Arama

Akıbet nedir?

Güncelleme: 12 Temmuz 2015 Gösterim: 1.933 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Akıbet nedir, ne demektir?
Akıbet kelimesinin sözlük anlamı nedir?
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2014 08:37 Sebep: iç başlık
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Haziran 2014       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
akıbet
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim (a:kıbet) Arapça ¤¥®ibet
1 .
Bir iş veya durumun sonu, sonuç:
"Sen akıbetini pek hak etmemişe benziyorsun."- R. N. Güntekin.
2 . zarf Sonunda, önünde sonunda:
"Akıbet, iş düzelecek."- .

İnsanların, davranışları sebebiyle fert veya toplum halinde dünyada ve âhirette karşılaşacakları sonuç anlamında bir terim.

Akb (عقب) kökünden türeyen ve “bir işin sonu, neticesi; kişinin geride bıraktığı çocuklar; iyi veya kötü sonuç, ceza veya mükâfat” mânalarına gelen âkıbet Kur’an’da otuz iki yerde geçmektedir. Aynı kökten türeyen ukbâ da (العقبى) yine “mükâfat” ve genel olarak “bir işin sonu” anlamını ifade eder; ukbe’d-dâr (عقبى الدار) terkibinde ise “cennet” mânasında kullanılmıştır (bk. er-Ra‘d 13/24).

Âkıbet, Kur’an’da fertlerin ve milletlerin karşılaştıkları sonuçlardan ibret almayı teşvik gayesiyle kullanılmıştır. Allah’ın âyetlerini yalanlayanların (bk. Âl-i İmrân 3/137; el-En‘âm 6/11), günahkârların (bk. el-A‘râf 7/84; en-Neml 27/69), fesat çıkaranların (bk. el-A‘râf 7/86, 103), zalimlerin (bk. Yûnus 10/39; el-Kasas 28/40) ve uyarıldıkları halde söz dinlemeyenlerin (bk. Yûnus 10/73; es-Sâffât 37/73) daha dünyada iken karşılaştıkları kötü âkıbetler anlatılır. İbret almak için bunlardan sadece haberdar olmanın yeterli olmadığı, bu tür felâketlerin maddî sonuçlarını görmek için yeryüzünde seyahatler yapmanın, gözlemlerde bulunmanın ve bunlar üzerinde düşünmenin gerekli olduğu, zira aynı şekilde davrananların aynı âkıbete uğrayacakları, bunun değiştirilmesi mümkün olmayan ilâhî bir kanun olduğu ifade edilir (bk. Âl-i İmrân 3/137-141; Fâtır 35/43-44). Buna karşılık, yine Kur’an’da, yeryüzüne faziletli (sâlih) kulların hâkim olacağı vaad edilerek bu vaadde bir mesaj (belâğ) bulunduğuna dikkat çekilmekte (bk. el-Enbiyâ 21/105-106), kötülüklerden sakınanların en güzel âkıbetle karşılaşacakları hatırlatılmaktadır (bk. el-A‘râf 7/128; Hûd 11/49; el-Kasas 28/83). Böylece Kur’ân-ı Kerîm geçmiş milletlerin hayatlarına dair, ibret alınmaya değer bulduğu tarihî olaylardan da örnekler vererek güçlü bir toplum yapısının ancak dinî ve ahlâkî bakımdan doğru, iyi ve sağlam temeller üzerine kurulabileceğini ve toplumların bu temelleri korudukları sürece yaşayabileceklerini önemle vurgulamıştır.

Âkıbet, Kur’ân’daki kullanılışına benzer bir şekilde muhtelif hadislerde de yer almıştır.


Diyanet Islam Ansiklopedisi


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Hera - avatarı
Hera
VIP A'mour
12 Temmuz 2015       Mesaj #3
Hera - avatarı
VIP A'mour
AKIBET a. (ar. "akıbet).
1. Bir gidişin, akışın bitimi; sonuç: Akıbetini hiç iyi görmüyorum, iyi, kötü akıbet. Yeis verici bir akıbet.
2. Akıbeti hayrola, ahır encam ü akıbetleri hayrola, sonun, sonucun iyi olması dileği. ] Bir kimsenin, bir şeyin akıbetine uğramak, bir kimse ya da bir şey sözkonusuysa, kendinden öncekiyle aynı kötü duruma düşmek: O da arkadaşının akıbetine uğrayarak işten atıldı. Bu dilekçem de öncekilerin akıbetine uğradı.
Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

14 Mayıs 2008 / Gabriella X-Sözlük