Arama

Dünya Kentleri: Pekin (Beijing)

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 4 Temmuz 2012 Gösterim: 4.893 Cevap: 5
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
23 Ağustos 2007       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Pekin
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Pekin, Beijing ya da Peking, Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Ülkenin kuzeyinde yer alır. Pekin, Çin'in gelişmesinde her zaman büyük rol oynadı. Diğer şehirlerden ve diğer ülkelerden çoğu insan Pekin'e daha iyi şartlara sahip iş fırsatları aramak için geldi.
Pekin, Jin hanedanlığı'ndan bu yana Yuan, Ming ve Qing hanedanlıklarında başkentlik yaptı.

Bir çok tarihi esere sahip
  • Yaz sarayı
  • Gök tapınağı
  • Yeşil duvar
Pekin'in anlamı Çince'de kuzeydeki başkent anlamına gelir. Bir zamanlar Ming hanedanlığı döneminde güneyde başkentlik yapan Nanjing'e karşılık bu isim verildi.
Çin'in merkezi M.Ö. birinci milenyumda kuruldu.

400px Forbidden City1

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 2 Temmuz 2012 13:50 Sebep: Çince ifadeler kaldırıldı.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Temmuz 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Pekin (Beijing)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Pekin ya da Pinyin yazılışıyla Beijing, Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Kent, Mo­ğolistan yaylalarına ve Mançurya'ya bağlanan anayolların yakınında, Kuzey Çin'in verimli ovalarının kuzey ucunda yer alır. Pekin, IÖ 12. yüzyıldan başlayarak değişik adlar altında önemini korumuştur. İS 1267'de Moğol Kağa­nı Kubilay Han, kenti imparatorluğun baş­kenti yaptı. Marko Polo 1275'te Pekin'e geldiğinde bu görkemli kente hayran kaldı. Moğollar bölgeden çıkarıldıktan sonra, Ming imparatorları başkentlerini Nanking'den (gü­neyin başkenti), Pekin'e (kuzeyin başkenti) taşıdılar.
Mançular 1644'te Ming hanedanına son verdiler. Mançu hanedanı ülkeyi, Çin Cum­huriyeti'nin kurulduğu 1911'e kadar yönetti. Pekin 1928'e kadar başkent olarak kaldı. Bu tarihte Çin'in milliyetçi yönetimi kentin adını Peiping olarak değiştirdi ve başkenti Nanking'e taşıdı. Kent 1937-45 arasında Japonlar' m yönetiminde kaldı. 1949'da milliyetçileri Tayvan'a süren komünist yönetim, kente yeniden Pekin adını vererek Çin Halk Cum­huriyeti'nin başkenti ilan etti. Bütün bu deği­şikliklere karşın, kent Marko Polo zamanın­daki büyüleyici güzelliğini korudu.
Pekin'de yazlar çok sıcak, kışlar sert geçer. Hava, Gobi Çölü'nden ovalan aşarak gelen kumlar yüzünden kuru ve tozludur. Bu ne­denle çoğu zaman bisiklete binenler ve yaya­lar yüzlerine maske takarlar. Kubilay Han Pekin'i geniş bir alanda kurduğu için, birçok başka Çin kentinden farklı olarak Pekin'in geniş ana caddeleri vardır. Bu caddeler bo­yunca sıralanan ağaçların ardındaki dükkân­ların dış yüzleri renkli oyma ve kabartmalarla bezenmiştir. Otobüsler, troleybüsler, kamyo­netler, az sayıda otomobil, at arabaları, katır­lar ve yüz binlerce bisikletli caddeleri dol­durur.
Pekin, kuzey-güney, doğu-batı doğrultu­sunda birbiriyle dikine kesişen yollarıyla dört­genlere ayrılır. Kentin bütün iç ve dış duvarla­rı, duvar kapıları, tapınaklar, saraylar ve pazaryerleri bu düzene göre yerleştirilmiştir.
Kent, her ikisi de duvarlarla çevrili, kuzeyde­ki Tatar Kenti ile güneydeki Çin Kenti'nden oluşur. Tatar Kenti kabaca kare biçimindedir. İçinde İmparatorluk Sarayı bulunan Yasak Kent burada yer alır. Eskiden sıradan Çinliler' in giremediği Yasak Kent, devrimden sonra herkese açık bir ulusal müze olmuştur. Avlu­lar dizisiyle birbirine bağlanmış yapıların çatı­lan parlak sarı kiremitlerle, merdivenleri beyaz mermerle kaplıdır. Yasak Kent'in dı­şında, gezinti yerleri ve tapınaklarla çevrili bir dizi yapay göl bulunur. Buranın en ilginç yapıları arasında, kuzeyde Yazlık Saray, Cen­net Tapınağı, Pekin Oteli ve tam ortada, dünyanın en büyük kent meydanı olan Tienanmen Meydanı sayılabilir. Modern Çin'in kurucusu Mao Çe-Tung'un anıtmezarı mey­danın merkezindedir. Aralarında, 5.000 kişi­lik şölenlerin verilebildiği Büyük Halk Binası' nın da bulunduğu kamu binaları meydanın çevresinde yer alır.
Çinliler taş döşeli Tienanmen Meydanı'nda dolaşmaktan ve çeşitli uçurtmalar uçur­maktan hoşlanırlar. 1 milyonu aşkın Çinli her yıl 1 Ekim'de burada toplanarak ülkenin ulusal bayramını kutlar. Ekim 1949'da başa geçen komünist yönetim park yapımı, sağlık hizmetleri ve sanayinin geliştirilmesi gibi alanlarda sağladığı hizmetlerle Pekin'in geliş­mesine katkıda bulunmuştur. Yasak Kent'i güneydeki Çin Kenti'nin kapısına bağlayan geniş ana cadde boyunca modern hükümet yapıları yer alır. Geniş ve işlek caddelerden, kentin gürültü ve kargaşasından uzakta, dar sokakların iki yanındaki avlulu ve birbirine yapışık geleneksel evlerde sakin bir yaşam sürü­lür. Son zamanlarda gittikçe gelişen konut yapımı, kente eklenen fabrikalar, banliyöler ve yeni parklarla Pekin daha da büyümüştür. Demiryolu araç ve gereçleri, makine parçala­rı, elektronik aletler, tarım makineleri ve kimyasal maddeler üretimi kentin başlıca sanayileridir. Pekin aynı zamanda, üniversite­leri ve bilimsel araştırma enstitüleriyle bir öğrenim merkezidir.
Pekin, Şang­hay'dan sonra Çin'in ikinci büyük kentidir.
Beijing'deki önemli yapılardan Cennet Tapınağı'nın panoraması
templeofheaven2cbeijing

