Arama

Kulak anomalisini cerrahi yöntem olmaksızın nasıl düzeltebiliriz?

Güncelleme: 23 Şubat 2010 Gösterim: 6.043 Cevap: 3
tanergüven - avatarı
tanergüven
Ziyaretçi
27 Şubat 2009       Mesaj #1
tanergüven - avatarı
Ziyaretçi
sayın hocam.
benim yeğenimin doğuştan kulağın üst kısmı yani kepcesi gelişmemiş
işitmesınde de %25 sorun var.merak ettiğim konu carahii yöntem kulanmadan (civi,cerahi girişim)
gibi işlemler yaptırmadan protez takma imkanımız varmı?

teşekürler
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
27 Şubat 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
BU KONUYA SİZİN GİBİ İHTİYACI OLABİLECEK BAŞKA ZİYARETÇİLERİMİZ İÇİN KONUNUN TAMAMI BURAYA KONDU.. ANCAK SİZİN SORUNUZLA İLGİLİ KISIM ŞUDUR : DIŞ KULAK ANOMALİLERİNDE MAALESEF CERRAHİ BİR YÖNTEM KULLANILMAKSIZIN TEDAVİ YAPILAMIYOR.. SİZİNLE İLGİLİ KISMI BURAYA KIRMIZI RENKTE EKLEDİM..
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM...
Sponsorlu Bağlantılar


DIŞ KULAK HASTALIKLARI
Dış kulak hastalıklarını, konjenital, enfeksiyöz, travmatik ve tümöral olmak üzere dört başlık altında toplamak mümkündür.
Konjenital hastalıklar
a)Prominent(prodrudıng) ear; Kulak kepçesinin, temporal bölgeye 15-20 dereceden daha geniş bir açıyla yapışmasıdır. Bu tip aurikulalar öne itilmiş gibi gözükür. b)Cup-ear deformitesi; Auriculanın üst kısmında kartilaj zayıflığına bağlı anomalidir. c) Crptotia(pocket ear), d)Microtia(normalden küçük aurikula), e)Macrotia(Normalden büyük aurikula), f)Anotia(Aurikula yokluğu)(Resim-7)
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0ec415d25cc85d3cca15456
Resim-7
Bütün bu anomalilere sahip hastaların şikayeti daha çok estetik görünüme aittir. Anotiada ise ilave olarak işitme azlığı yakınması vardır. İşitme kaybı iletim tipindedir. Yine tüm bu anomalilerin tedavisi, plastik ve rekonstriktif cerrahi girişimlerle yapılmaktadır.
Dış kulağa ait konjenital hastalıklar arasında bir de dış kulak yolu atrezileri vardır. Bu anomali genellile anotia denen aurikula yokluğu ile birliktedir.Aural atrezi de denen anomalinin, G1, G2, G3 diye dereceleri vardır. Tedavide başarı, anomalinin derecesine bağlıdır. Aural atreziler bilateral ya da tek taraflı olabilir. Daha çok tek taraflı olanlar görülmektedir. Tedavisinde, hem işitmeye yönelik, hem de estetik görünüme yönelik, şikaytlerin giderilmesine çalışılır.




















Alıntı

KULAK HASTALIKLARI
Anatomi
Kulak, dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere 3 bölümde incelenmektedir (Resim-1).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f047f839fde3215456
Resim-1
Dış kulak
Dış kulak, kulak kepçesi (auricula, pinna) ve dış kulak yolu olmak üzere iki kısımdan ibarettir. Auricula, elastik kartilajdan yapılmış olup, ön ve arka yüzü normal deri ile kaplıdır. Deri, ön yüzde daha sıkı yapışmış ve cilt altı dokulardan fakirdir. Arka yüz ise bunun tam tersi özelliktedir.

