Arama

Dünya Kentleri: Üsküp (Skopje)

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 27 Ağustos 2011 Gösterim: 4.662 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
20 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Üsküp (Skopje)
Yahya Kemal'in Kaybolan Şehir'inden...
Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyârıdır
Evlad-ı Fatihân’a onun yâdigârıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Amblem
Ad:  122px-Coat_of_arms_of_Skopje.svg.png
Gösterim: 162
Boyut:  14.0 KB
Ülke: Makedonya Cumhuriyeti
Belediye: Büyük Üsküp
Yüz ölçümü:
571,46 km²
Rakım:
240 m (787 ft)
Nüfus

  • Merkez: 700 000
  • Metropol: 850 000 (2007)
Zaman dilimi: OAZDAlan kodu: 02
Website:
skopje.gov.mk
Bayrak
Ad:  Flag_of_Skopje.png
Gösterim: 278
Boyut:  6.4 KB
Üsküp (Makedonca: Скопје, UFA: /ˈskopje/), Makedonya Cumhuriyeti'nin başkenti ve en büyük şehridir.
Üsküp Balkan Yarımadasının tam ortasında bulunup özel bir coğrafi önemi vardır. Bu bölgenin iktisadi, siyasi ve kültürel hayatında her devirde mühim rol oynamış olan Üsküp, mühim bir ulaşım merkezi olup, Vardar-Morova vadilerinden geçen ve güneyde Selanik-Ege denizine, kuzeyde ise Panon havzası (Nis- Belgrad)'na ulaşan yolun üzerinde bulunmaktadır.

