Arama

Ormanlarımızın azalması hangi boyuttadır?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 11 Aralık 2012 Gösterim: 6.235 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
20 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
ülkemizdeki ormanların azalması hangi boyutlardadır
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Ocak 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
RMANLARIMIZIN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ: 1- GİRİŞ:
Birleşmiş Milletler 1972 yılında 21 Martı “ORMANCILIK GÜNÜ” ilan etti. Uluslararası bir toplantıda 17 Haziran “Dünya Çölleşme Günü” kabul edildi.Memleketimizde 5 Haziran “ÇEVRE GÜNÜ” kabul edildi.
Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye'de toplam 9. 000'nin üzerinde bitki türü vardır. Bitki türü yönünden Avrupa,Kuzey Afrika,Ortadoğu ve Asya ülkelerinden en zengin olanı Türkiye.
2- ORMANIN ÖNEMİ:
A- ORMANIN SAĞLIK YÖNÜNDEN ÖNEMİ:
Orman, canlı yaşamın sağlık sigortası olarak kabul ediliyor.Ormanı “Doğanın Anayasası” olarak tanımlayan orman mühendisleri vardır.Bilim adamlarının belirttiklerine göre ,20 metre uzunluğundaki bir ağaç,her gün ortalama 50 ile 74 kişinin tükettiği oksijeni üretiyor.Ağaçların cinslerine göre oksijen üretimleri de farklıdır.Örneğin yetişkin bir kayın ağacı yılda 4.6 ton oksijen üretiyor ve aynı zamanda 6.3 ton karbondioksiti emerek havayı temizliyor.Bu ağacın yoğun olarak yetiştirildiği yerlerde doğan çocuklarda Çocuk Felci Hastalığı görülmüyor.
Araştırmacıların yaptıkları bilimsel hesaplamalara göre,50 yaşındaki bir ağacın faydalarının maddi değeri aşağıda görüldüğü gibidir.
-Hava Kirliliğini Önleme : 64.750.-dolar.
-Nemi Dengeleme : 32.530.-dolar.
-Oksijen Üretimi : 32.240.-dolar.
-Toprağı Geliştirme : 32.240.-dolar
-Protein Üretimi : 2.250.- dolar.
-Doğayı Koruma, Erozyonu Önleme + : 32.240.-dolar.
Toplam 196.250.-dolar
B- ORMANIN EROZYONU ÖNLEME AÇISINDAN ÖNEMİ:
Türkiye'de her sene 500 milyon ton verimli topraklar sellerle denizlere,baraj ve göllere sürüklenerek yok oluyor. Erozyona uğrayan topraklar,barajlarımızın ekonomik ömürlerini 60 yıla indiriyor.Ormanların azalması,sel taşması,çığ gibi doğal felaketlere de sebep olmakla kalmıyor,atmosferde karbondioksit fazlalığına da neden oluyor.Sellerle sürüklenerek yok olan topraklarımızdaki tarım ürünü kayıpları trilyonlarla ifade ediliyor.Çevrecilik konusunda Türkiye AB ülkeleri ortalamasından 17 kat daha kötü durumdadır.
3- ORMANLARIMIZIN DÜNÜ:
Tarihi kaynaklar,Milattan Önce,Türkiye'nin bugün sahip olduğu toprakların % 72'sinin orman olduğunu gösteriyor.
Konya Ovasında kömür madeninde bulunan bir çam ağacı fosilinin,kutur yönünden rekor kalınlıkta olduğu kabul ediliyor.Bu ve benzeri kalıntılar eskiden Konya ovasının yağmur ormanları ile kaplı olduğunu gösteriyor.Bugün bu ovamızda tavşanların saklanabileceği bir çalı dahi bulunmuyor.Şuan Konya Ovasında tarım yapılmayan,orman dikimine uygun 1 milyon hektar arazi bulunuyor ve ağaçlandırılmasını bekliyor.
Yıldırım Beyazıt ile Aksak Timur arasında 1402 yılında yapılan Ankara Savaşında, Timur fillerini Çubuk Ovasında ormanda saklamıştır.Bugün Çubuk Ovasında kargaların bile konacağı bir tek meşe ağacı yoktur.
Evliye Çelebi, yazdığı seyahatnamesinde sincapların Van'dan toprağa basmadan İskenderun'a kadar gittiklerini yazıyor.
4-ORMANLARIMIZIN TÜKETİLMESİNE ETKİ EDEN UNSURLAR :
A-ORMANLARIMIZIZIN TARIM ARAZİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLEREK TÜKETİLMESİ:
1948 yılında ekilir araziler 15 milyon 408 bin hektar iken,2001 yılında bu miktar 26 milyon 355 bin hektara ulaşmıştır. Ekilir arazilerin artış oranı % 71'dir.Artırılan 10 milyon 947 bin hektar alanın tamamına yakını ormanların kesilmesi,yakılarak yok edilmesi sonucunda elde edilmiştir.
B-ORMANLARIMIZLA İLGİLİ YANLIŞ YASAL UYGULAMALAR :
Birinci dünya savaşından sonra Osmanlı İmparatorluğu'ndan yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine 15 milyon altın sterlin tutarında borç kalmıştır.
Borçların ödenmesine kolaylık sağlanması için “verimli koru ormanlarının yerli ve yabancı firmalara kiralanarak işletilmesi” hususunda 1924 yılında bir yasa çıkarılmıştır. Yasanın uygulamaya konulmasından sonra verimli koru ormanlarımızın önemli bölümü kesilerek tüketilmiş ve yerlerine yeni fidanlar diktirilmemiştir.1937 yılında çıkarılan bir yasa ile hatalı uygulamadan vazgeçilmiştir.
C-ORMAN YANGINLARI :
Ormanlarımızı yok eden faktörlerin başında orman yangınları geliyor. İstatistiklere göre,cumhuriyetimizin kuruluşundan 1980 yılına kadar yanan toplam ormanlarımız,1980 yılından günümüze kadar yananlardan daha azdır.
Memleketimizde tutarlı bir orman politikası yoktur.Ormanlarımız polisiye tedbirlerle,orman köylülerine baskı yapılarak korunmak isteniyor.Bu yöntem tepki doğuruyor ve ormanların yakılmasına neden oluyor.1937 yılından 2006 yılına kadar toplam 79. 655 orman yangını olmuş,bu yangınlarda 1. 571. 078 hektar orman sahası yanmıştır.
Ülkemizde senede ortalama 1. 500 orman yangını oluyor ve her sene ortalama 13. 000 hektar alan yakılıyor.İstatistiklere göre orman yangınlarının sebepleri ve oranları aşağıda görüldüğü gibidir.
Orman Yangınlarının Sebepleri : Yüzde Oranı:
-Yıldırımadan Meydana Gelen 3
-Kasti Sebepten Meydana Gelen 12
-İhmal ve Dikkatsizlikten Meydana Gelen 38
-Bilinmeyen Sebepten Meydana gelen + 47
Toplam 100
Bilinmeyen sebeplerden meydana gelen % 47 oranındaki yangınların da kasti olarak yapıldığını düşünüyorum .