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
21 Aralık 2009       Mesaj #3
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
001aa0ba6dbd09cafecf0a
480x400 night view of beijing city
beijing
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
7 Ağustos 2011       Mesaj #4
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Beijing

5179242193 a261758418
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
2 Temmuz 2012       Mesaj #5
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Pekin
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Hopei eyaletinde Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentidir. 8.760 km2 alanı Çin içinde özel bir yönetim statüsü vardır. Tarihî kent iki kısımdan oluşur: Kuzeyde, eski surları, imparatorluk dönemine ait saray, kule, geniş park ve bahçeleri, yapma gölleriyle uzun tarihinin anılarını yansıtan "İç Kent" (burada yer alan ve birer sanat yapıtı olan yapıların bir bölümü müze, bir bölümü de bugünkü yönetim merkezleridir), güneyde "Dış Kent". Burada da tarihî surlar ve öteki yapılar vardır. Fakat bugünkü kentin daha modern kısmıdır. Büyük gar, ticaret ve endüstri kuruluşlarının çoğu burada toplanmıştır. Pekin, Çin'in en önemli basın ve yayın kuruluşları, iki üniversitesi ve birçok teknik uzmanlık okuluyla, kültür merkezidir. Kentte bulunan başlıca endüstri dalları şunlardır: Dokumacılık, giyim eşyaları, makine, hassas aletler, otomobil, sentetik iplik ve dokumalar, demiryolu araçları ve çeşitli metalurjiler...
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
4 Temmuz 2012       Mesaj #6
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Dünya Kentleri: Pekin (Beijing)

Tarihçe
Çin uygarlığı Sarı nehrin oluşturduğu büyük balçık ovasında doğdu. Çinli çiftçileri erken çağlarda batı yaylasına çeken bu bereketli topraklardı. Ancak iklimin giderek kuraklaşması, köylülerin bu topraklara yerleşmesini sınırladı. Her ne kadar ülke doğal koşullar açısından çeşitlilik gösterse de ülkenin birliği, tarımsal yaşama bağlı bir toplumsal düzen sayesinde sağlandı.

