Ziyaretçi
Pasinler Muharebesi
MsXLabs.org
Bizans ve Gürcü kuvvetleri Pasinler çevresinde akınlarda bulunan Musa Yabgu’nunoğlu Hasan Bey komutasındaki Selçuklu birliklerini pusuya düşürdüler. Zap Suyuyöresindeki savaşta Hasan şehit oldu. Tuğrul Bey bu duruma çok üzüldü. Hasan’ınintikamını almak için İbrahim Yınal ve Kutalmış’ı görevlendirdi. İki komutanErzurum’a doğru ilerlediler. Bizans, Gürcü ve Ermeniler’den oluşan düşmanıPasinler Ovası’nda karşılayan Selçuklular büyük bir zafer kazandılar (1048).Gürcü Kralı Liparit esir alındı.Pasinler Savaşı düzenli Selçuklu ordularınınAnadolu’da kazandığı ilk büyük savaş olması sebebiyle önemlidir. Daha öncekidevrede mücadele vur kaç taktiği güden Türkmenler tarafındangerçekleştirilirken, bu savaşta Selçuklu hanedanına mensup kişilerinkomutasındaki ordu kullanılmıştır. Nitekim Bizans yenilgiyi kabul ederekSelçuklu devletiyle barış anlaşması yapar. Bu barışa göre Bizans imparatoru,IX. yüzyılda yapılan ancak sonra yıkılan İstanbul’daki camiyi tamir etmeyi veburada Tuğrul Bey adına hutbe okutmayı kabul eder. Ancak vergi vermeyi reddeder.Tuğrul Bey’in Anadolu Seferi: Vergi ödemeyi reddeden imparatorun DoğuAnadolu’ya ordu sevk etmesi üzerine Tuğrul Bey bizzat sefere çıkar (1054).Erciş, Bayburt, Kemah ve Erzincan ele geçirilir.
Malazgirt’i kuşatan Tuğrul Bey, kışın yaklaşması üzerine ordusunu geri çekerek,Rey’e döner. Bu seferden sonra Anadolu’nun fethi için Çağrı Bey’in oğlu Yakutîgörevlendirilir (1057). Yakutî Sivas’ı alır ve Kayseri’ye kadar ilerler. Öteyandan Kars ve Ani kuşatılır. Dinar Bey’e bağlı birlikler de Malatya civarınainerler. Bu akınlar Alp Arslan zamanına kadar devam etmiştir.
Pasinler Savaşı (1048):
* Selçuklular ile Bizanslılar arasında yapılı.
* Gürcüler Bizanslılara yardım etti.
-Pasinler Muharebesi Bizanslılarla yapılan yüzyıllık çarpışmalardakiilk büyük meydan muharebesidir. Ayrıca Bizans'ın gücünü anlamak amacıylayapılan bir savaştır.
-Selçuklu ordusu 18 Eylül 1048 tarihinde PasinlerOvasında 50.000 kişilik Rum, Ermeni, Gürcüve Abazalardankurulu bir Bizansordusuyla karşılaştı.
Sebepleri:
Sonuçları:
Malazgirt Meydan Muharebesi
Malazgirt Savaşı 26 Ağustos 1071 tarihinde Alp Arslantarafından yönetilen Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasındagerçekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4. RomenDiyojen'in esir düşmesiyle sona ermiştir.
Arka Plan
1060'lar süresince Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistanve Anadolu'ya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirleri vetarım alanlarını yağmaladılar. 1064 yılında Ani'deki Ermeni başkentini elegeçirdiler. 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşı bir sefer düzenledi,fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen yavaş ilerleyen askerleri hızlı Türkatlılarına yetişemedi. 1070 yılında Romen Diyojen, günümüzde Muş'un bir ilçesiolan Malazgirt'te Türklerce ele geçirilmiş olan bir Bizans kalesine doğruikinci bir sefer düzenledi ve Alp Arslan'a bir anlaşma önerdi. Antlaşmaya göreAlp Arslan Urfa kuşatmasını sona erdirirse Romen Diyojen Koçhisar'ı geriverecekti. Romen Diyojen, bu antlaşmayı kabul etmediği durumda Alp Arslan'ısavaşla tehdit etti ve Alp Arslan'ın antlaşmayı kabul etmeyeceğini düşünerekordusunu hazır hale getirdi, ki Alp Arslan da bu antlaşmayı reddetti.