D-ORMAN İSTİHSALİ VE KAÇAK KESİMLER:
Türkiye'de yaklaşık 37.366 köy bulunuyor.Bu köylerin 20.750' si orman köyü olup,buralarda 7.6 milyon insan yaşıyor.Toprak Tarım Reform Yasasına göre köylerde yaşayan her aile için 114 dekar ekilir arazi öngörüldüğü halde,orman köylerinde her aileye 27 dekar arazi düşüyor.
Resmi kayıtlara göre her sene koru ormanlarımızdan 11.282.421 metreküp,baltalık ormanlarımızdan 5.017.247 metreküp olmak üzere toplam 16.299.668 metreküp odun istihsal ediliyor.
Gelir düzeyleri çok düşük orman köylüleri kendi ihtiyaçları için ormanı kaçak olarak kestikleri gibi,ormanı bulunmayan Türkiye genelindeki 16.616 köylülerin odun ihtiyaçlarının bir kısmını da usulsüz yollardan karşılayarak gelir elde etmenin çarelerini arıyorlar.Kaçak kesimlerden elde edilen odunların yıllık toplamı 10 milyon metreküp seviyesindedir.Resmi ve kaçak kesimlerin yıllık toplamı ise 26.299.668 metreküp civarındadır.
5-ORMANLARIMIZIN BUGÜNÜ:
Resmi kayıtlara göre bugün orman varlığımız aşağıda görüldüğü gibidir.
DURUMU
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
Hektar
%
Hektar
%
Hektar
%
Koru
8.940.215
42
6.499.380
31
15.439.595
73
Baltalık
1.681.006
8
4.068.146
19
5.749.152
27
Genel Toplam
10.621.22
50
10.567.526
50
21.188.747
100
Ormanlık alan miktarı,ülke genel toplam alanının % 27.2'si kadardır.Orman varlığımızın % 48.3'ü vasıflı durumdadır.
Çevre ve Orman Bakanlığı fidan üretimi yapılan 39 işletmesini özelleştirmiştir.Bakanlık, fidan üretimini il ve ilçe müdürlüklerinde yaptırıyor ve yıllık üretim yaklaşık 400 milyon adet seviyesindedir.Bu sayılardaki üretim ise ihtiyacı karşılamıyor.
Uzmanların belirttiklerine göre Türkiye'nin çölleşmekten kurtarılması için her sene 400 bin hektar alanın ağaçlandırılması ve ülke genelinde 60 milyar fidanın dikilmesi gerekiyor.Ormanlarımızın hiç yakılmadığını ve kaçak kesimlerin tamamen önlendiğini var saysak dahi,bugünkü politikalarla topraklarımızın ancak 150 yıl gibi uzun bir süre sonra ağaçlandırılabileceği hesap ediliyor.
6-ORMANLARIMIZIN GELECEĞİ:
Ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada ormanlar yok ediliyor.Çevrecilerin belirttiklerine göre sadece Kongo havzasında her gün 13 futbol sahası kadar alanın ormanı kesiliyor.Bu ölçülerdeki tüketimin insan eliyle telafisinin mümkün olmayacağı belirtiliyor.
Ormanların sorumsuzca tüketilmesi sonucunda küresel ısınma insanlığı tehdit ediyor.Bütün bu olumsuzluklara rağmen toplumumuzda çevrecilik bilinci gelişmektedir.Başta Tema Vakfı olmak üzere pek çok gönüllü kuruluşlar ağaçlandırma çalışmalarına katkıda bulunuyorlar.
Çevre ve Orman Bakanlığı “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı” başlattı.Hazırlanan plana göre 2008-2012 yıllarında 2 milyon 300 bin hektarlık alanın ağaçlandırılması öngörülüyor.Ağaçlandırılacak alanlar için harcanacak para 2.702.100.000.-YTL.olarak hesaplanmıştır.
Ağaçlandırma çalışmalarına Genel Müdürlüğümüz de önem vermekte ve katkıda bulunmaktadır.Bu amaçla,Çevre ve Orman Bakanlığı,Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile Genel Müdürlüğümüz arasında 25.12.2003 tarihinde bir protokol imzalanmıştır.Protokol gereği,ağaçlandırmak istediğimiz alanlar için gerekli olan fidanlar Çevre ve Orman Bakanlığınca bedelsiz olarak verilmektedir.
7- CEZA İNFAZ KURUMLARIMIZA TAHSİS EDİLEN ARAZİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALARIMIZ:
Açık Ceza İnfaz Kurumlarımıza tahsis edilen arazilerin verimli olanlarının bir kısmı değerlendiriliyor, verimsiz olanlarında ise kısmi olarak ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor,kapalı statüsünde bulunanların arazileri ise genel olarak değerlendirilmiyor.
Ülkemiz yaklaşık 80 milyon hektarlık bir yüz ölçüme sahiptir.Bu arazi varlığının % 36'lık bölümüne tekabül eden 28 milyon hektarı ekilir arazilerdir.
Türkiye 2006 yılında 8.6 milyar dolar tarım ürünü ihraç etmiş,7.2 milyar dolar tarım ürünü ithalatı yapmıştır. İhracatımızdan ithalatımız tenzil edildiğinde farkın 1.4 milyar dolar olduğu görülür. Tarım potansiyelimiz nazara alınarak yapılan hesaplamalara göre ülkemizin yılda ortalama 30 milyar dolar tarım ürünü ihraç etmesi gerekiyor.
Türkiye'nin toprakları kadar toprağa sahip olan Fransa 9 milyon hektar alanda tahıl üretimi yapıyor ve yılda 55 milyon ton seviyesinde tahıl elde ediyor.Türkiye ise 13 milyon hektar alanda tahıl üretimi yapıyor ve 17 ile 22 milyon ton arasında tahıl elde ediyor.Fransa 59 milyon olan nüfusunu arazilerinde ürettiği ürünleri ile beslediği gibi, 2003 yılında 39 milyar euro tutarında tarım ve hayvancılık ürünü ihraç etmiştir.Keza Almanya'nın toprak varlığı Türkiye'nin yarısı kadar olup nüfusu 83 milyon kişidir.Topraklarında ürettiği ürünlerle nüfusunu beslediği gibi Türkiye'ye çavdar ve yulaf unu satıyor.
