Arama

Şebnem Ferah - Sayfa 2

Güncelleme: 20 Kasım 2015 Gösterim: 140.903 Cevap: 28
PocahontaS - avatarı
PocahontaS
Ziyaretçi
16 Ağustos 2007       Mesaj #11
PocahontaS - avatarı
Ziyaretçi
Msn Bat Çakıl Taşları Msn Bat

Sponsorlu Bağlantılar

Son düzenleyen Jumong; 20 Kasım 2015 23:04
HEMAN - avatarı
HEMAN
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #12
HEMAN - avatarı
Ziyaretçi
müzik piyasasına,donanımlı bir şekilde çıkmasını sağlamıştır.Şebnem,okuma yazma bilmeden önce birçok enstrüman çalmayı
Şebnem Ferah, Üsküp’ten Yalova’ya gelen ailesinin üç kızından en küçüğü olarak 12 Nisan 1972 tarihinde Yalova’da dünyaya gelmiştir.Şebnem Ferah’ın hayatında,müziğin hep ilk sırada yer almasını sağlayan ailesi olmuştur.Evlerinin her köşesinde bir müzik aleti olması onun müzik piyasasına,donanımlı bir şekilde çıkmasını sağlamıştır.Şebnem,okuma yazma bilmeden önce birçok enstrüman çalmayı öğrenmiştir.Bu yüzden evlerinde ki müzik hiçbir zaman bir eğlence aracı olmamıştır.Öğretmen olan babası Ali Bey’in ,evde bağlama,mandolin ve piyano eşliğinde annesiyle yaptığı,düet Yugoslav türkülerini dinleyerek büyümüştür.Küçük Şebnem,belki farkında değildi ama evinde anne ve babasıyla paylaştığı bu müziğin sıcaklığını, iler ki yıllarda o da hayranlarıyla paylaşacaktı…
Sponsorlu Bağlantılar

İlkokulda enstrüman ve solfej dersleri aldı.Babasının onu mandolin kursuna yazdırmasıyla müziğe olan tutkusu giderek artmıştı.İlkokulu Yalova’da ortaokulu ise Bursa Koleji’nde okudu.Bursa Koleji,onun müzik hayatını hızlandırmıştı.Yatılı bir okulda okuduğu için kendisini bir şeylere vermesi gerekiyordu o da müziği seçmişti.Liseyi de yatılı olarak Bursa Gemlik’te,Özel Namık Sözeri Lisesinde okumuştur.Okul yıllarında bile tek mutluluğu o zaman ki büyük grupları dinlemek ve müzikle hep iç içe olmak olmuştu.Şebnem,hem okul orkestralarında solistlik yapıyor hem de birkaç arkadaşıyla kurduğu küçük gruplarda da çalıyordu.Lisenin ilk yıllarında çok istediği ve artık elinden düşürmeyeceği gitarına sahip olmuştu.Bir yandan İngilizce şarkı sözleri yazarken bir yandan da gitar kursuna devam ediyordu.Seth Riggs’in albümünü alarak gırtlağını nasıl kullanması gerektiğinide öğreniyordu bir yandan…