Hazırlıklar
İlginç bir seçim olarak Romen Diyojen yanında eşlik etmesi için eski düşmanıolan Andronikos Dukas'ı getirmişti. Romen Diyojen en iyi generali olanNiceforos Botaniates'i, sadakatinden şüphe ettiği için (ki aslında Dukas'tankesinlikle daha sadıktı) geride bırakmıştı. Bizans ordusu 5000 batıdan gelen veyaklaşık bir o kadar da doğudan gelen Bizans askerinden; Roussel de Bailleul'ebağlı 500 Fransız paralı askerinden; biraz Türk, Bulgar ve Peçenek paralıaskerlerinden, Antakya düküne bağlı askerlerden; yedek kuvvet olarak Ermeniaskerlerinden; ve belli sayıda da imparatorluk muhafızlarından oluşuyordu. Türkkaynakları Bizans ordusunun boyutunu 200.000'e yakın gösterir. Diğerkaynaklarsa bu rakamı yaklaşık 40.000 olarak tahmin eder.
Anadolu üzerindeki yolculuk uzun ve zorlu geçmişti ve Romen Diyojen'in ordusuİmparator'un lüks bir araba ile yolculuk etmesinden rahatsız olmuştu. AyrıcaBizans halkı Diyojen'in Alman paralı askerlerinin gerçekleştirdikleriyağmalamalardan dolayı zarar görmüştü. Bundan dolayı da Romen DiyojenAlmanlar'ın birliğinin dağıtılmasını emretmek zorunda kalmıştı. Ordu ilk olarakSivas'ta dinlendi ve Haziran 1071'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'ingenerallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi veAlparslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Nikeforos Bryennius da dahildiğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarınıgüçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi
Diyojen, Alparslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek, veMalazgirt'i ve hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat kalesini hızlıca geri elegeçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi. Ancak, Alparslanaslında Halep, Musul ve diğer bölgelerden gelen 30.000 atlı ileErmenistan'daydı. Alparslan'ın casusları Diyojen'in nerede bulunduğunu tamıtamına biliyordu ama Diyojen bundan haberdar değildi. O Alparslan'ınhareketlerini hiç bilmiyordu.
Diyojen, generali John Tarchaneiotes'e bazı Bizans askerlerini ve İmparatorlukmuhafızlarını alıp Peçeneklere ve Fransızlara Ahlat kalesine doğru eşliketmesini emretti. Kendisi de ordunun geri kalanıyla Malazgirt'e doğru ilerledi.Bu karar muhtemelen güçleri iki tarafta da 20.000 asker olacak şekilde ikiyeböldü. Tarchaneiotes'e ve ordunun yarısına ne olduğu tam olarak bilinmese de,görünüşe göre Tarchaneiotes Selçuklularla karşılaştı ve kaçtı. Daha sonraMalatya'da ortaya çıktı ve Malazgirt savaşında yer almadı.
Savaş
Diyojen, Tarchaneiotes'in kaybından haberdar değildi ve Malazgirt'e ilerlemeyedevam etti ve 23 Ağustos'ta orayı kolayca ele geçirdi. Ertesi gün Bryenniusaltındaki keşif birlikleri Selçuklu ordusunu tespit etti ve Malazgirt'e geriçekilmek zorunda kaldılar. Diyojen saldıranların Alp Arslan'ın tüm ordusuolduğuna inanmayarak Ermeni generali Basilaces'i birkaç atlı birliğiyle dışarıgönderdi; bunun üzerine gönderilen atlı birlikleri yok edildi ve Basilaces esiralındı. Ardından Diyojen ordusunu formasyona soktu ve sol kanadı Bryenniusaltına aktardı, ki o da hızlıca gelen Türkler tarafından neredeysekuşatılıyordu ve bir kez daha geri çekilmek zorunda kaldı. Geceleyin iseTürkler yakınlardaki tepelerde saklandı ve Diyojen'in karşı saldırı yapmaihtimalini neredeyse yok ettiler.