5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f057e839fde3215456
Resim-2
Auricula, üzerinde çeşitli girinti ve çıkıntı olan bir organ olup, ligament ve insanlarda fonksiyonunu yitirmiş olan kaslarla (n. fasialisten innerve olurlar) temporal bölgeye, 15-20 derecelik bir açıyla yapışmaktadır(Resim-2). Auricula ve dış kulak yolu lenfatikleri, önde pre-auriculer, altta eksternal juguler ven boyunca uzanan superficial lenf nodlarına, arkada ise mastoid tepe üzerinde bulunan lenf nodlarına drene olurlar.
Dış kulak yolu kemik ve kartilaj olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. 1/3 dış kısım kartilaj, 2/3 iç kısım kemikten yapılmıştır. Dış kulak yolu(meatus akustikus eksternus) erişkinlerde ortalama 24 mm dir(Resim-3). Kartilaj kanalın yönü, içe, yukarı ve arkaya, kemik kanalın yönü ise, içe, hafif aşağı ve öne doğrudur. İki parçanın birleşme yerinde ve kemik parçada olmak üzere tüm kanal boyunca iki darlık vardır. Kulak muayenesi sırasında auricula yukarı ve arkaya doğru çekilirse kemik-kartilaj birleşim yerinde oluşan 'S" şeklindeki dış kulak yolu düz hale gelir ve kulak zarının görülmesi daha kolaylaşır.
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f067d83bffe1215456
Resim-3
Dış kulak yolu normal deri ile kaplıdır. Kartilaj kısımda tüm deri ekleri (sebase glandlar, seruminoz glandlar ve kıl folikülleri) mevcuttur. kemik kısımda ise bunların hiçbiri yoktur.
Aurikulanın kanlanması a. temporalis superfisialis ve posterior aurikuler arterden olmaktadır. Dış kulak yolu ise bu arterlere ilave ayrıca a. maksıllarisin derin aurikular dalından da beslenir. Venler arterleri takip ederler.
Dış kulak sensitif sinirlerini değişik kaynaklardan almaktadır. Trigeminal sinirin mandibular dalından ayrılan auriculotemporal sinir, kartilaj ve kemik kulak yolunu, mandibular fossaya komşu bölgeleri ve pinna'nın ön kısmını innerve eder. Facial sinirinaurikular dalı, foramen stilomastoitde sinirden ayrılarak dış kulak yolunun arka kısmında küçük bir saha ile kavum konka bölgesini innerve eder. Sevikal pleksüsün C2-C3 dalından oluşan n. aurikularis magnus, aurikulanın medial ve lateral yüzünün büyük bir kısmını innerve eder. Nervus vagus'tan ayrılan (çok küçük bir dal da glossopharyngeal sinirden alarak) Arnold sinir adını alan vagusun dalı dış kulak yolu büyük bir kısmını innerve eder. Glossopharyngeal sinirin Jacobson's dalı timpanik kaviteyi innerve eder.Tonsil, dil kökü ve redromandibular bölge ağrıları bu sinir vasıtasıyla kulağa vurur.
Kulak zarı(Timpanik membran)
Orta kulak ile dış kulağı birbirinden ayıran bu zar üç tabakadan oluşmuştur. Dışta yassı epitel, ortada fibröz tabaka ve içte ise orta kulak mukozası ile kaplıdır. Ortalama çapı 10-11 mm. olan timpanik membran, dış kulak yoluna anulus fibrozis ile tutunur ve oblik olarak yerleşmiştir. Ortada bulunan fibröz tabaka zarın üst kısmında yoktur ve burası gevşek bir yapı gösterir, buraya pars flaksida denir. Geri kalan kısım ise pars tensa ismini alır. Kulak zarı muayene sırasında sedefi gri-beyaz görülür. Zarın ortasında umbodan aşağı-öne doğru uzanan ışık üçgeni vardır. Kulak zarını klinik olarak, dört kadrana ayırmak adet olmuştur.
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f037883bffe1215456
Resim-4
Manibrum mallei'den geçen bir doğruyu, umboda dik kesen diğer bir doğru çizersek, kulak zarını, ön-üst, arka-üst, ön--alt ve arka-alt olmak üzere dört kadrana ayırmış oluruzResim-4). Kulak zarı dış yüzünün kanlanması, a. maksillarisin aurikular dalından, iç yüzü ise a. maksillarisin posterior aurikular dalından ayrılan timpanik dalından olmaktadır. Kulak zarı dış yüzünün innervasyonu, dış kulak yolu gibidir, iç yüzü ise n.glossopharyngeus'un timpanik dalından olmaktadır.
