Arama

Bağırsak Nedir - Bağırsakların Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 22 Ağustos 2017 Gösterim: 18.971 Cevap: 11
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
5 Mart 2009       Mesaj #1
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bağırsak
Ad:  barsakyapısı.jpg
Gösterim: 5516
Boyut:  44.4 KB

Sindirim sisteminin mideden sonraki bölümü. Karın boşluğunu dolduran bağırsaklar, incebağırsak ve kalınbağırsak olmak üzere iki ayrı anatomik yapıya sahiptir. İncebağırsak, sindirim kanalının en önemli bölümünü oluşturur. Sindirimin büyük bir bölümü burada yapılır. Sindirilen besin maddeleri kan ve lenf damarlarıyla emilir, kapı toplardamarı yoluyla da karaciğere taşınır. 3 cm. çapında ve 8,5 m. uzunluğundaki incebağırsak, kastan yapılmış, boru biçiminde bir organdır. Kalınbağırsak yaklaşık 1,5 m. uzunluğunda, incebağırsaktan daha kalın ve yine düz kastan oluşur. Karında sağ kasık bölgesinden başlayarak önce yukarı çıkar, sonra enlemesine yol alır ve sol tarafta aşağıya yönelip S biçiminde kıvrılarak orta çizgide dışarıya açılır. Körbağırsak denilen ilk bölümünde apandis adı verilen 5-10 cm. uzunluğunda bir uzantı bulunur. Kalınbağırsakta yaşayan birçok zararsız bakteri, bağırsak florasını oluşturur. Bunların, K vitamini üretmek gibi bir işlevi vardır. Kalınbağırsağın düz olan son bölümüne göden, dışarıya açılan ağzına anüs ya da makat denir. Dışkının atıldığı bu ağız, çepeçevre kaslarla büzülmekte ve kapalı tutulmaktadır. Bağırsaktaki sindirim artıkları 8-12 saat burada kaldıktan sonra kasılma ve gevşeme hareketleriyle dışkı olarak dışarıya atılırlar. Bağırsak çeşitli hastalıklara tutulabilir. Bunların bazıları, anterit ve dizanteri gibi bağırsağa özgü hastalıklardır; bazıları da tifo, gastrit vb. hastalıklar sırasında ortaya çıkabilir. Bağırsakta kabız, ishal, fıtık, tıkanma ve ur olabilir. Bağırsakların mideyle birlikte hastalandığı durumlardaysa, çeşitli bakteri, virüs ve asalaklar mideyi geçerek bağırsakları iltihaplandırabilirler. Bağırsakta yaşayan asalaklar nedeniyle ortaya çıkan hastalıklarda, bağırsağa dışarıdan gelip yerleşen, yumurtlayan, evrimlerini vücut içinde ve dışında tamamlayarak yaşamlarını sürdüren birçok asalak, insanda süreğen (müzmin) karın ağrılarına neden olabilir. Yuvarlak kurt ya da çok yassı şerit biçiminde, büyük ya da çok küçük asalakların teşhisi dışkının incelenmesi yoluyla olur. İncebağırsak ile kalınbağırsakların iç içe geçmesine ya da bir tümörle tıkanmasına ve bir fıtık kesesi içinde boğulmasına bağırsak tıkanması denir. Bağırsak düğümlenmesi kalınbağırsağın ortalarında ve incebağırsakta görülür. Düğümlenmede, bir bağırsak parçası kendi üstüne kıvrılarak burulur. Acele cerrahî müdahaleyi gerektiren bu bozukluk, bağırsak eski durumuna getirilerek ya da düğümlenen bölüm kesilip çıkarılarak giderilebilir. Bağırsak kanamasındaysa hastanın yüzü solar, nabzı hızlanır, başı dönmeye başlar, hatta kimi zaman hasta kendini kaybedebilir. Dışkı ile kan gelmesi hastalığın kesin belirtisidir. Bağırsak kanamaları, müzmin karaciğer hastalıklarında, bağırsak kanserinde, tifo sırasında ve onikiparmakbağırsağı ülserinde görülür.
Sponsorlu Bağlantılar

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 00:38
Quo vadis?
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
11 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Kalın Bağırsak
Sindirim kanalının ince bağırsak ile göden bağırsağı arasındaki bölümüdür. Kalın bağırsak, oldukça hacimli, birçok parçaya bölünmüş bir borudur.
Sponsorlu Bağlantılar

Ortalama 130 - 160 cm. uzunluğunda ve 6 - 8 cm. çapındadır. Görevi; ince bağırsaklarda emilenemeyen maddelerden ibaret kimusu konsantre edip dışarıya atmaktır. Bu konsantrasyonda su ve elektrolit emilimi önemli rol oynar.

Kalın bağırsak mükozası, ince bağırsak mükozasından farklıdır. Epitelin yüzeyi düzdür. Kalın bağırsak hareketleri ince bağırsağa göre daha zayıf ve yavaştır. Karıştırıcı ve boşaltıcı hareketler vardır. Boşaltıcı hareketler günde ancak birkaç defa meydana gelir.

Kalın bağırsakta enzim oluşmaz, enzimden yoksun bir müküs salgısı vardır. Bu, hiçbir sindirim enziminin etkili olmadığı selülozu parçalar.

Kalın bağırsak, daha çok suyun geri emiliminde rol oynar. Bu emilim oldukça önemlidir. Günde 500-1500 mlt. arasında değişir. Kalın bağırsakta ayrıca; inorganik tuzlar, bir miktar glikoz, kısa zincirli yağ asitleri emilir.

Dışkının su miktarını kalın bağırsak düzenler. Dışkı; safra pigmentleri, sindirilmemiş besin parçaları, kalın bağırsak müküsü, ölü bağırsak hücresi artıklarından oluşur. Kalın bağırsaktan günlük atılan feçes miktarı 200 - 400 gr. dır. Bunun %70'i su, %30'u katı maddedir. Alınan besin maddelerinin kolondan atılma süreleri genellikle 10 - 90 saattir. Baryum için ise 24 - 48 saattir.


Kalın bağırsağın ince bağırsaktan farkı, çapının büyüklüğü, nispeten sabit konumu, keseli görünümü ve dışında yer alan peritonla örtülü yağ parçacıklarıdır (appendices epiploicae). Uzunlamasına kas lifleri bağırsağı devamlı bir tabaka olarak kaplamak yerine üç uzunlmasına bant seklinde düzenlenmişlerdir.

Kalın bağırsak, ince bağırsağı çevreleyerek etrafında bir kemer oluşturur. İleumun sağ tarafında çekumdan başlar, sağ lumbar ve dan karaciğerin altına kadar yukarı doğru çıkıp oradan sola kıvrılır, abdomenin karşı tarafına uzanır, tekrar kıvrılıp
pelvise doğru aşağıya iner; orada gene kıvrılıp pelvisin arka duvarı boyunca uzanır ve anusta sona erer.
Kalın bağırsak çekum, kolon, rektum ve anal kanal olarak bölümlere ayrılır.
Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 00:32
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
29 Kasım 2009       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Kalın Bağırsak:
Kalınbağırsaklar
Sindirim yolunun son kısmıdır. İncebağırsak ile birleştiği yerden aşağıya doğru uzanan yedi santimlik bölümüne "körbağırsak" adı verilir. Körbağırsağın "apandis" adıyla bilinen yaklaşık on santim uzunluğunda içi boş bir çıkıntısı vardır. Bu çıkıntının iltihaplanması sonucu "apandisit" denen hastalık ortaya çıkmaktadır. Kalınbağırsağın görevi, içinde yaşayan faydalı bakteriler vasıtası ile sindirime yardımcı olmak, sindirilmiş besinlerden arta kalan posayı son bölümü olan "anüs"le dışarı atmaktır.
Besinler içerisinde kalan su, kalın bağırsak tarafından emilir. Atık maddeler ise sindirim sisteminin son bölümü olan anüse gönderilir.