25 Ağustos'ta, Diyojen'in bazı Türk paralı askerleri Selçuklularlakarşılaştılar ve Bizans ordusundan ayrıldılar. Aynı gün, Diyojen de birSelçuklu elçisini reddetti ve Tarchaneiotes'i geri çağırmaya çalıştı, ancaktabii ki çevrede ondan herhangi bir ize rastlayamadı. O gün boyunca hiçbirçatışma yaşanmadı, fakat 26 Ağustos'ta Bizans ordusu düzgün bir savaş biçiminegeçti ve sol kanatta Bryennius'un, sağ kanatta Theodore Alyates'in ve merkezdeimparatorun birlikleri olmak üzere Türk mevzilerine doğru ilerlemeye başladı.Andronicus Ducas da yedek birlikleri artçı olarak yerleştirdi. Selçuklular iseyaklaşık dört kilometre ötede hilal formasyonunda duruyordu ve Alp Arslangüvenli bir mesafeden olayları izliyordu. Bizanslılar yaklaştıkça Selçukluokçuları saldırmaya başladı, ve hilalin merkezi devamlı geriye doğru giderkenkanatlar da Bizans ordusunu çevreleyecek şekilde ilerledi.
Bizanslılar okçu saldırılarına aldırmadan ilerledi ve Alp Arslan'ın kampınıakşama doğru ele geçirdi. Ancak, okçu saldırısına en çok mağruz kalmış olan sağve sol kanatlar, Selçukluları yakın dövüşe zorlamaya çalışırken neredeysedağılıyordu. Buna karşın Selçuklu atlıları ise sadece geri çekiliyorlardı. Selçuklularınyakın dövüşten kaçındığını gören Diyojen, gece çökerken geri çekilme emrivermeye mecbur kaldı. Ancak, sağ kanatın generali Theodore emri yanlış anladıve Diyojen'in eski düşmanı Ducas, imparatorun geri çekilişini korumaktansa,kasıtlı bir şekilde imparatoru dinlemedi ve Malazgirt dışındaki kamplarına kadargeri çekildi. Selçuklular da Bizanslıların bu karışıklığını fırsat bilereksaldırıya geçti. Bizanslıların sağ kanadı bozguna uğradı ve kısa bir süreardından sol kanat da bozguna uğradı. Bizanslıların geri çekilmesinin ardındanSelçuklular Diyojen'i bulup esir aldıklarında Diyojen yaralanmıştı. Alp Arslan,birkaç gün sonra Romen Diyojen'i kasıtlı olarak serbest bıraktı. İmparatorbaşkentine döndüğünde bir isyanla karşılaştı ve isyanın sonucunda gözlerine mimçekildi.
Sonuç
Miryokefalon Muharebesi
17 Eylül 1176 tarihinde Salı günü olmuştur
Türklerin kazandığı bu zafer Anadolu'nun Türk hakimiyeti altında kalmasınıkesinleştiren savaş olarak bilinmektedir.
Bizans İmparatoru Manuel I Komnenos Bizans sınırlarında özellikle Eskişehiryörelerinde yoğun bir şekilde çoğalan Türkmenlerin, Denizli, Kırkağaç, Bergamave Edremit'e değin Bizans memleketlerine akınlarda bulunmaları üzerine buakınları önlemek amacıyla Anadolu’ya yeni kuvvetler göndermekle birliktedüzenleyeceği bir sefer için de askeri hazırlıklara başladı. Manuel, papaya birmektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve Anadolu’dangeçen yolun artık güven altına alınacağını bildirdi. Onun bu hazırlılarınıhaber alan II. Kılıç Aralan, bir elçi heyeti göndererek Daha önce yapılan barışantlaşmasının yenilenmesini önerdi, fakat imparator, Bizans’a yöneltilenTürkmen akınlarının durdurulması, Bizans’a sığınan Danişmentli emir’i Zünnunile şehzade Şahinşah'ın, daha önce yönetiminde bulunan memleketlerin Bizans'abırakılması şartıyla buna razı olacağını sultana bildirdi. Bu şartları kabuleyanaşmayan sultan, atlı kuvvetler sevkedip Denizli yörelerine kadar olan Bizanstopraklarını ağır bir şekilde tahrip etti. İmparator, Bizans kuvvetlerieşliğinde, önce şehzade Şahinşahı daha sonra da Zünnunu Anadoluya göndermegirişiminde bulundu ise de II. Kılıç Arslan'ın aldığı önlemler karşısındabaşarılı olamadı; Şahinşah ve Zünnun yeniden Bizans'a kaçmak zorundabırakıldılar.