Türk tarımının durumu kaygı vericidir.Ülkemizin yıllık bakliyat üretimi 500 bin ton,tüketimi ise 1 milyon 500 bin ton seviyesindedir.Yıllık buğday ithalatımız 5 milyon ton civarındadır.Her sene ortalama 650 bin ton pirinç tüketiyoruz ve bunun % 35-40'ını ithal ediyoruz.2007 yılında küresel ısınmanın etkisiyle ülkemizde,rekolte düşüklüğünden pirinç fiyatları % 125,buğday fiyatları % 147,mısır fiyatları % 149 oranlarında artmıştır. Memleketimizde verimli tarım arazileri dışındaki arazilerimiz hiç değerlendirilmiyor.Kırsal kesimlerdeki arazilerini en iyi değerlendiren ABD ülkeleridir. Güney Amerika ülkelerinde tarla tarımı yapılmayacak kadar engebeli ve verimsiz arazilerin çok verimsiz kesimlerine,asker ve mahkumlara dört mevsim çiçek açan akasya ağacı diktirilmiştir.Verimsiz arazilerin dere kenarlarına ve daha verimli olan yerlerine ise Texsas-Nonperial cinsi badem diktirilmiştir.Akasya ağaçları dört mevsim,badem ağaçları ise her sene çiçek açtığı için arıcılık teşvik edilmiştir. ABD şuan bal üretiminde 79.000 ton ile dünyada dördüncü sıradadır ve bütün Arap ülkelerine bal ihraç etmektedir. Kırsal kesime diktirilen badem ağaçları üretime geçmiştir ve Türkiye dahil çikolata üreten ülkelerinin tamamına fındığın yerine ikame ürün olarak bugün badem ihracatı yapılmaktadır.Amerika bademinin dünya piyasalarına girmesi ,dünya fındık üretiminin % 70'ine sahip olan ülkemizin bazı yıllar 140 bin tonlar seviyesinde fındığının elde kalmasına neden olmaktadır. Uzmanların belirttiklerine göre Texas-Nonperial bademi ülkemizin Ege ve Akdeniz Bölgelerinde tarım yapılmayan kırsal alanlarının tamamında yetişme özelliğine sahip bir meyve olup,ürünü bugün piyasada perakende olarak 32.-YTL.'den satılmaktadır.
8-AR-GE BİRİMİNCE YAPILAN ARAZİ ENVANTER ÇALIŞMALARI:
2007 yılında ceza infaz kurumlarımıza tahsisli arazilerin envanterleri çıkarılmış ve genelinin toprak tahlilleri yaptırılmıştır.Verimli araziler tarla tarımı,sebzecilik ve meyvecilik için,verimsiz olanları ise ağaçlandırılmak üzere kısımlara ayrılmıştır.Tarıma elverişli olup,ceza infaz yasası gereği tarafımızdan tarım yapılmayan arazilerin,Daire Başkanımız Sayın Kürşat Hamurcu Beyin öngörüleri doğrultusunda kiraya verilmesi için çalışmalar başlatılmıştır.Bu arazilerin kira gelirlerinin düşük olması tartışılmakla birlikte,boş bulundurulması yerine tarımda üretim sürecine sokulmasını ülkemiz çıkarlarının bir gereği olarak görüyoruz.Çünkü kiraya verilen arazide tarım yapılması sonucunda,üretilen ürün kadar ürün ithal edilmeyecek ve bedeli kadar döviz tasarrufu yapılarak ulusal ekonomimize katkıda bulunulacaktır.
Ceza İnfaz Kurumlarımıza tahsis edilen verimsiz arazilerin tamamının ağaçlandırılmaları amaçlanmıştır.Ağaçlandırılması düşünülen arazilerin toprak tahlilleri yaptırılmakta, hangi cins ağaçların yetişebileceği uzmanlara tespit ettirilmekte ve çalışmalar tamamen bilimsel esaslara uygun olarak yapılmaktadır.Ayrıca gelecekte kurumumuza gelir getirecek zeytin,keçi boynuzu,badem ve ıhlamur gibi fidan türleri tercih edilmektedir.
Bahçecilikte zeytin öncelikli olarak yetiştirmek istediğimiz ürünler içerisindedir. Bugün dünyada 229 ülke bulunuyor. Zeytin ürünü Ege ve Akdeniz Bölgelerinde deniz seviyesinden 450 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde yetişiyor. En verimsiz arazilerde dahi yetişen zeytin ağaçları 6 yaşından itibaren senede 5 kilo ürün vermeye başlıyor ve 15 yaşında verim 20 kilograma çıkıyor , 750 yaşına kadar ürün vermeye devam ediyor.
Dünyada 37 ülke 9.8 milyon hektar alanda zeytin üretiyor.Türkiye dünya zeytin liginde dördüncü sıradadır. Dünyanın tane zeytin üretimi 13 milyon ton seviyesindedir.Zeytin ve zeytinyağının pazarlama sorunu bugün için yoktur ve gelecekte de olmayacaktır.Çünkü toplumların refah seviyesi yükseldikçe,hayvansal yağlardan kaçınılıyor ve bitkisel yağlar içerisinde zeytinyağı tercih ediliyor.Çin'in ve Japonya'nın ülkemizden talep ettiği zeytin ve zeytinyağı toplam üretimimiz kadardır.
A-AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA:
Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen arazilerin 258.886 M2'lik alanına Ankara Çevre İl Müdürlüğünden bedelsiz olarak çam fidanı temin edilerek dikimleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 40.060 M2'lik alana kaman 1 ve kaman 5 cinsi ceviz fidanları dikilmiştir.
B-SİNCAN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
2006 yılında Ankara Çevre İl Müdürlüğünden bedelsiz olarak 8.500 adet çam fidan temin edilmiş ve Sincan Ceza İnfaz Kurumlarımız için tahsis edilen arazilerin İstanbul yoluna cepheli 200 dekarlık kısmına fidanların dikimi gerçekleştirilmiştir.Ne var ki, diktirilen fidanlara ekildiği yıl gerekli bakım yapılmadığı için yüzünden tamamı kurutulmuştur.
C-İMRALI CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza 2007 yılında Bursa Çevre İl müdürlüğünden bedelsiz olarak 2.000 adet Fıstıkçamı fidanı alınmış ve dikimleri yaptırılmıştır.Diktirilen fidanların l.000 adedi sağlıklı olarak büyümekte ve 1.000 adedi kurumuştur. Aynı Cezaevimize yaşanan yılda Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumumuzdan 5.000 adet bedeli karşılığında,Enez Çevre İlçe Müdürlüğünden bedelsiz olarak 3.000 adet olmak üzere toplam 8.000 adet Fıstıkçamı fidanı alınarak dikimleri gerçekleştirilmiştir.
D-NİĞDE AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Niğde Tarım İl Müdürlüğüne yaptırılan fizibilite raporunda bir dekar araziden yonca ekilirse 153.-YTL,mısır ekilirse 184.-YTL ve bodur elma diktirilirse beşinci yılın hasat mevsiminde 2.400.-YTL.gelir sağlanacağı belirtiliyor.
Ceza İnfaz Kurumuza ait olup verimsiz durumda bulunan üzüm bağı söktürülmüş ve 2004 yılında 53 dekar alana bodur elma dikimi gerçekleştirilmiştir.Elma bahçesinden 2006 yılında 27 ton ,2007 yılında ise yaklaşık 110 ton ürün alınmıştır.2007 yılı sonunda 10 dekar alana daha bodur elma fidanı diktirilmiştir.