Kalın Bağırsak İnce bağırsaktan anüse kadar yaklaşık 6 cm çapında, 1,5 m uzunluğunda bir borudur. İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği yerde kör bağırsak bulunur. Kör bağırsaktan çıkan parmak şeklindeki uzantıya apandis denir. Apandisin iltihaplanmasına ise apandisit denir. Kalın bağırsağın dışa açılan kısmına anüs denir.

Sindirilen Besinlerin Kana Geçmesi
Besin maddelerinin sindirimi tamamlandıktan sonra dolaşım sistemine aktarılmasına emilim denir. İki yolla olur:
1- Kılcal Kan Damarlarıyla: Glikoz (şeker) , amino asit, mineraller, suda çözünen vitaminler (B ve C ) ve su, villuslar tarafından emilerek, kılcal kan damarlarına geçer. Ve kan damarları aracılığıyla önce karaciğere taşınır. Karaciğerde zehirlerinden arındırılır. Protein – şeker oranı ayarlanır. Kandaki şeker dengesi sağlanır. Buradan kalbin sağ kulakçığına taşınır.
2- Lenf Yoluyla: Yağ asidi ve gliserin ve yağda çözünen vitaminler (A,D,E,K ), villuslardaki lenf damarlarıyla emilir. Lenf sistemine karışır. Bu yolla kalbin sağ kulakçığına taşınır.
Yağ asidi ve gliserin, lenf damarlarından geçerken üzerleri ince bir protein kılıfla kaplanarak yağ molekülü oluşturulur. Çünkü gliserin alkol özelliği taşır. Alkol, hücre zarını erittiğinden doğrudan kana karışması zararlıdır

Kalın Bağırsak Görevleri
Kalın bağırsakta kimyasal ya da mekanik sindirim yapılmaz
Yalnızca ince bağırsakta sindirilemeyen atıklar buraya taşınır. Gelen atıklara karışan su ve mineraller gibi yararlı maddeler emilerek kana verilir.
Su, vitamin ve minerallerin sindirime uğramadan kalın bağırsaktan emilir ve kana karışırlar
Arta kalan maddeler, kalınbağırsağın son kısmı olan rektuma gelir ve anüsten dışarı atılır.
Sindirim sisteminin her yerinde bulunan çürükçül bakteriler en çok kalın bağırsakta bulunur. Dışkının rengi ve kokusu bu bakterilerden kaynaklanır. Ayrıca kalın bağırsakta yaşayan yararlı bakteriler B ve K vitamini sentezler.
Kalın bağırsağın yapısı, ince bağırsaktan farklıdır. Epitelin yüzeyi kalın bağırsakta düzdür. Kalın bağırsağın hareketi, ince bağırsağa göre daha yavaştır. Karıştırıcı ve boşaltma özelliği kalın bağırsakta olmaktadır. Kalın bağırsakta enzim yoktur, sadece bir müküs salgısı vardır ve bu salgı sayesinde selülozu parçalamaktadır. Kalın bağırsak suyun emilimini sağlar ve yaklaşık günde 500-1500 ml arasında su emilir. Kalın bağırsakta bunun dışında; inorganik tuzlar, glikoz ve yağ asitleri emilmektedir. Dışkının sıvı olup olmaması kalın bağırsakta ayarlanır. Aslında dışkıda; safra, sindirilmemiş besin, kalın bağırsak müküsü ve ölü bağırsak hücreleri vardır. Dışkının %70’i su, %30’u katıdır. Günde 200-400 gr arası çıkarılır. Alınan besinler, 10-90 saat içinde dışarıya atılır. Bağırsaklar, vücuda yararsız maddelerin atılımı için gereklidir. Kalın bağırsağın görevi, bu kalıntının suyunu emerek onu dışkı haline getirmektir. Bu işlen ortalama 6 saat kadar sürer. Dışkının oluşmasında bakteriler de çok önemlidir. Çeşitli mayalanma ve çürüme olayları da olmaktadır. Bu nedenle, dışkıda koku oluşur.

Kalın bağırsak sağ kasıktan yukarıya doğru çıkar, midenin altından düz olarak geçtikten sonra aşağı doğru iner. İnce bağırsağın çevresinde kalın bağırsak bir çerçeve oluşturur. Aşağı inan kısım sol kasığın altında ortaya doğru S şeklinde kıvrılır, leğen boşluğunun ortasına dikine iner. Biraz genişledikten sonra düz bir kısımla anüste sona erer.
Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 01:41
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
24 Mart 2010       Mesaj #4
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
On ikiparmak bağırsak, boş bağırsak ve kıvrımlı bağırsak olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Yağların kimyasal sindirimi burada başlar. İnce bağırsağa gelen pankreas öz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesi olayına emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizin en uzun bölümüdür.
İnce Bağırsak 7- 8 m. Uzunluğunda, 2–3 cm genişliğinde olup, mide kapısından sonra gelen kısımdır. Yapısı mide gibi üç katlıdır: En dışta periton ( zar), ortada kaslar, en içte bağırsak epiteli bulunur.
Onikiparmak bağırsağı: İnce bağırsağın mide ile birleşen ilk kısmına onikiparmak bağırsağı denir. ( ilk 20 -25 cm’lik kısım) . Kıvrımlı bir yapıya sahiptir. İnce bağırsağın en önemli kısmıdır. Buraya karaciğerin safra salgısı (koledok kanalı ile) ve pankreasın sindirim enzimleri (virsung kanalı ile ) boşaltılır.

Onikiparmak bağırsağında karbonhidrat, protein ve yağların sindirimi gerçekleşir. Yağların sindirimi, karaciğerden gelen safra salgısının etkisiyle ilk kez burada başlar. ( safra bir enzim değildir. Yağları yapı taşına ayırmaz, yağ damlacıklarına dönüştürür.)
Onikiparmak bağırsağından sonra gelen ince bağırsağın diğer kısımları kıvrımlar yaparak uzanır. İnce bağırsağın iç yüzeyinde salgı bezleri ile villus denilen ve sayıları 5 milyonu bulan tümürler vardır.
Salgı bezleri, karbonhidrat, protein ve yağların sindirimini sona erdirecek enzimler üretir. Kimyasal sindirim ince bağırsakta son bulur. Villuslar sayesinde ise emilim yüzeyi artmış olur ve sindirilmiş besinlerin emilimi kolaylaşır.
İnce bağırsak yüzeyindeki emici tüyler besinleri emerek kan damarlarına aktarırlar.
Ad:  pankreas.gif
Gösterim: 3017
Boyut:  114.0 KB

Yukarıdaki animasyonda besinlerin yapı taşlarına ayrılması gösteriliyor. on iki bağırsağa pankreas ve safra kesesinden gelen sıvılar gösteriliyor.