Orta kulak
Altı duvarı olan bir boşluktur. Östaki tübü ile nazofarinkse açılır. Aditus ile, mastoid antrum ve mastoid hücrelerle iştiraktedır. Timpanik kavitenin üst kısmına epitimpanum(attik), alt kısmına ise hipotimpanum denir. Timpanik kavitenin, üstte tegment timpani aracılığı ile orta fossa, altta juguler bulbusla yakın komşuluğu vardır. Ön duvar ince bir kemik olup internal karotis arterle komşudur. Arkada mostoid antrum ve hücreler, dışta timpanik membran, içte ise iç kulak ile komşudur. Orta kulak boşluğunda, malleus, inkus ve stapes kemikcikleri, m.tensör timpani, m. stapedius isimli kasların tendonları ve n.korda timpani bulunmaktadır. Timpanik kavite, iç duvarda bulunan oval(fenestra vestibuli) ve yuvarlak pencere(fenestra cochlea) yoluyla labirent ile ilişkidedir. Ayrıca fallop kanalı içinde seyreden n. fasialis, kanalın timpanik segmentinde orta kulakla yakın komşuluktadır(Resim-5).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f027983bffe1215456
Resim-5
Timpanik kaviteyi döşeyen epitel, östaki borusunun orifisi etrafında silialı kolumnar, arkalara doğru kübik ve mastoid kavitede ise yassı tek katlı epitel şeklindedir. Kavitenin arterial kanlanması, maksiller, stilomastoid, mıddle meningeal, ascending faringeal ve internal karotisten ayrılan dallarla olmaktadır. Venler, pterigoid pleksus ve süperior petrosal sinusa boşalırlar. Lenfatikleri ise, esas olarak retrofaringeal ve parotis lenf glandlarına drene olur. Timpanik kavitenin duyu sinirleri timpanik pleksus yoluyla olmaktadır. Bu pleksusa, glossofaringeus sinirden, internal karotis etrafında bulunan sempatik pleksusun inferior ve superior dallarından, sinirler gelir. Ayrıca parotis bezinin sekreto-motor siniri olan n. aurikulotemporalisten lifler, lesser süperfisial petrosal sinirle otic gangliona gelirler.
İç kulak(inner ear)
İç kulak, temporal kemiğin petroz parçası içine yerleşmiştir. Kemik ve membranöz labirentten ibarettir. Membranöz labirent endolenf denen sıvı ile doludur. İki labirent arasındaki sıvıya ise perilenf denir. İç kulağın esas parçası membranöz labirenttir. Üst kısmı utricule ve üç semisürküler kanaldan ibaret olan vestibular kısımdır ve denge organıdır. Alt kısmı saccule ve cochlear ductustan oluşmuştur, işitme organıdır(Resim-6).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0eca15d4508f007b83bffe1215456
Resim-6
DIŞ KULAK HASTALIKLARI
Dış kulak hastalıklarını, konjenital, enfeksiyöz, travmatik ve tümöral olmak üzere dört başlık altında toplamak mümkündür.
Konjenital hastalıklar
a)Prominent(prodrudıng) ear; Kulak kepçesinin, temporal bölgeye 15-20 dereceden daha geniş bir açıyla yapışmasıdır. Bu tip aurikulalar öne itilmiş gibi gözükür. b)Cup-ear deformitesi; Auriculanın üst kısmında kartilaj zayıflığına bağlı anomalidir. c) Crptotia(pocket ear), d)Microtia(normalden küçük aurikula), e)Macrotia(Normalden büyük aurikula), f)Anotia(Aurikula yokluğu)(Resim-7)
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c792a0ec415d25cc85d3cca15456
Resim-7
Bütün bu anomalilere sahip hastaların şikayeti daha çok estetik görünüme aittir. Anotiada ise ilave olarak işitme azlığı yakınması vardır. İşitme kaybı iletim tipindedir. Yine tüm bu anomalilerin tedavisi, plastik ve rekonstriktif cerrahi girişimlerle yapılmaktadır.