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza Ereğli Çevre İlçe Müdürlüğünce bedelsiz olarak 3.000 adet akasya,2.000 adet mahlep ve 1.000 adet iğde olmak üzere toplam 6.000 adet fidan tahsisi bedelsiz olarak yapılmıştır.Fidanlar daha önce hazırlanan 50 dekar alana bugünlerde diktirilmektedir.
E-CEYHAN VE TOPRAKKALE'DE HİCAZ NARI BAHÇELERİ:
ABD'li bilim adamları nar meyvesinin beyin kanaması ,damar tıkanması ve kalp krizini önlediğine dair bilimsel raporlar yayınladılar.Bunun üzerine dünyada ve ülkemizde nar ürününe talep arttı.Türkiye'nin nar üretimi tüketimimizi karşılamamakta, Mısır ve Pakistan'dan nar ihraç etmekteyiz.
Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumumuz,tahsisli arazilerinin bir kısmında buğday üretimi yaparak AB standartlarında ürün elde ediyor ve her dekardan 160-YTL.civarında gelir sağlıyor. Adana İl Tarım Müdürlüğüne yaptırdığımız fizibilite raporunda aynı araziye hicaz narı dikilmesi halinde, beşinci yıldan itibaren bir dekardan 4.000.-YTL.gelir elde edileceği belirtiliyor.
Buğday üretimine devam edilmesi durumunda 100 dekar araziden 5 yılda 80.000.-YTL.gelir elde edilebilecekken,bu arazide hicaz narı yetiştirilmesi halinde beşinci yılın sonunda 400.000.-YTL.gelir elde edilerek 320.000.-YTL artı kazanç sağlanacağı ortaya çıkmıştır.Bu çok farklı gelir elde edilebileceğinin ortaya çıkması üzerine 2007 yılı sonunda Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumumuzda yüz dekara 5.000 adet hicaz narı fidanı,Osmaniye Ceza İnfaz Kurumumuzun Toprakkale'de bulunan arazisinin 40 dekarına 2.700 adet hicaz narı fidanı diktirilmiştir.
F-KAHRAMANMARAŞ E TİPİ KAPALI-AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN ÇALIŞMALAR:
Ceza İnfaz Kurumumuza Türkoğlu İlçesinde tahsis edilen 292.125 dekar arazinin toprak tahlilleri yaptırılmış,İl Tarım Müdürlüğünün önerileri doğrultusunda 2007 yılı sonunda 500 adet Hicaz narı ve 1.000 adet gemlik zeytin fidanlarının dikimleri gerçekleştirilmiştir.
G-ALANYA L TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza tahsisli 141.646 M2 araziye İlçe Tarım Müdürlüğünün hazırladığı fizibilite raporu esaslarına uygun olarak 800 adet Gemlik zeytini,104 adet Ayvalık zeytini,1.160 adet Texas-Nonperial bademi ve 1.100 adet keçi boynuzu olmak üzere toplam 3.174 adet fidanın dikiminin gerçekleştirilmesi için Antalya E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumumuza 04.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
H-ÇANKIRI E TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Ceza İnfaz Kurumumuza tahsisli olup boş bulundurulan arazi varlığı 22.466 M2 seviyesindedir.Araziye ıhlamur,meşe ve çam fidanları diktirilmesi için 02.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
I-AĞRI M TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUNDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI:
İlgili Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen ve ağaçlandırılabilecek arazi varlığı 58.000 M2 seviyesindedir.Boş arazinin ağaçlandırılması için 13.03. 008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
İ-ELAZIĞ E TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI:
Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen ve değerlendirilemeyen arazi varlığı 260.000 M2'dir.Arazinin ağaçlandırılması için 12.03.2008 tarihinde yazılı olarak talimat verilmiştir.
J-HATAY E TİPİ KAPALI-AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
İlgili Ceza İnfaz Kurumuzda değerlendirmeyen arazi varlığı 50 dekar seviyesindedir.Boş bulunan araziye zeytin,defne ve dut fidanları diktirilmesi işi için 07.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
K-İZMİR ÇOCUK EĞİTİM EVİNDE YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumuza tahsisli olup boş bulundurulan 27.860 M2 araziye zeytin fidanı diktirilmesi için yazılı talimat verilmiş ve Mart 2008 ayının ilk haftasında 500 adet zeytin fidanının dikimi gerçekleştirilmiştir.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
RMANLARIMIZIN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ: 1- GİRİŞ:
Birleşmiş Milletler 1972 yılında 21 Martı “ORMANCILIK GÜNÜ” ilan etti. Uluslararası bir toplantıda 17 Haziran “Dünya Çölleşme Günü” kabul edildi.Memleketimizde 5 Haziran “ÇEVRE GÜNÜ” kabul edildi.
Türkiye'de toplam 9. 000'nin üzerinde bitki türü vardır. Bitki türü yönünden Avrupa,Kuzey Afrika,Ortadoğu ve Asya ülkelerinden en zengin olanı Türkiye.
2- ORMANIN ÖNEMİ:
A- ORMANIN SAĞLIK YÖNÜNDEN ÖNEMİ:
Orman, canlı yaşamın sağlık sigortası olarak kabul ediliyor.Ormanı “Doğanın Anayasası” olarak tanımlayan orman mühendisleri vardır.Bilim adamlarının belirttiklerine göre ,20 metre uzunluğundaki bir ağaç,her gün ortalama 50 ile 74 kişinin tükettiği oksijeni üretiyor.Ağaçların cinslerine göre oksijen üretimleri de farklıdır.Örneğin yetişkin bir kayın ağacı yılda 4.6 ton oksijen üretiyor ve aynı zamanda 6.3 ton karbondioksiti emerek havayı temizliyor.Bu ağacın yoğun olarak yetiştirildiği yerlerde doğan çocuklarda Çocuk Felci Hastalığı görülmüyor.
Araştırmacıların yaptıkları bilimsel hesaplamalara göre,50 yaşındaki bir ağacın faydalarının maddi değeri aşağıda görüldüğü gibidir.
-Hava Kirliliğini Önleme : 64.750.-dolar.
-Nemi Dengeleme : 32.530.-dolar.
-Oksijen Üretimi : 32.240.-dolar.
-Toprağı Geliştirme : 32.240.-dolar
-Protein Üretimi : 2.250.- dolar.
-Doğayı Koruma, Erozyonu Önleme + : 32.240.-dolar.
Toplam 196.250.-dolar
B- ORMANIN EROZYONU ÖNLEME AÇISINDAN ÖNEMİ:
Türkiye'de her sene 500 milyon ton verimli topraklar sellerle denizlere,baraj ve göllere sürüklenerek yok oluyor. Erozyona uğrayan topraklar,barajlarımızın ekonomik ömürlerini 60 yıla indiriyor.Ormanların azalması,sel taşması,çığ gibi doğal felaketlere de sebep olmakla kalmıyor,atmosferde karbondioksit fazlalığına da neden oluyor.Sellerle sürüklenerek yok olan topraklarımızdaki tarım ürünü kayıpları trilyonlarla ifade ediliyor.Çevrecilik konusunda Türkiye AB ülkeleri ortalamasından 17 kat daha kötü durumdadır.