İnce Bağırsağının Görevi:
Ağızda kısmen sindirilmiş karbonhidratlar ile midede kısmen sindirilmiş proteinlerin ve sindirimi henüz başlamamış olan yağların sindirimini gerçekleştirmek ve tamamlamaktır. Diğer görevi ise, villuslar sayesinde sindirilen besinlerin emilmesini ve böylece kana karışmasını sağlamaktır.

Proteinler -------------->amino asitlere
Karbonhidratlar -------------->glikoza
Yağlar -------------->yağ asidi ve gliserin ( gliserol) e dönüştürülmüş olur.

Su, mineraller ve vitaminler sindirime uğramazlar. İnce bağırsak, sindirim sistemimizde en çok besinlerin sindirildiği yerdir.

Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 03:46
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
10 Mayıs 2012       Mesaj #5
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Onikiparmak Bağırsağı
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İnce bağırsağın başlangıcından yaklaşık on iki parmak uzunluğunda, biçimi "C" harfine benzeyen bağırsak bölümü. Karnın arka kısmında, omurga ile aortun önünde yer alır. 4 kısma ayrılır. Karaciğerin göbek kısmıyla bakışımlı olan "onikiparmak bağırsağı soğanı", birinci kısımdır. İkinci kısım düşey olup sağ böbreğin sapını örter. Yatay olan üçüncüsü aort ile kesişir ve dördüncüsü hemen hemen düşey olarak yukarı çıkar. Pankreas ve öd kesesi (safra kesesi) birer kanalla onikiparmakbağırsağına bağlıdırlar. Bu bağırsak bölümünde ayrıca, mideden gelen yiyeceklerin asit oranını düşüren salgıbezleri bulunmaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
7 Temmuz 2012       Mesaj #6
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kalın Bağırsak
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İncebağırsakla göden arasındaki bağırsak. Önce dikine karaciğerin altına kadar yükselir, oradan dik açı yapıp kıvrılarak sağdan sola doğru enlemesine dalağa dek uzanır. Buradan ikinci bir kıvrımla, dikine sol leğen çukuruna, daha sonra birtakım kıvrımlar yaparak küçük leğene iner. Ortalama uzunluğu insanda 1,5 m.dir.

Görevleri
Besinlerin içinde kalan suyu, kalın bağırsak emer. Atık maddelerde sindirim sisteminin son bölümündeki anüse gönderir. Bu işlem toplam 6 saat sürmektedir.Dışkının oluşmasında bakterilerde rol oynar ve çeşitli mayalanma, çürüme olaylarının olmasına yol açmaktadır. Çıkan kalın bağırsak, enine kalın bağırsak ve inen kalın bağırsaktan geçen vücuda yararsız maddeler anüs yoluyla vücut dışına atılır.
Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 01:42
In science we trust.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2013       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İNCE BAĞIRSAK VE GÖREVLERİ
Sindirim yolunun mideden sonra gelen ve kalın bağırsağa bağlanan en uzun kısmıdır. Karın boşluğunun orta bölgesinde yer alan ince bağırsakların boyu beş metreyi bulmaktadır. İç yüzleri (midede olduğu gibi) sümüksü bir zarla kaplıdır. Zarın üzeri, sayıları beş milyondan fazla olan emici vantuslarla kaplıdır. Bir milimetre uzunluğundaki bu kabarcıklar, sindirilen besinleri emerek kendilerine bağlı kılcal damarlar ve lenf damarlar aracılığı ile vücudun her tarafına dağıtırlar. Mideden incebağırsaklara geçen yarı sindirilmiş besinler burada tam olarak sindirilir. Bağırsak suyunda erepsin, maltaz, envertaz, lipaz, ve laktaz enzimleri bulunur ve besinleri gerekli kimyevi değişikliğe uğratarak tam sindirilmiş hale getirirler. İncebağırsakların mide kapısından sonraki 25 cm.lik kısmına "onikiparmak bağırsağı" adı verilir.

Kıvrımlı bir yapıya ve yaklaşık 6-7 metre uzunluğa sahip olan incebağırsak, sindirim sisteminin en uzun bölümüdür. Yaklaşık 3-4 cm enindedir. İç yüzeyindeki mukozada küçük parmakçık biçiminde uzantılar bulunmaktadır. Bu uzantılarda, kan damarından zengin ağsı yapının üzeri epitelle döşelidir ve bağırsaktaki emilim işlevlerinin yerine getirilmesini sağlamaktadır. Böylece besin maddeleri emilerek kana ve lenf sistemine ulaştırılır. İncebağırsak ayrıca, içeriğini kalınbağırsağa ulaştırabilmek için, dalgalı ve ritmik bir kasılmayı sürdürür.

İnce bağırsakta besinlerin emilimleri gerçekleşir. Yağların ilk kimyasal sindirimi yapılır. İnce bağırsağa gelen safra ve pankreas öz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesine emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizde besinlerin en çok sindirildiği yerdir. Burada hem fiziksel hemde kimyasal sindirim vardır.

On iki bağırsak, boş bağırsak ve kıvrımlı bağırsak olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İnce bağırsağa pankreas ve karaciğerden gelen enzimler dökülmektedir. Bu sayede karbonhidrat, yağ ve proteinlerin kimyasal sindirimi tamamlanmış olur. Artık en küçük parçalarına kadar ayrılan besinler kana geçebilecek hale gelmişlerdir. İnce bağırsak yüzeyindeki emici tüyler besinleri emerek kan damarlarına aktarırlar.


Yağların kimyasal sindirimi burada başlar. İnce bağırsağa gelen pankreas öz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesi olayına emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizin en uzun bölümüdür.
İnce Bağırsak7- 8 m. Uzunluğunda, 2–3 cm genişliğinde olup, mide kapısından sonra gelen kısımdır. Yapısı mide gibi üç katlıdır: En dışta periton (zar), ortada kaslar, en içte bağırsak epiteli bulunur.turkeyarena.com
İnce bağırsak kıvrımlı bir yüzey yapısına sahiptir ki bu besinlerin bağırsak duvarından difüzyonu ve böylece de emilimi için uygun olan yüzey alanını arttır. Bu mikroskopik kıvrımlara mikrovilli denir.

