
Ziyaretçi

Sponsorlu Bağlantılar
Kadın dergilerinin 300 yıllık bir tarihi olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız, Doğu Londra'da 'The Women's Library' (Kadın Kütüphanesi) yeni bir sergiyle yüzünü kadın dergilerine çeviriyor. "Between the Covers:Women's Magazine and their Readers" (Kapaklar Arasında: Kadın Dergileri ve Okuyucuları) isminin verildiği sergide isminden de anlaşılacağı gibi kadın dergilerinin fotografik arşiv yolculuğu eşliğinde dünü bugünü işleniyor.
1 Kasım'da açılacak olan sergide en çok da bu renkli ve eğlenceli dünyada dergi kapaklarını süsleyen kadınların değişimine yer verilirken, kadınların hayatında bu dergilerin nasıl ve ne kadar etkili olduğu da tartışılıyor.
KİMLİK OLUŞTURDULAR
1600'lü yılların sonlarından günümüze kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsayan 300 yıllık bir süreçte, modadan arkadaşlığa, alışverişten kozmetiğe, kadın ihtiyaçlarından cinsel sağlığa birçok konuyu işleyen ve kadınların dünyasında 'aydınlatıcı' ama çoğu zamanda 'eğlendirici' bir görev üstlenen dergiler, kadınların toplum içindeki kimliklerini oluşturmada da yardımcı rol üstlendi.
İLK İNGİLİZ KADIN DERGİSİ
1693 yılında John Dunton tarafından basılan İngiltere'nin ilk kadın dergisi Ladies' Mercury, çok uzun ömrlü olmasa da, 300 yıllık bir sürecin başlangıcı olarak kabul edilir. Böylece ilk defa kadınların hayatına kendilerini ilgiendiren, kadından, kadınlıktan söz eden bir dergi girer.
PARLAYIŞI 20. YÜZYILDA
18. ve 19. yüzyıl, teknik açıdan kadın dergilerine türlü türlü olanaklar sunmak için iyi bir zaman değildir. Çoğunun kapaklarında genellikle resim ya da fotoğraf yoktur. Bu da dergiyi sıkıcı ve ilgi çekicilikten uzak kılar. 20. yüzyıl, illüstrasyonlar dönemidir. Dergi kapakları bundan böyle kapak kızlarına kapılarını açar. Özellikle 2. Dünya Savaşı'nın ardından kadınların farklılaşan imajındaki en büyük tanıklığı yine bu dergiler yapar.
DERGİLERİN YÜZÜ DEĞİŞİYOR
Erkek egemen dergiler, yerlerini yavaş yavaş kadınlara verir. Savaş öncesi ve savaş sırasında başrolde olan erkek dünyası, geri plana düşerken, kadınlar, boy boy dergi kapaklarını süslemeye, 'kapak kızı' anlayışını da getirmeye başlar.
1950'ler: Kadın dergilerinin kendini ilk defa bu kadar göstermeye başladığı yıllar. Dergicilik 'dişil' bir kimliğe bürünür. Editör ve yayıncılar erkek olsa da, kadınların dergileri, kadınlara hizmet etmek için güzel genç kız fotoğrafları veya resimlerini dergi sayfalarına taşır. Kapaklardaki değişimin göze çarpmasıyla birlikte dergiler de satılmaya başlar.
1960'lar: 'Yeni kadının yeni dergisi' anlayışıyla yola çıkan Nova dergisi, sinyallerini çoktan vermiştir. İlk sayıda kadın dergilerinde bir Rönesans müjdesi veren Nova, ağır göz makyajlı bir kadını kapağına taşır. 1965'in tarzıyla elbette.
1970'ler: Resimlerin yerini fotoğraflara bıraktığı yıllar gelip çatmıştır artık. Dergilerin yüzlerine hakim olan kadınlar, feminizmi keşfeder. Cosmopolitan ve Spare Rib dergileri, 70'lerin portresini çizer. Kadına güç veren bir kişilik kazandıran bu dergiler, çok ve yok satmanın da yolunu bulmuştur. Kadınlara, erkeklerle eşit olduklarını savunan bir anlayış getirir. Aslında bir anlamda da 'dergiyi okuyucuya pazarlamak nasıl olmalıdır?' ın da cevabını da keşfetmişlerdir. Feminizm, bu dergilerin 'kitabında' ilke olarak benimsenir. Özgürlük sadece erkeğe özgü bir özellik olmaktan çıkar.
1980'ler: 'Working Women' (Çalışan Kadın) dergisi, çalışan kadına duyarlılığını hissettirir. Vatka, perma ve saç bandı yılları... Dergi kapaklarında bu defa, uzun kazakların altına giyilen, pantolon beli, göbek deliğini santimetrelerce geçen o meşhur jean'ler boy gösterir.
1990'lar: Kendine ikon modeller yaratılan bir dönem. Kapak kızları, dünyanın en güzel kadınlarının yüzleriyle daha da göz kamaştırıcı olurken, Glamour, Grazia gibi iki dergi, en ünlü yüzleri taşımanın başarı getireceğine karar vermiştir.
Veee 2000'ler: Vogue'un yıllardır. Tıpkı Kate Moss'un da yılları olduğu gibi. Kendisine ikon yıldızlar yaratan dergi dünyasının elinde artık çok malzeme vardır: sıfır beden modellerinden en balık etlisine, Hollywood'un tazecik yıldızlarından olgunlaşma çağını da yine 'çok güzel' karşılayan aktrislere (Yaşasın botoks, yaşasın photoshop!) herkes dergilerin kapaklarındadır artık.
"Ne kadar çok ve ne kadar sık dergi kapağında boy göster, o kadar ünlü, o kadar sansasyonel, o kadar 'star' " sloganı buram buram yayılır dergilerin alacalı bulacalı, parlak renkli, yaldızlı sayfalarından.
300 yıldır süren bu kapaklar arası yolculuğa ışık tutan "Between the Covers:Women's Magazine and their Readers" 25 Nisan 2009 'a kadar ziyaret edilebilecek. Meraklısına, okuyucusuna, kadınlara duyurulur!
GAZETEPORT