Bunun üzerine sultanın ikinci barış önerisini de reddeden Manuel, amcasınınoğlu Andronikos Batatzesi bir orduyla Paphlagoniaya doğru yola çıkardı vekendisi de içinde Frank, Peçenek, Macar ve Sırp kuvvetleri bulunduğu büyük birorduyla, Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya üstüne yöneldi. Bununüzerine uçlarda bulunan kalabalık Türkmen kuvvetleri, Bizans ordusunu şiddetlemukavemet ederek yıprattılar. Kılıç Arslan, Bizans ordusunu, dar ve sarpMiryokefalon(Kumdanlı)vadisinde karşıladı meydan savaşında, Bizans ordusunuağır bir şekilde mağlub etti.
Ağır bir yenilgiye uğrayan Manuel, Selçuklulara karşı inşa ettirdiği Eskişehirve Uluborlu'nun doğusundaki Sublaion müstahkem mevkilerine geri çekilmeyi kabuletmesinden başka, Selçuklu devletine savaş tazminatı olarak 100 bin altınödemek zorunda kalmıştır. Bu zafer sonucunda, Bizans’ın Selçuklular karşısındasavunmada kalması sağlanmış ve dolayısıyla üstünlük Türk Anadolu SelçukluDevletine geçmiştir.
Zaferden sonra sultan II. Kılıç Arslan, başta Bağdat Abbasi halifesi olmaküzere, bütün İslam hükümdarlarına birer fetihname göndererek Bizans’a karşıkazandığı büyük zaferi müjdelemiştir.
Nedenleri:
Denizli yakınlarındaki Miryokefalon (Kumdanlı) vadisindeyapılan savaşta 2.Kılıç Arslan Bizans İmparatoru Manuel’i yendi (1176).
Sonuçları:
1. Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı ve Anadolu’nun kesinbir Türk yurdu olduğu anlaşılmıştır.
2. Bizans’ın son saldırısıdır, Türklerin son savunmasıdır(Busavaştan sonra Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçti.)
3. Türk-İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı sonaermiştir.
4. Haçlı seferleri ile Bizans’ın eline geçen Anadolu’dakisiyasi üstünlük tekrar Selçukluların eline geçti.
5. Bizanslılar ve Batılılar, Anadolu’ya “TÜRKİYE” demeye başladılar.
Kaynaklar:
Bilgiyelpazesi.net Kadinname.com dersyorum.com Vikipedi Turkeyarena.net
www.msxlabs.org
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
Bizans ve Gürcü kuvvetleri Pasinler çevresinde akınlarda bulunan Musa Yabgu’nunoğlu Hasan Bey komutasındaki Selçuklu birliklerini pusuya düşürdüler. Zap Suyuyöresindeki savaşta Hasan şehit oldu. Tuğrul Bey bu duruma çok üzüldü. Hasan’ınintikamını almak için İbrahim Yınal ve Kutalmış’ı görevlendirdi. İki komutanErzurum’a doğru ilerlediler. Bizans, Gürcü ve Ermeniler’den oluşan düşmanıPasinler Ovası’nda karşılayan Selçuklular büyük bir zafer kazandılar (1048).Gürcü Kralı Liparit esir alındı.Pasinler Savaşı düzenli Selçuklu ordularınınAnadolu’da kazandığı ilk büyük savaş olması sebebiyle önemlidir. Daha öncekidevrede mücadele vur kaç taktiği güden Türkmenler tarafındangerçekleştirilirken, bu savaşta Selçuklu hanedanına mensup kişilerinkomutasındaki ordu kullanılmıştır. Nitekim Bizans yenilgiyi kabul ederekSelçuklu devletiyle barış anlaşması yapar. Bu barışa göre Bizans imparatoru,IX. yüzyılda yapılan ancak sonra yıkılan İstanbul’daki camiyi tamir etmeyi veburada Tuğrul Bey adına hutbe okutmayı kabul eder. Ancak vergi vermeyi reddeder.Tuğrul Bey’in Anadolu Seferi: Vergi ödemeyi reddeden imparatorun DoğuAnadolu’ya ordu sevk etmesi üzerine Tuğrul Bey bizzat sefere çıkar (1054).Erciş, Bayburt, Kemah ve Erzincan ele geçirilir.