İnce bağırsağın ana görevleri besinlerin sindirim ve emilimi, su ve tuz emilimi ve elektrolit ve su sekresyonudur. İncebağırsağın fonksiyonel birimi villus ve kript ünitesidir. İncebağırsak motilitesi karıştırıcı ve ilerletici hareketlerden oluşur. Emilimin olmadığı dönemde meydana gelen motor kompleksler ince bağırsak içeriğinin kolona doğru ilerletilmesini sağlar. Nörojenik ve myojenik nedenlerle meydana gelen ince bağırsak motilite bozuklukları kronik intestinal pseudoobstüksyon tablosuna neden olabilir
Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 00:34
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
İnce Bağırsak (İntestinum Tenue)
Ad:  i.barsak.JPG
Gösterim: 3167
Boyut:  25.8 KB

İnce bağırsak sindirim kanalının mideden sonra başlayıp yaklaşık 5-6 metre uzunluğunda kalın bağırsakla sonlanan en uzun organıdır. Çapı 3-4 cm’dir. Yiyeceklerin kimyasal sindirimi ve emilimi ince bağırsakta gerçekleşir. Bu işlemler emilim yüzeyinin genişliği, özel yapılar (villus), mukus, ferment ve hormon salgılanımıyla gerçekleşir.
İnce bağırsakların besinlerin sindirimini, emilimini sağlamak ve emilemeyen besinlerin kalın bağırsağa geçişini sağlamak gibi görevleri vardır.

İnce Bağırsağın Yapısı
İnce bağırsağın dıştan içe doğru tabakaları aşağıda verilmiştir.
Seroza: Visseral peritondan oluşmuştur. Bağırsağın dış yüzünü sarar. İnce bağırsağın bu tabakasında bağırsağa ait damar ve sinirlerin olduğu mezenter olarak adlandırılan yapı vardır. Mezenter ince bağırsağın karın duvarına bağlanmasını sağlar.
Subseroza: Müsküler tabaka ile seroz tabaka arasında bulunur. Seroz tabakayı müsküler tabakaya bağlar.
Müskuler tabaka: Ortada uzunlamasına ve halka şeklindeki çizgisiz kaslardan meydana gelmiştir. Bu kaslar ince bağırsağın peristaltik hareketlerini oluşturur. Peristaltik hareketler sayesinde besin maddeleri aşağı doğru ilerler.
Submukoza: Hareketli bağ dokusu tabakasıdır.
Mukoza: İnce bağırsak lümenine bakan tek katlı prizmatik epitelden oluşan en içteki tabakadır. Mukozadaki uzun parmak ve yaprak şeklindeki damardan zengin oluşumlara villus denir. Yaklaşık 0.5-1.2 mm uzunluğunda ve 0.1 mm kalınlığındadır. Sayıları yaklaşık 1 milimetre karede 40’a kadar ulaşır. Villuslar mukozayı bir kadife gibi sarar ve yüzeyini artırır. İnce bağırsaklarda sindirilen besinler villuslardan emilerek kan ve lenf sıvısına geçer.
Ad:  villüs.JPG
Gösterim: 7642
Boyut:  48.6 KB
Mukoza ya da submukozanın bükülmesinden pilika kıvrımları (pilica circulares) meydana gelir. Pilikalar bağırsak lümenine doğru lcm’lik çıkıntılar oluşturur. Pilikalar, villuslar ve mikrovilluslar nedeniyle ileri derecede genişlemiş olan mukoza yüzeyinde sindirim ve emilim kolaylaşır. İnce bağırsağın alt bölümüne doğru pilikaların ve villusların sayısında azalma olur.
Ad:  i.barsak1.JPG
Gösterim: 7476
Boyut:  35.1 KB

ince Bağırsağın Bölümleri
İnce bağırsak yukarıdan aşağıya doğru duodenum, jejunum ve ileum olmak üzere üç bölüme ayrılır.
On iki parmak bağırsağı (duodenum): İnce bağırsağın ilk bölümüdür. Yaklaşık 25 cm uzunluğunda ve 3-5 cm çapındadır. Duodenum C harfi şeklindedir ve kavisin içine pankreas başı yerleşmiştir. Duodenumun büyük bölümü karın arka duvarında yer alır. Duodenum, ince bağırsağın diğer bölümlerine göre daha kalın ve hareketsiz olan tek bölümüdür. Üst kısımların mukozası düz iken alt kısımlarında pilikalar vardır. Duodenumum iç duvarında iki kabartı (papilla) bulunur. Buraya pankreas salgısını boşaltan kanal (ductus pancreatius) ve safrayı boşaltan kanal (ductus choledoctus) açılır.
Ad:  duodenum.JPG
Gösterim: 2984
Boyut:  27.5 KB
Duodenum yukardan aşağıya dört bölüme ayrılır.
  • Üst parça (Pars superior): Duodenumun pilordan sonra gelen kısmıdır. 12. thoracal ve 1. lumbal vertebra hizasındadır. Uzunluğu yaklaşık 5-6 cm’dir. Başlangıçtaki yaklaşık 3 cm’lik bölümü geniştir ve ampulla olarak adlandırılır.
  • İnen parça (Pars descendes): Duedonumun 2. kısmıdır 3. ve 4. lumbal vertebralar hizasında yaklaşık 8-10 cm’lik kısmıdır. Pankreas kanalları ile ductus choledoctus bu bölüme açılır.
  • Pars horizantalis: Duodenumun üçüncü ve yaklaşık 8-10 cm’lik kısmıdır.
  • Yükselen parça (Pars ascendens): Jejunumla birleşen yaklaşık 3 cm’lik son bölümdür.

Jejunum:
Duodenumdan sonra gelen ince bağırsak kısmının 2/5’lik bölümünü teşkil eder. İleumla arasında keskin bir sınır yoktur. Damar yönünden z engin olduğu için pembe görünümlüdür. Mezenterium (bağırsakları karın duvarına bağlayan zar) ile karın duvarına tespit edilmiş durumdadır. Mukozasındaki pilika, villuslar ve mikro villuslar ileusa göre daha çok, büyük ve kalındır. Jejunumun çapı 4 cm’dir.

İleum : İnce bağırsağın son kısmıdır. Mukozadaki pilika, villus ve mikro villuslar daha az ve küçüktür. Çapı jejunuma göre daha küçüktür ve kalın bağırsağa yaklaştıkça daha da daralır. Damar yönünden jejunuma göre daha farklı olduğu için daha açık renktedir. Mukozasında payer plakları adı verilen lenfatik yapılar vardır. Son kısmında ileo-çekal kapak (valf) bulunur.
Ad:  i.barsak2.JPG
Gösterim: 4712
Boyut:  46.0 KB

İnce Bağırsakta Sindirim
İnce bağırsaklar sindirimde büyük rol oynar. Bağırsak sindiriminin % 90'ı burada gerçekleşir. İnce bağırsakların sindirimi gerçekleştirebilmesi için bazı salgı ve enzimlere ihtiyacı vardır. Midenin asidik içeriği ince bağırsaklara geçtiğinde duedonumun başlangıç bölümünde bulunan burunner bezleri tarafından musin salgılanır. Musin bağırsak mukozasını mide asidine karşı korur ve mukozayı kayganlaştırır. Bunun dışında ince bağırsaktan salgılanan salgılar da sindirimde rol oynar.
Bu salgıların etkileri ile mideden gelen kimusun sindirim işlemi tamamlanır. Kimus'un onikiparmak bağırsağı geçişi hızlıdır, ortalama 15 dakikada gerçekleşir. İnce bağırsakta bu ilerlemenin süresi 4 - 5 saattir. İnce bağırsak mukozasının pH’ı 7.6’dır.
Ad:  i.b.sindirim.JPG
Gösterim: 3329
Boyut:  52.3 KB
Karbonhidratların sindirimi:
Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar. Tükürükte bulunun pityalin enzimi ile karbonhidratlar glikoz, maltoz ve dekstrine kadar parçalanır. Sindirimin tamamlandığı yer ince bağırsaktır. Onikiparmak bağırsağına pankreas tarafından salınan amilaz enzimi karbonhidratları glikoza kadar parçalar. Midede karbonhidrat sindirimi görülmez. Karbonhidratların sindiriminde görev alan enzimlerin genel adı karbonhidrataz’ dır.