Eski Çin tarihçileri tarihlerinin başlangıcını çok eski çağlarda egemen oldukları öne sürülen hükümdarlara değin götürürler, bu hükümdarları birçok yeni teknik ve kurumu yaratan bilge kişiler olarak gösterirlerdi. Fuşi kehaneti, Şınnong tarımı, Huangdi tekniği, Yao ve Şun hükümet yönetimini icad etmişlerdi. Konfuçiusçulara göre adı anılmaya değer ilk krallar üçü de bilgelik örneği olan Yao, Şun ve Yü'dür.

İ.Ö. 221'den başlayarak en doğudaki ülke Çin'in Çin Beyi tarafından fethedilmesiyle Çin'in derebeylik sistemi çözülmeye yüz tuttu. Çin Beyi kendini birinci imparator ilan etti (Şi Huangdi). İmparatorluğun başkenti Şaanşi'de, Şi'an yakınındaki Şienyang oldu.

Şiongnular'ın sızmalarının durdurmak için imparator kuzey-batı sınırına kadar uzanan ve 2000 km'yi aşan Çin Seddi'nin yapılmasını emretti. (Çin seddi kuzey devletleri tarafından bölüm bölüm inşa ettirilen dev bir yaoıdır. Yüzyıllar boyu ülkenin kuzey sınırını meydana getiren Çin Seddi, Bohai körfezinden başlıyor, Huang Hı nehrine ulaşıyor ve Lancou'ya kadar nehri izledikten sonra, Gobi çölünün güney kıyısından batı yönüne dönmektedir.)

Bu dönemde bütün derebeylikler ortadan kaldırılmış, bütün yerel beyliklere son verilmiş, soylular sınıfı parçalanmış ve hiçbir hanedan değişikliğinden etkilenmeyecek merkeziyetçi bürokratik bir hükümet sistemi kurulmuştur.

Uzun bir süre ülkeyi etkisine alan bu yönetim zamanla değişikliklere maruz kaldı. Özellikle 1840 yıllarında Londra'nın misillemesi, köylülerin yoksulluğu bir iç bunalımı hazırladı ve Avrupalıların yayılması hasadın da kötü olmasıyla birlikte çabuklaştı.

1934-35 yıllarında ise Guomindang'ın milliyetçi kuvvetlerinin saldırısına uğrayan komünistlerin 'uzun yürüyüş'leri başladı. Guomindang'ın sol kanadı japon tehlikesine karşı komünistlerle bir ulusal uzlaşma istiyordu.

1 Ekim 1949'da Mao Zidong, Komünist partisinin iktidara geldiğini ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğunu Pekin'de ilan etti. Yeni rejimi yalnız sosyalist ülkeler, İngiltere ve İskandinav hükümetleri tanıdı. Böylece ilk temizlik, Mançuya'yı yöneten Gao Gang ve Şandong'u, Ciangsu'yu, Anhuei'yi, Ciciang'ı ve Fucien'i denetleyen Jao Juşi, yönetimden uzaklaştırılmasıyla gerçekleşti.

1966 yılı ise Çin'de kültür devrimi yılı olarak bilinmektedir. Devrimi görmemiş olan genç kuşakları yetştirme kampanyası yapıldı. Partinin içinde bir fırtına beklentisi vardı. Bir tarafta öğretiye bağlı kalmaktan yana olan Mao Zıdong, onun en sadık yoldaşı olarak bilinen Lın Biao ve Çın Boda bulunurken, karşı tarafta kimi üniversiteliler, başta belediye başkanı olan Pıng Cın olamk üzere Pekin belediyesi ve en önemlisi de devlet başkanı Liu Şaoçi ile ona bağlı olan devlet adamlarıydı.
En sonunda, partinin Merkez komitesi, Kültür devriminin 16 ilkesini kabul etti.

9 Eylül 1976 yılında Mao öldü. 1983'te Ulusal halk meclisi Li Şiennien'i cumhurbaşkanlığına seçti. 1989'da Mihai Gorbaçov'un Pekin'i ziyaret etmesiyle, Çin-Rus ilişkileri düzeldi. Aynı ay içinde öğrenciler ve halk rejimin liberalleşmesi için ayaklandı.

Olaylar üzerine Pekin'de sıkı yönetim ilan edildi. Ordu öğrencilerin muhalefetini ancak kan dökerek bastırabildi. Cao Ziyang görevden alınarak yerine Jiang Zemin getirildi. Binlerce kişi tutuklandı, birçok kişi idam edildi. 1990'da sıkıyönetim kaldırıldı.

