HATAİ
Etimolojik olarak Çin Türkistanı'ndaki Hata şehrine ait anlamındaki “hatai” de,
rumi gibi Türk süsleme sanatının başlıca motiflerindendir. Orta Asya'da ortaya çıkmış ve genellikle çiçek şekilleriyle yoncaların genişçe yer aldığı Çin Sanatı'nın etkisiyle gelişmiş bir süsleme tarzıdır. Hatai tek başına kullanılamaz, diğer süsleme unsurlarıyla birlikte aynı kompozisyon içinde yer alır. Zaman içinde kendi kökeninden uzaklaşarak farklı formlara bürünmüştür. Bütün süsleme sanatlarında kullanılmış ve giderek bir tarz halini almıştır.
Hatailerin en eski örneklerine VIII. ve IX. yüzyıllarda Uygur Türkleri tarafından yapılan duvar resimlerinde rastlanmaktadır. Anadolu Selçukluları bu motifi oldukça sade kullanmıştır. XV. yüzyılda, Fatih'in hükümdarlığı sırasında, hatailer, bükümlü yapraklar ve çiçeklerle değişik ve çok zengin bir tarzda kullanılmıştır.
Hatailerde resmedilen tabiat unsurları, çeşitli sebeplerle farklı formlarda işlenmiş olsalar da ortak özelliklerini çok uzun zaman muhafaza etmişlerdir.
Osmanlılar hatai uslûbunu tezhipte, çinilerde ve az da olsa halılarda kullandılar.Osmanlı Sanatı'nda bir kısım hatailer oldukça özgün bir biçimde şekillendirilmişse de diğer bir kısım Uzak Doğu ve Çin etkisi altında gelişmiştir.
XV. yüzyılın ikinci yarısı ile XVI. yüzyılın başlarında Osmanlı süsleme sanatında, kalp şeklinde düğümlü süslemelere rastlanır olmuştur. Refahın sembolü olduğuna inanılan bu şekil özellikle el yazmalarının dış çerçevelerinde kullanılmıştır. Düğümlenmiş üçgenlerin sıralandığı şeridin uzayıp gitmesi bu motifin sembolik bir özelliği olduğu izlenimini uyandırmaktadır.
Cahide Keskiner, Türk Motifleri, Turing Yayınları