Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Fibrokistik Hastalık Hakkında biraz bilgi geçmek istiyorum fakat bu konuda en doğru bilgiyi tabi ki bir hekimden (Doktordan) almanız daha doğru olacaktır. En kısa zamanda bir doktora baş vurmanızı tavsiye ederim.
Ağrı, yanma hissi ve memede kitlelerin ele gelmesi ile kendini gösteren fibrokistik değişiklikler, memede en sık görülen rahatsızlıkların başında gelmektedir. Yaklaşık tüm kadınların yarısı, hayatlarının bir döneminde fibrokistik değişikliklere bağlı yakınmalar ile hekime başvurmaktadır. Yakınmalar bazı kadınlarda çok hafif olabilir; adet öncesi görülen bir miktar ağrı gibi. Bu kadınların muayenelerinde ellerine kitle de gelmeyebilir. Bazı kadınlarda ise bulgular çok şiddetlidir; ağrı günlük yaşamı etkileyecek kadar fazladır. Adetlerden sonra bile azalmadan devam edebilir.
Fibrokistik Hastalık Ve Fibrokistik Meme Arasında Fark Var Mıdır?
Hayır. İkisi aynı anlama gelir. Geçmişte bu bulgular hastalık olarak kabul edilirken günümüzde bunun bir hastalık olmadığı ve normal yapının değişimi olarak kabul edilmektedir. Meme displazisi, kronik kistik mastit gibi isimler de fibrokistik değişiklikler için zaman zaman kullanılan terimlerdir.
Memede Fibro Kistik Değişikliklerin Sebebi Nedir?
Meme bir süt bezidir ve süt üreten bezlerden ve bu bezleri destekleyen destek dokusundan oluşur. Süt bezlerinde aynı rahimde olduğu gibi adet döneminin başlangıcından itibaren östrojen ve progesteron gibi hormonların etkisi ile gebeliğe hazırlık yapılır. Süt üreten hücrelerde artış ve gelişme gözlenir. Adet sonuna doğru memelerde görülen gerginlik sebebi budur.
Gebelik gerçekleşemez ise rahimde artan ve gelişen hücreler adet dönemi sonunda kanama ile atılır. Memede ise artan ve gelişen hücreler adet sonunda gebelik gerçekleşmediği için yıkılırlar ve bu hücrelerin bir kısmı ölür. Ölen hücreler çevreden gelen iltihap (inflamasyon) hücreleri tarafından yok edilirler. Bu süreç içinde aktive edilen bazı kimyasal salgılar rol alır. Ölen hücrelerin temizliği sırasında gelişen bir dizi kimyasal olay sırasında süt bezleri ve kanallarında da bazı hasar ortaya çıkabilir; bu hasarın tamiri sırasında yara dokusunun iyileşmesi olan fibrozis gelişebilir.
Memedeki süt bezleri süt üretmedikleri zamanlarda bile salgı işlevlerini sürdürebilirler. Normalde salgılanan sıvı süt kanallarında tekrar geriye emilir. Fibrokistik değişiklikler sırasında bu kanallarda ve bezlerde hasar geliştiği için bu sıvı geriye emilemez; bazen sıvı salgılanmasında aşırı artış olabilir ve sıvı birikir ve kist denilen için sıvı dolu kitleler gelişir. Bu sıvı keseleri mikroskopik büyüklükte olabildiği gibi 6-7 cm çapında büyük makrokistlerin oluşması ile sonuçlanabilir.
Tüm bu olayların sonucu memede gelişen değişikliklere fibrokistik değişiklik denir.
Bu olaylar her adet döneminde tekrarlanır ve bir süre sonra kalıcı değişikliklere yol açabilir. Ölen hücre artıklarının miktarı, bu artıkların temizlenme sürecinin yeterliliği, inflamasyonun derecesi her kadında farklı olabildiği gibi, her iki memede veya aynı memenin farklı yerleşimlerinde farklılık gösterebilir; aydan aya farklılık gösterebilir.
