Arama

Çocuk ve Cinsellik

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 25 Kasım 2008 Gösterim: 6.199 Cevap: 2
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
7 Ekim 2008       Mesaj #1
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
cvc
Çocuklar genelde 2 yaşına geldiklerinde kız - erkek arasındaki farkı anlamaya başlar. 3 yaşına ulaştıklarında cinsel kimliklerinin farkına net olarak varırlar. Kardeş, arkadaş ya da büyüklerinde kendinden farklı cinsel oluşumları merakla izler, gözler. Bu yaşlarda karşı cinse duyulan ilgi nedeni ile evcilik, doktorculuk oyunları başlar.
Bazı anne - babalar, kendilerine yöneltilen cinsellik içeren sorularla şaşkına döner, 3 yaşındaki çocuğun bu soruları sorması için çok erken olduğu düşüncesi ya da ne - nasıl yanıt vereceğini bilmediği için çoğu kez yanıtlamaktan kaçınırlar.
Ancak çocukların soru sormaya başladıkları, öğrenmek istedikleri andan itibaren cinsel eğitim asla erken değildir.
Her yaş döneminde uygun yanıtlarla merakının giderilmesi, ayrıntıya girmeye gerek olmadığının bilinmesi gerekir.
Örneğin bu yaşlarda kız çocukları çoğu kez 'benim neden pipim yok' sorusu ile kuşkularını dile getirirler. Burada kız - erkek farkı çok basit olarak aktarılmalıdır. 'Ben nasıl geldim?' sorusu 'leylek getirdi' ile açıklanamayacak bir sorudur. Çevrede gebe bir tanıdık varsa örneklenebilir, ya da basit bir renkli çocuk kitabı ile gebeliğin oluşmasından başlanır. Birbirlerini seven insanların tohumlarından minik bebeğin oluştuğu, anne karnına yerleşerek büyüdüğü, zamanı gelince bacak arasından ya da karından alındığı anlatılır. Eğer çocuk anlatılanlara ilgi göstermez ise dinlenmesi için zorlanmaz. Bilmek istediği noktada kesilir. Her şeyi sorabilme rahatlığı verilir. Ancak sorular çok abartılı olursa bunu daha sonraki bir zamanda tekrar konuşmak üzere ilgi bir başka yöne kaydırılabilir. Çoğu kez anlatılacak çok öz açıklamalar çocuğa yeterli gelecektir.
Çocuklar 5 - 6 yaşlarına geldiklerinde kendi bedenlerini tanır, cinsiyetlerinin değişmeyeceğini öğrenirler. Ancak sünnet olgusu bu yaşlarda erkekliğin kaybedileceği gibi bir kuşku yaratabilir. Bu nedenle 3 yaş öncesi ya da 7 yaş sonrası sünnet uygun olabilir. Uzmanı tarafından yeni doğan ya da bebeklikte yapılan sünnet en uygunu olabilir.
En geç 7 - 8 yaşlarında vücutlarındaki erotik bölgeleri, haz veren noktaları keşfederler. Mastürbasyon (kendi kendine doyum) kız ve erkek çocuklar için sık karşılaşılan bir doyum olabilir. Paniğe kapılmaksızın, önce olağan olduğunu, sakıncası olmadığını kabul etmek, eğer çok sık yinelenen bir tablo ise eleştiri ve aşağılamadan kaçınarak, öfke nöbetine girmeksizin çocuğunuzun ilgisini bir başka yöne kaydırmak uygun olur.
Yine bu yaşlarda çocuklar çıplaklıktan utanmaya başlarlar. Anne - babalarının bile kendilerini çıplak ya da giyinirken görmelerini istemeyebilirler. Anne - babanın bunu anlayışla karşılaması sonucu çocuklar kendi vücutlarına saygı duymayı öğrenirler.

Sponsorlu Bağlantılar



HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #2
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Eyvah çocuğum seks soruları soruyor!


