Türkiye'de Çocuk Edebiyatı
MsXLabs.org & Temel Britannica
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar
19. yüzyıl ortalarına kadar çocuklar ders kitapları dışında sadece din büyüklerinin yaşamını ve savaşlarını anlatan kitapları okurlardı. Kerem ile Aslı, Köroğlu, Âşık Garip, Ferhad ile Şirin, Arzu ile Kamber gibi halk öykülerine duyulan ilgi, çocukların da bu tür öyküleri dinleyip öğrenmelerine yol açmıştır. Sözlü halk edebiyatı geleneği bu dönemde masal, öykü ve bilmecelerle sürdürülüyordu.
Gerçek anlamda çocuk edebiyatına yönelme Tanzimat döneminde, batılı yazarlardan yapılan çevirilerle başlar. Bunlar arasında tarihçi Ahmed Lutfi'nin Daniel Defoe'dan çevirdiği Hikâye-i Robinson (1864), Mahmut Nedim'in Johathan Swift'ten çevirdiği Güliver Nam Müellifin Seyahatnamesi (1872), Ahmed İhsan Tokgöz'ün Jules Verne'den çevirdiği Gizli Ada (1889), Seksen Günde Devr-i Alem (1889), İki Sene Mekteb Tatili (1891) ve Mihver-i Arz (1891), Mehmed Emin'in gene Jules Verne'den çevirdiği Merkez-i Arza Seyahat (1885) ve Beş Hafta Balon ile Seyahat (1888) özellikle anılmaya değer kitaplardı. Bu dönemde Şinasi, Recaizâde Mahmud Ekrem ve Ahmed Midhat Efendi'nin La Fontaine' den ya da daha başka şair ve yazarlardan koşuk ve düzyazı biçiminde yaptıkları çeviriler de çocuk edebiyatının temelini oluşturan çalışmalar arasında anılabilir. Kayserili Doktor Mehmed Rüşdü'nün yazdığı, Türkçe ilk alfabe Nuhbetul-Etfâl (1858) çocukların anlayacakları bir dille yazılmış masal ve öykülere de yer vermesi bakımından önemlidir. Bu dönemde ayrıca Manastırlı Mehmed Rifat'ın Hikâyât-ı Müntehabe başlığı altında derlediği, 1873-98 yılları arasında 15 kez basılan, hayvan ve bitkileri konu alan kitabından da söz etmek gerekir. Yazar bu küçük kitabında dönemine göre yalın bir dil kullanmış, çocuklara okuma alışkanlığı aşılamak yanında, birtakım bilgiler ve ahlaksal değerler kazandırmaya özen göstermiştir.
İkinci Meşrutiyet'i (1908) izleyen yıllarda yeni okullar açılmış, öğretmen yetiştiren kurumlara önem verilmeye başlanmıştır. O yıllarda İbrahim Alâaddin (Gövsa) Çocuk Şiirleri (1911), Ali Ulvi (Elöve) Çocuklarımıza Neşidelef'i (1912) yayımladılar. Tevfik Fikret çocuklar için yazdığı Şermin (1914) adlı şiir kitabında onlara çalışkanlık, yurt sevgisi ve özveri gibi erdemleri öğütledi. Sade bir dille yazan Ömer Seyfettin'in konusunu tarihten alan öyküleri de yaşadığı dönemde çocuklardan ilgi görmüş, bu ilgi daha sonraki kuşaklarda da sürmüştür. Bu dönemde Ziya Gökalp'in koşuk ve düzyazı masallarının bir araya getirildiği Kızıl Elma (1914), Yeni Hayat (1918), Ala Geyik ve Altın Işık (1923) adlı kitaplarını da anmak gerekir. Çocuk şiirleri açısından verimliymiş gibi görünen bu yıllarda yazılan şiirler oldukça kuru, düşündürecek yerde eğitmeyi amaçlayan türdendi.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1928'de Latin harflerinin kabulüyle birlikte yeni harfleri kısa yoldan öğretme kaygısıyla çocuklara yönelik yayınların arttığı görüldü.
Bu yıllarda Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu'nca yayımlanmış olan çeviri ve uyarlama çocuk kitapları dikkati çeker. Bu kitaplardan büyük bir bölümü Sabiha Zekeriya (Sertel) tarafından hazırlanmıştır. Bu yıllarda Süleyman Tevfik'in (Özzorluoğlu) "Türk Masalları" ve "Şark Masalları" adlı iki ayrı dizi olarak yayımladığı küçük kitaplar da çocukların severek okuduğu ürünler arasındaydı. Mahmut Yesari'nin çocuklar için yazdığı küçük oyunlar, Peyami Safa ve Aka Gündüz'ün çocuk kitapları da bu dönemde yayımlandı. Mahmut Yesari'nin Bağrıyanık Ömer (1930), Huriye Baha Öniz'in Köprüaltı Çocukları (1936; 1962), İskender Fahrettin Sertelli'nin Tahtları Deviren Çocuk (1936), Cahit Uçuk'un Türk İkizleri (1937) Cumhuriyet döneminin ilk çocuk romanları arasında anılır. Tarihsel romanlarıyla çocuklara da seslenen Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun günümüzde de okunan Kızıl Tuğ (1923), Atlı Han (1924), Türk Korsanları (1926), Şeydi Ali Reis (1927), Gültekin (1928), Kolsuz Kahraman (1930) ve Fatih Feneri (1949) gibi yapıtları bu dönemde yayımlandı.
Cumhuriyet dönemi şairlerinden M. Faruk Gürtunca Çocuklar ve Şiir Kitabı (1928) ve Anadolu (1939), Yusuf Ziya Ortaç Kuş Cıvıltıları (1938), Hasan Ali Yücel Sizin İçin (1938), Halide Nusret Zorlutuna Yurdumun Dört Bucağı (1950) adlı kitaplarıyla çocuklara seslendiler. Bu dönemde çocuklar için şiirler yazan şairler arasında İlhami Bekir Tez, Şükrü Enis Regü, İ. Hakkı Sunat, M. Necati Öngay ve İ. Hakkı Talaş da özellikle anılmalıdır. Orhan Veli Kanık'ın başarılı çevirisiyle çocukların bugün de severek okuduğu La Fontaine'in Masalları (1948; 1989) ile Nasreddin Hoca Hikâyeleri (1949; 1989) şiir alanında sözü edilmesi gereken çalışmalardandır.
Eflâtun Cem Güney'in halktan derlediği masalları şiirsel bir anlatımla yeniden yazarak yayımlaması, çocuk edebiyatımıza başka bir soluk katmıştır. Yapıtları arasında Dertli Kaval (1947), En Güzel Türk Masalları (1948), Bir Varmış Bir Yokmuş (1956), Evvel Zaman İçinde (1957) ve Gökten Üç Elma Düştü'yü (1965) sayabiliriz.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!