Ziyaretçi
Acı patlıcanın tatlı gerçekleri
Sponsorlu Bağlantılar
Patlıcan içerdiği antosiyaninler özellikle de 'nausin’ nedeniyle çok güçlü bir antioksidanttır.
Antosiyaninler bitkilerde bulunan suda çözünen pigmentlerin en geniş grubudur. Yapılan birçok bilimsel araştırma sonucunda antosiyaninlerin antioksidant ve bazı kanser türlerinde hücre büyümesini engelleme özellikleri ortaya çıkarılmıştır.
Patlıcan kabuğundan elde edilen 'nausin’ ekstratı laboratuvar ortamında incelediğinde serbest radikal oluşumunu bloke ettiği görülmüştür. Bilindiği üzere serbest radikaller hücre zarına zarar vermekte ve kötü huylu 'LDL’ kolesterolün oksidasyonuna neden olarak kalp hastalıkları ve inme riskinin artmasına neden olmaktadır.
Ayrıca patlıcanın içerdiği fenolik bileşiklerin Tip 2 Diyabet ve hipertansiyonda çok önemli roller oynadığı da gözlenmiştir. Hatta diyabetik beslenme programlarının içerisine ağırlıklı olarak patlıcanın sokulmasının diyabetin düzenlenmesinde alternatif yöntemlerden biri olabileceğini belirtmişlerdir. Tabii bu görüş temelinde patlıcanın yüksek posa ve az çözünür karbonhidrat içeriği yatmaktadır.
Gördüğümüz gibi senelerdir hiçbir faydası olamadığ hatta zararı olduğu söylenip yerden yere vurulan; ama çaktırmadan sofralarımızın baş tacı da olan patlıcanın gerçekleri hiçte sanıldığı gibi değil. Bu durumda aklımızda hiç soru işareti kalmasın sağlıklı yöntemlerle pişirdiğimiz ve mevsiminde, zirai tarım ilaçlarıyla kontamine olmamış patlıcanı tüketmenin vücudumuza sağladığı yararlar; belki de eşsiz lezzetini bile solda bırakacak kadar fazladır.