Fibrokistik Değişiklikler Hangi Yaş Grubunda Görülür ?
Daha çok 30 yaşlarından sonra görülmeye başlanır; çünkü yukarıda bahsettiğimiz olaylar yıllarca tekrarlanır ve kalıcı değişiklikler oturmaya başlar. 50 yaştan sonra menopoz dönemi başladığında ise son bulur.
Fibrokistik Meme Kansere Dönüşür Mü?
Genelde sanılanın tersine fibrokistik değişiklikler meme kanseri gelişmesinde bir risk oluşturmaz; fakat meme kanseri teşhisi konmasını güçleştirebilir, kanser bulguları ile karışabilir.
Fibrokistik Memenin Başlıca Bulguları Nedir, Memede Kist Anı Şey Mi?
Memede fibrokistik değişikliklere bağlı olarak en sık görülen yakınma ağrıdır. Bu ağrılar genellikle adet döneminin ortasına doğru başlar ve adet görmeye başlayınca azalır veya kaybolur. Bu tip ağrının sebebi adet dönemi içinde vücuttaki meydana gelen hormonal değişikliktir. Adet döneminin ikinci yarısında memelerde su tutulmaya başlanır. Dolgunluk ve şişlik hissi ile birlikte ağrılarda artış gözlenir. Adetin başlaması ile birlikte memelerde tutulan su çözülür ve ağrı azalır, kaybolur. Bazı olgularda ağrı süreklilik gösterebilir.
Fibrokistik değişikliklerin sık görülen bir diğer bulgusu da memede ele gelen kitlelerdir. Çoğunlukla ele gelen bu kitleler kisttir. Kist içi su dolu bir kesedir. Adetin ikinci yarısında daha da büyür ve ağrıya sebep olur. Genellikle adet bitimi ile küçülürler.
Fibrokistik Memenin Getirdiği En Önemli Sorun Nedir?
Bu tip yakınmalar ile hekime başvuran kadınlarda klinik muayeneyi takiben duruma göre mamografi ve meme ultrasonografisi çekilir. En sık karşılaşılan sorunlardan birisi de bu tetkiklerde saptanan bazı bulguların meme kanseri bulguları ile karışmasıdır. Böyle durumlarda mutlaka memenin sorunlu bölgesinden parça alınarak patolojik incelenmesinin yapılması gerekir. Bu da kadında çok önemli bir stres sebebidir.
Fibrokistik Meme , Memede Kist Ve Meme Kanseri
Hormon ve hormon benzeri maddelerin sürekli ve değişen etkileri sonucu süt bezleri ve süt kanallarını döşeyen hücrelerde bazı değişiklikler olabilir. Bu hücreler diğerlerinden farklı bir görünüme sahiptir ve bunlara atipik hücre denir. Bazen bu hücrelerde artış saptanır ve buna da atipik hiperplazi denir. Atipik hiperplazi bulunan memelerde meme kanseri gelişme riski daha yüksektir; çünkü bu hücrelerin genetik yapılarında bozulmalar başlamıştır ve ortaya çıkan genetik bozuklukların tamiri yetersiz kalmaya başlamıştır.
Bir memede fibrokistik değişiklik bulunması meme kanseri riskini artırmaz. Sadece fibrokistik değişiklikler ile birlikte atipik hiperplazi bulunursa meme kanseri riski artar. Bu artış fibrokistik değişiklik bulunmayan kadınlardan 2-6 kat daha fazladır. Atipik hiperplazi teşhisi ancak buradan biyopsi ile doku örneğinin alınıp incelenmesi ile konur. Atipik hiperplasi, fibrokistik memelerde % 5 oranında görülür.
Fibrokistik Meme Değişikliği , Fibrokisitk Hastalık Saptanan Kadın Nasıl Ne Yapmalıdır ?
Fibrokistik değişiklik saptanan kadının takip altında bulunması gerekir.