Sponsorlu Bağlantılar
28022008155429 503 530467coc&ampusgAFQjCNEglY0Ickef2m0  xP80Skwq2ogEQ


Gençlerin seks konusundaki sorunları aileleri terletiyor. Psikiyatrist Ali Ayas bu sorunlarla karşılaşan ailelere etkili önerilere bulunuyor: Çocuğa aşk yasağı koyamazsınız...

Sınav dönemi aşık olmak gençleri motive edebilir

International Hospital'dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas ergenlikteki cinsellik hakkında ailelerin merak ettikleri soruları yanıtladı:

Aileler ergenlik dönemindeki çocuklarının sevgililiri ile tanışmalı mı?

Gençlerin ilişkilerini aileler önyargısız karşılamalı. Hemen eleştirmekten kaçınarak, anlamaya çalışmak, hatta kabullenmek en doğrusudur. Aile, gencin özel saydığı kişi ile tanışmak istiyorsa, bunu yapabilir. Ama bu tanışmanın anlamını gençlere açıklamalı. Çünkü bazı ailelerde bu tanışma evliliğe giden yolun başlangıcı, bazılarında ise sadece beraber yenen bir akşam yemeğidir. Bu durum netleşmez ise, karşılıklı yanlış anlama ve kırgınlıklara yol açabilir. Evlatlarının ilişkilerini kendileri yaşıyormuş gibi hisseden ve bu konuda onları yönlendiren birçok annebaba görmekteyiz. Maalesef bu tür fazla iç içe geçmiş ailelerde sonuç genelde hayal kırıklığı oluyor. Çünkü çocuklarının ilişkilerine o kadar çok taraf oluyorlar ki, evlatları aşk acısı yaşarken omzuna yaslanıp ağlayabileceği bir anne-babayı ne yazık ki bulamıyor.

Gençler, aşk yüzünden sınavlara hazırlanmakta zorluk çekiyorsa ailenin vereceği tepki ne olmalı?

İnsanlar 'sevgililik' anlamında da sağlıklı ilişkiler kurmayı bu yıllarda öğrenirler. Bazı aileler çocukları, derslerine engel olacağını düşünerek 'aşık olmamaları' konusunda sık sık uyarır. Ama önemli olan çocuğun aşık olması değil, bu ilişkiyi diğer sorumluluklarıyla birlikte nasıl yürüttüğüdür.

Sağlıklı bir ilişki veya karşılık bulan bir aşk, başlangıçta gencin ayaklarını yerden kesse de sonuçta olumlu bir motivasyondur. Aileler, çocuklarının ilişkilerinin derslerine engel olduğundan yakınır. Ama bu ilişkilerin derinine indiğimizde, genelde bu tür sorunlar yaşayan gençlerin aslında psikolojik sorunları bulunduğunu görüyoruz.

Gençlerin cinselliğe bakışları nasıl değişti?

Eskiden gençlik döneminde cinsellikle ilgili bir bilgiye ulaşmak oldukça güçtü. Günümüzde özellikle internet devrim yarattı. Cinsel bilgilere, hatta bazen çok yanlış bilgilere rahatça ulaşıyorlar. Diğer taraftan; karşı cinsle de ilişki içerisine sınırlı dahi olsa girilme çabası görülüyor. 18 yaşına yaklaşan erkeklerin ritüeli oluyor, genelev deneyimi artık eskiyor. Buna seviniyoruz, çünkü bu deneyim bazen sonrasında cinsel sorunları da beraberinde getirebiliyordu. Ama değişmeyen bir şey var ki; hâlâ en önemli bilgi kaynağı arkadaşlar.

Gençlerle cinselliği kim konuşmalı?

Anne-baba ya da ailede abi varsa o da konuşabilir. Önemli olan bu konuyu konuşacak kişinin tüm sorulara doğru şekilde yanıt verebilecek donanımda bulunmasıdır

HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #3
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Anne ben nerden geldim


Çocuk ve Cinsellik


Yoksa siz hâlâ çocuğunuza leylek hikayesi mi anlatıyorsunuz?