Dış kulağa ait konjenital hastalıklar arasında bir de dış kulak yolu atrezileri vardır. Bu anomali genellile anotia denen aurikula yokluğu ile birliktedir.Aural atrezi de denen anomalinin, G1, G2, G3 diye dereceleri vardır. Tedavide başarı, anomalinin derecesine bağlıdır. Aural atreziler bilateral ya da tek taraflı olabilir. Daha çok tek taraflı olanlar görülmektedir. Tedavisinde, hem işitmeye yönelik, hem de estetik görünüme yönelik, şikaytlerin giderilmesine çalışılır.
Enfeksiyöz hastalıklar
Dış kulağın enfeksiyöz hastalıklarını, eksternal otitis, erizipel, perikondiritis başlıkları altında toplamak mümkündür.
Eksternal otitler
Eksternal otitis deyince, genellikle dış kulak yolunun enfeksiyonu anlaşılır. Ancak birçok hastada enfeksiyon, aurikulaya da ilerlemiştir. Eksternal otitleri, diffüz ve lokalize olmak üzere iki gruba ayırabiliriz. Diffüz olanları da tekrar; a)Bakteriyal otitis eksterna, b)Mikotik otitis eksterna, c)Nekrotizan(malignant) otitis eksterna olmak üzere alt gruplara ayırabiliriz.Yine lokalize otitis eksternaları da; a)Fronküller ve karbonküller, b)Büllöz mirenjitis, c)Herpetik otitis eksterna(Ramsey-Hunt Sendromu)(Resim-8) başlıkları altında toplayabiliriz
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c79110fc500d40fc85d3cca15456
Resim-8
Bakteriyal otitis eksterna : Bakteriyal otitis eksterna bir çok sebepten dolayı önemlidir. Kişilerin sosyal yaşamlarında, otitis eksternadan oldukça fazla etkilendiklerini, meslek hayatımda sık gözlemişimdir. Özellikle ağrı, hastalara hayatı çekilmez kılabilmektedir. Yürürken, yemek yerken konuşurken, ıstırapları yüzlerinden okunabilir. Diğer bir önemli nokta, özellikle diyabetik ve immün yetmezliği olan hastalarda, ölümcül seyredebiliyor. Ayrıca otitis eksterna, tümör ve dermatozlarla da karışabilmekte, dolayısıyla teşhis ve tedavilerinin gecikmesine sebep olmaktadır.
Bakteriyal otitis eksternanın oluşmasında çok çeşitli faktörler rol oynar. Aslında normal fizyolojik durumun bozulması, olayları başlatmaktadır. Dış kulak yolunda normalde, mumsu bir madde vardır. Serumen salgı denen ve kıl folikülleri, ter bezleri, yağ bezleri, sebase bezlerin(apopilosebaseus ünit) ortak salgılarından oluşan ve kulak yolunu boydan boya sıvayan, bu mumsu maddenin, ortadan kalkması, bölgeye bakterilerin yerleşmesini kolaylaştırmaktadır. İşte bu fizyolojik durumu bozan çeşitli faktörler vardır ve bunlara predispozan faktörler denir. Predispozan faktörleri şöyle sıralıyabiliriz; a)Maserasyon; Özellikle yaz aylarında gördüğümüz bir durumdur. Denize giren kişilerde dış kulak yolunun tuzlu su ile temas etmesinden dolayı meydana gelir. b)Ortamda bulunan yüksek nem oranı, c)Havanın sıcak ve kuru olması, d)Kişinin aşırı terlemesi, e)Allerjisi bulunan atopik kişilerde, f)Stresli kimselerde, g)Dış kulak yolunda oluşan travmatik durumlarda, h) Herhangi bir durumla bakteri kotaminasyonunun bulunması, ı) Normalde bulunan asidik pH'nın alkali duruma gelmesi, j)Dış kulak yolunda bulunan serumen ve yağların yokluğu, (Bu faktör önemlidir. Bazı kimseler özellikle banyo yaptıktan sonra kulağını temizleme alışkanlığı edinmiştir. Halbuki bu işlem sakıncalıdır ve dış kulak yolunun fizyolojisini bozan önemli bir faktördür). Tüm bu yukarda saydığımız nedenlerı, dış kulak yolunu bakterilere karşı koruyan ve fizyolojik bir bariyer görevi yapan apopilosebaseus ünit'i bozmaktadır ve bakterilerin kolayca yerleşmesine zemin hazırlanmaktadır.
