hamsi (Engraulis encrasicolus)

Clupeiformes takımının Engraulidae familyasını oluşturan 100’ü aşkın balık türünün ortak adı. Geniş sürüler halinde dolaşan bu balıklar genellikle sıcak denizlere dağılmıştır. Birçoğu akarsu ağızlarındaki az tuzlu sularda, birkaç tür de tropik bölge tatlı sularında yaşar. Uzunluğu 16-25 cm arasında değişen hamsi gözlerinin gerisine kadar uzayan ağzı ve sivrilmiş burnu sayesinde akrabası olan ringa ve sardalyeden kolayca ayırt edilebilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye’de hamsi denince tek bir tür akla gelir. Bilimsel adı Engraulis encrasicolus olan bu tür Atlas Okyanusu’nun kuzeydoğusunda, Akdeniz ve ona bağlı denizlere yayılmıştır Ticari değeri yüksek bir balıktır. Bu türün uzunluğu ortalama 12 cm, en çok 18-20 cm’dir. Öbür hamsiler gibi gövdesi iğ biçiminde, üst çenesi altçenesinden daha uzun, gözleri iri, ağzı geniş, dişleri küçük ve çok yumuşak, pulları iri ve parlaktır. Bu pullar deriye oldukça gevşek bağlandığından kolayca dökülür. Sırp mavi, yeşilimsi ve lacivert, yanları gümüş renginde, karnı beyazdır. Kışın 100-150 m derinlikteki deniz çukurlarına inerken yazın genellikle su yüzeyi ile 20 m arasında değişen derinliklerde yüzer. Üreme mevsimi serin sularda mayıs - ağustos, ılık sularda mart-haziran ayları arasına rastlar.
Doğal ömrü iki üç yıl olan bu balıkların yumurta verimi yüksek ve 40 bin dolayındadır. Oval, saydam ve yaklaşık 1,5 mm uzunluğundaki bu yumurtalar suda bir ya da iki gün kadar sürüklendikten sonra çatlar ve çıkan larvalar hızla gelişir. Hemen hemen yalnızca planktonlarla beslenen hamsiler denizde hareket halindeyken uskumru, lüfer, orkinos, mersinbalığı, köpekbalığı, yunus gibi deniz hayvanlarına, su yüzeyine çıktıkları zaman da martı, karabatak gibi kuşlara yem olur. Sürüde bulunan hamsiler saldırıya geçen iri balıklar karşısında birbirine iyice sokulur ve sürtünmeyle kopan pulların oluşturduğu bir çeşit perde arkasına gizlenirler.
Aşırı avlanma nedeniyle bugün sayısı önemli ölçüde azalmış olan hamsi, son yıllara kadar Türkiye’de avlanan tüm deniz balıklarının yarısından çoğunu oluşturmuştur (1988’de 310.618 ton). 1989’da avlanan hamsi miktarı ise 98.620 tondur. Bu rakamın 1990’da 74.035 ton olduğu tahmin edilmektedir. Büyük ölçüde Karadeniz kıyılarında avlanan bu balık bölge yaşamını önemli ölçüde etkilemiş, folklorunda derin izler bırakmıştır.
Karadeniz’de yaşayan hamsiler genellikle Azak ve Karadeniz hamsisi olarak ikiye ayrılır. Bunlardan Azak hamsisinin uzunluğu ortalama 10-15 cm, burnu Karadeniz hamsisinden daha küt, gözleri daha iri ve başı daha kısadır. Karadeniz’in doğu kesiminde yaşayan bu balık kışlamak üzere güney kıyılarına, nisan sonunda da kuzey kıyılarına doğru göç eder. Adını aldığı Azak Denizi’nde ise aşırı kirlenme nedeniyle barınma olanağı kalmamıştır. 18 cm uzunluğa erişebilen Karadeniz hamsisi ortalama 12 cm uzunluğundadır. Kasımdan şubata kadar Trakya kıyılarına ve Marmara’ya göç eden bu balık, nisan sonlarında yumurta dökmek üzere yeniden Karadeniz’e çıkar. Ayrıca Marmara Denizine özgü, göç etmeyen ve öbürlerinden küçük yapılı olan üçüncü bir yerel form daha ayırt edilmektedir.
Hamsi kendine özgü lezzetiyle tanınan ve çeşitli biçimlerde tüketilebilen bir balıktır. Izgara, tava, haşlama ve buğulama olarak hazırlanabildiği gibi birçok yerel yemeğe tat vermekte, mısır unuyla ekmeği yapılmaktadır. Hamsi, konserve ve tuzlamanın yanı sıra gübre ve hayvan yemi olarak da değerlendirilmektedir.
kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 28 Mart 2017 19:28
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....