Müzikal anlamda artık çok daha ciddi bir şeyler yapabilirim düşüncesiyle Bursa’da bir stüdyoda, kiraladıkları enstrümanlarıyla ilk gruplarını olan PEGASUS’u kurdular.Bu grupla beraber tamamı kızlardan oluşan bir rock grubu kurma fikri Şebnem’in kafasında belirmişti.Şebnem’in bu fikrinde ‘Hearth’grubununda etkisi olmuştur.Onların,gitar çalıp şarkı söyleyen bayanlar olduğunu görünce çok etkilenmiştir.Daha sonraları,1987 yılında Bursa’da düzenlenen bir rock festivalinde henüz 15 yaşındayken ilk kez sahneye çıkıp şarkı söylemişti.Bu deneyim onun için ‘mükemmel bir his’ olmuştu.Pegasus’un dağılmasından sonra Şebnem yakın arkadaşlarını toplayarak Türkiye’nin bayanlardan oluşan ilk rock grubu olan ‘VOLVOX’ u 1988 yılında kurdu.Şebnem Ferah(elektro gitar ve vokal),Arzu Özbakış(klavye),Duygu Karpuz(gitar),Ebru Bank(bas),Gül Ağırca(davul) ve 1992 yılında gruba katılan Özlem Tekin(klavye ve geri vokal)’den oluşan volvox’un ismini biyoloji dersinde bulmuşlardı.Volvox,Latince bütün ses biyolojide ise tek hücreliler kolonisi anlamına geliyordu.Volvox’tan ilk ayrılan Arzu Özbakış olmuştur.Daha sonra Ebru Bank gruptan ayrılınca yerine Buket Doran(bas,geri vokal)geçmiştir.
Türkiye’nin o yıllarda rock müziğe bakış açısından dolayı önceleri yadırganan sonra konser teklifleri alan Şebnem Ferah, Sedat Yıldırım Sarıcan'ın da katkılarıyla düzenlenen 1989 yılındaki "Bursa 1. Rock Station Günleri’’nde Pentegram, Suspect, Metafor, Mirage ve King White gibi birçok grupla aynı sahneyi paylaşmıştı.Daha sonraları Volvox,Bursa Tayyare sineması ve bunun gibi birçok yerde konserlere devam etmişti.Şebnem Ferah,ODTÜ ekonomi bölümünü kazanınca Ankara’ya yerleşmek zorunda kaldı ve burada tanıştığı,barlarda çalan ‘The Bad’in solisti olan konservatuar öğrencisi Özlem Tekin’i Volvox’a dahil etti.Yanlız grubun diğer üyeleri İstanbul’da okurken Şebnem’in Ankara’da olması Volvox’u dağılma noktasına kadar getirmişti.( Ebru Bank Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı,Gül Ağırca Marmara Güzel Sanatlar Endüstri Tasarımı, Özlem Tekin Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji bölümünde okumaktaydılar)Şebnem,kendi deyimiyle ‘hayatının sil baştanı’ olan kararını vererek ODTÜ ekonomiyi ikinci sınıfta bırakarak İstanbul’a yerleşti ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumaya karar verdi.Hiç sevmediği bir bölümde okuyordu ve ekonomist olmak istemiyordu.O sadece müzik yapmak istiyordu ve bu yüzden de herhangi bir bölümden mezun olmak onun için yeterliydi.İstanbul’da ilk konserlerini 28 Nisan 1991 de Pentegram’la birlikte Pangaltı İnci Sinemasında verdiler.Odtü festivalinde,Boğaziçi Üniversitesinde,Bilsak rock cafede ve İzmir club 33 te birçok konserler verdiler.Volvox daha sonraları Kemancı,Sis,Manhattan gibi barlarda çalmaya başladı.Bu mekanlarda çalmak Şebnem Ferah ve grup üyeleri için çok önemli bir deneyim olmuştu.Daha sonraları grup üyelerinin birer birer ayrılması ve sadece cover şarkılar söyleyip üretememek, onları dağılma noktasına getirmişti ve Türkiye’nin ilk bayan rock grubu Volvox 1994 yılında dağıldı.
Volvox dağılmıştı belki ama Şebnem Ferah,hayatına yön verecek fırsatı yakalamıştı.TRT’de Kokteyl programında Volvox’un bir demosu yayınlanmıştı.Bu klipte gitar çalıp vokal yapan Şebnem Ferah.Sezen Aksu’nun dikkatini çekmeyi başarmıştı.O günden sonra Sezen Aksu’ya ve birçok ünlü müzisyene vokalistlik yaptı ama onun amacı kendi müziğini yapmaktı.Çünkü;rock müziğin ihtiyacı olan duygularına cevap vereceğini hissetmişti.Raks’ta Sezen Aksu ve Onno Tunç’a ‘Deli Kızım Uyan’ şarkısını dinletti ve çok beğenilmişti.Sezen Aksu ve Onno Tunç,cesaretine ve sesine hayran kaldıkları Şebnem’e albüm yapmaya karar vermişlerdi artık.Hazır olan birkaç şarkıyla beraber albüm için hazırlıklara başladılar.
UNUTULMAYACAK BİR ALBÜM; KADIN
15 Kasım 1996 Cumartesi günü Kadın adlı ilk solo albümü çıkmıştı artık.Türk rock müziği için çok önemli bir tarihdi bugün.Çünkü,böyle bir albümün benzeri daha önce yoktu.Bu şartlar altında ki ilk albümü kopyalar hariç 400 bin satmıştı.Bu rakam beklentilerin çok üzerinde olmuştu.Albümde hard-rocktan slow baladlara değin 10 parça yer aldı.Söz ve müzikleri kendisine ait olmakla birlikte 4 şarkıda da Sezen Aksu’nun desteği olmuştu.Hazırlığı iki yıl süren albümün prodüktörlüğünü İskender Paydaş yapmıştır.Albümün ilk videosu ‘Vazgeçtim Dünyadan’ adlı şarkıya çekildi.Bu şarkı ve videoyla müzik listelerinde uzun süre bir numarada kaldı.’Vazgeçtim Dünyadan’ dediği için bir kesimden tepkilerde almıştı ama O bu sözleiyle;’Nasıl birşeyleri sevebiliyorsak onlardan vazgeçebileceğimizinde çok doğal olması gerçeğini dile getiriyordu sadece.Kendi deyimiyle,bu albüm bir rüya ekiple hazırlanmıştı.İskender Paydaş,Tarkan Gözübüyük ve Demir Demirkan gibi başarılı müzisyenlerin katkısı albümde kendini göstermişti zaten.Daha sonra,Yağmurlar,Bu Aşk Fazla Sana ve Fırtına şarkılarınıda video çekildi.Bu Aşk Fazla Sana’ şarkısı çok önemli bir hit oldu.Şebnem Ferah, İlk konserini "04 Nisan 1997" de "İzmir Ege Üniversitesi" nde verdi ve büyük bir kalabalığa yaklaşık 6000 kişiye unutulmayacak dakikalar yaşattı. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.’Kadın’ albümü rock müzikseverler için vazgeçilmez bir klasik haline gelmiştir.Şebnem Ferah bu albümü,kendisine müzik yaşamında desteklerini hiç esirgemeyen anne ve babasına ithaf etmiştir.'Kadın' ın getirdiği başarının ardından gösterime girdiği bütün ülkelerde hasılat rekorları kıran Walt Disney yapımı 'Little Mermaid'in (Küçük Denizkızı)’O Dünyada’ adlı soundtrackinide seslendirmiştir.Mavi Sakal’dan Murat Tümer’in önerisiyle,Pepsi Music’in düzenlediği ‘Daha Fazlasını İste’ turnesi kapsamında Kenan Doğulu ile birlikte ilk konserlerini İzmir’de verdikten sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerinde de konserler vermeye devam etmiştir.
Şebnem Ferah’ın hayatında müzikal anlamda başarılar ne kadar büyük olduysa, o dönemlerde acı olaylarda o kadar büyük olmuştu.1998 yılında ablası Aycan Ferah’ı yitirdi.Şebnem,ablasının o güzel sesiyle söylediği şarkıları artık yüreğinde hisseder olmuştu.Bu büyük acıya karşı direnişlerinde de yaptığı müziğe sığınacaktı…
ACILARA KARŞI KISA CÜMLELER…
Yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra 30 Haziran 1999 Çarşamba günü ‘Artık Kısa Cümleler Kuruyorum’ adlı ikinci albümünü çıkardı.Ona müzik aşkını ilk kez hissettiren ve adeta öğreten ablası Aycan Ferah’ın anısına ithaf ediyordu bu albümü.Şebnem Ferah bu albümünde,kendi deyişiyle ´hayal dünyasıyla gerçek hayatı arasındaki gelgitlerden oluşan hikayelerini´ anlattı.Ferah, bu albümde de yine İskender Paydaş, Demir Demirkan ve Tarkan Gözübüyük üçlüsüyle çalıştı. Albümdeki 9 parçanın söz ve müzikleri kendine aitken ‘Yorgun’isimli şarkının söz ve müzikleri Kurban grubundan tanıdığımız Deniz Yılmaz’a ait.Ayrıca bu albümün cdsinde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan ‘Değirmenler’ parçasınıda yorumlamıştır. Alternatif müziğin aranan isimlerinden Hakan Kurşun ise kayıt masasında tüm marifetlerini gösterdi.Albümden çıkan ilk hit ve video klip, sade altyapısı ve Ferah´ın duru vokaliyle süslediği 'Bugün' oldu.Albümün en iyi parçalarından biri olan ve albümle aynı adı taşıyan 'Artık Kısa Cümleler Kuruyorum' üzerine; 'Bu parçayı kaydederken herhangi bir düzenleme yapmaktan kaçındım. Yalnızca bir gitar eşliğinde söyledim çünkü gitarı alıp, evinize gelip birlikte şarkı söylemiş olmayı hissedelim istedim.' diyor Şebnem Ferah ve ekliyor; 'Sadece bu parçada değil albümdeki tüm parçalarda kalbimi sonuna kadar açmakta hiç tereddüt etmedim çünkü sizler benim arkadaşım oldunuz. Yakınlarınızda olduğumda kendimi çok huzurlu hissediyorum’.Ayrıca Şebnem Ferah bu şarkısıyla hayatına giren herkese teşekkür etme fırsatıda buluyordu.Düşüncelerinin,duygularının,acılarının dili şarkıları oluyordu her defasında.Bu arada ikinci bir büyük acıyla daha karşı karşıya kalıyordu Şebnem Ferah.Tüm Türkiye’yi yasa boğan 17 Ağustos 1999 depreminde babası Ali Ferah’ı yitiriyordu.Hiç beklemediği bir anda gelen bu ölüm haberi,hayatının en büyük hayalkırıklığını oluşturuyordu.Bu iki büyük acının üzerine şunları diyordu;’Herkesin hayatında üzücü şeyler olabiliyor ama benim ki çok yoğundu.Bir sihir var gibi sanki.Bunlara karşı bir antiformül üretiyorsun bir şekilde kendini yenileyip nerede kalmıştık diyerek hayata devam ediyorsun.’Deprem sonrası hiçbirşey yapmak gelmemişti içinden.Çünkü,babası hayatının önemli bir karakteriydi.’Ne oluyor’diye anlamaya çalışırken her zaman yaptığı gibi müziğine sarılıyordu yeniden.Acı kısa zamanda çok şeyler katmıştı hayatına…
YETER Kİ AÇIK OLSUN PERDELER…
"03 Ekim 2001" tarihinde "Perdeler" adlı üçüncü albümü universal müzik etiketiyle yayınlandı ve yine büyük beğeni topladı. Bu sefer ki albümde Şebnem, İskender Paydaş ve Pentagram üyeleriyle değil de sahnede birlikte çaldığı müzisyenlerle çalışmıştı.(Buket Doran,Aykan İlkan,Ozan Tügen,Metin Türkcan) Bu albümden ilk video, albümle aynı adı taşıyan "Perdeler" şarkısına çekildi. Klip, Türkiye standartlarının çok dışında ve oldukça güzel görüntüler barındırıyordu. Bu klipten kısa bir süre sonra "Sigara" şarkısına da videoklip çekildi.Bu şarkı çok sevildi ve uzun süre dillerden düşmedi.Ayrıca Apocalyptica ile birlikte yorumladığı’Perdeler’ adlı şarkısıyla da bir ilke imza atmıştır Şebnem Ferah hayranlarına bu albümde bir sürpriz yaparak albüm dışı olarak ‘Yemen Türküsü’nü de seslendirmiştir.Perdeler albümünde de Şebnem Ferah’ın samimi duyguları şarkılara yansımıştır ve onu en çok ne yıpratmışsa ona en çok ne dokunmuşsa onları aktarmıştır…
KELİMELER YETSE…
İki yıllık bir aradan sonra 15 Mayıs 2003 Perşembe günü ‘Kelimeler Yetse’ adlı dördüncü albümüyle bizlerin karşısına çıktı yine.Aslında bu albümün ismi son ana kadar ‘Mayın Tarlası’ olarak düşünülmüştü.’Ben Şarkımı Söylerken’ ilk videoklip şarkısı oldu ve Şebnem Ferah yeni imajıyla beraber uzun süre gündemde kaldı.Şarkı listelerde, haftalarca bir numarada kalmayı başardı.Televizyon programları,ropörtajlar,konserlerle beraber yoğun bir tempo içine giren Şebnem Ferah ikinci videoklibini ise ‘Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler’ isimli şarkıya çekmiştir.Arkasından yine önemli bir hit olan ‘Mayın Tarlası’ na da bir videoklip çekilmiştir.Yine bu albümdeki bütün söz ve müzikler kendisine aittir.Bu albüm için; ’Çok yaşanmışlık var çok daha kendi hayatımdan çok daha dertleşir gibi ama bir otobiyografi değil.Kişisel yolculuğuma dair daha rahat daha cesur ve söylemek istediklerimi daha net söyledim.’diyor Şebnem Ferah.Aynı yıl Fanta için reklam müziğini,Teoman ve Mor ve Ötesi ile seslendirip bu isimlerle beraber 22 günde tam 17 şehirde unutulmaz konserler vermiştir.Fanta’nın ‘Dostluğun Rengini Yakala’ adlı toplama albümünde de üç şarkısıyla(Bu Aşk Fazla Sana,Sigara,Bugün) yer almıştır.
BENİM CAN KIRIKLARIM VAR…
Bu defa Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde,Pasaj müzik etiketiyle “5 Temmuz 2005 Salı günü” 5. albümü “Can Kırıkları”nı yayınlayarak yeniden sevenlerine merhaba dedi Şebnem Ferah.Albüm üçbuçuk aylık bir stüdyo çalışması sonrasında hazırlandı.Şebnem Ferah’a ait 10 şarkının yer aldığı albümün İlk klibide albümle aynı ismi taşıyan şarkısı “Can Kırıkları”na geldi. Son albümlerine oranla sert sounduyla dikkat çeken albümünün, 29 Temmuz 2005 günü Parkorman’da gerçekleşen gala konseriyle yeniden dinleyicilerine kavuşan Şebnem’in yeni albüm konserleri çeşitli mekanlarda devam etmekte.Albümün ikinci videoklibi ise ‘Çakıl Taşları’ adlı şarkıya gelmiştir. Adını Karin Karakaşlı'nın aynı adlı kitabından alan albüm, Şebnem Ferah’ın başarılı ve sıcak sahne performansını yansıtabilen bir stüdyo kaydı olarak da dikkat çekiyor.
Şebnem Ferah’ın müzikal anlamda yaptıkları,sadece bu beş albümle sınırlı kalmamıştır.Çoğu müzisyene geri vokal yaparak eşlik etmiş kimisinin albümünde ise düetleriyle yer almıştır.Ayrıca birçok film ve reklam müziğinide seslendirmiştir. Polat Bülbüloğlu(Azerbaycan Kültür Bakanı)-Gel Ey Seher, Teoman-İki Yabancı,En Güzel Hikayem, Kargo-Kalamış Parkı, Müzeyyen Senar-Sarı Kurdelam Sarı gerçekleştirdiği düetlerinden bazılarıdır.Sertap Erener,Tarkan,Haluk Levent,Nilüfer,Sezen Aksu,Özlem Tekin,Çelik Erişçi,Umay Umay,Levent Yüksel,Mor ve Ötesi gibi Türkiye’nin başarılı müzisyenleri ve gruplarıyla da geri vokal çalışmaları olmuştur.Little Mermaid(Küçük Deniz Kızı)-O Dünyada,‘Ay Işığında Saklıdır’dizisinin soudtracki,Akbank ve Pepsi reklam müziklerinide seslendirmiştir.
Şebnem Ferah,dinleyicileriyle olan diyaloğunu sadece konserler ve albümleriyle gerçekleştirdiği için televizyon ekranlarında ya da gazete köşelerinde yaptığı müziğin dışında çok fazla yer almamaya özen gösteriyor.Gereksiz medyatik olmayı,yapmadığı,yapmayacağı şeylerle gündeme gelmek istemiyor.Her zaman,sadece yaptığı müzikle anılmak istiyor.Bu yüzden,en korktuğu şey sorulduğunda ‘müzikle ilgili heyecanımı kaybetmek’cevabını veriyor.Müziği sadece iki şey için yapıyor;’Kendini tatmin etmek ve iletişim kurmak için’.İnsanların hayatlarından üç dört dakika çalmak hoşuna gidiyor.Ne var ki Şebnem Ferah’ın her şarkısını dinlediğinizde,o büyülü sesin eşliğinde şarkıyla beraber yolculuğa çıkarsınız.Sadece içinden geçenleri ve hissettiklerini yazdığı için herhangi bir şarkısında bile müziğinin samimiyetiyle karşı karşıya kalırsınız.
Şebnem Ferah,dışarıda vakit geçirmektense evde olmayı tercih ediyor.Çünkü ev düzeni,işiyle ilgili her şeyi yapabilecek şekilde.Boş zamanlarında,evde ki ahşap eşyaları boyamayı çok seviyor ve de playstation oynamayı...Ayrıca,nutella,domates suyu ve diet kola vazgeçilmezleri arasında.Tori Amos,Alanis Morisette,Skin ve Sinead O’Conner sevdiği müzisyenlerden birkaçı…
Müziği bir yaşam biçimi olarak kabul edip bu yaşantısında müzikal tavrından ve duruşundan hiçbir zaman taviz vermeden,sadece samimi ve içten duygularını,defalarca dinlediğimiz şarkılarıyla bizlere açan, her bir sözünde her bir melodisinde hayatımızdan kesitler bulduğumuz,muhteşem sesini bir bebeğin saflığıyla dinlediğimiz ve sadece şarkılarıyla değil her haliyle hayatımızın en önemli bir parçası haline getirdiğimiz gerçek müzisyen Şebo’ya teşekkürleri bir mutluluk sayarız
ir.Bu yüzden evlerinde ki müzik hiçbir zaman bir eğlence aracı olmamıştır.Öğretmen olan babası Ali Bey’in ,evde bağlama,mandolin ve piyano eşliğinde annesiyle yaptığı,düet Yugoslav türkülerini dinleyerek büyümüştür.Küçük Şebnem,belki farkında değildi ama evinde anne ve babasıyla paylaştığı bu müziğin sıcaklığını, iler ki yıllarda o da hayranlarıyla paylaşacaktı…