Bakteriyal otitis eksternada en çok izole edilen bakteriler, P.aerogenosa, P.mirabilis, S.aureus, Streptecoccus türleri ve bazı gram negatif basiller olarak sıralanabilir.
Hastalık değişik semptom ve muayene bulguları ile seyredebilmektedir. Bu hastalığın, pre-enflemasyon, akut enflemasyon ve kronik enflemasyon safhaları vardır.
Pre-enflemasyon safhasında; interselüler ödem söz konusudur. Kulak yolunda bulunan bezlerin duktusları tıkanmıştır ve hasta kulak kaşıntısından yakınmaktadır. Hastanın kulağını kaşımasına bağlı olarak bezlerin salgıları artar, salgı kaşıntıyı artırır ve böylece fasit bir daireye girilir. Artık bakterin yerleşmesine zemin hazırlanmıştır. Akut enflemasyon safhasında, kulak yolunda bulunan eritem ve ödem artmıştır. Şiddetli ağrı, kulak yolunda akıntı ve kulak yolunda ayrıca epitel artıklarından oluşan debrisler vardır. Enfeksiyonun ilerlemesi ile ağrı ve kaşıntı artar, kulak muayenesi, ağrı ve ödemden dolayı zorlaşmıştır. Zar tam görülemez.
Kronik safhada ise, kulak yolu derisi kalınlaşmıştır, hiperkeratoz ve akantoz vardır. Kulak zarı massere ve dolgun görülür. Redromandibular ve preauricular lenf nodları büyümüştür. Hastanın ateşi yükselebilir.
Bakteriyal otitis eksternanın tedavisi, temel olarak lokal temizliğe dayanır. Kulak yolunda bulunan deprisler ve akıntılar, aspiratör ile iyice temizlenir. Kulak yolundaki ödemi, gidermek için çeşitli solüsyonlardan faydalanılır. Burrow solüsyonu(%4'lük)(Kalsiyum asetat içinde aliminyum sulfat çözeltisi) en çok uygulanan solüsyondur. Bundan başka borik asit, asetik asit aynı amaçla kullanılabilir. Bu maddeler damla şeklinde kullanılabileceği gibi, fitil şeklinde hazırlanmış pamuk üzerine damlatılarak kulak yoluna yerleştirilmek suretiyle de uygulanır. Tedavide ayrıca antibiyotikli kulak damlaları lokal olarak kullanılabilir. Eğer enfeksiyon şiddetli ise sistemik antibiyotik uygulamak gerekebilir. Ayrıca analjezik ve antipiretiklerle de tedavi desteklenir. Son olarak da hastanın eğitilmesi lazımdır.
Mikotik otitis eksterna : Mikotik otitis eksterna, otomikoz diye de bilinir. Otomikoza, en çok sebep olan mantarlar olarak, aspergillus, kandida, dermatofitler ve aktinomiçes türlerini sayabiliriz(Resim-9).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c790414c40cd256894d62c7a5e915456
Resim-9
Otomikozda, kaşıntı, en önemli semptomdur. Bundan başka, hastanın, ağrı, kulak akıntısı, işitme azlığı gibi şikayetleri de vardır. Kulak muayenesinde, akıntıyı ve mantar miçelyumlarını kulak yolunda görmek mümkündür. Kulak zarını değerlendirmek zor olabilir çünkü kulak yolu daralmış ve hassastır. İletim tipinde işitme kaybı olduğunu diyapozon testleri yada odyolojik muayene ile tesbit edebiliriz.