3- ORMANLARIMIZIN DÜNÜ:
Tarihi kaynaklar,Milattan Önce,Türkiye'nin bugün sahip olduğu toprakların % 72'sinin orman olduğunu gösteriyor.
Konya Ovasında kömür madeninde bulunan bir çam ağacı fosilinin,kutur yönünden rekor kalınlıkta olduğu kabul ediliyor.Bu ve benzeri kalıntılar eskiden Konya ovasının yağmur ormanları ile kaplı olduğunu gösteriyor.Bugün bu ovamızda tavşanların saklanabileceği bir çalı dahi bulunmuyor.Şuan Konya Ovasında tarım yapılmayan,orman dikimine uygun 1 milyon hektar arazi bulunuyor ve ağaçlandırılmasını bekliyor.
Yıldırım Beyazıt ile Aksak Timur arasında 1402 yılında yapılan Ankara Savaşında, Timur fillerini Çubuk Ovasında ormanda saklamıştır.Bugün Çubuk Ovasında kargaların bile konacağı bir tek meşe ağacı yoktur.
Evliye Çelebi, yazdığı seyahatnamesinde sincapların Van'dan toprağa basmadan İskenderun'a kadar gittiklerini yazıyor.
4-ORMANLARIMIZIN TÜKETİLMESİNE ETKİ EDEN UNSURLAR :
A-ORMANLARIMIZIZIN TARIM ARAZİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLEREK TÜKETİLMESİ:
1948 yılında ekilir araziler 15 milyon 408 bin hektar iken,2001 yılında bu miktar 26 milyon 355 bin hektara ulaşmıştır. Ekilir arazilerin artış oranı % 71'dir.Artırılan 10 milyon 947 bin hektar alanın tamamına yakını ormanların kesilmesi,yakılarak yok edilmesi sonucunda elde edilmiştir.
B-ORMANLARIMIZLA İLGİLİ YANLIŞ YASAL UYGULAMALAR :
Birinci dünya savaşından sonra Osmanlı İmparatorluğu'ndan yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine 15 milyon altın sterlin tutarında borç kalmıştır.
Borçların ödenmesine kolaylık sağlanması için “verimli koru ormanlarının yerli ve yabancı firmalara kiralanarak işletilmesi” hususunda 1924 yılında bir yasa çıkarılmıştır. Yasanın uygulamaya konulmasından sonra verimli koru ormanlarımızın önemli bölümü kesilerek tüketilmiş ve yerlerine yeni fidanlar diktirilmemiştir.1937 yılında çıkarılan bir yasa ile hatalı uygulamadan vazgeçilmiştir.
C-ORMAN YANGINLARI :
Ormanlarımızı yok eden faktörlerin başında orman yangınları geliyor. İstatistiklere göre,cumhuriyetimizin kuruluşundan 1980 yılına kadar yanan toplam ormanlarımız,1980 yılından günümüze kadar yananlardan daha azdır.
Memleketimizde tutarlı bir orman politikası yoktur.Ormanlarımız polisiye tedbirlerle,orman köylülerine baskı yapılarak korunmak isteniyor.Bu yöntem tepki doğuruyor ve ormanların yakılmasına neden oluyor.1937 yılından 2006 yılına kadar toplam 79. 655 orman yangını olmuş,bu yangınlarda 1. 571. 078 hektar orman sahası yanmıştır.
Ülkemizde senede ortalama 1. 500 orman yangını oluyor ve her sene ortalama 13. 000 hektar alan yakılıyor.İstatistiklere göre orman yangınlarının sebepleri ve oranları aşağıda görüldüğü gibidir.
Orman Yangınlarının Sebepleri : Yüzde Oranı:
-Yıldırımadan Meydana Gelen 3
-Kasti Sebepten Meydana Gelen 12
-İhmal ve Dikkatsizlikten Meydana Gelen 38
-Bilinmeyen Sebepten Meydana gelen + 47
Toplam 100
Bilinmeyen sebeplerden meydana gelen % 47 oranındaki yangınların da kasti olarak yapıldığını düşünüyorum .
D-ORMAN İSTİHSALİ VE KAÇAK KESİMLER:
Türkiye'de yaklaşık 37.366 köy bulunuyor.Bu köylerin 20.750' si orman köyü olup,buralarda 7.6 milyon insan yaşıyor.Toprak Tarım Reform Yasasına göre köylerde yaşayan her aile için 114 dekar ekilir arazi öngörüldüğü halde,orman köylerinde her aileye 27 dekar arazi düşüyor.
Resmi kayıtlara göre her sene koru ormanlarımızdan 11.282.421 metreküp,baltalık ormanlarımızdan 5.017.247 metreküp olmak üzere toplam 16.299.668 metreküp odun istihsal ediliyor.
Gelir düzeyleri çok düşük orman köylüleri kendi ihtiyaçları için ormanı kaçak olarak kestikleri gibi,ormanı bulunmayan Türkiye genelindeki 16.616 köylülerin odun ihtiyaçlarının bir kısmını da usulsüz yollardan karşılayarak gelir elde etmenin çarelerini arıyorlar.Kaçak kesimlerden elde edilen odunların yıllık toplamı 10 milyon metreküp seviyesindedir.Resmi ve kaçak kesimlerin yıllık toplamı ise 26.299.668 metreküp civarındadır.
5-ORMANLARIMIZIN BUGÜNÜ:
Resmi kayıtlara göre bugün orman varlığımız aşağıda görüldüğü gibidir.

DURUMU
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
Hektar
%
Hektar
%
Hektar
%
Koru

8.940.215
42
6.499.380
31
15.439.595
73
Baltalık

1.681.006
8
4.068.146
19
5.749.152
27
Genel Toplam

10.621.22
50
10.567.526
50
21.188.747
100
Ormanlık alan miktarı,ülke genel toplam alanının % 27.2'si kadardır.Orman varlığımızın % 48.3'ü vasıflı durumdadır.
Çevre ve Orman Bakanlığı fidan üretimi yapılan 39 işletmesini özelleştirmiştir.Bakanlık, fidan üretimini il ve ilçe müdürlüklerinde yaptırıyor ve yıllık üretim yaklaşık 400 milyon adet seviyesindedir.Bu sayılardaki üretim ise ihtiyacı karşılamıyor.
Uzmanların belirttiklerine göre Türkiye'nin çölleşmekten kurtarılması için her sene 400 bin hektar alanın ağaçlandırılması ve ülke genelinde 60 milyar fidanın dikilmesi gerekiyor.Ormanlarımızın hiç yakılmadığını ve kaçak kesimlerin tamamen önlendiğini var saysak dahi,bugünkü politikalarla topraklarımızın ancak 150 yıl gibi uzun bir süre sonra ağaçlandırılabileceği hesap ediliyor.
6-ORMANLARIMIZIN GELECEĞİ:
Ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada ormanlar yok ediliyor.Çevrecilerin belirttiklerine göre sadece Kongo havzasında her gün 13 futbol sahası kadar alanın ormanı kesiliyor.Bu ölçülerdeki tüketimin insan eliyle telafisinin mümkün olmayacağı belirtiliyor.