1. Her ay adetin bittiği ilk hafta kendi kendisini muayene etmesi gerekir.
2. Her yıl bir uzman tarafından muayene olması gerekir. Eğer risk faktörleri yüksek ise ( aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa vb) 6 ayda bir muayene öneriliyor.
3. 40 yaş üzerinde ise her yıl mamografi ve ultrasonografi, 40 yaş altında ise her yıl ultrasonografi ile kontrol edilmelidir. Risk faktörleri yüksek ise ( aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa, vb) 6 ay ara ile bu tetkikler yapılabilir.
Bu tetkikler sırasında şüpheli bir gelişme saptanırsa biyopsi yapılarak parça alınarak incelenmesi gerekir. Fakat her fibrokistik değişiklik saptanan hastada biyopsi yapılması gerekli değildir; ancak tetkiklerde şüpheli gelişme saptandığında biyopsi önerilmektedir.
Fibrokistik Değişikliğin Tedavisi Var Mıdır? 1. Yakınmaların azaltılması
A)-Öncelikle ağrı,yanma gibi yakınmalar için ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Memeye uygun beden sütyen giyilmesi de rahatlamayı sağlamaktadır.
B)-Bazı vitaminler önerilse de bu etkilerini destekleyen bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Sadece E vitamini ile ilgili bazı çalışmalar olumlu etkisi olduğunu bildiriyor.
C)-Evening Primrose oil bazı esansiyel yağ asitleri içermektedir ; en az 6 ay süre ile günde 3 gram alındığında olumlu etkileri bildirilmiştir.
2. Hormonal Bozuklukların Düzeltilmesi
Düzensiz adetlerin hastanın meme yakınmalarının artırdığı görülmüştür. Bu hastaların doğum kontrol hapları ile adet bozukluklarının düzenlenmesinin faydalı olduğu ileri sürülmektedir.
Tiroid bozuklukları ve şeker hastalığı gibi hormonal bozuklukların da şikayetleri artırdığı görülmüştür. Bu hastalıkların da tedavi edilmesi ile yakınmalar azalmaktadır.
Bazı fibrokistik değişikliklerde östrojen hormonunun normalden yüksek olduğu saptanmaktadır; bu hastalarda östrojen hormonunun meme üzerine olan etkilerini azaltmak amacı ile progesteron hormonu verilmesi önerilmektedir.
3. Yaşam biçimi ve diyet değişiklikleri
Kafein alınmasının fibrokistik değişiklikleri artırdığı bildirilmektedir. Kahve, çay, kolalı içecekler, çükolata gibi yiyeceklerin kesilmesi ile kafein alımı sınırlandırılabilir.Bira ,peynir, şarap gibi mayalı gıdalar azaltılabilir.
Yeşil çay, sebze, meyve gibi antioksidan içeren besin ağırlıklı beslenme ile oluşan oksijen radikallerinin hücre hasarına etkisi azaltılabilir
Öncelikle muhakka bir uzmana başvurmalısınz,sadece bilgi amaçlıdır
MEMEDE KİTLE
Memede bir kitle gelmesi ne anlama gelir?
Yirmi yaşından itibaren her ay düzenli bir şekilde kendi memelerinizi muayene etmekte fayda vardır. Böylece memelerinizin doğal yapısına aşina olur ve herhangi bir değişiklik veya kitle söz konusu olduğunda kolayca ayırt edebilirsiniz. Adet dönemlerinde memelerde dolgunluk ve sertleşme olur. Dolayısıyla kendi kendine meme muayenesi yapmak için en uygun zaman adet kanamasından sonraki haftadır. Meme kitleleri iyi huylu (selim) veya kötü huylu (habis) olabilirler.
Memede iyi huylu kitle ne demektir? - Kistik Hastalık (Fibrokistik meme hastalığı): Kadınlarda en çok görülen meme kitlesi sebebidir. Bu kistlerin içleri sıvı dolu olup adet öncesi dönemde sıvı miktarı artar, memede gerginlik ağrı ve hassasiyet ortaya çıkar. Her iki memede de yaygın olup büyüdüklerinde yuvarlak düzgün hareketli sertçe kitleler halinde ele gelirler. Genellikle menopozdan sonra kaybolmaya başlarlar.