Proteinlerin sindirimi:
Ağızda protein sindirimi olmaz. Proteinlerin sindirimi midede başlar ve ince bağırsaklarda tamamlanır. Protein sindiriminde; pepsin, tripsin, kimotripsin görev alır. Bu enzimlere proteaz enzimler denir. Pepsin proteinleri etkileyerek proteinleri polipeptit ve aminoasitlere parçalar. Bu karışım ince bağırsaklara geçer. Proteinler ince bağırsaklarda pankreas enzimleri ve ince bağırsak sıvısında bulunan enzimler yardımıyla sindirilerek serbest aminoasitlere parçalanır. Aminoasitlere parçalanan proteinler ince bağırsaklardan emilerek kan dolaşımına verilir.

Yağların sindirimi:
Ağız ve midede yağ sindirimi olmaz. Yağların sindirimi onikiparmak bağırsağında başlar ve ince bağırsaklarda devam eder. Karaciğerin salgısı olan safra tuzları, yağları küçük yağ damlacıkları hâline getirir. Bu durum yağların sindirimini kolaylaştırır. Pankreastan salgılanan lipaz enzimi ile safra salgısı yağların sindiriminde rol oynar.
Ad:  inbsindirim.JPG
Gösterim: 11238
Boyut:  56.7 KB

İnce Bağırsaklarda Emilim
Besinlerin emilimi, çoğunlukla bağırsaklarda ve öncelikle ince bağırsağın yukarı bölümünde gerçekleşir. Karıştırma hareketleri ile besinlerin mukoza ile teması sağlanır. Normal insanda karışık besin maddelerinin alınımından sonra karbonhidratların % 100’ü yağların % 95’i ve proteinlerin % 90’ı ince bağırsaklardan geçerken emilir. Besin maddelerinden çabuk emilenler jejenumdan, geç emilenler ileumdan emilir. Karbonhidratların emilimi özellikle onikiparmak bağırsağı ve jejunumda gerçekleşir. Emilen karbonhidratların büyük çoğunluğu vena porta, geri kalanıysa lenf yoluyla dolaşıma katılır. Proteinlerin emilimi jejunumda gerçekleşir. Bu emilim ancak proteinler aminoasitlerce parçalanmışlarsa yapılabilir. Aminoasitlere parçalanan proteinler ince bağırsak villuslarından emilerek kana verilir. Safra tuzları ve B 12 vitamini ileumun son kısmınd an emilir.

Lipitlerin emilimi onikiparmak bağırsağının sonu ile jejunumun başlangıcında gerçekleşir. Yağda eriyen vitaminler lipitler gibi emilir ve lenf yoluyla dolaşıma geçer. Besinler ve içilerek alınan suyun büyük bölümüyle elektrolitler ince bağırsaklardan geri emilir. Besinlerin emilemeyen ve kana geçmeyen kısımları ince bağırsak taralından kalın bağırsağa gönderilir.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Nisan 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kalın Bağırsaklar (İntestinum Crassum)
İnce bağırsakların son bölümü olan ileum ile kalın bağırsakların ilk bölümü-caecum arasındaki ileocaecalis kapaktan başlayarak anüse kadar uzanır. Kalın bağırsaklar yaklaşık 1,5-1,8 m uzunluğunda ve 6-8 cm çapındadır. Kalın bağırsağın çapı anüse doğru gittikçe daralır. Kalın bağırsaklar ince bağırsağın etrafını çevrelemiş ve abdominopelvik boşlukta yerleşmiş durumdadır.
Kalın Bağırsağın Yapısı
Ad:  k.barsık.JPG
Gösterim: 12132
Boyut:  29.7 KB

Kalın bağırsağın dış yüzü ince bağırsağınkinden farklıdır. Kalın bağırsakta boğumlardan oluşan bir yapı vardır. Bu boğumlara houstra coli denir.
Kalın bağırsağın mukoza tabakasında yarım ay şeklinde mukoza çıkıntıları vardır. Çıkıntılar pliciae semilunares coli olarak adlandırılır. Pliciae semilunares coli, peristaltik hareketlere göre bir yerde kaybolup başka bir yerde oluşabilir, sabit değil dir. Kalın bağırsak mukozasında bulunan epitel hücreleri çok sayıda kadeh hücreleri ihtiva eder. Bu hücreler koyu mükoz bir salgı salgılayarak kayganlık oluşturur ve sindirim artıklarının kolayca dışarı atılmasını sağlar. Kalın bağırsak mukozasında villuslar yoktur.
Kalın bağırsağın kas tabakası düz kas liflerinden oluşmuştur. Kas lifleri her yere eşit olarak dağılmamıştır. Kas lifleri üç yerde toplanarak sağlam yapıda üç şerit oluşturur. Bu şeritlere teniae coli adı verilir. Apendex hariç kalın bağırsağın rektuma kadar olan bölümünde bu yapıya rastlanır.

Ad:  k.barsak1.JPG
Gösterim: 3707
Boyut:  32.3 KB
Kalın Bağırsağın Bölümleri

Çekum (caecum):
Kalın barsağın ince bağırsakla birleştiği kısımda yer alır 6-7 cm uzunluğunda kalın barsağın en geniş kısmıdır. İleumla çekumun birleştiği yere ostium ileocaecale denir. Bu bölümün çekum tarafında valva ileocaecalis (bauchini kapağı) vardır. Bu kapak ince bağırsaktaki besinlerin kalın bağırsağa geçmesini, kalın bağırsaktaki besinlerin de ince bağırsağa dönmesini engeller. Bauchini kapağının 2-2,5 cm altında karın boşluğunun sağ alt kısmında yer alan arka yüzünde 7-12 cm uzunluğunda solucan şeklindeki oluşuma apendix vermiformis denir. Apendex lenfoid bir organdır. Bu nedenle vücut savunmasında yeri vardır.