Ormanların sorumsuzca tüketilmesi sonucunda küresel ısınma insanlığı tehdit ediyor.Bütün bu olumsuzluklara rağmen toplumumuzda çevrecilik bilinci gelişmektedir.Başta Tema Vakfı olmak üzere pek çok gönüllü kuruluşlar ağaçlandırma çalışmalarına katkıda bulunuyorlar.
Çevre ve Orman Bakanlığı “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı” başlattı.Hazırlanan plana göre 2008-2012 yıllarında 2 milyon 300 bin hektarlık alanın ağaçlandırılması öngörülüyor.Ağaçlandırılacak alanlar için harcanacak para 2.702.100.000.-YTL.olarak hesaplanmıştır.
Ağaçlandırma çalışmalarına Genel Müdürlüğümüz de önem vermekte ve katkıda bulunmaktadır.Bu amaçla,Çevre ve Orman Bakanlığı,Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile Genel Müdürlüğümüz arasında 25.12.2003 tarihinde bir protokol imzalanmıştır.Protokol gereği,ağaçlandırmak istediğimiz alanlar için gerekli olan fidanlar Çevre ve Orman Bakanlığınca bedelsiz olarak verilmektedir.
7- CEZA İNFAZ KURUMLARIMIZA TAHSİS EDİLEN ARAZİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALARIMIZ:
Açık Ceza İnfaz Kurumlarımıza tahsis edilen arazilerin verimli olanlarının bir kısmı değerlendiriliyor, verimsiz olanlarında ise kısmi olarak ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor,kapalı statüsünde bulunanların arazileri ise genel olarak değerlendirilmiyor.
Ülkemiz yaklaşık 80 milyon hektarlık bir yüz ölçüme sahiptir.Bu arazi varlığının % 36'lık bölümüne tekabül eden 28 milyon hektarı ekilir arazilerdir.
Türkiye 2006 yılında 8.6 milyar dolar tarım ürünü ihraç etmiş,7.2 milyar dolar tarım ürünü ithalatı yapmıştır. İhracatımızdan ithalatımız tenzil edildiğinde farkın 1.4 milyar dolar olduğu görülür. Tarım potansiyelimiz nazara alınarak yapılan hesaplamalara göre ülkemizin yılda ortalama 30 milyar dolar tarım ürünü ihraç etmesi gerekiyor.
Türkiye'nin toprakları kadar toprağa sahip olan Fransa 9 milyon hektar alanda tahıl üretimi yapıyor ve yılda 55 milyon ton seviyesinde tahıl elde ediyor.Türkiye ise 13 milyon hektar alanda tahıl üretimi yapıyor ve 17 ile 22 milyon ton arasında tahıl elde ediyor.Fransa 59 milyon olan nüfusunu arazilerinde ürettiği ürünleri ile beslediği gibi, 2003 yılında 39 milyar euro tutarında tarım ve hayvancılık ürünü ihraç etmiştir.Keza Almanya'nın toprak varlığı Türkiye'nin yarısı kadar olup nüfusu 83 milyon kişidir.Topraklarında ürettiği ürünlerle nüfusunu beslediği gibi Türkiye'ye çavdar ve yulaf unu satıyor.
Türk tarımının durumu kaygı vericidir.Ülkemizin yıllık bakliyat üretimi 500 bin ton,tüketimi ise 1 milyon 500 bin ton seviyesindedir.Yıllık buğday ithalatımız 5 milyon ton civarındadır.Her sene ortalama 650 bin ton pirinç tüketiyoruz ve bunun % 35-40'ını ithal ediyoruz.2007 yılında küresel ısınmanın etkisiyle ülkemizde,rekolte düşüklüğünden pirinç fiyatları % 125,buğday fiyatları % 147,mısır fiyatları % 149 oranlarında artmıştır. Memleketimizde verimli tarım arazileri dışındaki arazilerimiz hiç değerlendirilmiyor.Kırsal kesimlerdeki arazilerini en iyi değerlendiren ABD ülkeleridir. Güney Amerika ülkelerinde tarla tarımı yapılmayacak kadar engebeli ve verimsiz arazilerin çok verimsiz kesimlerine,asker ve mahkumlara dört mevsim çiçek açan akasya ağacı diktirilmiştir.Verimsiz arazilerin dere kenarlarına ve daha verimli olan yerlerine ise Texsas-Nonperial cinsi badem diktirilmiştir.Akasya ağaçları dört mevsim,badem ağaçları ise her sene çiçek açtığı için arıcılık teşvik edilmiştir. ABD şuan bal üretiminde 79.000 ton ile dünyada dördüncü sıradadır ve bütün Arap ülkelerine bal ihraç etmektedir. Kırsal kesime diktirilen badem ağaçları üretime geçmiştir ve Türkiye dahil çikolata üreten ülkelerinin tamamına fındığın yerine ikame ürün olarak bugün badem ihracatı yapılmaktadır.Amerika bademinin dünya piyasalarına girmesi ,dünya fındık üretiminin % 70'ine sahip olan ülkemizin bazı yıllar 140 bin tonlar seviyesinde fındığının elde kalmasına neden olmaktadır. Uzmanların belirttiklerine göre Texas-Nonperial bademi ülkemizin Ege ve Akdeniz Bölgelerinde tarım yapılmayan kırsal alanlarının tamamında yetişme özelliğine sahip bir meyve olup,ürünü bugün piyasada perakende olarak 32.-YTL.'den satılmaktadır.
8-AR-GE BİRİMİNCE YAPILAN ARAZİ ENVANTER ÇALIŞMALARI:
2007 yılında ceza infaz kurumlarımıza tahsisli arazilerin envanterleri çıkarılmış ve genelinin toprak tahlilleri yaptırılmıştır.Verimli araziler tarla tarımı,sebzecilik ve meyvecilik için,verimsiz olanları ise ağaçlandırılmak üzere kısımlara ayrılmıştır.Tarıma elverişli olup,ceza infaz yasası gereği tarafımızdan tarım yapılmayan arazilerin,Daire Başkanımız Sayın Kürşat Hamurcu Beyin öngörüleri doğrultusunda kiraya verilmesi için çalışmalar başlatılmıştır.Bu arazilerin kira gelirlerinin düşük olması tartışılmakla birlikte,boş bulundurulması yerine tarımda üretim sürecine sokulmasını ülkemiz çıkarlarının bir gereği olarak görüyoruz.Çünkü kiraya verilen arazide tarım yapılması sonucunda,üretilen ürün kadar ürün ithal edilmeyecek ve bedeli kadar döviz tasarrufu yapılarak ulusal ekonomimize katkıda bulunulacaktır.