Tarihi
Adı bir İlir kabilesinin yerleştiği Skupi'den gelmekte olan Üsküp, tarihini kaybedemeyeceği kadar eskidir. M.Ö. 210 yılında Makedonya hükümdarlarından II. Filip, ordularıyla gelerek Üsküp'ü işgal ederek, Prizren ve Priştine'ye kadar bu bölgeyi ele geçirmiştir. Daha sonra milattan 148 yıl önce Roma kumandanlarından Metellus, ordularıyla Makedonya hükümetini tamamen yok edip sona erdirmiş, Üsküp'ü de zapt ederek kendi idaresi altına almıştır. Üsküp, sonradan Romalıların Dardania adını verdikleri, eyaletin başşehri olmuştur. Bugün Üsküp'ün birer semti olan Aşağı Vodno ve Nerez arasındaki antik şehrin arkeolojik kalıntıları, eski Dardanların varlığına dalalet etmektedir. Arnavutların bugün bile Üsküp'ü İllerce'den Shkup (Skup) ismi ile adlandırmaları bu antik şehrin ilk sakinlerinin Illir Peonlari oldugunu göstermektedir. Batlamyus II. asırda ilk defa Üsküp'ten bahsettiği gibi, burası bir asır sonrada Roma İmparatorluğunun yollar haritasında gösterilmiştir. Yedinci Roma Legionunun üssü olarak büyüyen ve gelişen Skupi, 518 senesinde vuku bulan büyük bir depremle tamamen yıkılmıştır. Depremden kurtulan halk, burayı yeniden imar etmeyip, biraz cenub-i şarkide, Kale ile Gazi Baba arasında Vardar'ın sol kolu olan Serava çayı vadisinde yerleşmiş ve çok kısa bir zamanda eski zenginlik ve gücünü kazanmıştır; bu ikinci Skupi'nin, bilhassa Bizans İmparatoru Justinianos (527-565) zamanında nüfusunun arttığını ve düzenli bir şehir halini aldığını görüyoruz. Getirdiği su ve yaptırdığı mimari eserlerden dolayı bu şehre "Justinyana" adı verilmiştir. Justin Toresyum'da doğmuş olduğundan dolayı (Justu'in Üsküp'ün Tahor köyünden olduğunu Üsküplü yaşlılar işitmiştir.) Daha sonra, birkaç şehir daha tamir etmiş yada kurmuş olup her birisine bu ismi vermesinden ötürü Üsküp, bunlardan birincisi olmak üzere Justinyana Prima şöhretiyle ayrılan ve daha sonra Skupi diye isimlendirilen bu şehir, Türkler tarafından fethedildikten sonra, Arapça da "suların akması yada kaynaması" manasına gelen Üsküp aslıyla isimlendirilmiştir. Meydana gelen çok şiddetli ve uzun suren bir yer sarsıntısının tesiriyle Toresyum denilen şehir yıkılıp yok olmuştur. Ayrıca, devrinin tarihçileri tarafından Balkan yarımadasının büyük ve parlak bir şehri olarak tavsif edilen Üsküp, sonradan bu yeni ismi koruyamamıştır.
VI. asrın sonunda Üsküp'ün yakınlarında kendini göstermeye başlayan Slavlar, VII. asır Skoplfe, (Skopie, Skofe, Skopifa v.s.) olarak değiştirip buraya yerleşmişlerdir.
Üsküp, Car Samoil (976 - 1014) zamanında da gelişerek büyük bir ticaret merkezi olmuştur. Bu devletin yıkılmasından sonra ise, Bizanslıların kültür ve İktisadi bakımdan çok kuvvetli tesiri altında kalmış ve Bizans'in askeri, idari ve iktisadi bir merkezi haline gelmiştir; XII. asır Arap coğrafyacısı İdris (K. Miller, Stuttgart, 1928) de burasını, 1154 yılındaki dünya haritasında "Iskubia" adıyla zikretmektedir. Üsküp kısa fasılalar dışında 1282 yılına kadar Bizans'a ait idi. Bizans Hükümdari I.Justinyonos Üsküp'te doğduğu için şehri bir derece daha imar etmiştir. Bu tarihten itibaren Sırp hakimiyetine giren Üsküp, 110 yıl bu devletin payitahtı olmuştur. Sırp Kral veya İmparatoru Dusan 1346'da, Uros 1359'da burada taç giymiştir. Vukasin'in 1366'da burada İmparator ilan edildiği söylenmektedir. Bu devirde Üsküp, gelişmiş panayırları ile güçlü bir ticaret merkezi halini almış ve Balkan yarımadasının her tarafından tacirleri kendisine çekmiştir. Nitekim Üsküp'e yerleşenlerin büyük bir çoğunluğu Dubrovnik'ten gelen tacirleri teşvik etmiştir.