Malazgirt’i kuşatan Tuğrul Bey, kışın yaklaşması üzerine ordusunu geri çekerek,Rey’e döner. Bu seferden sonra Anadolu’nun fethi için Çağrı Bey’in oğlu Yakutîgörevlendirilir (1057). Yakutî Sivas’ı alır ve Kayseri’ye kadar ilerler. Öteyandan Kars ve Ani kuşatılır. Dinar Bey’e bağlı birlikler de Malatya civarınainerler. Bu akınlar Alp Arslan zamanına kadar devam etmiştir.
Pasinler Savaşı (1048):
* Selçuklular ile Bizanslılar arasında yapılı.
* Gürcüler Bizanslılara yardım etti.
-Pasinler Muharebesi Bizanslılarla yapılan yüzyıllık çarpışmalardakiilk büyük meydan muharebesidir. Ayrıca Bizans'ın gücünü anlamak amacıylayapılan bir savaştır.
-Selçuklu ordusu 18 Eylül 1048 tarihinde PasinlerOvasında 50.000 kişilik Rum, Ermeni, Gürcüve Abazalardankurulu bir Bizansordusuyla karşılaştı.
Sebepleri:
- -Dandanakan Savaşı’ndan sonra Selçukluların batı yönündeilerlemeleri.
- -Bizanslıların, Türklerin Anadolu’ya girmelerini engellemekistemeleri.
- -Türklerin Anadolu’yu yurt edinme düşüncesi
Sonuçları:
- -Savaşı Selçuklu Devleti kazandı.
- - Bizans ile Selçuklular antlaşma imzaladılar Bizanslılaryenildi ve Selçukluları Resmen tanıdı.
- -Bu muharebe ile beraber Anadolu'yailk kez yerleşme amaçlı savaş yapılmıştır.
- -Doğu Anadolu, Selçukluların denetimine girmeye başladı.Van’dan Trabzon’a kadar olan topraklar Selçukluların eline geçti.
- -Gürcü Kralı Liparit, Selçuklulara esir düştü.
- -Selçuklular Anadolu’nun fethi için cesaret kazandılar
- -Bizans’ın zayıf olduğu anlaşıldı.
Malazgirt Meydan Muharebesi
Malazgirt Savaşı 26 Ağustos 1071 tarihinde Alp Arslantarafından yönetilen Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasındagerçekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4. RomenDiyojen'in esir düşmesiyle sona ermiştir.
Arka Plan
1060'lar süresince Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistanve Anadolu'ya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirleri vetarım alanlarını yağmaladılar. 1064 yılında Ani'deki Ermeni başkentini elegeçirdiler. 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşı bir sefer düzenledi,fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen yavaş ilerleyen askerleri hızlı Türkatlılarına yetişemedi. 1070 yılında Romen Diyojen, günümüzde Muş'un bir ilçesiolan Malazgirt'te Türklerce ele geçirilmiş olan bir Bizans kalesine doğruikinci bir sefer düzenledi ve Alp Arslan'a bir anlaşma önerdi. Antlaşmaya göreAlp Arslan Urfa kuşatmasını sona erdirirse Romen Diyojen Koçhisar'ı geriverecekti. Romen Diyojen, bu antlaşmayı kabul etmediği durumda Alp Arslan'ısavaşla tehdit etti ve Alp Arslan'ın antlaşmayı kabul etmeyeceğini düşünerekordusunu hazır hale getirdi, ki Alp Arslan da bu antlaşmayı reddetti.