Felsefe: Çin düşünce tarihini üç akım belirler: yönetme sanatına esin kaynağı olan bir toplumsal ilişkiler kaynağı önerek konfuçiusçuluk; insansal ile tanrısalın birbirinden ayrılmadığı evrensel düzeni açıklamaya çalışan taoculuk; Çin'e İ.S. I. Yy.'da giren, çin düşüncesine metafizik ve dinsel bir boyut kazandıran, çinlileşirken de büyük değişikliklere uğrayan buddhacılık. Bu akımlardan her biri, öteki ikisini dışta bırakmak şöyle dursun, onlardan özgün öğeler almış ve öğretisini ya da öğretisinin etkinliğini zenginleştirmiştir.

Seçmecilik ve etkili olma kaygısı, Çin düşünce ve uygarlığının özgül yanlarını açığa vuran başlıca özelliklerdir. Pratik bir deneyimi dile getiren simgeler bakımından zengin olan Çince, soyut düşüncelerin açıklanmasına elverişli değildir. Tıpkı bunun gibi, bir bilgeliğin etkileyici değeri de, onun öğreti olarak dile getirilişinden çok daha üstündür.

Çin düşüncesine göre, insan ile doğa, birbirinin kökçe karşıtı değildir; her ikisi de aynı evrensel düzenden kaynaklanır ve insan, bu düzenin gerçekleşmesine etkin olarak katkıda bulunmalıdır. Söz konusu düşünürler daha çok, bu evrensel düzenin (dao) uyumunu korumaya yönelirler. Dao, hem düzen hem de ritimdir ve evrendeki tüm çevrimsel hareketin ilkeleri olan yin ile yang'ın sırayla ortaya çıkmasıyla gerçekleşir.

Konfuçiusçuluk: Konfuçius, daha İ.Ö. V. yy.'da, aile ilişkilerinde uyumu örnek alan bir yönetim ahlakını savunarak, siyasal sorunlara yöneldi.

Konfuçiusçuluk dar anlamda bir felsefe olmaktan çok, dünyayı bir görüş tarzıdır. Örneğin, bir devlette düzeni egemen kılmayı bilen insanın nasıl yetiştirileceği sorununa çözümler getirir. Böylece, erdem en önemli konu olur.

Çünkü başkalrını yönetmek demek, önce kendini yönetmek demektir; erdem de, erdemli insan olmak isteyen insanın her zaman daha çok geliştirmesi gereken bir iç nitelikler bütünlüğüdür. Öyleyse, her şey eğitime ve Konfuçius'un çok sayıdaki özdeyişlerinden biri olan şu sözlerine bağlıdır: 'Kendinize ne yapılmasını istiyorsanız, başkalarına da onu yapın.'

Taoculuk: Taoculuk, hem bir felsefe okulu hem de bir dindir. Bazı yazarlar, Daodıcing yazarı Laozi'nini, Konfuçius'un çağdaşı olduğunu ve onunla görüştüğünü ileri sürer. Dao aslında, çince anlamıyla, bir 'yolu' yani, evreni doğuran kozmik bir ilkeyi belirtir. Taoculuk, bir başka Çinli filozof olan Cuangzi tarafından yeniden tanımlandı.

Cuangzi, insan bilgeliklerinin, göreli oldukları için değer taşımadıklarını söyler ve insanların mutluluk özlemlerinin de, onların doğal yeteneklerine göre sınıflandırılması gerektiğini ileri sürer.
Taoculuk, ruhun ölümsüzlüğünü de kabul eder.

Çin'in sahip olduğu çok çeşitli geniş nüfus onu dini inançlar bakımından da çeşitlendirmiştir. Hakim olan 5 ana inanca göre; Konfüçyizm, Budizm, Taoism, İslam, Katoliklik ve diğer Hristiyan inançlar sayılabilir. Ayrıca Çin'de 6, 8 ve 10 numaralarının uğurlu olduğuna inanılmaktadır. Ancak 4 ve7 numaraları hiç sevilmez.


In science we trust.

Benzer Konular

25 Ağustos 2008 / Kral_Aslan Spor
21 Nisan 2017 / GÜLGECELER Sinema tr
6 Kasım 2009 / Daisy-BT Sanat tr
17 Aralık 2008 / Maniac Oyunlar