Colon:
Kalın bağırsağın çekumdan sonra gelen ikinci kısmıdır ve dört bölüme ayrılır.
  • Colon ascendes (Yükselen colon): 10-15 cm kolon bölümü olup karın boşluğunun sağ tarafı boyunca yukarı doğru uzanır. Yukarda karaciğerin sağ lobunun alt yüzünde sola ve öne doğru kıvrılarak kolon transversum olarak devam eder. Ön ve yanlardan peritonla kaplı olan colon ascendes, arkada karın arka duvarına yapışıktır.
  • Colon transversum (Enine colon): Kalın bağırsağın en uzun ve hareketli bölümüdür. Karaciğerin altından horizontal olarak uzanır.
  • Colon descendens (İnen colon):Sol karın boşluğundadır. Yaklaşık 25 cm uzunluğundadır. Dalak hizasından pelvise kadar uzanır.
  • Colon sigmoideum (sigmoid kolon): S şeklindeki kolon, pelvis duvarına asılıdır ve periton içinde yer alır. Ortalama 40 cm uzunluğunda pelvis giriminden S 3 düzeyine kadar uzanır. Bu hizada rektumda sonlanır.
Rectum:
Kalın bağırsağın sigmoid kolondan sonra gelen bölümüdür. Ön yüzünde erkeklerde mesane, kadınlarda ise uterus ve vajina’nın arka yüzü vardır. Rektumun alt kısmında dışarı atılacak atık maddelerin toplandığı ampulla recti bulunur. Kalın bağırsağın diğer bölümlerinde bulunan haustra ve teniae’lar burada yoktur. Kas tabakası rektum bölümünde daha çok gelişmiştir. Rektum mukozasında transversal plikalar bulunur. Rektumun dışa açılan kısmına anüs denir.
Canalis analis:
Ampulla rectinin alt kısmında sindirim kanalının lümeni birden bire daralır aşağı ve arkaya ilerleyerek anüste sonlanır. Yaklaşık 34 cm uzunluğunda 3 cm çapındadır. Özellikle rektum’un anüs kısımlarında sirküler (dairesel) kas tabakası daha da kalınlaşarak musculus sphincter ani internus ve m.sphincter ani externusu oluşturur. Musculus sphincter ani intermus düz kas liflerinden oluşmuş istem dışı çalışır. M.sphincter ani extermus çizgili kaslardan oluşmuş ve isteğimiz ile çalışır. Normalde kapalı olan sfinkterler, rektuma gelen dışkının meydana getirdiği gerginlikle uyarının medulla spinalisin S 2-4 segmentlerine ulaşması sonucu merkezî sinir sisteminin değerlendirmesi ve durumun uygun olması hâlinde açılır. Böylece defekasyon olayı gerçekleşir.

Kalın Bağırsaklarda Sindirim ve Gaitanın Oluşumu
Kalın bağırsak, ince bağırsaktan sonra gelen sindirim sisteminin son bölümüdür. Sindirilemeyen besinler ince bağırsaktan geçerek birkaç saat içinde kalın bağırsağa ulaşır. Kalın bağırsağa geçen besinler sıvı hâldedir. Besinler kalın bağırsağın içinde ilerlerken suyu emilerek katılaşmaya başlar. Kalın bağırsağın en önemli görevi; suyun geri emilimini sağlamaktır. Bu emilim oldukça önemlidir ve günde 500-1500 litre arasında değişir. Böylece su kaybı önlenir ve dışarıya atılması gereken maddelerin koyulaşması sağlanır. Kalın bağırsakta ayrıca; inorganik tuzlar, bir miktar glikoz ve kısa zincirli yağ asitleri emilir.
Ad:  k.barsak2.JPG
Gösterim: 2667
Boyut:  26.8 KB

Kalın bağırsağın, ince bağırsaklar gibi karıştırıcı ve peristaltik hareketleri vardır. Peristaltik hareketler sayesinde bağırsak içeriği bir boğumdan diğerine geçerek ileriye doğru itilir. Kalın bağırsağın çeşitli fonksiyonları vardır. Bunlar kimustaki su ve elektrolitlerin geri emiliminin sağlanması, atık maddelerin atılıncaya kadar depo edilmesi ve kalın bağırsaktaki bazı simbiyotik bakteriler tarafından B ve K vitamini gibi vitaminlerin sentezlenmesidir.

Sindirim sonucu emilmeyen atık maddeler kalın bağırsak vasıtasıyla rektuma iletilir ve dışkılama ihtiyacı olur. Dışkılama isteği ile makatı kontrol eden rektumdaki kaslar gevşer, karın içi basıncı artar ve atık maddeler (dışkı, feçes, gaita) rektuma itilir. Dışkının rektumdan dışarı atılmasına defekasyon denir. Kalın bağırsakta oluşan dışkı içeriğinde; bakteri, su, inorganik maddeler, sindirilmemiş bitki lifleri, mukoza hücreleri ve sindirim enzimleri vardır. Kalın bağırsaktan günlük atılan dışkı miktarı 200 - 400 gramdır.
Ad:  k.barsak3.JPG
Gösterim: 3180
Boyut:  85.4 KB
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mayıs 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BAĞIRSAKLARDA SİNDİRİM
  • Mide sindiriminden sonra kimus bağırsağa aktarılır.
  • Kimus, emilim için henüz elverişli değildir.
  • Besin maddelerinin emilebilir biçime gelmeleri için bağırsak sindirimi denilen aşamalardan geçmesi gerekir.
Bağırsak hareketleri
Bağırsak hareketleri, bağırsak çeperindeki longitudinal ve sirküler düz kas katmanlarının bir fonksiyonudur.
Bu hareketlerin görevleri;

  • Kimus, bağırsak lümenindeki salgılarla (succus entericus) iyice karıştırılır. Böylece enzimlerin maksimal etkinliği sağlanır. Gerektiğinde besin maddelerinin bağırsakta kalış süresi uzatılır. Sındırılmış ürünlerin, absorpsıyon için bağırsak mukozasıyla teması gerçekleştirilir.
  • Besin kitlesi bir yerden yakın ya da uzak diğer bir yere iletilmiş olur. Rektumdaki dışkı maddeleri anüs yoluyla dışarı atılır.
  • Bu hareketler bağırsak çeperindeki kan ve lenf akımına yardımcı niteliktedir.
Bağırsak hareketlerini başlatan esas uyaran, bağırsak duvarının içerikle lokal olarak gerilmesidir. Böylece içerik karıştırılır, yoğrulur ve iletilir.
İçeriğin sindirim kanalında ilerleyişi temel fiziksel yollarla ayarlanır.
Bu amaçla intraluminal basınç farklılıkları oluşturulur. Düz kas katmanlarının basınç farklılığı oluşturma gücü içeriğin sıvı ya da katı oluşuna göre farklılıklar gösterir.

İncebağırsak Hareketleri
  • Boğumlama (ritmik segmentasyon)
  • Sarkaç (pendüler)
  • Solucanvari (peristaltik)
  • Tonus dalgaları ve halkaları
  • Antiperistaltik hareketler
  • Villus hareketleri
Segmentasyon hareketi (Boğumlama)
Ad:  bağırsak1.JPG
Gösterim: 2249
Boyut:  18.9 KB

  • Bu hareket, bağırsağın sirküler kas katmanının kontraksiyonuyla oluşmaktadır
  • Bağırsakta bulunan besin kitlesi düzgün aralıklı boğumlanmalarla birçok küçük oval parçalara ayrılır. Hemen ardından bu parçalar yeniden bölünür ve bir önceki parçaların komşu yarımları birleştirilerek oval parçaların konumu farklılaşmış olur!
  • Segmentasyon periyodu genellikle 30 dakikadan fazla sürer.
  • Bu hareketlerin başlıca amacı; besin maddelerini yoğurmak, sindirim salgılarıyla karıştırmak ve sindirilebilenlerin emilimi için bağırsak mukozası ile temas ettirebilmektir
  • Dakikada 12-18 hareket olmaktadır.
  • N.vagusun uyarılması hareketleri artırmakta, sempatik uyarılma ise durdurabilmektedir.
  • Hareketler sırasında bağırsak duvarında kan ve lenf akımının arttığı da gözlenmektedir.

