Arama

Pazara Giriş İmkanları ve Japonya

Güncelleme: 20 Ağustos 2007 Gösterim: 6.448 Cevap: 6
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Japonya'da iş yapmak isteyen Türk girişimcilere yönelik olarak görülen ihtiyacı gidermek amacıyla hazırlanmıştır. Bu site, yaşam, kültür, gelenek ve özellikle iş hayatı gibi kendine özgü özellikleri olan bu ülkenin kapılarının bir nebze olsa da bu ülkede iş yapmak isteyen Türk işadamlarına açmayı amaçlamaktadır

Sponsorlu Bağlantılar
Japonya, 127 milyona yaklaşan nüfusu ve ABD’den sonra dünyanın 2. büyük ekonomisi olma özelliği ile, çok cazip bir pazar oluşturmaktadır. Kişi başına düşen milli gelirin yüksekliği ve halkın lüks ve kaliteli ithal mallara karşı tüketim eğilimi, bu pazarın cazibesini daha da artırmaktadır.

Japonya, şimdiye kadar girilmesi çok zor ve uzun uğraş gerektiren bir pazar olarak bilinirdi. Özellikle Japonya’da iş kurmak, hem maliyetlerin yüksekliği, hem de Japon halkının ve kurumlarının yabancı sermayeye sıcak bakmamasından dolayı çok zordu. Ancak, 1990’ların ortalarından beri bir ekonomik durgunluk yaşayan Japonya, ekonomiyi canlandırmak, yatırımları ve istihdamı artırmak ve global ekonomiyle daha çok entegre olabilmek amacıyla yabancı sermayeye olan yaklaşımını değiştirdi. Şu anda Japonya, yurt içine gelen yabancı yatırımları artırmak için iddialı bir promosyon çalışması yürütmekte olup, yabancı yatırımcılara her alanda kolaylık sağlama taahhüdü vermektedir.

Japonya’da iş kurma olanakları ve yatırım iklimi son on yıl içerisinde bazı gelişmeler göstermiştir. Bu gelişmeler özetle;
awatbul3 Deregülasyon politikaları sonucunda, kısıtlı sektörlerin çoğunda yabancılar için pazara girişin kolaylaştırılması (telekomünikasyon, finans, enerji, ulaştırma, toptancılık, perakendecilik gibi sektörlerde)
awatbul3 Ticaret Kanunu, anti-tekel Kanunu ve benzer mevzuatlarda yapılan iyileştirmeler sayesinde birleşme ve satınalmaların kolaylaştırılması
awatbul3 Japonya’nın istihdam yapısı ve mevzuatlarda yapılan iyileştirmeler sayesinde, esnek istihdam politikalarının mümkün kılınması
awatbul3 Şirket kuruluşu ve diğer ticari faaliyetler ile ilgili bürokrasinin azaltılması girişimleri, e-devlet uygulaması çalışmalarının hızlandırılması
awatbul3 Yabancı yatırımcılara yönelik bazı teşvik, kredi ve kolaylıkların sağlanması
awatbul3 Yabancı yatırımcılara Japon Dış Ticaret Kuruluşu (JETRO) ve Japon Kalkınma Bankası (JDB) tarafından danışmanlık, lojistik destek vb. verilmesi

Türkiye'den Japonya'ya yapılan yatırımlar yok denecek kadar azdır. Daha çok bu ülkeye çeşitli vesilerle gelen iş adamlarımız Japonya'da ağırlıklı olarak ticaret alanında faaliyet göstermektedirler. Türk-Japon Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı 28 Türk firması Japonya’da faaliyette bulunmaktadır. Bunlar ticaret alanında genellikle gıda, lokantacılık, hediyelik eşya, halı ve kilim ticaretiyle uğraşmaktadırlar. İki ülke arasındaki coğrafi ve fiziki uzaklık, yeterli işletme sermayesine sahip olmayan firmalar tarafından yapılan yatırımlar ve ayrıca işgücü, arazi ve bina fiyatlarındaki pahalılık neticesinde yeterli Türk sermayeli şirketinin Japonya'da doğrudan yatırımı bulunmaması nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler ikili ticaret yoluyla yapılmakta olup, iki ülke arasındaki ticaret hacmi ülkemiz aleyhimize cereyan etmektedir. Şu da unutulmamalıdır ki Japonya'da kalıcı ve yüksek bir ticaret hacmine ulaşmak, bu ülkeye yapılacak doğrudan yatırımlardan geçmektedir.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Ağustos 2007       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
PAZARA GİRİŞ İMKANLARI VE JAPONYA