Hazırlıklar
İlginç bir seçim olarak Romen Diyojen yanında eşlik etmesi için eski düşmanıolan Andronikos Dukas'ı getirmişti. Romen Diyojen en iyi generali olanNiceforos Botaniates'i, sadakatinden şüphe ettiği için (ki aslında Dukas'tankesinlikle daha sadıktı) geride bırakmıştı. Bizans ordusu 5000 batıdan gelen veyaklaşık bir o kadar da doğudan gelen Bizans askerinden; Roussel de Bailleul'ebağlı 500 Fransız paralı askerinden; biraz Türk, Bulgar ve Peçenek paralıaskerlerinden, Antakya düküne bağlı askerlerden; yedek kuvvet olarak Ermeniaskerlerinden; ve belli sayıda da imparatorluk muhafızlarından oluşuyordu. Türkkaynakları Bizans ordusunun boyutunu 200.000'e yakın gösterir. Diğerkaynaklarsa bu rakamı yaklaşık 40.000 olarak tahmin eder.
Anadolu üzerindeki yolculuk uzun ve zorlu geçmişti ve Romen Diyojen'in ordusuİmparator'un lüks bir araba ile yolculuk etmesinden rahatsız olmuştu. AyrıcaBizans halkı Diyojen'in Alman paralı askerlerinin gerçekleştirdikleriyağmalamalardan dolayı zarar görmüştü. Bundan dolayı da Romen DiyojenAlmanlar'ın birliğinin dağıtılmasını emretmek zorunda kalmıştı. Ordu ilk olarakSivas'ta dinlendi ve Haziran 1071'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'ingenerallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi veAlparslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Nikeforos Bryennius da dahildiğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarınıgüçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi
Diyojen, Alparslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek, veMalazgirt'i ve hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat kalesini hızlıca geri elegeçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi. Ancak, Alparslanaslında Halep, Musul ve diğer bölgelerden gelen 30.000 atlı ileErmenistan'daydı. Alparslan'ın casusları Diyojen'in nerede bulunduğunu tamıtamına biliyordu ama Diyojen bundan haberdar değildi. O Alparslan'ınhareketlerini hiç bilmiyordu.
Diyojen, generali John Tarchaneiotes'e bazı Bizans askerlerini ve İmparatorlukmuhafızlarını alıp Peçeneklere ve Fransızlara Ahlat kalesine doğru eşliketmesini emretti. Kendisi de ordunun geri kalanıyla Malazgirt'e doğru ilerledi.Bu karar muhtemelen güçleri iki tarafta da 20.000 asker olacak şekilde ikiyeböldü. Tarchaneiotes'e ve ordunun yarısına ne olduğu tam olarak bilinmese de,görünüşe göre Tarchaneiotes Selçuklularla karşılaştı ve kaçtı. Daha sonraMalatya'da ortaya çıktı ve Malazgirt savaşında yer almadı.
Savaş
Diyojen, Tarchaneiotes'in kaybından haberdar değildi ve Malazgirt'e ilerlemeyedevam etti ve 23 Ağustos'ta orayı kolayca ele geçirdi. Ertesi gün Bryenniusaltındaki keşif birlikleri Selçuklu ordusunu tespit etti ve Malazgirt'e geriçekilmek zorunda kaldılar. Diyojen saldıranların Alp Arslan'ın tüm ordusuolduğuna inanmayarak Ermeni generali Basilaces'i birkaç atlı birliğiyle dışarıgönderdi; bunun üzerine gönderilen atlı birlikleri yok edildi ve Basilaces esiralındı. Ardından Diyojen ordusunu formasyona soktu ve sol kanadı Bryenniusaltına aktardı, ki o da hızlıca gelen Türkler tarafından neredeysekuşatılıyordu ve bir kez daha geri çekilmek zorunda kaldı. Geceleyin iseTürkler yakınlardaki tepelerde saklandı ve Diyojen'in karşı saldırı yapmaihtimalini neredeyse yok ettiler.