İlkokulda enstrüman ve solfej dersleri aldı.Babasının onu mandolin kursuna yazdırmasıyla müziğe olan tutkusu giderek artmıştı.İlkokulu Yalova’da ortaokulu ise Bursa Koleji’nde okudu.Bursa Koleji,onun müzik hayatını hızlandırmıştı.Yatılı bir okulda okuduğu için kendisini bir şeylere vermesi gerekiyordu o da müziği seçmişti.Liseyi de yatılı olarak Bursa Gemlik’te,Özel Namık Sözeri Lisesinde okumuştur.Okul yıllarında bile tek mutluluğu o zaman ki büyük grupları dinlemek ve müzikle hep iç içe olmak olmuştu.Şebnem,hem okul orkestralarında solistlik yapıyor hem de birkaç arkadaşıyla kurduğu küçük gruplarda da çalıyordu.Lisenin ilk yıllarında çok istediği ve artık elinden düşürmeyeceği gitarına sahip olmuştu.Bir yandan İngilizce şarkı sözleri yazarken bir yandan da gitar kursuna devam ediyordu.Seth Riggs’in albümünü alarak gırtlağını nasıl kullanması gde öğreniyordu bir yandan…
Müzikal anlamda artık çok daha ciddi bir şeyler yapabilirim düşüncesiyle Bursa’da bir stüdyoda, kiraladıkları enstrümanlarıyla ilk gruplarını olan PEGASUS’u kurdular.Bu grupla beraber tamamı kızlardan oluşan bir rock grubu kurma fikri Şebnem’in kafasında belirmişti.Şebnem’in bu fikrinde ‘Hearth’grubununda etkisi olmuştur.Onların,gitar çalıp şarkı söyleyen bayanlar olduğunu görünce çok etkilenmiştir.Daha sonraları,1987 yılında Bursa’da düzenlenen bir rock festivalinde henüz 15 yaşındayken ilk kez sahneye çıkıp şarkı söylemişti.Bu deneyim onun için ‘mükemmel bir his’ olmuştu.Pegasus’un dağılmasından sonra Şebnem yakın arkadaşlarını toplayarak Türkiye’nin bayanlardan oluşan ilk rock grubu olan ‘VOLVOX’ u 1988 yılında kurdu.Şebnem Ferah(elektro gitar ve vokal),Arzu Özbakış(klavye),Duygu Karpuz(gitar),Ebru Bank(bas),Gül Ağırca(davul) ve 1992 yılında gruba katılan Özlem Tekin(klavye ve geri vokal)’den oluşan volvox’un ismini biyoloji dersinde bulmuşlardı.Volvox,Latince bütün ses biyolojide ise tek hücreliler kolonisi anlamına geliyordu.Volvox’tan ilk ayrılan Arzu Özbakış olmuştur.Daha sonra Ebru Bank gruptan ayrılınca yerine Buket Doran(bas,geri vokal)geçmiştir.
Türkiye’nin o yıllarda rock müziğe bakış açısından dolayı önceleri yadırganan sonra konser teklifleri alan Şebnem Ferah, Sedat Yıldırım Sarıcan'ın da katkılarıyla düzenlenen 1989 yılındaki "Bursa 1. Rock Station Günleri’’nde Pentegram, Suspect, Metafor, Mirage ve King White gibi birçok grupla aynı sahneyi paylaşmıştı.Daha sonraları Volvox,Bursa Tayyare sineması ve bunun gibi birçok yerde konserlere devam etmişti.Şebnem Ferah,ODTÜ ekonomi bölümünü kazanınca Ankara’ya yerleşmek zorunda kaldı ve burada tanıştığı,barlarda çalan ‘The Bad’in solisti olan konservatuar öğrencisi Özlem Tekin’i Volvox’a dahil etti.Yanlız grubun diğer üyeleri İstanbul’da okurken Şebnem’in Ankara’da olması Volvox’u dağılma noktasına kadar getirmişti.( Ebru Bank Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı,Gül Ağırca Marmara Güzel Sanatlar Endüstri Tasarımı, Özlem Tekin Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji bölümünde okumaktaydılar)Şebnem,kendi deyimiyle ‘hayatının sil baştanı’ olan kararını vererek ODTÜ ekonomiyi ikinci sınıfta bırakarak İstanbul’a yerleşti ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumaya karar verdi.Hiç sevmediği bir bölümde okuyordu ve ekonomist olmak istemiyordu.O sadece müzik yapmak istiyordu ve bu yüzden de herhangi bir bölümden mezun olmak onun için yeterliydi.İstanbul’da ilk konserlerini 28 Nisan 1991 de Pentegram’la birlikte Pangaltı İnci Sinemasında verdiler.Odtü festivalinde,Boğaziçi Üniversitesinde,Bilsak rock cafede ve İzmir club 33 te birçok konserler verdiler.Volvox daha sonraları Kemancı,Sis,Manhattan gibi barlarda çalmaya başladı.Bu mekanlarda çalmak Şebnem Ferah ve grup üyeleri için çok önemli bir deneyim olmuştu.Daha sonraları grup üyelerinin birer birer ayrılması ve sadece cover şarkılar söyleyip üretememek, onları dağılma noktasına getirmişti ve Türkiye’nin ilk bayan rock grubu Volvox 1994 yılında dağıldı.
Volvox dağılmıştı belki ama Şebnem Ferah,hayatına yön verecek fırsatı yakalamıştı.TRT’de Kokteyl programında Volvox’un bir demosu yayınlanmıştı.Bu klipte gitar çalıp vokal yapan Şebnem Ferah.Sezen Aksu’nun dikkatini çekmeyi başarmıştı.O günden sonra Sezen Aksu’ya ve birçok ünlü müzisyene vokalistlik yaptı ama onun amacı kendi müziğini yapmaktı.Çünkü;rock müziğin ihtiyacı olan duygularına cevap vereceğini hissetmişti.Raks’ta Sezen Aksu ve Onno Tunç’a ‘Deli Kızım Uyan’ şarkısını dinletti ve çok beğenilmişti.Sezen Aksu ve Onno Tunç,cesaretine ve sesine hayran kaldıkları Şebnem’e albüm yapmaya karar vermişlerdi artık.Hazır olan birkaç şarkıyla beraber albüm için hazırlıklara başladılar.
UNUTULMAYACAK BİR ALBÜM; KADIN
15 Kasım 1996 Cumartesi günü Kadın adlı ilk solo albümü çıkmıştı artık.Türk rock müziği için çok önemli bir tarihdi bugün.Çünkü,böyle bir albümün benzeri daha önce yoktu.Bu şartlar altında ki ilk albümü kopyalar hariç 400 bin satmıştı.Bu rakam beklentilerin çok üzerinde olmuştu.Albümde hard-rocktan slow baladlara değin 10 parça yer aldı.Söz ve müzikleri kendisine ait olmakla birlikte 4 şarkıda da Sezen Aksu’nun desteği olmuştu.Hazırlığı iki yıl süren albümün prodüktörlüğünü İskender Paydaş yapmıştır.Albümün ilk videosu ‘Vazgeçtim Dünyadan’ adlı şarkıya çekildi.Bu şarkı ve videoyla müzik listelerinde uzun süre bir numarada kaldı.’Vazgeçtim Dünyadan’ dediği için bir kesimden tepkilerde almıştı ama O bu sözleiyle;’Nasıl birşeyleri sevebiliyorsak onlardan vazgeçebileceğimizinde çok doğal olması gerçeğini dile getiriyordu sadece.Kendi deyimiyle,bu albüm bir rüya ekiple hazırlanmıştı.İskender Paydaş,Tarkan Gözübüyük ve Demir Demirkan gibi başarılı müzisyenlerin katkısı albümde kendini göstermişti zaten.Daha sonra,Yağmurlar,Bu Aşk Fazla Sana ve Fırtına şarkılarınıda video çekildi.Bu Aşk Fazla Sana’ şarkısı çok önemli bir hit oldu.Şebnem Ferah, İlk konserini "04 Nisan 1997" de "İzmir Ege Üniversitesi" nde verdi ve büyük bir kalabalığa yaklaşık 6000 kişiye unutulmayacak dakikalar yaşattı. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.’Kadın’ albümü rock müzikseverler için vazgeçilmez bir klasik haline gelmiştir.Şebnem Ferah bu albümü,kendisine müzik yaşamında desteklerini hiç esirgemeyen anne ve babasına ithaf etmiştir.'Kadın' ın getirdiği başarının ardından gösterime girdiği bütün ülkelerde hasılat rekorları kıran Walt Disney yapımı 'Little Mermaid'in (Küçük Denizkızı)’O Dünyada’ adlı soundtrackinide seslendirmiştir.Mavi Sakal’dan Murat Tümer’in önerisiyle,Pepsi Music’in düzenlediği ‘Daha Fazlasını İste’ turnesi kapsamında Kenan Doğulu ile birlikte ilk konserlerini İzmir’de verdikten sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerinde de konserler vermeye devam etmiştir.
Şebnem Ferah’ın hayatında müzikal anlamda başarılar ne kadar büyük olduysa, o dönemlerde acı olaylarda o kadar büyük olmuştu.1998 yılında ablası Aycan Ferah’ı yitirdi.Şebnem,ablasının o güzel sesiyle söylediği şarkıları artık yüreğinde hisseder olmuştu.Bu büyük acıya karşı direnişlerinde de yaptığı müziğe sığınacaktı…
ACILARA KARŞI KISA CÜMLELER…
Yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra 30 Haziran 1999 Çarşamba günü ‘Artık Kısa Cümleler Kuruyorum’ adlı ikinci albümünü çıkardı.Ona müzik aşkını ilk kez hissettiren ve adeta öğreten ablası Aycan Ferah’ın anısına ithaf ediyordu bu albümü.Şebnem Ferah bu albümünde,kendi deyişiyle ´hayal dünyasıyla gerçek hayatı arasındaki gelgitlerden oluşan hikayelerini´ anlattı.Ferah, bu albümde de yine İskender Paydaş, Demir Demirkan ve Tarkan Gözübüyük üçlüsüyle çalıştı. Albümdeki 9 parçanın söz ve müzikleri kendine aitken ‘Yorgun’isimli şarkının söz ve müzikleri Kurban grubundan tanıdığımız Deniz Yılmaz’a ait.Ayrıca bu albümün cdsinde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan ‘Değirmenler’ parçasınıda yorumlamıştır. Alternatif müziğin aranan isimlerinden Hakan Kurşun ise kayıt masasında tüm marifetlerini gösterdi.Albümden çıkan ilk hit ve video klip, sade altyapısı ve Ferah´ın duru vokaliyle süslediği 'Bugün' oldu.Albümün en iyi parçalarından biri olan ve albümle aynı adı taşıyan 'Artık Kısa Cümleler Kuruyorum' üzerine; 'Bu parçayı kaydederken herhangi bir düzenleme yapmaktan kaçındım. Yalnızca bir gitar eşliğinde söyledim çünkü gitarı alıp, evinize gelip birlikte şarkı söylemiş olmayı hissedelim istedim.' diyor Şebnem Ferah ve ekliyor; 'Sadece bu parçada değil albümdeki tüm parçalarda kalbimi sonuna kadar açmakta hiç tereddüt etmedim çünkü sizler benim arkadaşım oldunuz. Yakınlarınızda olduğumda kendimi çok huzurlu hissediyorum’.Ayrıca Şebnem Ferah bu şarkısıyla hayatına giren herkese teşekkür etme fırsatıda buluyordu.Düşüncelerinin,duygularının,acılarının dili şarkıları oluyordu her defasında.Bu arada ikinci bir büyük acıyla daha karşı karşıya kalıyordu Şebnem Ferah.Tüm Türkiye’yi yasa boğan 17 Ağustos 1999 depreminde babası Ali Ferah’ı yitiriyordu.Hiç beklemediği bir anda gelen bu ölüm haberi,hayatının en büyük hayalkırıklığını oluşturuyordu.Bu iki büyük acının üzerine şunları diyordu;’Herkesin hayatında üzücü şeyler olabiliyor ama benim ki çok yoğundu.Bir sihir var gibi sanki.Bunlara karşı bir antiformül üretiyorsun bir şekilde kendini yenileyip nerede kalmıştık diyerek hayata devam ediyorsun.’Deprem sonrası hiçbirşey yapmak gelmemişti içinden.Çünkü,babası hayatının önemli bir karakteriydi.’Ne oluyor’diye anlamaya çalışırken her zaman yaptığı gibi müziğine sarılıyordu yeniden.Acı kısa zamanda çok şeyler katmıştı hayatına…
YETER Kİ AÇIK OLSUN PERDELER…
"03 Ekim 2001" tarihinde "Perdeler" adlı üçüncü albümü universal müzik etiketiyle yayınlandı ve yine büyük beğeni topladı. Bu sefer ki albümde Şebnem, İskender Paydaş ve Pentagram üyeleriyle değil de sahnede birlikte çaldığı müzisyenlerle çalışmıştı.(Buket Doran,Aykan İlkan,Ozan Tügen,Metin Türkcan) Bu albümden ilk video, albümle aynı adı taşıyan "Perdeler" şarkısına çekildi. Klip, Türkiye standartlarının çok dışında ve oldukça güzel görüntüler barındırıyordu. Bu klipten kısa bir süre sonra "Sigara" şarkısına da videoklip çekildi.Bu şarkı çok sevildi ve uzun süre dillerden düşmedi.Ayrıca Apocalyptica ile birlikte yorumladığı’Perdeler’ adlı şarkısıyla da bir ilke imza atmıştır Şebnem Ferah hayranlarına bu albümde bir sürpriz yaparak albüm dışı olarak ‘Yemen Türküsü’nü de seslendirmiştir.Perdeler albümünde de Şebnem Ferah’ın samimi duyguları şarkılara yansımıştır ve onu en çok ne yıpratmışsa ona en çok ne dokunmuşsa onları aktarmıştır…
KELİMELER YETSE…
İki yıllık bir aradan sonra 15 Mayıs 2003 Perşembe günü ‘Kelimeler Yetse’ adlı dördüncü albümüyle bizlerin karşısına çıktı yine.Aslında bu albümün ismi son ana kadar ‘Mayın Tarlası’ olarak düşünülmüştü.’Ben Şarkımı Söylerken’ ilk videoklip şarkısı oldu ve Şebnem Ferah yeni imajıyla beraber uzun süre gündemde kaldı.Şarkı listelerde, haftalarca bir numarada kalmayı başardı.Televizyon programları,ropörtajlar,konserlerle beraber yoğun bir tempo içine giren Şebnem Ferah ikinci videoklibini ise ‘Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler’ isimli şarkıya çekmiştir.Arkasından yine önemli bir hit olan ‘Mayın Tarlası’ na da bir videoklip çekilmiştir.Yine bu albümdeki bütün söz ve müzikler kendisine aittir.Bu albüm için; ’Çok yaşanmışlık var çok daha kendi hayatımdan çok daha dertleşir gibi ama bir otobiyografi değil.Kişisel yolculuğuma dair daha rahat daha cesur ve söylemek istediklerimi daha net söyledim.’diyor Şebnem Ferah.Aynı yıl Fanta için reklam müziğini,Teoman ve Mor ve Ötesi ile seslendirip bu isimlerle beraber 22 günde tam 17 şehirde unutulmaz konserler vermiştir.Fanta’nın ‘Dostluğun Rengini Yakala’ adlı toplama albümünde de üç şarkısıyla(Bu Aşk Fazla Sana,Sigara,Bugün) yer almıştır.
BENİM CAN KIRIKLARIM VAR…
Bu defa Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde,Pasaj müzik etiketiyle “5 Temmuz 2005 Salı günü” 5. albümü “Can Kırıkları”nı yayınlayarak yeniden sevenlerine merhaba dedi Şebnem Ferah.Albüm üçbuçuk aylık bir stüdyo çalışması sonrasında hazırlandı.Şebnem Ferah’a ait 10 şarkının yer aldığı albümün İlk klibide albümle aynı ismi taşıyan şarkısı “Can Kırıkları”na geldi. Son albümlerine oranla sert sounduyla dikkat çeken albümünün, 29 Temmuz 2005 günü Parkorman’da gerçekleşen gala konseriyle yeniden dinleyicilerine kavuşan Şebnem’in yeni albüm konserleri çeşitli mekanlarda devam etmekte.Albümün ikinci videoklibi ise ‘Çakıl Taşları’ adlı şarkıya gelmiştir. Adını Karin Karakaşlı'nın aynı adlı kitabından alan albüm, Şebnem Ferah’ın başarılı ve sıcak sahne performansını yansıtabilen bir stüdyo kaydı olarak da dikkat çekiyor.
Şebnem Ferah’ın müzikal anlamda yaptıkları,sadece bu beş albümle sınırlı kalmamıştır.Çoğu müzisyene geri vokal yaparak eşlik etmiş kimisinin albümünde ise düetleriyle yer almıştır.Ayrıca birçok film ve reklam müziğinide seslendirmiştir. Polat Bülbüloğlu(Azerbaycan Kültür Bakanı)-Gel Ey Seher, Teoman-İki Yabancı,En Güzel Hikayem, Kargo-Kalamış Parkı, Müzeyyen Senar-Sarı Kurdelam Sarı gerçekleştirdiği düetlerinden bazılarıdır.Sertap Erener,Tarkan,Haluk Levent,Nilüfer,Sezen Aksu,Özlem Tekin,Çelik Erişçi,Umay Umay,Levent Yüksel,Mor ve Ötesi gibi Türkiye’nin başarılı müzisyenleri ve gruplarıyla da geri vokal çalışmaları olmuştur.Little Mermaid(Küçük Deniz Kızı)-O Dünyada,‘Ay Işığında Saklıdır’dizisinin soudtracki,Akbank ve Pepsi reklam müziklerinide seslendirmiştir.
Şebnem Ferah,dinleyicileriyle olan diyaloğunu sadece konserler ve albümleriyle gerçekleştirdiği için televizyon ekranlarında ya da gazete köşelerinde yaptığı müziğin dışında çok fazla yer almamaya özen gösteriyor.Gereksiz medyatik olmayı,yapmadığı,yapmayacağı şeylerle gündeme gelmek istemiyor.Her zaman,sadece yaptığı müzikle anılmak istiyor.Bu yüzden,en korktuğu şey sorulduğunda ‘müzikle ilgili heyecanımı kaybetmek’cevabını veriyor.Müziği sadece iki şey için yapıyor;’Kendini tatmin etmek ve iletişim kurmak için’.İnsanların hayatlarından üç dört dakika çalmak hoşuna gidiyor.Ne var ki Şebnem Ferah’ın her şarkısını dinlediğinizde,o büyülü sesin eşliğinde şarkıyla beraber yolculuğa çıkarsınız.Sadece içinden geçenleri ve hissettiklerini yazdığı için herhangi bir şarkısında bile müziğinin samimiyetiyle karşı karşıya kalırsınız.
Şebnem Ferah,dışarıda vakit geçirmektense evde olmayı tercih ediyor.Çünkü ev düzeni,işiyle ilgili her şeyi yapabilecek şekilde.Boş zamanlarında,evde ki ahşap eşyaları boyamayı çok seviyor ve de playstation oynamayı...Ayrıca,nutella,domates suyu ve diet kola vazgeçilmezleri arasında.Tori Amos,Alanis Morisette,Skin ve Sinead O’Conner sevdiği müzisyenlerden birkaçı…
Müziği bir yaşam biçimi olarak kabul edip bu yaşantısında müzikal tavrından ve duruşundan hiçbir zaman taviz vermeden,sadece samimi ve içten duygularını,defalarca dinlediğimiz şarkılarıyla bizlere açan, her bir sözünde her bir melodisinde hayatımızdan kesitler bulduğumuz,muhteşem sesini bir bebeğin saflığıyla dinlediğimiz ve sadece şarkılarıyla değil her haliyle hayatımızın en önemli bir parçası haline getirdiğimiz gerçek müzisyen Şebo’ya teşekkürleri bir mutluluk sayarız