Pedagog Ali Çankırılı'nın hazırladığı Sevgi İçigen'in çizimleri ile destek verdiği "Anne ben nerden geldim" adlı çalışma "çocuklar için cinsel eğitim" alt başlığını taşıyor.

Çocukların çok sık sorduğu, "Öpücükten Çocuk olur mu? Evlenmek ne demek? Anne ben nasıl oldum? Anne karnındaki bebek acıkmaz mı? Böyle şeyleri konuşmak ayıp mı? Kızlar neden erkeklerden farklı? Gelenek , görenek ne demek? " gibi sorulardan, "ben sana göstereyim, sen bana göster, anne baba ile aynı yatakta yatan çocuk, gibi temel sorunları çocuklara öyküler yardımıyla anlatan ve kavratmayı hedefleyen "Anne ben nerden geldim" hem kız, hem de erkek çocuklar için kaleme alınmış..

Uğurböceği yayınlarından çıkan eserin dini ve ahlaki değerlere dikkat edilerek kaleme alındığını belirten yazarı Pedagog Ali Çankırılı, eserin içeriğini şöyle anlatıyor:

BÜYÜKLER ÇOCUK GİBİ DÜŞÜNEMİYOR

"Çocuklar cinsiyete ve cinsiyet farkına ait soruları 3-4 yaşlarından itibaren sormaya başlıyor. Sorulara muhatap olan çoğu anne baba, beklemedikleri bu sorular karşısında paniğe kapılıyor. Aslında sorunun cevabını bilmediklerinden değil; nasıl cevap vereceklerini bilmediklerinden paniğe kapılıyorlar. Bunun sebebi de, konuya yetişkin gözüyle bakmaları. Yetişkin gözüyle baktıkları için cinsellikle ilgili soruların anne baba arasında geçen mahrem ilişkileri kapsadığını, bu yüzden cevap vermenin zor olduğunu düşünüyorlar.

Peygamberimiz bir hadisinde: “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın” buyuruyor. Biz bu hadisi: “Çocukla konuşurken empati yapın, onun seviyesine inin, anlayacağı bir dil kullanın” şeklinde anlıyoruz. Kendimizi çocuğun yerine koyup düşündüğümüzde, onda henüz cinsel tecessüs uyandıran hormonlar aktif olmadığı için sorularının cinsellikle ilgili olmayıp öğrenme amaçlı olduğunu görürüz.

Konuya çocuk gözüyle bakınca, işimiz kolaylaşır. Paniğe kapılmadan, sıradan bir soruya cevap veriyormuş gibi, çocuğun anlayacağı basit bir dil kullanarak sorusunu cevaplandırmalıyız. Verdiğimiz bilgi basit, kısa ve doğru olmalıdır.

Bu kitabı çocuklar için yazdık, ama henüz okuma bilmeyen çocuklara anne babalar okuyacaklar. Kitabın iki kahramanı her ne kadar 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu ve onun sorularına cevap veren bir anne ise de; kahramanlar değişebilir. Cinsiyete ait soruları, genellikle, kız çocukları annelerine, erkek çocukları babalarına sorsalar da; bu bir kural değildir. Bir kız çocuğu, cinsiyete ait soruları kendisine yakın bulduğu babasına veya dedesine de sorabilir. Bunda yadırganacak birşey yoktur.

Kitabın kurgusunu yaparken literatürde geçen bütün sorulara cevap vermeye çalıştık. Bununla beraber çocuğunuzun sorabileceği her soruya cevap verdiğimizi iddia edemeyiz. Zira her çocuk kendine özeldir. Her çocuğun ilgi alanı ve merak ettiği konular farklı olduğu gibi, soruları da farklı olacaktır..."


ENSONHABER

Benzer Konular

12 Haziran 2016 / A.Arda Moda
29 Kasım 2012 / nünü Sağlıklı Yaşam
1 Ekim 2012 / Misafir Cevaplanmış
12 Mart 2009 / ThinkerBeLL Biyoloji