25 Ağustos'ta, Diyojen'in bazı Türk paralı askerleri Selçuklularlakarşılaştılar ve Bizans ordusundan ayrıldılar. Aynı gün, Diyojen de birSelçuklu elçisini reddetti ve Tarchaneiotes'i geri çağırmaya çalıştı, ancaktabii ki çevrede ondan herhangi bir ize rastlayamadı. O gün boyunca hiçbirçatışma yaşanmadı, fakat 26 Ağustos'ta Bizans ordusu düzgün bir savaş biçiminegeçti ve sol kanatta Bryennius'un, sağ kanatta Theodore Alyates'in ve merkezdeimparatorun birlikleri olmak üzere Türk mevzilerine doğru ilerlemeye başladı.Andronicus Ducas da yedek birlikleri artçı olarak yerleştirdi. Selçuklular iseyaklaşık dört kilometre ötede hilal formasyonunda duruyordu ve Alp Arslangüvenli bir mesafeden olayları izliyordu. Bizanslılar yaklaştıkça Selçukluokçuları saldırmaya başladı, ve hilalin merkezi devamlı geriye doğru giderkenkanatlar da Bizans ordusunu çevreleyecek şekilde ilerledi.
Bizanslılar okçu saldırılarına aldırmadan ilerledi ve Alp Arslan'ın kampınıakşama doğru ele geçirdi. Ancak, okçu saldırısına en çok mağruz kalmış olan sağve sol kanatlar, Selçukluları yakın dövüşe zorlamaya çalışırken neredeysedağılıyordu. Buna karşın Selçuklu atlıları ise sadece geri çekiliyorlardı. Selçuklularınyakın dövüşten kaçındığını gören Diyojen, gece çökerken geri çekilme emrivermeye mecbur kaldı. Ancak, sağ kanatın generali Theodore emri yanlış anladıve Diyojen'in eski düşmanı Ducas, imparatorun geri çekilişini korumaktansa,kasıtlı bir şekilde imparatoru dinlemedi ve Malazgirt dışındaki kamplarına kadargeri çekildi. Selçuklular da Bizanslıların bu karışıklığını fırsat bilereksaldırıya geçti. Bizanslıların sağ kanadı bozguna uğradı ve kısa bir süreardından sol kanat da bozguna uğradı. Bizanslıların geri çekilmesinin ardındanSelçuklular Diyojen'i bulup esir aldıklarında Diyojen yaralanmıştı. Alp Arslan,birkaç gün sonra Romen Diyojen'i kasıtlı olarak serbest bıraktı. İmparatorbaşkentine döndüğünde bir isyanla karşılaştı ve isyanın sonucunda gözlerine mimçekildi.
Sonuç
- Zafer Türk ordusunun oldu.
- Romanos Diogenes tutsak edildi.
- Anadolu Türklerin eline geçti.
- Türkler ekonomik olarak güçlendiler.
- Haçlı Seferleri başladı.
- Türkler bulundukları yerleri geliştirdiler böylece kültürel zenginliği artan Anadolu Türk yurdu olmaya başladı.
- 4)Türkler fazla bir direnişle karşılaşmadan Marmara kıyılarına kadar ilerlediler
- Bugünkü Türkiye’nin temelleri atıldı
- Anadolu’da gücü kaybolan Bizans, Balkanlara çekildi
- Malazgirt Muharebesi, "TürklereAnadolu'nun kapılarında kesin zafer sağlayan son savaş" olarak bilinir.
- Savaşta, Bizans ordusunda paralı askerlik yapan Oğuz ve Peçeneklerin yardıkları da belirleyici rol oynadı
- Abbasi ve İslam dünyası üzerindeki Bizans baskıları kayboldu
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ilk Türk beylikleri kuruldu
Miryokefalon Muharebesi
17 Eylül 1176 tarihinde Salı günü olmuştur
Türklerin kazandığı bu zafer Anadolu'nun Türk hakimiyeti altında kalmasınıkesinleştiren savaş olarak bilinmektedir.