Son düzenleyen Jumong; 20 Kasım 2015 23:05
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
13 Aralık 2007       Mesaj #13
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  senfonivi8.jpg
Gösterim: 962
Boyut:  59.4 KB

Rock müziğin başarılı kadın vokallerinden Şebnem Ferah evinize konsere geliyor... İstanbul Symphonic Project'le 10 Mart 2007'de İstanbul'da verdiği konserin kayıtları; Pasaj Müzik etiketiyle..

DVD ve CD seçenekleriyle 7 Eylül Cuma müzik marketlerde...

Sanatçının bugüne kadar yayınladığı 5 stüdyo albümünden seçilen 22 şarkının senfonik düzenlemelerinden oluşan 2 CD'lik albümde; Bu Aşk Fazla Sana, Sigara, MayınTarlası, Deli Kızım Uyan, Yağmurlar gibi klasikleşen Şebnem Ferah şarkıları yer alıyor. Orhan Şallıel yönetimindeki 50 kişilik senfoni orkestrasının yanında, Şebnem Ferah'a, klavye ve geri vokalde Ozan Tügen, gitarda Metin Türkcan, bas gitarda Buket Doran, davulda Aykan İlkan, geri vokalde ise Ceren Tügen eşlik ediyor. Prodüktörlüğünü Tarkan Gözübüyük'ün yaptığı albümün edit ve miks işlemleri Murat Bulut tarafından gerçekleştirildi.

Pasaj Müzik ve Dream Tv işbirliğiyle, Hakan Utangaç yönetmenliğinde, 2 ayrı reji kurularak, 21 kamera işbirliği ile 46 kişilik bir ekip tarafından çekilen konserin DVD'sinin post-prodüksiyonu 3 ay sürdü. Türkiye'nin en önemli performans sanatçılarından biri olan Şebnem Ferah'ın, gerek sahne tasarımı, gerekse senfoni orkestrasının eşliği ile diğer performanslarından ayrılan ve sadece İstanbul seyircisinin izleme olanağı bulduğu "10 Mart 2007 İstanbul Konseri"; bu albümle tüm sevenlerine ulaşıyor.

10 Mart 2007 İstanbul Konseri; Şebnem Ferah'ın bugüne kadarki üretimlerinin ve müzikseverlerle paylaştıklarının küçük bir özeti...

Tracklist:
1. Intro
2. Okyanus
3. Can Kırıkları
4. Çakıl Taşları
5. Delgeç
6. Ay
7. Ben Şarkımı Söylerken
8. Babam, Oğlum
9. Mayın Tarlası
10. İyi - Kötü (Dans Pisti)
11. Sigara
12. Dünya
13. Bugün
14. Sil Baştan
15. Oyunun Sonu
16. Yağmurlar
17. Deli Kızım Uyan
18. Yeniden Doğup Gelsem
19. Ben Bir Mülteciyim
20. Fırtına
21. Hoşçakal
22. Vazgeçtim Dünyadan
23. Bu Aşk Fazla Sana
A.Arda - avatarı
A.Arda
VIP VIP Üye
14 Mart 2008       Mesaj #14
A.Arda - avatarı
VIP VIP Üye
Gerçekten de hem sesi hemde parçaları süper ötesi diyebilirim ama bana kalırsa giyiminden tutunda kliplerine kadar hatta buna albüm kapak resimlerini de dahil edebiliriz biraz fazlaca Amy Lee'ye benzemeye çalışıyo..

Son düzenleyen Jumong; 20 Kasım 2015 23:06
_darkness_ - avatarı
_darkness_
Ziyaretçi
2 Nisan 2008       Mesaj #15
_darkness_ - avatarı
Ziyaretçi
Türk Rock Müziği'nin en iyi kadın seslerinden Şebnem Ferah, son albümü 'Can Kırıkları'nda yer alan şarkıları hangi duygular içinde nasıl bestelediğini ve kaydettiğini yazdı. Öyküler Los Angeles'tan İstanbul'a, çocukluk anılarından aşk acısına uzanan geniş bir coğrafyayı içeriyor.
Ferah şarkılarının çoğunu geceleri odasına kapanarak yazdığını, böylece daha rahat konsantre olduğunu söylüyor.
Ferah, Can Kırıkları albümünün prodüktörlüğünü Pentagram grubunun basçısı Tarkan Gözübüyük’e emanet etmiş.
'Can Kırıkları' Şebnem Ferah'ın beşinci albümü. Prodüktörlüğünü Pentagram'ın basçısı olarak da tanınan Tarkan Gözübüyük'ün yaptığı albümde Ferah'a Ozan Tügen, Buket Doran, Metin Türkcan ve Aykan İlkan eşlik etti.
Ferah bir şarkının üç aşamada ortaya çıktığını söylüyor.
"Plan yapmadan sağa sola karalayarak ve kaydederek başlayan dönem ki bu dönemde çok şey belirginleşir. İkinci aşamaysa kaydettiğim bir şarkıyı ertesi gün dinleyip beğenirsem başladığım ayrıntılı çalışma dönemi. Bu dönem biraz zaman ve konsantrasyon gerektirir. Ve stüdyo dönemi! Yani arkadaşlarımla şarkıları son haline kavuşturduğumuz aşama. Okuyacaklarınız şarkı sözleriyle ilgili olduğu için sizlerle daha çok ilk ve ikinci dönemlere ilişkin ayrıntıları paylaşacağım.”