1389 senesinde Kosova meydan muharebesini kazanan Osmanlılar için, Üsküp'ün hususi bir ehemmiyeti vardı. Yıldırım Beyazıd'ın ilk hükümdarlık senelerinde Üsküp Türk hakimiyeti altına girdi.
Eski Osmanlı tarihçilerine göre, Üsküp, İshak Beyin hocası olan Paşa Yiğit Bey tarafından 6 Ocak 1392 fethedilmiştir. Ancak bu tarihçilerden bazıları, şehrin tarihini tam olarak vermemektedirler. İçlerinden sadece bir muasır bir Sırp Kitabesinde şehrin 6 kanun II. 1392'de Türkler tarafından alındığı kaydedilmektedir. S. Sami ise, kaynak vermeksizin, 792 (20 kanun I. 1389) senesinde Üsküp'ün Türk fatihi olarak, Timurtaş Paşa'yı zikretmektedir. Ali Cevad da muhtemelen Şemsettin Sami'den naklen, Timurtaş Paşa'yı şehrin fatihi olarak kaydetmektedir. H. Sabanoviç ise, Üsküp'ü Türklerin fethedemediklerini, belki Sırp Vuk Brankovic ile Türk Sultan'ı arasında yapılan bir anlaşma neticesinde buranın Türklere verildiğini, ayrıca Uskup'un İlk Uc Beyinin de Kosova meydan muharebesinin kumandanlarından biri olan ve daha sonra Üsküp'te olup, Meddah Camii (ki bu camii 1963'teki depremde tamamıyla harap olmuştur). Avlusunda metfun bulunan Paşa yiğit olduğunu kaydeder. Yiğit Paşadan sonra yerine İshak Bey geçmiştir. Bu şahısta Sultan II. Murat ve oğlu Fatih Sultan Mehmed'in önde gelen devlet adamlarındandır. Uzun süre Arnavutluk, Sırp ve Bosna bölgelerinde muharebelerde bulunarak Saraybosna'yı Bosna Kralından alıp, Smederevo'ya kadar giderek, fetih çemberini genişletmiştir. Debre ve Mat yöresini Arnavutluk prensi Jan Kastriyoti'den almış, uzun zaman da görevinin başında kalmıştır. İdare merkezi Üsküp olup, yaşlılığından ötürü görevi oğlu Isa Bey'e verilmiş, kendisi Üsküp'de kaldığı esnada vefat ederek Saat Kule'nin karşısında gömülmüştür. İshak Beyin oğlu ve halefi olan Isa Bey, kumandan olunca babasının fethettiği o geniş toprakların sınırları içerisinde kalmış olan bazı şehir ve kaleleri de fethetmeye başlamış. Hareketinin ilk hedefi olan prenses İren'in çeyiz eşyasının muhafaza edildiği öne sürülen Sırp muhafızlarını, uzun zaman direniş gösterdikleri halde, nihayet kuşatma ve baskı altına alarak ele geçirmiştir.
Sultan II. Murad, 850 - 852 / 1446 - 1448 yılları arasında Arnavutluğu fethetmek için, Arnavutluk Prensi Jan Kastriyoti ile çokça savaştığı esnada, uzun zaman Üsküp'te kalması gerektiğinden dolayı, Vardar nehri üzerindeki Taşköprüsü ile camii ve imaret gibi faydalı müesseseler yaptırmıştır. 853/1448 tarihinde Macaristanlı Yan Hünyadi'nin kumandasıyla gelen Bohum, Alamn ve Macar müttefik orduları ile meydana gelen İkinci Kosova Savaşı'nda düşmanlarını mağlup ve perişan ederek onlari bolgeden uzaklaştırmıştır. Bu savaş nedeniyle Sultan II. Murat yine Üsküp'te bulunmuştur. Kalenin bazı yerlerini tamir etmesinden dolayı kapı üstündeki kitabede "Murat bin Mehmet Han, sene hamsin ve seman mie" (hicri 850) cümlesi yazılır. Üsküp, 1392'den Sırbistan (1459'da) ve Bosna (1463'te) Osmanlılar eline geçmesine kadar ki devrede, buradan Bosna'ya kadar uzanan Türk bölgelerini idare eden Uç beylerinin başşehri idi. Daha sonra XV. asrın ortalarında da Üsküp Sancağı, bölgenin idari merkezi olmuştur.
Üsküp, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir yönetim ve ticaret merkeziydi. Ancak, Osmanlı Devleti dönemine ilişkin izlerin bir bölümü, özellikle 1963'te 2 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan büyük depremde yok oldu.
1963 depreminde Amerikan ordusu Üsküp Hastanesi'nin tahliyesi edilmesine yardım ediyor.
Ad:  US_army_in_Skopje_1963.jpg
Gösterim: 359
Boyut:  117.7 KB