Sponsorlu Bağlantılar

Japonya yılda yaklaşık 420 milyar dolar değerindeki ihracatı ve 340 milyar dolar değerindeki ithalatı ile Amerika ve Almanya’dan sonra dünyanın en fazla ihracat ve ithalat yapan üçüncü ülkesidir. Doğal kaynaklarının son derece kısıtlı olması nedeniyle üretim için gerekli olan hammadde ve enerji kaynakları ile günlük yaşamda tüketilen gıda maddelerinin önemli bir kısmını yurt dışından ithal etmek zorunda olan Japonya, bunun için gerekli olan dövizi temin etmek için ihracat yapmak zorundadır. Bu nedenle, uluslararası ticarette hem ithalat için önemli bir kaynak, hem de ihracat için son derece önemli bir pazar olan Japonya, tüm dünya ülkeleri gibi ülkemiz için de kesinlikle göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir ticari potansiyele sahiptir.
Ancak, Batı’dan son derece farklı toplumsal özellikleri olan bu ülke ile başarılı bir ticari ortaklık kurmak için; önce Japonya’nın diğer ülkelere göre farklı olan özelliklerini tam olarak algılayarak, buna göre yeni ve daha farklı bir hareket tarzı geliştirmek, ticari konulardaki eyleme ise bundan sonra geçmek gerekir. Çünkü, özellikle yoğun ticari ilişkilerimiz olan Avrupa ülkeleri ve Amerika için uygulanan mevcut ticaret politikalarımız, bu ülke için geçerli olmayabilir. Daha somut bir ifade ile bir Türk firmasının Hamburg’ta veya Paris’te ticari ilişkiler kurması ile Tokyo’da veya Yokohoma’da ticari ilişkiler kurması birbirinden son derece farklı olacaktır.
eczserdar - avatarı
eczserdar
Ziyaretçi
20 Ağustos 2007       Mesaj #3
eczserdar - avatarı
Ziyaretçi
Japon halkının ve kurumlarının yabancı sermayeye sıcak bakmamasından dolayı çok zordu

Sıcak bakmayan halkmı?? yakuza larmı?
Angel_Lolita - avatarı
Angel_Lolita
Ziyaretçi
20 Ağustos 2007       Mesaj #4
Angel_Lolita - avatarı
Ziyaretçi
yakuza larla ne alaka??
eczserdar - avatarı
eczserdar
Ziyaretçi
20 Ağustos 2007       Mesaj #5
eczserdar - avatarı
Ziyaretçi
Dün akşam kanalın birinde belgesel tarzı bir program vardı (kanal7haber di galiba) Orda izinle kyoto daki yazkuza topluluklarından birinde yaptıkların ropörtajları videoları filan yayınladılar. Anlatılanlar gerçekten ilginçti. Yakuzanın 1993 yılına kadar serbest (yasal) olduğunu anca 1993 de bu oluşuma karşı yasaların çıktığını filan söyledi. Ardından ekonomi ile ilgili konuşmalarda bu örgütlerin özellikle son dönemde inşaat işinede el attıklarını söledi. yani aynı iş adamları gibi çeşitli sektörlerde çalışıyorlar. DOğruluğu tartışılır...
Angel_Lolita - avatarı
Angel_Lolita
Ziyaretçi
20 Ağustos 2007       Mesaj #6
Angel_Lolita - avatarı
Ziyaretçi
yakuza lar iş adamı gibdirler.
1993 te yasaklanmalarının nedeni ise bir çok yakuza nın olaya karışmamasına karşın yapılan saldırılarin,cinayetlerin yakuza lar tarafından yapıldığı düşünülmektedir.nedeni ise başarısız olunan cinayet ve saldırı alanlarında üzeri yakuza dövmeli kesik parmakların bulunmasıdır.poliste buna dayanarak saldırıları yakuza ların yaptığını öne sürmüştür.ama günümüzde yakuzalar iş adamı görevi görmektedirler.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Ağustos 2007       Mesaj #7
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Japonya: Farklı bir ülke