Otomikozda da, tedaviye iyi bir kulak yolu temizliği ile başlanır. Kulak yoluna, cresylate (m-cresyl acetate), alkol borik, tymol, nystatin, lotrimin, amphotericin-B gibi ilaçlarlar uygulanarak, otomikoz tedavisi yapılabilir. Antimikotik ilaçlar, kulak damlası şeklinde yada solüsyonlar şeklinde uygulanabilir. Pratikte en çok, lokal olarak kullanılan antimikotik ajanlar, mersol(%1 lik), jansiyen viyole sayılabilir. Diğer hazır damlalar şeklinde bulunan mantar ilaçları da lokal olarak kullanılmaktadır.
Malignant otitis eksterna : Progressif olarak, bulunduğu yerde nekrozlarla seyreden, daha çok , yaşlı ve diyabetik kimselerde sık görülen bir hastalıktır.Hastalıknekrotizan otitis eksterna ismi ile de anılır(Resim-10).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c79060fdf08cf589e1926ddb215456
Resim-10
Hastaların, ağrı, akıntı, kulakta dolgunluk şikayetleri vardır. Muayene ağrılıdır. Kulak yolunda nekrotik dokular ve pürülan, kötü kokulu akıntı olduğu görülür. Enfeksiyon, kafa kaidesine kadar ilerliyerek komplikasyonlara sebep olabilir ve hastalar kaybedilebilir. Bakteriyal ajan P.aerogenosadır. Teşhiste, kulak yolundan gelişmiş bir tümör atlanmamalıdır. Tc99 ile yapılan sintigrafide osteitik ve osteomiyelitik kemik gösterilebilir. Ayrıca, Gallium67 ile yapılan sintigrafi, uygulanan antibiyotiğe alınan cevabı göstermede(tedavi edilen dokuda bu maddenin tutulumunun azamasıyla) kullanılabilir. Tedavide gentamisin, hem lokal hemde sistemik olarak, ayrıca, tobramisin, amikasin, semisentetik penisilin gibi antibiyotikler de sistemik olarak kullanılabilir. Tedavide, cerrrahi debritmanlar da gerekebilir.
Fronkül ve karbonküller : Daha çok dış kulak yolu girişinde görülürler. Küçük apsecikler şeklinde olup etken olarak S.aerous sorumlu tutulmaktadır. Ağrı ve kulak tıkanıklığı yapar. Tedavide, bu küçük apsecikler drene edilir ve uygun antibiyotikler verilir.
Büllöz mirenjitis ve herpetik otitis eksterna : İkisi de viral orijinlidir. Büllöz mirenjitisde kulak zarı üzerinde, içi serohemorajik sıvı ile dolu büller vardır. Ağrı ve iştme kaybı yapar. Tedavisinde, büller drene edilir, sekonder enfeksiyonlara engel olmak amacı ile sistemik antibiyotik vermek gerekebilir. Herpetik otitis eksterna ise,sıklıkla Ramsey-Hunt sendromunda(fasial paralizi, kulak ağrısı ve dış kulak girişinde herpetik döküntüler) görülür. Şiddetli kulak ağrısı vardır. Tedavide ağrı kesiciler verilmeli ayrıca sekonder enfeksiyonlara da engel olunmalıdır. Herpetik döküntülere, ayrıca anti-viral ajan içeren pomatlar uygulanabilir.
Perikondiritis
Perikondrium, altında bulunan kartilajı besleyen dokudur. Açıkta kalırsa enfekte olur, bu enfeksiyonuna perikondirit denir. Etken, genellikle gram-negatif basillerdir ve en çok P.aerogenozadır. Aurikula, hiperemik, endure ve ödemli görünümdedir. Muayenede hassasiyet ve nekrotik sahalar mevcuttur.Yaygın selülitten, sınırları belli olması ile ayrılır(Resim-11).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c793b05d908d052885362c7a5e915456
Resim-11
Hastalık, erken safhada, topikal ve sistemik antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ayrıca lokal temizlik, 1/100'lik AgNO3 ve mesol ile atuşman, ultraviyole tatbiki(15 dakikalık seanslar halinde günde 2-3 defa uygulanır.) oldukça yararlı tedavi yöntemleridir.