CAN KIRIKLARI
FISILDAYARAK BİTİRDİM
“Geçen albümü çıkardığımda dinleyicilerden gelen mektup ve küçük hediyeler arasında kalınca olanından, daha açmadan kitap çıkacağını anlamıştım. Adını okuduğumda şarkıyı kafamda duymaya başladım. Acı herkesin hayatında olan bir şey. Bu kadar güzel ifade edildiğine rastlamamıştım hiç. Parçanın iskeleti, nasıl çalınması gerektiği, nasıl bir vokal performansıyla söylemem gerektiği 15 dakikada çıktı. Kelimeler Yetse albümümün turnesini bitirdikten sonra dinlenmek için Los Angeles’a gitmek istedim. Tatil yapıp müzikle ilgilenebilirdim. Orada küçücük bir ev tuttum. Los Angeles’tan bir gitar aldım ve 15-20 dakikada gecenin bir vakti bitirdim şarkıyı. Yandakiler rahatsız olmasın diye fısıldayarak bitirmiştim. Dokuz yıldır aynı ekiple çalışıyorum ve albümün prodüktörü Tarkan Gözübüyük 20 yıllık arkadaşım. Onlar da bu şarkının ruhunu hissetti ve stüdyoda doğrudan akustik çalmayı tercih ettik. Can Kırıkları bir öykü kitabıydı. Aşkı anlatıyor, ama şarkım sadece bir aşk hikayesi değil. Başlıktan etkilendim. İçte yaşayan acıları ifade etmeye çalışan bir şarkı bu. Bir yandan da çok güçlü. Tek başımayken de keyifli olduğumu anlatmaya çalıştım aslında; sadece hüznü değil. Öykünün sahibine şarkıdan söz edip albümün adını Can Kırıkları koyduğumu bildirdiğimde çok memnun oldu. Çok beğendi. Farklı sanat alanlarındaki böyle etkileşimler değerlidir. Küçük ama çok değerli şeyler bunlar. “

OKYANUS
BALKONDAN GÖRDÜM, ETKİLENDİM
“Günlük hayatınızı denize bakıp resmedebilirsiniz. Tarkan Gözübüyük bana Los Angeles’a gitmeden önce ‘Git şöyle okyanusun karşısında bir dur’ demişti. Gittim ve önünde durdum. O kadar büyük ki. Denize baktığımızda en azından bir koy görmeye alışkınız. Oysa okyanus uçsuz bucaksız! Dünya kocamanmış, onu anladım. Bazı şeylere kendi merkezimizden baktığımız için çok büyük algılıyoruz. Dünyanın karşısındaysa ne kadar küçük olduğumuzun farkına varıyoruz. O kadar muhteşem bir şeyin karşısında olmak bana büyük bir özgürlük alanı sağlıyor. Şarkıların hepsinde Los Angeles’ta evimin balkonunda gördüğüm okyanustan çok etkilendim.”



BİR KALP KIRILDIĞINDA
İNANILMAZ BİR TECRÜBEYDİ
“Sözleri çok naif ama çok cici bulduğum bir şarkı. Bir kalp kırıldığında ne olur? Onu anlatmaya çalıştım. Çocukken bile bu duygu galiba içimizde vardı. Kimseyi kırmak istemiyoruz ama kırmaktan da çekinmiyoruz. Biraz daha nazik olsak her şey daha kolay olacak. Kimseyi kırmaya değmeyeceğini düşünürken yazdım. Şarkının ortasında bir solo olmasını hayal ediyordum. Grup arkadaşlarım da onu hayal ediyormuş. O vokal solo bölümünü arkadaşlarım da bir kerede çaldı, ben de kendi bölümümü bir kerede söyledim. Bunlar konuşarak yapacağınız şeyler değil. İnanılmaz bir tecrübeydi. Bir stüdyoda neler yapılabileceğini öğrenmiş oldum.”



DELGEÇ
BİLE BİLE LADES
“Büyük bölümü Los Angeles’ta yapıldı Delgeç’in. Bazı şeyler tekrar başına geldiğinde yaşayacağın acıyı biliyorsun. ‘Bile bile lades’ diyorsun. İlk kez karşılaştığında midene oturan bir şey üçüncü kere karşılaştığında aynı etkiyi yapmıyor. Daha hazırlıklı oluyorsun. Acıyı yaşamak istiyorsan senin kararındır. Cesur, ne yapmak istediğini bilen ama üzüntü denen şeyi itiraf etmesi güçsüzlük olarak algılanmayan bir kadının sözleri bu. Bir aşk hayal ederek yazmadım.”



GEÇMİŞE YOLCULUK
KORKU FİLMİ GİBİYDİ
“İç hesaplaşma yaşayan birinin şarkısı değil bu. Bazı değerleri çocukluğumuzda yaşattığımı düşünüyorum. Çocukken daha özgürüz. Canımız ne yapmak istiyorsa yapıyoruz. Çocukluğumu özlüyorum ama şu andaki hayatımdan da memnunum. ‘Hiçbir şeyden pişman olmadım’ diyenlerden değilim. Pişmanlık bile güzeldir. Sözü ve müziğiyle 15 dakikada yaptığım şarkılardan biri. Korku filmi gibiydi. Kolum beynimden önce gidiyordu. Bu şarkı için toplam 17 sayfa yazı yazmışım. Onların arasından derleyip topladığım bölümlerle bu şarkıyı oluşturdum. Gözümü kapatmamı istediniz! Peki! Gözümü kapattığımda çocukluğumla ilgili ilk hatırladığım sahne… 6 ya da 7 yaşındayım. Merdivenli bir evde oturuyoruz ve bisikletimi kendi başıma aşağıya indirmeye çalışıyorum. Bu arada ilkokul öğretmenim olacak Münevver Hanım da ziyarete gelmiş. Kendimi ona beğendirmeye çalıştığımı hatırlıyorum. Bisikletle o merdivenlerden yuvarlandığımızı hatırlıyorum. Hiçbir çizik almadan kurtulmuştum.”



BEN BİR MÜLTECİYİM
HAYAL DÜNYAM
“Büyük bölümü Los Angeles’ta yazıldı. Anlatmak istediğimin fiziksel olarak farklı bir yerde olmakla alakası yok. Bazen kendinizi olanlardan o kadar uzakta hissedersiniz ki iyice kabuğunuza çekilirsiniz. Bu şarkıda kendi yarattığım hayal dünyasını anlattım. Zorluklar içinde ama güçlü kalabilen birinin şarkısı. Hayata bakışımla ilgili geniş bir özet. En sevdiğim şarkılardan biri. Şarkıda anlattığım yer kalbim. Zorlandığım zamanlarda orada güç buluyorum.”



0SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY SÖYLEYEMEM
ZAMANLA ANLAŞILACAK
“Şarkılarımda başkalarının anlatmadığı bir şeyler anlatmaya çalışsam da aslında kimsenin bilmediği bir şeyi söylemem zor. Her şey yüzyıllardır kim bilir kaç kez söylenmiştir. Ama bu duyguları tekrar tekrar söylemeyi çok seviyorum. Bunlar hayatın içinde var. Hepimiz bulunduğumuz noktada aynıyız. Stüdyo aşamasında mor ve ötesi’nden gitarist Kerem Özyeğen geldi. Evi çalıştığımız stüdyoya çok yakındı. Şarkıyı duydu ve ‘bu parçada çalmak istiyorum’ dedi. Onu paldır küldür stüdyoya soktuk ve harika bir solo attı. Benim için özel parçalardan biri. Zamanla anlaşılacağını düşünüyorum.”



