Çarpık dişlere estetik çözüm
Günümüzde, çene anomalilerini ve diş çarpıklıklarını tedavi eden Ortodonti bilim dalındaki gelişmelerle her yaştaki diş ve çene problemlerine çözüm getirmek artık mümkün.
Dişlerimizin sağlıklı ve estetik olması, dış görüntümüzde en önem verdiğimiz konulardan biri. Çünkü böylece kendimizi daha güzel, daha rahat, bir o kadar da mutlu hissediyoruz. Günümüzde diş ve ağız sağlığımızla ilgili problemlere kalıcı, estetik ve güvenli çözümler getirebilmek için sayısız araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalar ışığında geliştirilen yöntem ve malzemeler ile diş kayıplarımız en aza indirgenebiliyor. Örneğin, çene anomalilerini ve diş çarpıklıklarını tedavi eden Ortodonti bilim dalındaki gelişmelerle her yaştaki diş ve çene problemlerine çözüm getirmek artık mümkün oluyor.
Dişlerin ağız içinde sahip oldukları anormal diziliş biçimi ve bunların çeneler arası ilişki ile olan uyumsuzluklarına ortodontik anomali, ortodontik anomalilerin düzeltilmesine de ortodontik tedavi denir.
Ortodontik problemlerin oluşma sebepleri nelerdir?
Çenesel uyumsuzluklar genellikle kalıtsaldır (genetik). Yani, çocuğun genlerini taşıdığı bireylerden (anne-baba) birinde ortodontik problem varsa çocukta da ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Ayrıca gelişimsel bozukluklar da çenesel uyumsuzlukların çıkmasını hazırlayabilir. Büyüme ve gelişim ortodonti açısından çok önemlidir. Büyüme ve gelişimin birbirine paralel seyretmesi gerekir. Bu paralellik bozulursa ortodontik problemler görülür.
Dişsel uyumsuzluklar, dişlerin çene kavsi üzerinde diziliş durumları ile ilgilidir. Genetik veya gelişim bozukluğu sebebiyle meydana gelebilir. Dişlerin üzerine dizileceği çene (kavis) küçük, dişlerin çapı yani genişliği büyük olursa ilk süren dişler yerini alır fakat bir yer darlığı oluşur. Sonradan sürmesi gereken dişler için yer kalmaz. Onlar da çarpık biçimde çene kavsi üzerindeki yerini alırlar. Ya da darlık sebebiyle hiç süremez, gömülü kalırlar. Bazen de çene yapısı büyük, dişlerin genişliği küçük olur ve o zaman da dişler arasında aralıklar kalır. Bu anlattıklarımız daha çok kalıtsal sebeplere dayanır. Fakat bunun kadar önemli bir de gelişim dönemindeki sebepler var. Örneğin süt dişlerinin başına gelenler. Süt dişleri genellikle geçici diye düşünüldüğünden pek önemsenmez ebeveyn tarafından. Oysa süt dişleri tedavi yöntemleriyle korunarak altındaki sürekli dişin sürme zamanıyla orantılı olarak ağızda tutulursa çarpıklıklar önlenebilir. Erken çekilen süt dişlerinden arta kalan boşluğa doğru komşu dişlerde kayma hareketi başlar. Sürekli diş için korunması gereken boşluk komşu dişler tarafından daraltılırsa sürekli diş için yer kalmaz.
Çocuğun parmak emme, tırnak yeme, yutkunurken dili öne itme gibi kötü alışkanlıkları hem çenesel (iskeletsel) hem de dişsel anomalilere neden olabilir. Ağız içi bir entegre sistemin parçasıdır. Yani komşu organlardaki fonksiyon bozuklukları da dişleri ve çene sistemini etkiler. Solunum yolundaki rahatsızlıklar örneğin, deviasyon, geniz eti gibi burun solunumunu engelleyen durumlar yalnızca ağız solunumuna teşvik ettiğinden hem çeneler arası ilişkiyi hem de dişler arası ilişkiyi bozar.
Tedavi için uygun olan yaş sınırı veya dönem var mıdır?
Ortodontik tedaviye başlamanın en uygun dönemi gelişim atağının başladığı dönemdir. Bu da toplumumuzda onbir on iki yaşlara tekabül eder. Fakat bir de gelişim atağı başlamamışsa bile görüldüğü anda müdahale edilmesi gereken problemler vardır. Bu dönemde tedaviye başlanırsa kalıcı, kolay ve kısa süreli olur. Sonraki yaşlarda tedavinin süresi uzar, tedavinin seyri zorlaşır. Ayrıca iskeletsel düzeydeki anomaliler için plastik cerrahi desteği gerekebilir. Fakat dişsel seviyede bir tedavi her yaşta mümkündür. Önemli ve doğru olan, uygun yaşta gerekli ortodontik tedaviyi uygulayarak, diş kaybına neden olmadan, dişin dokusunu ve doğallığını bozmadan sonuca ulaşmaktır.
Tedavi yöntemi ve süresi
Ortodontik tedavide sabit ve hareketli olmak üzere iki yöntem kullanılır. Fakat bazen ikisini de kullanmak gerekebilir. Hareketli tekniğin uygulanma alanı ve fonksiyonları kısıtlıdır. Bugün dünyada ve ülkemizde ilk tercih edilen sabit tekniktir. Hekim, dişlere istediği hareketi yaptırabilir. Daha kalıcı ve daha doğru bir tedavi yöntemidir. Süt dişlerinin erken çekimiyle oluşan boşlukları korumak, parmak emmeyi önlemek gibi durumlar için farklı apareyler kullanılır.
Ortodontik tedavi sabır isteyen bir tedavidir. Kısa sürede sonuç alınacak bir tedavi değildir. Anomalinin derecesine göre bir yıldan üç yıla kadar devam edebilir. Bu yüzden hastanın ortodontik uygulama ile ve hekimiyle uyum içinde olması gerekmektedir.