaştırdı yordu.
Bu dönüşüm gereksiniminin altında yatan başlıca etken ekonomikti. KP ekonomik sorunları etkili bir biçimde çözmeye hazır değildi. Kitleler reform istiyordu. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği de (SSCB) Çekoslovak yönetimini reformlar yapılması için zorluyordu. Bu ortamda Çekoslovak yönetiminin en yakın müttefiki Doğu Almanya'daki ani değişiklikler de düzeni altüst etti.
1990 yazında Havel iki yıllık bir dönem için yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Haziranda yapılan seçimlerde Yurttaşlar Forumu ile Slovakya'daki benzer kuruluş olan Şiddete Karşı Kamuoyu hareketi Federal Meclis'teki en büyük grup haline geldiler. Öte yandan, ulusal sorun da su yüzüne çıkmaya başladı. Bağımsızlık yanlısı Slovak Milliyetçi Partisi yıl sonuna doğru Slovakya'nın en çok tutulan partisi haline geldi. Havel'in ve Çek önderlerin çabaları sonucunda Slovaklar arasındaki ayrılıkçı eğilim yatıştırıldı. Aralıkta ise merkezi hükümetle iki cumhuriyetin yetkilerini düzenleyen yasa parlamentoda kabul edildi.
Ekonomik reformların gerçekleştirilmesinde ise büyük güçlüklerle karşılaşıldı. Serbest piyasa ekonomisine geçiş ve özelleştirmeler konularında hükümet içinde görüş ayrılıkları bulunuyordu. Öte yandan, hayat pahalılığının önlenmesi en büyük sorunu oluşturuyordu.
Siyasal alandaki kararsızlık da gittikçe arttı. Kasım 1990'da yapılan yerel seçimlerde Yurttaşlar Forumu ile Şiddete Karşı Kamuoyu hareketi oy yitirirken, Komünistler güçlendi. Slovak Milliyetçi Partisi ise ciddi bir başarısızlığa uğradı. Çek ve Slovak halklarının ülkenin geleceği konusundaki görüşleri önemli farklılıklar gösteriyordu. Slovaklar'ın çoğu tek devletin korunmasını, ama Slovakya'ya daha fazla yetki devrini istiyordu. Çekler arasında ise Slovaklar'dan ayrılma isteği güçleniyordu.
Çek ve Slovak başbakanları Ağustos 1992 sonunda, Çekoslovakya federasyonunun 1 Ocak 1993'te ortadan kalkması ve iki devletin varlıklarını ayrı ayrı sürdürmesi konusunda anlaştılar. Ama Çekoslovakya Parlamentosu ekim başında, bir Çek-Slovak Birliği oluşturulması önerisini getirdi. Ardından da, Çek ve Slovak cumhuriyetleri arasında bir gümrük birliği antlaşması imzalandı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!