Kronolojisi

  • M.Ö. 314 - Dardanianlar tarafından Scupi adı altında keşfedilmiştir.
  • M.Ö. 138- M.S. 395 - Büyük Roma İmparatorluğu hakimiyetine girmiştir.
  • 395-1282 - Bizans ve Bulgaristan arasında gidip gelme dönemi yaşamıştır.
  • 1282-1392 - Sırp Krallığının bir parçası oldu. 1346'dan beri Skopiye adı ile Sırp Krallığı'nın başkentliğini yaptı.
  • 1389-1913 - Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girdi. Adı Üsküp olarak belirlendi.
  • 1913-1941 - Skoplje adı ile Sırbistan hakimiyetine girdi.
  • 1941-1945 - Skopie adı ile Bulgaristan hakimiyetine girdi.
  • 1945-1991 - Yugoslavya'nın federal devletlerinden Makedonya başkenti oldu.
  • 1991 - Skopje adı ile Makedonya'nın başkentliğini yapmaya devam etmektedir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
20 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Üsküp (Skopje)

Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  map1_tr.jpg
Gösterim: 434
Boyut:  33.4 KB

Makedonya’nın başkenti Üsküp, ülkenin tek büyük akarsuyu Vardar Nehri’nin iki kıyısında kuruludur. Bir yakada Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer tarafta Ortodoks Hıristiyanların yaşadığı kent aynı zamanda tarihi bir Osmanlı yerleşimidir. Kentte Makedonlardan sonra Arnavutlar ikinci, Türkler üçüncü etnik grup olma özelliğine sahip. Makedonlar Üsküp’ü Skopje olarak adlandırıyor. Ülkenin adı büyük tartışmalara sebep oluyor. Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in dört daimi üyesi ile birlikte birçok ülke burayı Makedonya olarak tanırken, Yunanistan’ın baskısıyla bir grup da Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti isminde ısrar ediyor. Birleşmiş Milletler de ikinci grupta yer alıyor. Bu durum özellikle Yunanistan’dan Makedonya’ya geçişlerde sorun yaratabiliyor.

Gezilebilecek Yerler
Üsküp tarihi bir kent olmasının yanı sıra ülkesinin de en büyük yerleşim yeri olma özelliğini taşıyor. Bu iki durum mimariyi geleneksel ve modern olarak iki şekilde etkilerken, eski Sovyetler Birliği’ne bağlı olmuş olması da bu sistemin mimari anlayışını yansıtıyor.
Üsküp Old Bazaar’a Türk Çarşısı da deniyor. Bunun sebebi buradaki esnafın birçoğu Türk olması ve pazarda ağırlıkla Türkçe konuşulması. Çarşı, Anadolu’daki benzerlerini oldukça hatırlatıyor. Türk olduğunuzu belirtmeniz keyifli sohbet ve alışveriş için oldukça önemli bir anahtar.
Çarşı içinde görülecek tarihi yapılar arasında yine Osmanlı mimari geleneğinin örnekleri Mustafa Paşa Camii, Kurşunlu Han, Sulu Han, Davut Paşa Hamamı bulunuyor. Burada eski Türk evlerinden de örneklere rastlamanız mümkün.
Kentin simgesi Taş Köprü 15. yüzyılda inşa edildi. Sultan I. Murad döneminde yapılan 13 gözlü, eşsiz bir mimari yapı olan köprü, 1963 yılında meydana gelen büyük depremle yüzde 80’i tamamen yıkılan Üsküp’te ayakta kalan ender yapılardan biri.
Birkaç yıl öncesine kadar yıkıntı halinde olan Üsküp Kalesi, geçirdiği restorasyonla tekrar eski günlerin döndü. Görkemli parkı da ilgi çekiyor. Kaleden doyumsuz bir Üsküp manzarası seyretmeniz mümkün.
Kentin eski tren istasyonu da kısmen yıkılmış olsa da bugün Ulusal Müze olarak değerlendirilmiş. Üsküp ve Makedonya ile ilgili tarihi ve kültürel ipuçlarını burada bulabilirsiniz.
Kentin en yeni kilisesi St. Clementin Katedrali Vardar Nehri’nin hemen yanında. Onunla birlikte Üsküp’te Saat Kulesi’ni gezebilir, Sveti Spas Manastırı’nı görebilir, Hünkâr, Yahya Paşa, Murat Paşa camilerini ziyaret edebilir, Çifte Hamam’a uğrayabilirsiniz.
Üsküp’e gelmişken Makedonya’nın diğer değerlerini görmek isterseniz biraz yolculuğu göze almanız gerekiyor. Eğer birkaç saatinizi ayırırsanız Türk nüfusunun çoğunlukla yaşadığı Tetova kentine kadar uzanabilirsiniz. Türkler burayı Kalkandelen olarak biliyor. Makedonların en sevdiği yerlerden biri olan ve övünçle tanıtmak istedikleri Ohrid’i (Ohri) kenti ve gölü yaklaşık olarak 150 kilometre uzakta. Avrupa’nın en derin gölü Ohri bir denizi andırıyor; çevresinde tam 365 tane kilise bulunuyor.

