Arama

Bağ Horozcuğu (Oecanthus pellucens)

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 9 Nisan 2011 Gösterim: 1.647 Cevap: 0
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
9 Nisan 2011       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Narin yapılı, dar ve uzunca vücutlu bir türdür. Genel ren­gi soluk sarı veya açık yeşilimsidir. Baş, yatay ve öne doğru uzamış; anten­ler çok uzun ve kıl şeklindedir. Pıonotum yassı, yan loblar kalkıktır. Ön femur'larda büyük ve oval biçimde tympanum bulunur. Tegmina erkek­lerde uca doğru genişler. Arka kanatlar her iki eşte de tegmina kadar uzunlukta veya ondan biraz daha uzundur. Ovipozitor düz, uzun ve arka femur'I ardan daha kısadır. Ovipozitor 6-8 mm, vücut ise 9—15 mm uzun­luktadır.
Yumurtaları sarımsı krem renkte, silindirimsi şekildedir.
Sponsorlu Bağlantılar

Yayılışı
: Akdeniz çevresi ülkeleri ile bazı Orta Avrupa ülkeleri, Belçika, Polonya, G-Rusya, Kafkasya, B-Sibirya, îran, B-O-Asya, Kıbrıs ve Türkiye Yurdumuzda yaygın olarak bulunur. Ancak Marmara Bölgesi ile Ba­tı ve Güney Anadolu Bölgelerinde daha bol olarak görülür.

Bağ Horozcuğu (Oecanthus pellucens)


Zararı ve komıkçuları : Omnivor bir türdür. Başta Asma, Kene­vir, Böğürtlen, Tütün, Havuç, Pamuk olmak üzere pek çok kültür ve ya­bani bitkilerde bulunur. Bu bitkiler esas itibariyle böceğin yumurta bı­rakmak için seçtiği bitkilerdir. Batı Anadolu Bölgesinde bu bitkilerin içinde en çok bulunduğu bitkiler Asma, Kenevir ve Böğürtlen'dir. Bağ Horozcuğu küçük yumuşak vücutlu böcekleri yediği gibi bitkilerin yap­rak, tomurcuk, olgun meyve ve çiçeklerin polen tozlarını da yer. Ancak bitkilerin çeşitli organlarım yemek suretiyle yaptığı bu şekildeki zarar önemli değildir. Asıl zaran dişiler yumurtalarını bitki saklarına bırakır­ken yapar. Bunîar yumurtalarını ovipozitorları yardımıyla bitkilerin sür­gün ve dalları içine açtıkları delikler içine yerleştirirler (Şekil 46). As-, malarda yumurtalar genellikle bir yıllık dalların içine bırakılır. Bir sür­gün veya dalda 3-4 cm ara ile birçok yumurta bırakılabilmektedir. Yu­murtaların bırakıldığı yerlerde daha sonra yaralar meydana gelir. Bu ya­ralar birkaç cm uzunluğunda, uzun mekik şeklinde ve kenarları kaba­rıktır. Yaraların üst kısmı gerekli şekilde beslenemediği için zayıf kaldı­ğından bitkide verim düşer. Eğer populasyon fazla olursa önemli zararlar meydana gelir. Batı Anadolu Bölgesinde bağlarda zaran fazla olmasa da Tire ve çevresinde Kenevir'lerde 1979—80 yıllarında önemli zararlarına şahit olunmuştur.

Bağ Horozcuğu (Oecanthus pellucens)

Bu türün yaptığı zararın önemsenmemesine sebep yaptığı zarar şeklinin çoğu kimseler tarafından bilinmemesi, bunun da bitkiye olan etkisinin iyi değerlendirilememesidir. Her yıl budanmayan bağlarda zararı daha önemli olmaktadır. Her yıl devamlı saldırıya uğra­yan asmalar zayıflar. Dişilerin yumurta bırakmak için yaptığı yaralar sekonder olarak diğer zararlıların da hücumuna maruz kalabilir. Özellik­le bu gibi yerler bazı hastalık etmenlerinin de giriş kapıları olacağından durum bir kat daha önem kazanır.
0. pellucens Fransa, G-Rusya ve Transkafkasya'da bazan zararlara sebep olmaktadır. Hargreaves (1948), bu türün Nyasaland (D- Afrika)' da da Pamuklarda yaprak, tomurcuk ve gövdelerinde zarar yaptığını bildirmektedir. Ünal (1981)'a göre bu tür Bursa yöresinin bazı yerlerinde Tütünlerde bazan önemli zararlara sebep olmaktadır.