Erizipel
Erizipel, streptecoccus ve daha az olarakta staphylococcus gibi bakterilerle oluşan cilt altı sellülütüdür. Enfeksiyon, ya laserasyonla yada abrasyon olması ile , ayrıca ciltde bulunan bir enfeksiyondan sonra da gelişebilir. Hastada, ateş, halsizlik vardır. Kulak kepçesi ödemli, şiş, ağrılı ve eritemlidir.
Hastalığın tedavisi, hasta hastaneye yatırılarak yapılmalı ve takip edilmelidir. Antibiyotik olarak parenteral yüksek doz penisilin uygulanır. Ayrıca aneljezik ve antipiretik vermek gerekir.
Travmatik hastalıklar
Dış kulağa ait travmatik hastalıklar günümüzde oldukça sık görülen, klinik durumlardandır. Özellikle pinna kopmaları, laserasyonları ve yırtılmaları sık görülmektedir. Dış kulak travmatik hastalıkları kapsamına giren durumları şöyle sıralayabiliriz;
Aurikulanın tam yada kısmi kopmaları : Trafik kazalarının arttığı günümüzde oldukça sık görmekteyiz Tedavisi cerrahi olarak yapılmaktadır.
Donmalar : Pinna için donma tehlikesi fazladır. Karasal iklim olan bölgelerde -10 C dereceden sonra donmalar sık görülmektedir. Soğuk-vazokonstriksiyon-hipoksi-ödem kısır döngüsü sonucunda, pinna nekrozları olabilmektedir. Tedavide, ılık su duşları ve friksiyon ile kan akımı düzenlenmeye çalışılır. Ayrıca, hiperbarik oksijen ve sempatetektomi ile doku oksijenasyonu artırılmaya, intravenöz yüksek moleküllü sıvı ve pinna yüzeyine AgNO3(5/1000'lik)) tatbiki ile de ödem giderilmeye çalışılır.
Yanıklar : Vücudun, diğer bölgelerinde görülen yanıklardan farklı değildir. Yanık derecesine göre hareket edilir.
Dış kulak yolu yabancı cisimleri : Dış kulak yolunda, yabancı cisimlere de oldukça sık rastlanmaktadır. Özellikle çocuklarda, mental retarde erişkin kimselerde ve daha az olarak da normal erişkinlerde, hem inorganik hemde organik yapıdaki yabancı cisimler görülebilmektedir. İnorganik yabancı cisimlere örnek olarak, boncuk, kum, oyuncak parçaları sayılabilir(Resim-12).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c791201c808c85f895962c7a5e915456
Resim-12
Organik olanlara ise, nohut, fasulye, fındık, buğday gibi bitkisel olanlar, pire, kene, kelebek gibi canlılar sayılabilir. Su ile ekspanse olanlar, alkolle dehidrate edilerek, canlı olanlar da, gliserin gibi solüsyonlarla öldürülerek çıkartılmalıdır. Yabancı cisimlerin çıkartılmaları, ya kulak lavajı şeklinde, veya özel aletlerle çıkartılır.
Aurikular hematom(otohematom) : Otohematom, daha çok güreşçilerde, boksörlerde görülen klinik bir durumdur. Aurikulası travmaya uğramış veya bazı hematolojik diyatezleri olan kişilerde de görülebilir. Kulak kepçesinin, genellikle kavum konka denilen bölgesinde perikondrium altında, kan birikmesiyle karakterizedir. Tedavisinde, cerrahi drenaj yapılarak, hematom boşaltılır ve tekrar birikmemesi için, baskılı sargı, yada transfiksiyon sütürleri uygulanır. Sekonder enfeksiyonlara engel olmak için, sistemik antibiyotikler vermek yaralı olur. Otohematon eğer tedavi edilmezse kartilaj nekrozları gelişir ve aurikula deforme bir hal alır.