Ceza İnfaz Kurumlarımıza tahsis edilen verimsiz arazilerin tamamının ağaçlandırılmaları amaçlanmıştır.Ağaçlandırılması düşünülen arazilerin toprak tahlilleri yaptırılmakta, hangi cins ağaçların yetişebileceği uzmanlara tespit ettirilmekte ve çalışmalar tamamen bilimsel esaslara uygun olarak yapılmaktadır.Ayrıca gelecekte kurumumuza gelir getirecek zeytin,keçi boynuzu,badem ve ıhlamur gibi fidan türleri tercih edilmektedir.
Bahçecilikte zeytin öncelikli olarak yetiştirmek istediğimiz ürünler içerisindedir. Bugün dünyada 229 ülke bulunuyor. Zeytin ürünü Ege ve Akdeniz Bölgelerinde deniz seviyesinden 450 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde yetişiyor. En verimsiz arazilerde dahi yetişen zeytin ağaçları 6 yaşından itibaren senede 5 kilo ürün vermeye başlıyor ve 15 yaşında verim 20 kilograma çıkıyor , 750 yaşına kadar ürün vermeye devam ediyor.
Dünyada 37 ülke 9.8 milyon hektar alanda zeytin üretiyor.Türkiye dünya zeytin liginde dördüncü sıradadır. Dünyanın tane zeytin üretimi 13 milyon ton seviyesindedir.Zeytin ve zeytinyağının pazarlama sorunu bugün için yoktur ve gelecekte de olmayacaktır.Çünkü toplumların refah seviyesi yükseldikçe,hayvansal yağlardan kaçınılıyor ve bitkisel yağlar içerisinde zeytinyağı tercih ediliyor.Çin'in ve Japonya'nın ülkemizden talep ettiği zeytin ve zeytinyağı toplam üretimimiz kadardır.
A-AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA:
Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen arazilerin 258.886 M2'lik alanına Ankara Çevre İl Müdürlüğünden bedelsiz olarak çam fidanı temin edilerek dikimleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 40.060 M2'lik alana kaman 1 ve kaman 5 cinsi ceviz fidanları dikilmiştir.
B-SİNCAN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
2006 yılında Ankara Çevre İl Müdürlüğünden bedelsiz olarak 8.500 adet çam fidan temin edilmiş ve Sincan Ceza İnfaz Kurumlarımız için tahsis edilen arazilerin İstanbul yoluna cepheli 200 dekarlık kısmına fidanların dikimi gerçekleştirilmiştir.Ne var ki, diktirilen fidanlara ekildiği yıl gerekli bakım yapılmadığı için yüzünden tamamı kurutulmuştur.
C-İMRALI CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza 2007 yılında Bursa Çevre İl müdürlüğünden bedelsiz olarak 2.000 adet Fıstıkçamı fidanı alınmış ve dikimleri yaptırılmıştır.Diktirilen fidanların l.000 adedi sağlıklı olarak büyümekte ve 1.000 adedi kurumuştur. Aynı Cezaevimize yaşanan yılda Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumumuzdan 5.000 adet bedeli karşılığında,Enez Çevre İlçe Müdürlüğünden bedelsiz olarak 3.000 adet olmak üzere toplam 8.000 adet Fıstıkçamı fidanı alınarak dikimleri gerçekleştirilmiştir.
D-NİĞDE AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Niğde Tarım İl Müdürlüğüne yaptırılan fizibilite raporunda bir dekar araziden yonca ekilirse 153.-YTL,mısır ekilirse 184.-YTL ve bodur elma diktirilirse beşinci yılın hasat mevsiminde 2.400.-YTL.gelir sağlanacağı belirtiliyor.
Ceza İnfaz Kurumuza ait olup verimsiz durumda bulunan üzüm bağı söktürülmüş ve 2004 yılında 53 dekar alana bodur elma dikimi gerçekleştirilmiştir.Elma bahçesinden 2006 yılında 27 ton ,2007 yılında ise yaklaşık 110 ton ürün alınmıştır.2007 yılı sonunda 10 dekar alana daha bodur elma fidanı diktirilmiştir.
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza Ereğli Çevre İlçe Müdürlüğünce bedelsiz olarak 3.000 adet akasya,2.000 adet mahlep ve 1.000 adet iğde olmak üzere toplam 6.000 adet fidan tahsisi bedelsiz olarak yapılmıştır.Fidanlar daha önce hazırlanan 50 dekar alana bugünlerde diktirilmektedir.
E-CEYHAN VE TOPRAKKALE'DE HİCAZ NARI BAHÇELERİ:
ABD'li bilim adamları nar meyvesinin beyin kanaması ,damar tıkanması ve kalp krizini önlediğine dair bilimsel raporlar yayınladılar.Bunun üzerine dünyada ve ülkemizde nar ürününe talep arttı.Türkiye'nin nar üretimi tüketimimizi karşılamamakta, Mısır ve Pakistan'dan nar ihraç etmekteyiz.
Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumumuz,tahsisli arazilerinin bir kısmında buğday üretimi yaparak AB standartlarında ürün elde ediyor ve her dekardan 160-YTL.civarında gelir sağlıyor. Adana İl Tarım Müdürlüğüne yaptırdığımız fizibilite raporunda aynı araziye hicaz narı dikilmesi halinde, beşinci yıldan itibaren bir dekardan 4.000.-YTL.gelir elde edileceği belirtiliyor.
Buğday üretimine devam edilmesi durumunda 100 dekar araziden 5 yılda 80.000.-YTL.gelir elde edilebilecekken,bu arazide hicaz narı yetiştirilmesi halinde beşinci yılın sonunda 400.000.-YTL.gelir elde edilerek 320.000.-YTL artı kazanç sağlanacağı ortaya çıkmıştır.Bu çok farklı gelir elde edilebileceğinin ortaya çıkması üzerine 2007 yılı sonunda Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumumuzda yüz dekara 5.000 adet hicaz narı fidanı,Osmaniye Ceza İnfaz Kurumumuzun Toprakkale'de bulunan arazisinin 40 dekarına 2.700 adet hicaz narı fidanı diktirilmiştir.
F-KAHRAMANMARAŞ E TİPİ KAPALI-AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN ÇALIŞMALAR:
Ceza İnfaz Kurumumuza Türkoğlu İlçesinde tahsis edilen 292.125 dekar arazinin toprak tahlilleri yaptırılmış,İl Tarım Müdürlüğünün önerileri doğrultusunda 2007 yılı sonunda 500 adet Hicaz narı ve 1.000 adet gemlik zeytin fidanlarının dikimleri gerçekleştirilmiştir.
G-ALANYA L TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumumuza tahsisli 141.646 M2 araziye İlçe Tarım Müdürlüğünün hazırladığı fizibilite raporu esaslarına uygun olarak 800 adet Gemlik zeytini,104 adet Ayvalık zeytini,1.160 adet Texas-Nonperial bademi ve 1.100 adet keçi boynuzu olmak üzere toplam 3.174 adet fidanın dikiminin gerçekleştirilmesi için Antalya E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumumuza 04.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
H-ÇANKIRI E TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Ceza İnfaz Kurumumuza tahsisli olup boş bulundurulan arazi varlığı 22.466 M2 seviyesindedir.Araziye ıhlamur,meşe ve çam fidanları diktirilmesi için 02.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
I-AĞRI M TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUNDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI:
İlgili Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen ve ağaçlandırılabilecek arazi varlığı 58.000 M2 seviyesindedir.Boş arazinin ağaçlandırılması için 13.03. 008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
İ-ELAZIĞ E TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI:
Ceza İnfaz Kurumumuza tahsis edilen ve değerlendirilemeyen arazi varlığı 260.000 M2'dir.Arazinin ağaçlandırılması için 12.03.2008 tarihinde yazılı olarak talimat verilmiştir.