Biyolojisi ve davranışları : Erginler Ege Bölgesi'nde Haziran sonlarından itibaren başlamak üzere Ekim sonuna kadar görülür. Kışı yumurta halinde geçirir. Nimflere, yerine göre Nisan sonu veya "Mayıs başından Eylül başına kadar tarlalarda rastlanır. Ergin ve nimfleri Yap­rak Bitleri, Cicadellid'ler, Psyllid'ler, Kabuklu Bitler ve hatta bazan kü­çük Lepidoptera larvaları ile beslenir. Bazan aralarında kannibalizm de görülür. Bununla beraber, bağ, meyve ağaç ve ağaççıklarının yaprak ve tomurcuklarım yediği gibi bunlar üzerinde yetişen funguslarla da bes­lenirler. Nimfler genellikle otlar ve otsu bitkiler üzerinde görülür. Ergin­lere ise daha çok Asma, çalı, ağaç ve ağaççıklar üzerinde rastlanır. Dişi­ler yumurtalarını bitkilerin genellikle yukarıya doğru kalkık düz dal ve sürgünlerine bırakır. Bununla beraber yumurtalar bazan yatık veya aşağıya doğru eğik dallar üzerinde de görülebilir. Dişiler yumurtalarını Asma'larda çubukların boğumları arasına açtıkları delikler içine yerleş­tirir. Yumurtalar tek tek veya küçük gruplar halinde bırakılırlar. Bir dişi hayatı boyunca birkaç yüz yumurta bırakabilirse de ortalama bırak­tığı yumurta sayısı 150 kadardır. Kışı yumurta halinde geçirir. Yılda bir nesil verir. Ergin ve nimfler yavaş hareket eder. Erginlerde kanatlar iyi gelişmiş olnıarına rağmen iyi uçucu değillerdir. Bunlar doğada kısa mesa­feler içinde uçarlar. Rahatsız edilmedikleri sürece bulundukları bitkileri kolay terketmezler. Erkekler özellikle gece öterler.

Savaşı : O. pellucens her ne kadar yurdumuzda zararlı bir tür olarak bilinmekte ise de (îyriboz, 1942; Bodenheimer, 1958) bu hususta bizlere zararı hakkında kesin bilgiler vermemektedir. Şahsi gözlemlere göre bu tür halen yurdumuz bağ alanlarında zarar yapacak populasyon yoğun­luğu göstermemektedir. Bununla beraber eğer zararı görülürse, yumurta­lar daha açılmadan önce, özellikle Mart'tan önce bağlar budanarak yumurta bırakılmış olan dallar toplanıp yakılır veya imha edilirse en etkili şekilde savaşı yapılmış olur. Bundan başka, bağ kenarları ile çevresinde yetişen O. pettucens'in yumurta bıraktığı bitkiler yok edilecek olur­sa lokalize olmuş zararlarından da kurtulunur. Zararı özellikle Kene­vir'de söz konusu olabilir. Bu iyi şekilde saptandıktan sonra ergin ve nimflerine karşı herhangi bir organik fosforlu insektisid atılırsa zararı kolaylıkla önlenir.

Kaynak: Türkiye Entomolojisi -1 - Prof Dr. Niyazi LODOS

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

27 Aralık 2015 / SUNU Cevaplanmış
22 Kasım 2016 / HeliX Kimya
21 Ekim 2008 / Kral_Aslan X-Sözlük
12 Şubat 2016 / Baturalp X-Sözlük