ÇAKIL TAŞLARI
BİTİRİNCE “OH BE” DEDİM
“Çakıl taşları günlük hayatta oturup ‘ne olacak şimdi’ diye düşündüğüm zaman başvurduğum kaynaklardan birinin resmi. Neyle kendimi eğlendiriyor ve eğitiyorum, bunu gösteriyor. Azla yetinmeyi iyi bilirim. Hiçbir zaman çok büyük bir hayatım olsun istemedim. Çekirdek bir yaşantım ve arkadaşlarım vardır. O yüzden çakıl taşı gibi değersiz şeylerin ne kadar değerli olabileceğini anlatmak istedim. Bitirdiğimde ‘Oh be’ demiştim. Bazı şarkılarınızı çok seversiniz. Böyle bir şarkıyı düne kadar yapmamıştım ve bitirdiğimde kendimi çok gelişmiş hissettim.”



ZAMAN GEÇİP GİDİYOR
İKİ TİP İNSANI HAYATIMA SOKMAM
“İlk iki satırı benim için çok önemli. Cehalet sadece kitaplarla azaltılan bir şey değil. Bilginin insana çok büyük özgürlük alanı sağlayacağına inanıyorum. Zaman kaybetmek dünyanın en kötü şeylerinden biri. İki tip insanı hayatıma sokmam. Cehalet ve art niyet barındıranlar. Bu şarkının bir kısmı burada, bir kısmı Los Angeles’ta yapıldı. Benim için bir şarkının ilk haliyle son hali arasında pek fark yoktur. Arkadaşlarıma dinlettiğim halleri İstanbul’da gerçekleşti. Çalışma odamda genellikle akşam saatlerinde daha konsantre çalışabiliyorum. Gecenin sessizliğinde çalışmayı tercih ediyorum. Gece daha az telefonum çalıyor, daha az rahatsız ediliyorum. Şarkıya hazırlandığım dönemde sosyal hayatım neredeyse sıfıra iner. Evden sadece market alışverişi yapmak için çıkarım. Bu şarkıyı bir gecede yaptım.”



HOŞÇAKAL
EN İYİ ŞARKILARIMDAN BİRİ
“Albümün son şarkısı. Ama bir aşk şarkısı değil. İsteyen istediği anlamı yüklesin. Kendinize de, davranışlarınıza da ‘hoşça kal’ diyebilirsiniz. Adından ötürü grup arkadaşlarım ‘albümün en sonuna koyarız’ dedi. Ben de öyle düşünüyordum. Umarım böyle vedalar etmek zorunda kalmayız. Çak naif bulduğum ve sonradan çok sevdiğim bir şarkı. Kariyerimdeki en iyi şarkılardan biri.




*****
Çıktığı günden beri sadece "müziğiyle" gündeme gelmeyi seçmiş türk rockın kraliçesiMsn Cool şarkıları kadar kişiliğide güzel olan insan Msn Grin konserleride ayrı bi süperdir anlatılmaz yaşanır Msn Tongue Msn Grin
_darkness_ - avatarı
_darkness_
Ziyaretçi
17 Mayıs 2008       Mesaj #16
_darkness_ - avatarı
Ziyaretçi
Şebnem Ferah ve Hayko Cepkin 2 mayıs ve 1 haziran arasında 14 ilde üniversitelerde(istanbul hariç hep üniversitelerde) konser verecekler. biraz geç yazdım kusura bakmayın yeni aklıma geldi

bundan önceki konserlerde hep önce hayko sonra şebo çıktı heralde diğer konserlerde de böyle olur

geçmiş konserler:
02 Mayıs 2008 / Mersin Üniversitesi Konseri
05 Mayıs 2008 / Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
07 Mayıs 2008 / Bursa Uludağ Üniversitesi Konseri
09 Mayıs 2008 / Kocaeli Üniversitesi Konseri
12 Mayıs 2008 / Eskişehir Anadolu Üniversitesi
14 Mayıs 2008 / Konya Selçuk Üniversitesi
16 Mayıs 2008 / Ankara Hacettepe Üniversitesi

gelecek konserler:
19 Mayıs 2008 / Malatya İnönü Üniversitesi
21 Mayıs 2008 / Samsun 19 Mayıs Üniversitesi
23 Mayıs 2008 / Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
26 Mayıs 2008 / Erzurum Atatürk Üniversitesi
28 Mayıs 2008 / Kayseri Erciyes Üniversitesi
30 Mayıs 2008 / İzmir 9 Eylül Üniversitesi
01 Haziran 2008 / İstanbul Parkorman



saat 21:00


bu resmi ben yaptım arkadaşlar umarım beğenirsiniz
Son düzenleyen Jumong; 20 Kasım 2015 23:06
tuncdag - avatarı
tuncdag
Ziyaretçi
1 Ağustos 2008       Mesaj #17
tuncdag - avatarı
Ziyaretçi
Bir hususu düzeltmek isterim ki; Şebnem ferah'ın yaptığı tarz ROCK değildir, METALdir.

2. bir mevzu ise, dinleyicilerine bilgi vermek maksadı ile, Şebo'nun hayranlarının düşündüğünün aksine çok da çarpıcı bir müzisyen olmadığını, şarkılarının çoğunun ciddi "esinlenmeler" hatta "araklamalar" olduğudur.

İddialarım son derece ciddidir.

Yanlız okurken tarafsız gözle bakmanızı rica ederim, kör bir hayranlıkla saldırıya geçip tartışmadan. Amacım bilgi paylaşmak ve dinleyiciye kalite sunmaktır.
Bu iddialar profesyonel müzisyenler tarafından tespit edilmiş ve destek görmüştür


Şebnem Ferah'ın esinlendiğini veya kopyaladığı düşünülen şarkılar


Şebnem Ferah : Okyanus
Deftones : My own summer

Şebnem Ferah : Durma
Deep Purple: Perfect Strangers

Şebnem Ferah : Çakıl taşları
Opeth : Harvest

Şebnem Ferah : Mayın tarlası
Dio : Don't talk the strangers

Şebnem Ferah : Can Kırıkları & Gözlerimin etrafındaki çizgiler
Dream Theater : The endless sacrifice (son 3 dk gitar solosundaki çarpıcı benzerlikler)


...

Liste bayağı bir sürmekte...
king nothing - avatarı
king nothing
Ziyaretçi
2 Ağustos 2008       Mesaj #18
king nothing - avatarı
Ziyaretçi
Kım ne soylemıs kım ne calmıs kım ne suc atmıs onemlı degıl sebnem ferah ıyı bır muzık yapıp verım verıyormu verıyor. sonucta her agızdan catlak bır ses cıkar onemlı olan uzerıne gıdıp bır sekılde savunma mekanızmasını calıstırmak paylasımın ıcın tesekkur ederım.
Ama bırde kotu yanı turkıye capında genelde muzıklerde bır alıntı yada calıntı yapılmakta malesef sebnem ferah bunun neresınde tam olarak bılemem ama ona laf yok o benım bırtanemdır 2+2=4 bıtmıstır.
Şoker - avatarı
Şoker
Ziyaretçi
26 Ağustos 2008       Mesaj #19
Şoker - avatarı
Ziyaretçi
sebnem ferah1 r rvsn6n42mj62oiqr456j sebnem ferah 1190
king nothing - avatarı
king nothing
Ziyaretçi
20 Eylül 2008       Mesaj #20
king nothing - avatarı
Ziyaretçi
Sebnem Ferah by ozgrs
Son düzenleyen Jumong; 20 Kasım 2015 23:07

Benzer Konular

2 Ağustos 2009 / KisukE UraharA Müzik tr
11 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
3 Şubat 2009 / Ziyaretçi Taslak Konular
7 Ocak 2010 / LaSalle X-Sözlük