Bizans İmparatoru Manuel I Komnenos Bizans sınırlarında özellikle Eskişehiryörelerinde yoğun bir şekilde çoğalan Türkmenlerin, Denizli, Kırkağaç, Bergamave Edremit'e değin Bizans memleketlerine akınlarda bulunmaları üzerine buakınları önlemek amacıyla Anadolu’ya yeni kuvvetler göndermekle birliktedüzenleyeceği bir sefer için de askeri hazırlıklara başladı. Manuel, papaya birmektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve Anadolu’dangeçen yolun artık güven altına alınacağını bildirdi. Onun bu hazırlılarınıhaber alan II. Kılıç Aralan, bir elçi heyeti göndererek Daha önce yapılan barışantlaşmasının yenilenmesini önerdi, fakat imparator, Bizans’a yöneltilenTürkmen akınlarının durdurulması, Bizans’a sığınan Danişmentli emir’i Zünnunile şehzade Şahinşah'ın, daha önce yönetiminde bulunan memleketlerin Bizans'abırakılması şartıyla buna razı olacağını sultana bildirdi. Bu şartları kabuleyanaşmayan sultan, atlı kuvvetler sevkedip Denizli yörelerine kadar olan Bizanstopraklarını ağır bir şekilde tahrip etti. İmparator, Bizans kuvvetlerieşliğinde, önce şehzade Şahinşahı daha sonra da Zünnunu Anadoluya göndermegirişiminde bulundu ise de II. Kılıç Arslan'ın aldığı önlemler karşısındabaşarılı olamadı; Şahinşah ve Zünnun yeniden Bizans'a kaçmak zorundabırakıldılar.
Bunun üzerine sultanın ikinci barış önerisini de reddeden Manuel, amcasınınoğlu Andronikos Batatzesi bir orduyla Paphlagoniaya doğru yola çıkardı vekendisi de içinde Frank, Peçenek, Macar ve Sırp kuvvetleri bulunduğu büyük birorduyla, Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya üstüne yöneldi. Bununüzerine uçlarda bulunan kalabalık Türkmen kuvvetleri, Bizans ordusunu şiddetlemukavemet ederek yıprattılar. Kılıç Arslan, Bizans ordusunu, dar ve sarpMiryokefalon(Kumdanlı)vadisinde karşıladı meydan savaşında, Bizans ordusunuağır bir şekilde mağlub etti.
Ağır bir yenilgiye uğrayan Manuel, Selçuklulara karşı inşa ettirdiği Eskişehirve Uluborlu'nun doğusundaki Sublaion müstahkem mevkilerine geri çekilmeyi kabuletmesinden başka, Selçuklu devletine savaş tazminatı olarak 100 bin altınödemek zorunda kalmıştır. Bu zafer sonucunda, Bizans’ın Selçuklular karşısındasavunmada kalması sağlanmış ve dolayısıyla üstünlük Türk Anadolu SelçukluDevletine geçmiştir.
Zaferden sonra sultan II. Kılıç Arslan, başta Bağdat Abbasi halifesi olmaküzere, bütün İslam hükümdarlarına birer fetihname göndererek Bizans’a karşıkazandığı büyük zaferi müjdelemiştir.
Nedenleri:
- -Kılıç Arslan’ın Anadolu’da birliği sağlaması ve güçlenmesi
- -Türkmenlerin Bizans topraklarına sürekli saldırması.
- - Bizans’ın Türkiye Selçuklularından Danişmentlilere aitbazı kale ve şehirleri istemesi.
- - Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan çıkararak Anadolu’yatamamen hakim olmak istemesi.
Denizli yakınlarındaki Miryokefalon (Kumdanlı) vadisindeyapılan savaşta 2.Kılıç Arslan Bizans İmparatoru Manuel’i yendi (1176).
Sonuçları:
1. Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı ve Anadolu’nun kesinbir Türk yurdu olduğu anlaşılmıştır.
2. Bizans’ın son saldırısıdır, Türklerin son savunmasıdır(Busavaştan sonra Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçti.)
3. Türk-İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı sonaermiştir.
4. Haçlı seferleri ile Bizans’ın eline geçen Anadolu’dakisiyasi üstünlük tekrar Selçukluların eline geçti.
5. Bizanslılar ve Batılılar, Anadolu’ya “TÜRKİYE” demeye başladılar.
- Taraflar arasında anlaşma yapıldı ve imparator Selçuklu devletine savaş tazminatı olarak 100 bin altın gibi çok büyük bir meblağ ödemek zorunda kaldı.
Kaynaklar:
Bilgiyelpazesi.net Kadinname.com dersyorum.com Vikipedi Turkeyarena.net
www.msxlabs.org
Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2014 14:31
Sebep: sayfa düzeni