Arama

Balad (Ballad)

Güncelleme: 7 Eylül 2010 Gösterim: 2.223 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ballad
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Ballad veya balad, şiirin, müziğe uyarlanmış halidir. Bu müzik türü, tamamen efsaneler hakkında veya önemli olaylar hakkında olabileceği gibi, aşk veya sevgiyi konu alan bir şiir de olabilir.
Eski çağlarda bu, müzikten çok bir şiiri anımsatırken, zaman geçtikçe işin içine ritimler veya çalgılar girmiştir. Günümüzde ise ballad denince akla, popüler müziğe yedirilmiş bir tür yavaş müzik gelmektedir. Hatta bu tanım sadece yavaş müzikler için bile kullanılmaktadır.
Müzik türü olarak ballad;
  • Power ballad,
  • Folk ballad,
  • Rock ballad,
  • Pop ballad
gibi alt dallara ayırabilmektedir.
Günümüzde herhangi bir müzik türü, bu şekilde isimlendirildiğinde, bu eser genel tanım olarak, o müzik türünün yavaş ve içli biçimi olduğu anlamına gelmektedir.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Eylül 2010       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Balad
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Balad, konusunu heyecan verici ya da romantik öykülerden alan halk türküsüne ve halk şiirine verilen addır. Günümüzde balad sözcüğü, müziğe dökülüp söylenen basit, duygusal koşukların yanı sıra, ağır tempolu sevda şarkıları için de kullanılmaktadır.
Ortaçağ sonlarına doğru gelişerek yaygınlaşan baladların kimler tarafından bestelendiği
bilinmemektedir; bunlar kulaktan kulağa yayılarak öğrenilir, ezberlenir ve yerine göre değiştirilerek söylenirdi. Uyaklı kısa dizeler, baladların kolayca akılda kalmasını sağlardı. Eskiden ozanlar saraylarda ve konaklarda kendi baladlarından oluşan şarkılar söyleyerek kralları, soyluları ve konuklarını eğlendirirlerdi. Söz konusu öyküler, aşağıdaki İskoç baladında olduğu gibi, karşılıklı konuşma biçiminde olurdu.

Nerde kaldın, ah oğlum, oğlum benim, Randal'ım?
Deyiver nerde kaldın, koçyiğidim, delikanlım?
Çamlıbel'deydim, ana, ser hele şu döşeği,
Kötü yorulmuşuz avda, uzanıp bi yatalım.

Nerde yedin yemeğini, oğlum benim, Randal'ım?
Neler vardı yemekte, koçyiğidim, delikanlım?
Yârim vardı yanımda, ser hele şu döşeği,
Kötü yorulmuşuz avda, uzanıp bi yatalım.

Neler vardı yemekte, koçyiğidim, Randal'ım?
Neler yedin yemekte, koçyiğidim, delikanlım?
Sazan çorbası, ana, ser hele şu döşeği,
Kötü yorulmuşuz avda, uzanıp bi yatalım.

Tazılarına ne oldu, oğlum benim, Randal'ım?
Tazılarına ne oldu, koçyiğidim, delikanlım?
Şişip öldüler, ana, ser hele şu döşeği,
Kötü yorulmuşuz avda, uzanıp bi yatalım.

Zehirlendin mi yoksa ah, oğlum benim, Randal'ım!
Zehirlediler mi seni, koçyiğidim, delikanlım!
Öyle ana, ne yapalım ser hele şu döşeği,
İçerim kan ağlıyor, uzanıp bi yatalım.

Çeviri: Can Yücel

Baladların çoğu Lord Randal gibi gizemli ölümler, kan davaları, heyecanlı serüvenler ve hüzünlü sevda öyküleri anlatır. Perilerden, cinlerden ve hayaletlerden söz eden baladların yanı sıra, konularını Kral Arthur ya da Robin Hood gibi ünlü kahramanların serüvenlerinden alan ya da ünlü savaşları anlatan baladlar da vardır. Saraylıların ve bilginlerin kullandığı dilden farklı olarak, daha çok lehçe ve halk ağzıyla söylenen baladların çok sade, kolay anlaşılır ve canlı bir dili vardır.
İngiliz baladlarının çoğu korolu ve nakaratlıdır. Nakarat, bazı anahtar sözcük, dize ya da deyimlerin sık sık yinelenmesidir. Örneğin, Lord Randal baladında, her kıtanın sonunda yer alan dize, nakarat bölümüdür; ama bazen, kıtanın ikinci ya da dördüncü dizesi de nakarat olabilir. Nakaratların anlatılan konuyla mutlaka bir ilgisi olması gerekmez; hatta bunlar hiçbir anlam taşımayan tekerlemeler de olabilir. Eski gemici şarkıları olan heyamolalar, çalışırken söylenen nakaratlı baladlardı. Hep birlikte söylenen nakaratlarla tayfalar ve işçiler işin üstesinden daha kolay gelirlerdi.
17. yüzyılda Kuzey Amerika'ya yerleşmeye giden İngilizler, balad geleneğini orada da sürdürdüler. Bu baladlar, çoğu kez kolonilerdeki farklı yaşam koşullarına göre değiştirilerek söylenirdi. Kökeni İngiliz baladlarına dayanan Amerikan baladları, gerek biçim gerek uyak düzeni bakımından, ilk biçimlerinden oldukça değişik bir yapıya büründü; bununla birlikte öyküleri şiir ve şarkı ile anlatma geleneği sürdü. Batıya göç, iç savaş, demiryollarının yapımı, sendikaların ortaya çıkışı ve daha birçok tarihsel olayın etkisiyle, Pike'lı Tatlı Betsy, Jesse James ve Casey Jones gibi edebi değeri olan baladlar da ortaya çıkmıştır.
Hemen hemen her ülkenin kendine özgü geleneksel baladları vardır. Balad türünde şarkılar, özellikle Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, SSCB ve İspanya başta olmak üzere, tüm Avrupa'da yaygındır. Dili İngilizce olmayan baladlar, örneğin Rus baladları kıtasız ve uyaksızdır.
Baskı makinesinin bulunması ve baskı işlerinin ucuzlamasıyla birlikte Avrupa'da 16. yüzyılda yaygınlık kazanan baladlar el ilanı gibi basılarak halka satılmaya başlandı. Şaka yollu, yergi amacıyla yazılan bu türden baladlar, aynı zamanda güncel olaylara ilişkin haberler veren bir tür gazete işlevi de gördü. Piskopos Thomas Percy'nin "Reliques of Ancient English Poetry" (Eski İngiliz Şiirinden Kalanlar, 1765) adlı kitabı, 18. yüzyılda basılmış ilk önemli balad derlemesidir. Bugün eski baladları ortaya çıkarmak için çalışmalar yapılmakta ve yeni baladlar yazılmaktadır.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!