J-HATAY E TİPİ KAPALI-AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUMUZDA YAPILACAK AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
İlgili Ceza İnfaz Kurumuzda değerlendirmeyen arazi varlığı 50 dekar seviyesindedir.Boş bulunan araziye zeytin,defne ve dut fidanları diktirilmesi işi için 07.04.2008 tarihinde yazılı talimat verilmiştir.
K-İZMİR ÇOCUK EĞİTİM EVİNDE YAPILAN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI:
Adı geçen Ceza İnfaz Kurumuza tahsisli olup boş bulundurulan 27.860 M2 araziye zeytin fidanı diktirilmesi için yazılı talimat verilmiş ve Mart 2008 ayının ilk haftasında 500 adet zeytin fidanının dikimi gerçekleştirilmiştir.
pm : Mtread RUNES OF MAGİC -ANADOLU
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Aralık 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TARIM: Yükselen sıcaklıklar tropik bölgelerde ürün kaybına neden olurken tahıl üretimi için çok soğuk olan kuzey bölgeleri de tarım için elverişli hâle gelecektir. Örneğin, Sibirya, Kanada hatta Alaska'da artık orta kuşak bitkileri yetişebilecek. Ancak bu bölgelerdeki tahıl üretimi tropik bölgelerdeki ürün kaybının yerini doldurmaya yetmeyecektir.

SAĞLIK: Sıcaklık artışına bağlı stres ve psikolojik sorunlar ortaya çıkacak, Sıcaklığın artışı ile hava kirliliği de artmaktadır.Bu da özellikle solunum yolu hastalıkları sonucu ölümlerde artışa yol açacaktır.Gıda,Su,Kemirici kaynaklı hastalıklar artacak tır.Sıcak dalgaları mevsimsel ölümleri artıracak. Küresel ısınma polen mevsiminin uzamasına neden olacak ve bunlara bağlı hastalıkların artışına neden olacaktır.

SU KAYNAKLARI: Isınmayla birlikte buzullar eriyecek,okyanus ve denizlerin seviyesi artacak.Okyanus ve denizlerden daha fazla su buharlaşacak ve dünya daha nemli olacaktır.Bu da yağışların artmasına neden olacaktır. Çok yağış olan yerlerde hızlı yağışlardan dolayı akarsuyun debisi artacak; az yağış alan yerlerde su kaynaklarının yetersizliği ortaya çıkacaktır. Okyanus ve Deniz suyu sıcaklıklarında artışlar meydana gelecektir. Atmosfer bulunan sera gazlarının artışının sonucu olarak oluşacak asit yağmurlarıyla içilebilir su oranlarında ciddi azalmalar olacaktır.Sıcaklık artışı sonucu terleme ve buharlaşmanın artması ve gerekse yağışlardaki azalma ve yağış rejimindeki değişiklikler bir çok bölgede kuraklık riskini arttıracaktır.Deniz seviyesindeki artışlar nedeniyle kıyılarda tuzlu su, yer altı sularına karıştığında kıyı kesimlerinde canlılar için gerekli olan tatlı su kaynakları kaybedilecektir

ORMANLAR: Küresel ısınma sonucu yağışların azalması, sıcaklık ortalamaların yükselmesi, kuraklık şiddetinin artması hem orman yangınlarını tetikleyecek hem de mevcut orman alanlarının yayılışını azalmasına ve kendini yenileyebilmesine engel olacaktır. Ormanlar içerisindeki biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilenecek ve bu canlılar bir noktadan sonra yaşam alanlarını ya terk etmek zorunda kalacak ya da öleceklerdir.

KIYILAR: Isınmayla birlikte buzullar eriyecek,okyanus ve denizlerin seviyesi artacak.Deniz seviyesinde görülecek gelecek 100 cm’lik yükselme Hollanda’nın %6’sının, Bangladeş’in %17,5’inin ve birçok adanın ya tümünün ya da büyük bölümünün sular altında kalmasına yol açacaktır. Denizlerdeki yükselme kıyı ekosistemlerinde büyük değişiklikler yaratacak, denizlere yakın alçak düzlüklerde yeni bataklıklar meydana gelecektir.Denizlerin karalar üzerinde ilerlemesi ile oluşacak arazi kayıplarının yanında kıyı erozyonlarında da artışlar görülecektir. Deniz suyu seviyesinin artması akarsu ağızlarında bu tuzlu suların tatlı sularla birleşmesi tatlı su rezervini olumsuz etkiler.Yine deniz seviyesine yakın olan yerleşme alanlarında bölgelerin boşaltılmasına yol açacak .Kıyı çizgisinin değişmesi bu alanlarda bulunan canlıların yaşam alanlarının değişmesine sebep olacak.Deniz seviyesinde meydana gelebilecek bir cm lik yükselme erozyona bağlı olarak kumluk kıyı şeritlerinde 1 m genişliğinde bir geri çekilmeye sebep olacak.Kıyı bölgelerde özellikle deniz ticaretinin geliştiği bölgeler için olumsuz sonuçları doğuracak şeklinde değerlendirilebilir. Deniz seviyesinde meydana gelecek her 1 cm yükselme, erozyona bağlı olarak kumluk kıyı şeritlerinde 1 metre genişliğinde yatay bir geri çekilmeye yol açabilir.
Tuzlu su, tatlı su akiferlerine karıştığında kıyı kesimlerinde canlılar için gerekli olan tatlı su kaynakları kaybedilecektir.

BİTKİ VE HAYVAN TÜRLERİNİN YAŞAM ALANLARI: Küresel ısınma sonucu bazı bitki ve hayvan türlerinde aşırı artış veya azalış olabilir.Bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanları değişecek.Bazı türlerin yaşam alanları genişlerken,bazı türlerin yaşam alanları daralacak. Küresel ısınmanın etkisiyle hayvanlar ve bitkiler kutuplara ve üst dağlık kesimlere yüksek rakımlara doğru göç edeceklerdir. Ancak, bu göç yollarını tıkayan kentler ya da tarım arazileri ile karşılaşan ve bunları aşamayan bitki türlerinin nesilleri tükenecektir

Benzer Konular

2 Ağustos 2016 / kyle Soru-Cevap
4 Nisan 2016 / yardım EDİN NOLUR Soru-Cevap
24 Şubat 2015 / YAVRU SİNCAP Soru-Cevap
14 Eylül 2009 / asla_asla_deme Tıp Bilimleri