Japonya ile ticaret yapmak isteyen firmalarımızın önce bilmesi gereken gerçek, ülkemiz ile Japonya arasındaki kültür, gelenek-görenek ve yaşam tarzı gibi tüketici tercihlerini doğrudan etkileyen derin toplumsal farklılıkların bulunduğudur. Ayrıca, bu farklılıkların sadece tüketici tercihlerini değil her kademedeki Japon iş çevreleri ile olan ilişkileri de doğrudan etkilediğini unutmamak gerekir.
Bu nedenle, Japonya ile ticaret yaparken başarılı olabilmek için Japonların tamamen farklı olan yapısal özellikleri hakkında ayrıntılı olarak bilgi sahibi olmak, daha sonra bu özelliklere dikkat ederek topluma uygun ürünleri üretip, bu ürünleri yine Japon toplumunun özelliklerine uygun bir şekilde pazarlamak gerekir.
Sofya Üniversitesi öğretim görevlilerinden Profesör Hideo KİMURA’ya göre; "Dünyada tüm toplumlar tarafından kabul gören en temel ürünler için dahi Japon halkının tercihleri incelenmelidir. Örneğin; tanınmış Amerikan firmalarından birisi Japon halkının lezzet tercihlerini hiç incelemeden Japonya’ya elma ihraç etmek istemiştir. Söz konusu firmaya göre elma dünya genelinde çok yaygın olarak tüketilen bir meyvedir. Japon halkı da bu meyveyi raflarda daha çok görmeye başlayıp, tanıyınca mutlaka sevecektir. Ancak, büyük umutlarla ve çok masraflı kampanyalar sonucu başlatılan elma ihracatı kampanyası sadece bir uçak dolusu meyve ile sınırlı kalmıştır. Çünkü, Japonların tadı ekşi olan yiyecekleri tercih etmediklerini, elma meyvesinin de Japon insanının ağız tadına uygun olmadığını sonradan anlamıştır. Ancak, yapılan onca masraf, sarfedilen emek ve zaman boşa gitmiştir".
Japon halkının özelliklerini incelemeden Japonya ile ticaret yapmak isteyip, başarısız olan firmalara bir diğer örnek ise, Avrupa’nın önde gelen elektrikli ev aletleri üreticisi olan dünyaca tanınmış bir Alman firmasıdır. Bu firma Avrupalı tüketicilerin çok rağbet ettiği elektrikli tıraş makinalarını yoğun bir reklam kampanyası düzenleyerek, büyük umutlarla Japon pazarına da sunmuştur. Fakat, diğer batılı ülkelerdeki satış performansının tam tersine bu firmanın ürünleri Japon pazarında son derece başarısız olmuştur. Bu başarısızlık üzerine, firma yetkilileri pazara girmeyi hedeflerken yapmaları gerekeni sonradan yapmışlar, ürünleri ile ilgili olarak tüketici tercihlerini incelemişlerdir. Ortaya çıkan sonuç ise firma yetkililerini oldukça şaşırtmıştır. Çünkü, Avrupalı erkekler için ürettikleri tıraş makinaları Japon erkeklerinin elleri için çok büyüktü. Bu nedenle rahat kullanılamamıştı.
Sonuçta, söz konusu firma Japonya için farklı boyutta tıraş makinesi üretip, Japonya’ya ihracat yapma kararı aldıktan ancak iki yıl sonra bu ülke piyasasına girebilmiştir.


Yabancı menşeli ürünler ve Japon insanı

Japon halkının yabancı menşeli ürünlere bakış açısı 1960’lardan sonra büyük ölçüde değişmiştir. Geçmişte kapalı bir ekonomiye sahip olan Japonlar, yetersiz yerli üretim sonucu uzun yıllar toplumsal ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamışlardır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, yeni ekonomik politikalar çerçevesinde, her çeşit ithal ürünün rafları süslemesi ile birlikte yabancı menşeli ürünlere inanılmaz derecede rağbet etmişlerdir. Bu ürünlerin yerli ürünlere kıyasla daha kaliteli olduğunu düşünen Japonlar, kendi standartlarına uygun olmasa da ithal ürünleri yerli ürünlere tercih etmişlerdir.
Örneğin; Amerikan beyaz eşya firmalarının Japonya’ya ihraç ettiği büyük ebatlardaki buzdolapları, Japon halkının oturduğu son derece küçük evlere hiç uygun olmasa da Japon tüketicilerinin yerine tercih edecek kaliteli yerli buzdolapları bulamamaları nedeniyle mecburen satın alınmıştır.
Bu dönem içerisinde, Amerikalı ve Avrupalı firmalar Japonya’ya çok kolay ihracat yapmışlar ve Japon iç pazarının önemli bir kısmını ellerinde tutmuşlardır. Ancak, bu durum çok uzun ömürlü olmamıştır. Japonya’nın hızlı ekonomik kalkınmasıyla birlikte yerli ürünlerin de standartları yükselmiş, Japon halkının ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde üretilen kaliteli yerli ürünlerin piyasaya sürülmesi ile birlikte yabancı firmaların pazar payı hızla düşmüştür. Buna paralel olarak Japon insanının toplumsal tercihlerinde kaliteli yerli ürünler lehinde önemli değişiklikler meydana gelmiş ve toplumun yerli ürünlere olan güveni artmıştır.
Japon toplumunun tercihlerinde meydana gelen bu değişikliği tam olarak değerlendiremeyen bazı yabancı firmalar geçmişte çok kolay ihracat yapmış olmanın da verdiği rahatlıkla bu ülkeye geleneksel ürünlerini ihraç etmeyi sürdürmüşlerdir. Ancak, bu ürünlerin Japonya’daki pazar payları hızla düşmeye devam etmiş, çok kısa bir süre sonrada pazardan tamamen silinmişlerdir.

Benzer Konular

10 Mayıs 2011 / NeutralizeR Edebiyat
12 Ağustos 2012 / kompetankedi Tarih
9 Eylül 2009 / Mystic@L Edebiyat
9 Ocak 2008 / Misafir Edebiyat
11 Ekim 2008 / kompetankedi Mühendislik Bilimleri