Kültür ve Eğlence
Kent Makedon, Arnavut ve Türk kültürünü en iyi şekilde bünyesinde barındırıyor. Hıristiyan kesimin yaşadığı bölüm modern ve gelişmiş bir Avrupa kentini andırırken Müslümanların yaşam alanları daha mütevazı ve geleneksel bir yapıda. Hıristiyanlar ve Müslümanlar birbirlerine oldukça saygılı bir şekilde birlikte yaşıyorlar. Yine de Hıristiyanların kentin her noktasında görülebilecek devasa bir haçı bir tepeye diktikleri bir gerçek.
Ünlü şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı, Üsküp doğumludur. Şair, kenti, “Fatih devrinin evliya mezarlığı” olarak tanımlar. Bunun nedeni bölgede pek çok sayıda evliyanın olduğuna inanılması ve bu yönde bulunan türbelerin fazlalığıdır.
Kenti ikiye bölen Vardar Nehri çevresinde bol sayıda park bulunuyor. Üsküplüler bu alanlarda yürüyüş ve spor yapıyor. Özellikle Makedon halkın yaşadığı bölüm kafeleri ve gece kulüpleriyle eğlencenin merkezi konumunda.

Yeme İçme
Dağlık yapısı nedeniyle Üsküp’te hayvancılık ve kısıtlı olarak sebzecilik gelişmiş halde. Bu durum yörenin mutfağını da etkiliyor. Ağırlık et yemekleri ve köftelerde. Ohri Gölü’nde tutulan buraya özgü alabalıklar da oldukça lezzetli. Restoran ve kafelerse oldukça ucuzlar. Birkaç euro’ya dolgun tabaklarda et yemekleri yiyebilirsiniz.
Yerel mutfağın en sevilen tatlarının başında bir tatlı olan “kaymakçina” geliyor. Tatlı, süt, yumurta, şeker ve undan mürekkep. “Yugoslav Salatası” ve “Köprülü salatası” olarak da bilinen “manca”, patlıcan, domates, yeşil biber, sarımsak ve zeytinyağı ile hazırlanıyor. Kemiksiz kuzu etinden yapılan “Makedon yahnisi” de meşhur bir başka tat. Kentte ayrıca güveçte enfes kuru fasulye de pişiriliyor.

Alışveriş
Alışveriş için en keyifli yer elbette Türk Çarşısı. Burada eskiye ve yeniye ait birçok Üsküp hatırası bulabilirsiniz. Çarşı ayrıca Makedonya’da yetişen taze sebze ve meyvelerin ile tütünün satıldığı önemli bir nokta olma özelliğine sahip. Şehir merkezinde ise büyük ve modern bir alışveriş merkezi var. Bu kalabalık çarşıda yer alan mağazalarda ithal malların çokluğu hemen göze çarpıyor.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Ağustos 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ÜSKÜP (Sırpça: Skopje ya da Skoplje),

Makedonya eyaletinin merkezi (Güney Yugoslavya).

Vardar Irmağı kıyısında, Belgrad'ın 320 km. güneydoğusundadır. Önemli yol kavşağı; ticaret ve endüstri merkezidir. Demir-çelik, kimya, dokuma, cam endüstrileri oldukça gelişmiştir. Kentte bir de üniversite bulunmaktadır. 1392-1913 arasında Osmanlı yönetiminde kalmıştır. 1963'te depremden büyük zarar gören kentin nüfusu 444.499'dur.


MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

19 Şubat 2014 / xaylinx Soru-Cevap
20 Ağustos 2013 / _Yağmur_ Taslak Konular
22 Şubat 2014 / Zopir Turizm
30 Mayıs 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
1 Eylül 2010 / ener Turizm