- Yağ bezeleri (lipomlar):
Değişik büyüklükte tek, ağrısız, yuvarlak değişik büyüklükte meme kitleleridir. İçerisinde yağ dokusu bulunur. Vücudun meme dışında birçok yerinde de görülebilirler. - Fibroadenomlar: Daha çok gençlerde görülen, genellikle tek, yuvarlak, oval, sert, hareketli, çoğu zaman ağrısız iyi huylu meme kitleleridir. Çoğunlukla tesadüfen fark edilirler.
- Papilloma ( intraduktal papilloma): Meme başı arkasındaki ana süt kanalı duvarında gelişen siğil benzeri yapılardır. Meme başından kanlı bir akıntıya neden olurlar.
Memede kötü huylu kitle ne demektir?
Memenin kötü huylu (habis) tümörleri başlıca üç bölgesinden gelişebilir.
- Meme kanalı kanserleri: En sık olan habis meme tümörü tipidir.
- Meme bezi kanserleri: Bu kanser türü meme bezinin kendisinden kaynaklanan ve lobüler kanser adı verilen kanser tipidir.
- Ara dokuların habis tümörleri: En nadir olan meme kanseri türüdür ve bez ile kanlarlının arasındaki bölümden kaynaklanırlar.
Meme kitlelerinde yaklaşım nasıl olmalıdır?
Meme kitleleri başlıca ikiye ayrılır. İlki elle fark edilebilen kitlelerdir. İkincisi ise elle fark edilmeyen ve sadece görüntüleme yöntemleri ile belirlenebilen tümör tipleridir. Burada aşağıdaki yöntemlerden yararlanılır.
- Meme ultrasonu: Özellikle kistleri, katı (solid) kitlelerden ayırt etmekte faydalıdır.
- Mamografi: Elle hissedilemeyen çok küçük kitlelerin bile görülmesini sağlar. Özellikle 40-50 yaşından itibaren düzenli aralıklarla yapılması tavsiye edilmektedir.
- İğne biyopsisi: Kitle içerisinden hücre örneği alarak mikroskop altında inceleme amacıyla yapılır. Özellikle elle hissedilebilen kitlelerde önem kazanır.
Meme Kitleleri nasıl değerlendirilir? 1. Elle muayene: Kişinin kendi kendini veya hekim tarafından yapılan elle muayenedir.
2. İğne ile sıvı örneği alınması: Hekim tarafından yapılır. Memedeki kitle içine enjektörle girilir ve eğer sıvı varsa enjektör içine çekilir. Bu yötemle kitlenin kist veya katı olup olmadığı tesbit edilmiş olur. Aynı zamanda alınan sıvı patolojik incelemeye gönderilir. Kistik kitleler bu yöntemle boşalırlar ve aynı zamanda tedavi edilmiş olunurlar.
3. İnce iğne aspirasyon biyopsisi: Katı (solid) kitle varlığında uygulanır. Enjektöre hücre emilir, bu hücreler cam üzerine püskürtülüp patoloji uzmanı tarafından incelenir. İşlem direkt olarak hissedilen kitleden veya ultrasomografi eşliğinde yapılabilir.
4. Ultrasonografi: Memenin ses dalgaları ile incelenmesini sağlar. Memedeki kitleleri, kitlenin kistik veya katı olup olmadığını belirlemede faydalıdır.
5. Mamografi: Memenin röntgen ile incelenmesidir. Erken dönemde meme kitlelerinin tanısını sağlar. Kitlenin iyi veya kötü huylu olduğunu belirleyebilir. Bazen kitle ele gelmeden tanı koydurabilir.
6. Biyopsi: Kitlenin lokal veya genel anestezi ile cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Kitle tamamen (eksizyonel) veya kısmen (insizyonel) olarak çıkartılıp patolojik incelemeye gönderilir.