Pendüler hareket (Sarkaç)
Ad:  bağırsak2.JPG
Gösterim: 2308
Boyut:  19.6 KB

  • Bağırsak halkalarının sallanması, uzayıp kısalması biçimindedir.
  • Bağırsak duvarındaki sirküler kasların kontraksiyonu sırasında longitudinal kaslar da kısalabilmektedir. Sonuncusu bağırsak duvarının her yanında aynı güçte oluşmamakta ve böylece bağırsakta sallanmalar gözlenmektedir.
  • Dakikada 10-12 hareket olur.
  • Segmentasyon ve pendüler hareketlerin beraberliğine ritmik kontraksiyon ya da Tip 1 kontraksiyon denir
  • Bağırsağın başlangıç kısmının motorik aktivitesi en yüksek olup, hareketlerin güç ve sayısı incebağırsağın sonuna doğru düzenli bir düşüş göstermektedir. Bunun nedeni emılım ve içeriği ileriye gönderme sorumluluğunun incebağırsağın başlangıcında en fazla olmasındandır.
  • Duodenumda ritmik segmentasyonun dakika sayısı insanda 8-11, köpekte 9-18, tavşanda 10-20, tavukta 6.0-10.4 arasındadır.
Peristaltik hareket (solucanvari)
Ad:  bağırsak3.JPG
Gösterim: 2187
Boyut:  16.6 KB
  • Bu hareketler bağırsak boyunca veya oldukça uzunca bir bölümde görülen kaudal (anal) yöne ilerleyen ve bağırsak duvarlarındaki her iki kas katmanının (sirküler, longitudinal) beraber ve ritmik kasılmalarıyla oluşan hareketlerdir.
  • Bu harekette, besinin bağırsakta bulunduğu yerin kranialinde bir daralma, kaudalinde ise bir gevşeme meydana gelir. Besin kaudaldaki gevşemiş alana gider.
  • Bu olay bağırsak yasası ve myenterik refleks olarak adlandırılmıştır.
  • Tip II kontraksiyonlar adı verilen bu hareketlerde her kontraksiyon 0.5-1.5 dakika sürer.
  • Genelde hızlı ve yavaş ilerleyen olmak üzere iki tip peristaltik ayırt edilmektedir.
  • Köpekte dalga hızı dakikada 1.5 cm'dir.
  • Peristaltik hareket temelde, bağırsak mukozasındaki reseptörleri, düz kas katmanlarını ve intrinsik sinir pleksüslerini kapsayan bir lokal refleks olayıdır.
  • Hareketler bağırsağın herhangi bir yerinde başlayabilir.
  • Peristaltiğin uyarılmasında normal ve etkili uyaran, bağırsak duvarının gerilmesidir.
Diğer hareketler
  • Tip III kontraksiyonlar; kasların boylarında ara sıra veya yavaş gelişen değişimler olur. Bunlar 1-15 dakika sürer. Peristaltik hareketlerin başlatılma ve durdurulmasında etkilidirler.
  • Tonus halkaları, bağırsağın sirküler kas katmanının kuvvetli kasılmalarıdır. Özellikle peristaltik dalgaların durdurulmasında etkilidirler.
  • Antiperistaltik hareketler; ters yönde seyreden peristaltik dalgalardır. Bu hareketler ile besin maddelerinin bağırsakta kalış süresinin uzatılması amaçlanır.
  • Villuslarda; ritmik pompalama kontraksiyonları, pendüler tip hareketler ve tonik kontraksiyonlar gözlenir. Her villus hareketi bağımsızdır. Bağırsakların pompalama hareketleri sırasında boyu kısalır ve lenf kapillarlarından merkezi keylus kanalında toplanan sıvı içeriğin bir kısmı iletilmiş olur. Villuslardaki bu kısalma ve uzama içeriğin karıştırılıp ilerletilmesine yardımcı olur.

Kalınbağırsak Hareketleri
İncebağırsakla kalınbağırsak arasında sfinkter vardır;
- Valvula ileocolica (insan ve köpekte)
- Valvula ileocaecalis (atta)
- Valvula ileocaecolica (diğer hayvanlarda)

Açlık sırasında kapalı olan bu sfinkter, besin alındıktan sonra gastroileal refleks etkisiyle sık aralıklarla gevşer ve ileum içeriği kalınbağırsağa fışkırtılır.
Kalınbağırsakta üç tip hareket gözlenir;
- Pendüler
- Peristaltik
- Antiperistaltik
Kalınbağırsaklarda hereket, incebağırsaktakilere kıyasla daha tembel niteliklidir. Bunun başlıca nedeni su ve elektrolitlerle, buradaki fermantasyon olayları sonucu oluşan ürünlerin emilimleri için yeterli sürenin sağlanmasıdır.

Sekum hareketleri
  • Sekum, insan ve karnivorlarda çok küçük olup, monogastrik herbivorlarda ve özellikle körbağırsak fermentorlarında (tavşan, kobay, sıçan) büyüktür.
  • Daha çok bir kolon fermentoru olan atta da oldukça iyi gelişmiştir
  • Bu hayvanlarda sekumun en önemli görevi selüloz ve benzeri bitkisel maddelerin birikimini ve bakteriyel fermentasyonunu sağlamaktır
  • Genelde çalkalama ve yoğurma şeklindeki sekum hareketleri bütün hayvanlarda benzer olup, başlıca amacı içeriği karıştırarak su ve elektrolitlerin kalınbağırsaktan maksimum düzeyde emilimine olanak sağlamaktır.
Kolon hareketleri
Ad:  bağırsak4.JPG
Gösterim: 2239
Boyut:  14.2 KB
Haustra kontraksiyonları, peristaltik ve antiperistaltik olmak üzere üç çeşit hareket gözlenir;
— Haustralar, aktif kontraksiyon yerleridir ve sirküler kasın kontraksiyonuyla bir karıştırma hareketi oluştururlar.
— Peristaltik hareketler, kolonun herhangi bir yerinden oluşabilir. Bunlar gastrokolik reflekslerle ilgilidirler ve incebağırsaktakine göre daha yavaş seyrederler.
— Antiperistaltik hareket, kolonun normal hareketi olarak tanımlanır. Antiperistaltiğin amacı, içeriği kolonların başına ve bazı hayvanlarda sekuma aktarmak ve iyice sindirilmemiş kısımların sindirilebilmelerini ve emilimlerini sağlamaktır.

DIŞKILAMA (defecation)
  • Dışkının kolon ve rektumdan anüs yoluyla dışarı atıldığı bir refleks olayıdır.
  • Dışkılama, isteğe bağlı kasların kontraksiyonlarıyla bir süre geciktirilebilir.
  • Rektumun distal yarımında kuvvetli sirküler kaslar bulunur.
  • Anüs, sindirim kanalının sonundaki sfinkterler bölgesidir. Burada iki sfinkter bulunur. Sfinkter ani eksternus dıştadır, çizgili kaslardan yapılmıştır, somatik sinirlerle yönetilir ve isteğe bağlı olarak iş görür. Sfinkter ani internus ise içtedir, düz kastan yapılmıştır, otonom sinirlerle yönetilir ve hareketleri isteğe bağlı değildir. 