Zar perforasyonları : Her nekadar timpanik membran, dış kulak yoluna dahil değilse de, burada travmatik kulak zarı perforasyonlarından da, bahsetmek uygun olacaktır. Kaza ile örgü şişi, kibrit çöpü gibi aletlerle kulak yolu kaşımaları sırasında veya kulak yoluna gelen tokat, yumruk gibi darbeler sırasında, kulak zarı perfore olabilir. Bu gibi durumlarda işin adli yönü önemlidir. Onbeş gün iş ve gücüne mani olur raporunu gerektirir. Böyle bir hastanın şikayeti, işitme kaybı, kulak ağrısı ve baş dönmesi olabilir. Bu gibi durumlarda, kulak yoluna hiçbir ilaç uygulamamak ve su kaçırmamak yerinde bir davranış olacaktır. Ağrı kesiciler ve sistemik antibiyotikler verilebilir. Normalde, eğer perforasyon büyük değilse ve enfekte olmamışsa, 15-20 gün içinde kapanabilir. Eğer kapanmamışsa, cerrahi olarak, miringoplasti veya timpanoplasti ameliyatı yapılarak tedavi edilir.
Tümöral hastalıklar
Aurikula ve dış kulak yolunda en çok, yassı hücreli karsinomlar(epidermoid kanser) ve bazal hücreli kanserler sık görülür(Resim-13).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c791811c804d751d71926ddb215456
Resim-13
Etiolojisinde en çok güneş ışınları(ultraviyole) suçlanır. Bunun dışında sosyo-ekonomik durum, çevre kirliliği, genetik faktörler gibi etkenler de suçlanmaktadır. Üçüncü sıklıkta ise malign melanom görülmektedir(Resim-14).
5d27f5fc65651cd69dd42aa25b518c33d155e61105e04b125ee468d87c790601c706d6588a0562c7a5e915456
Resim-14
Tedavilerinde cerrahi esastır. Tümörün büyüklüğüne (stage) göre cerrahi planlanır. Sadece tümör rezeksiyonu yapılabildiği gibi, tümör rezeksiyonuna ilave olarak boyun lenfatiklerinin de diseksiyonu gerekebilmektedir. Yine hastalığın, stage'ine göre, tedavimize, radioterapi ve kemoterapi ilave edilebilmektedir. Bu tümörlerin dışında, daha az olarak, buradaki kemik, kas, damar, kıkırdak, sinir gibi dokulara ait, gerek benign, gerekse de, malign tümörleri de görmek mümkündür. Hepsinde tedavi, önce cerrahi, sonra diğer tedavi kombinasyonlarıdır. Kesin tümör tanısı, biyopsi yapılarak histopatolojik tetkik ile konur ve sonra tedavileri planlanır.
5d27f5fc65750ece9dca2ea55757d639db4be7010fff125f48ac318f20667a509c529d49db0e7b9be4bc43f6f88315456 5d27f5fc656402d2dac761aa5d579b33c04fad0144ee0b0d14e76fca79226507c20715456
5d27f5fc656402d2dac761aa5d579b33c04fad0144f4050854fe28da7f3b6416c212d249c85025cbeafb06f1fd838a1be1261fc9fc15456
5d27f5fc65750ece9dca2ea55757d639db4be7010fff125f48ac318f20667a509c529d49db067e9ee0b941f0f7848f0ab32b528ee1ec131215456


KAYNAK

Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Eylül 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
[QUOTE]gliserin kulak damlasını 5 damla damlattıktan sonra yine öylece kalıcakmıyız yoksa hemen ayaga kalkabilirmiyiz .kalktıgım zaman ise akıyo
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

gliserin kulak damlasi


benim yaşım 50 benim kulağım tıkalıyor GLİSERİN 25 g lık kulak damlasını kulanıcamda doktor bunu tavsiye etti ama nasıl kulanılacağını bilemiyorum yardım edermisiniz?

Benzer Konular

29 Ağustos 2012 / ADEM YALÇIN Soru-Cevap
6 Eylül 2009 / nünü Tıp Bilimleri
13 Haziran 2016 / ByKatip Tıp Bilimleri
2 Mart 2011 / Misafir Taslak Konular
29 Mart 2011 / PAMUK PRENSES Taslak Konular