DIŞKILAMA (sinirsel kontrol)
Ad:  bağırsak5.JPG
Gösterim: 2754
Boyut:  30.9 KB

  • Hayvanlarda yer ve zaman gözetilmeksizin sürdürülen dışkılama olayı Medulla Spinalisteki centrum anospinale tarafından yönetilir
  • Defekasyon sırasında meydana gelen olayların gastrointestinal reflekslerle koordinasyonu, ventriculus quartus’un tabanındaki kusma merkezine yakın yer almış bulunan defekasyon merkezi tarafından sağlanır
  • Centrum anospinale, ayrıca serebrum’da bulunan centrum anale’nin kontrolü altındadır
DIŞKILAMA (sinirsel kontrol)
— Kolon, rektum ve iç anal sfinkterin duysal afferent ve motor efferent telleri n.pelvicus'lar içinde bulunur (N.erigentes). parasempatik teller kökenini 2.-4.sakral omurlardan alırlar. Bu organlara sempatik teller, lumbal omurlardan ayrılan ve gang.mesentericum caudale'de sinaps yaptıktan sonra yoluna devam eden N.hypogastricus içinde gelir. Genel olarak parasempatikler kolon ve rektum için motorik, iç anal sfinkter için inhibitorik niteliktedir. Sempatikler ise tam tersi özelliğe sahiptirler.
— Çizgili kaslardan oluşmuş dış anal sfinkter ve M.levatar ani, miks bir görünüme sahip N.pudentalis'teki sempatik nitelikli aferent duysal ve efferent motorik teller tarafından innerve edilir.

DIŞKILAMA(defecation)
  • Peristaltik hareketle rektuma gelen dışkı, antiperistaltik hareketle tekrar geriye gönderilebilir.
  • Dışkı miktarı arttıkça ve peristaltik dalgalar güçlendikçe, rektumun duysal telleri uyarılarak defekasyonun isteğe bağlı dönemi aşılır ve dışkılama başlatılır.
  • Midenin besinle dolması, gastrokolik refleks yoluyla dışkılama arzusunu ve rektum kontraksiyonlarını başlatabilmektedir.
  • İnsan ve karnivorlarda dışkılama olayına ıkınma denilen intra abdominal basınç artışı da yardımcı olur.

DIŞKI (FAECES)
Dışkıyı oluşturan maddeler:
  • Sindirilebilme yeteneği olmayan artık maddeler (kabuk, keratin, kıl, tüy, yün vb.).
  • Az da olsa sindirilmemiş maddeler (selüloz, kemik, kıkırdak, deri).
  • Sindirilmiş, ancak emilmemiş maddeler (yağ asitleri, sabunlar, lipitler, aminoasitler).
  • Mikroorganizmalar ve mikrobiyel sindirim sonucu meydana gelmiş metabolizma ürünleri (bakteri, fenol, indol, skatol, UYA, amonyak, gazlar).
  • Bağırsaklardan katılan maddeler (enzim, safra enzimleri, lesitin, müsin, epitel hücreleri, mineral maddeler, su).

DIŞKI (FAECES)
  • İnsan ve karnivorlardaki dışkı daha çok bakteriler ve bağırsak ürünlerinden oluşur.
  • Meconium, bağırsak bezi sağıları ve amniyon sıvısından oluşmuş, koyu yeşil, yapışkan fötal dışkıdır.
  • Selülozlu yiyecekler dışkı miktarını artırır.
  • Günlük dışkı miktarı; atta 15-23 kg, sığırda 15-45 kg, koyunda 1-3 kg, domuzda 0.5-3 kg, insanda 0.3-0.5 kg'dır.
  • Sığır günde 10-24 kez dışkılar.
  • Dışkının rengi sterkobilin'den gelir. Pis koku skatol'den oluşur.
  • Dışkının reaksiyonu insanda 5.16-8.43, atta 6.4-7.4'tür. Süt emenlerde asit reaksiyondadır.
  • Dışkının su miktarı; insanda %75, atta %70-81, sığırda %75- 85, koyun ve keçide %65-75, domuzda %55-75'tir.
Defekasyon sıklığı
  • İnsanlarda defekasyon normalde günde 1-2 kez oluşur.
  • Atlarda 2-5 saatte bir, sığırlarda biraz daha sık meydana gelir.
  • Karnivorlar etle beslendiklerinde 2-3 günde bir, karışık beslendiklerinde ise daha sık dışkılarlar.
  • At, sığır ve domuzlar yürürken defekasyon yapabilirler. Köpek ve kedilerde bu mümkün olmaz. Sığırlar yatarken de dışkılayabilirler.
Besinlerin sindirim kanalını geçiş süreleri
Besinin sindirim kanalında kalış süresi
- Hayvanın türü
- Besinin bileşimi
- Dinlenme veya hareket hali
- Ruhsal durum
Sıvı besinler sindirim kanalını daha çabuk terk eder.

BAĞIRSAKLARIN SİNİR SİSTEMİ
  • Sindirim kanalının tamamı düz kas katmanlarıyla kaplıdır.
  • Sindirim kanalında doğuştan var olan motorik aktive otonom sinir sistemince yönetilir.
  • Parasempatik ve sempatik teller halinde kas katmanlarına giren bu sinirler etkilerini sinir pleksuslarından oluşmuş bir sistem yoluyla gösterirler.
  • Bağırsaklarda iç (intrinsic) ve dış (extrinsic) iki sinirsel sistem vardır.

İÇ SİSTEM
Postgangliyoner sempatik ve pregangliyoner parasempatik teller, gangliyon hücreleri ile beraber pleksüsler oluştururlar. İki ana pleksüs vardır:
- Longitudinal ve sirküler kaslar arasındaki plexus myentericus (Auerbachii)
- Sirküler kas ile lamina muscularis arasındaki pexus submucose (Meissner)
Ritmik segmentasyon hareketlerinden sorumludur

DIŞ SİSTEM
Bağırsakların parasempatik sinirleri N.vagus ve N.pelvicus'tur.
— N.vagus, incebağırsakların tümünü ve kalınbağırsakların başlangıcını
— N.pelvicus, kalınbağırsakları innerve eder.
— Gangliyonları ise gang.seminularis'tir
— Parasempatikler uyarıldığında bağırsak tonusu artar. Bağırsak hareketleri çok artacak olursa ishal oluşur.
Sempatik sinirler ise
— N.splanchnicus (İncebağırsakların tamamı ve kalınbağırsakların ilk kısmı).
— N.mesenterica cranialis (Sekum ve kolon).
— N.hypogastricus (Sekum, kolon ve iç anal sfinkter)'tur.
— Gangliyonları; gang.coeliacum, gang.mesentericum cranialis ve gang.mesentericum caudale'dir
Ad:  bağırsak6.JPG
Gösterim: 2356
Boyut:  69.9 KB
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

12 Ekim 2014 / iloş Soru-Cevap
2 Mart 2017 / Keten Prenses Tıp Bilimleri
28 Nisan 2016 / ener Biyoloji
2 Mayıs 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
5 Ocak 2016 / Efulim Biyoloji