Arama

Dudak - Damak Yarığı

Güncelleme: 30 Mart 2012 Gösterim: 6.061 Cevap: 1
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
11 Kasım 2009       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Dudak - Damak Yarığı

Sponsorlu Bağlantılar
Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.

Dudak-damak yarığı embriyolojik dönemde çeşitli nedenlerden dolayı bebeğin yüz bölgesindeki yapıların birleşme kusuru nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Türkçede, halk arasında tavşan dudaklılık olarak bilinir.

Uterus içi yaşamda, fetüsün dudak yapısını oluşturan hücrelerin birleşmesi 4 veya 5. haftada, damak yapısını oluşturan hücrelerin birleşmesi ise 8 veya 9. haftada başlamaktadır. 12. haftanın sonunda, fetüsün damak ve dudak dokularının birleşmesi tamamlanmış olur. Birleşmenin tam olarak sağlanamaması durumunda fetüste oral yarıklar meydana gelir.

Tipleri

Bazı hastalarda sadece yarık dudak veya yarık damak olmakla birlikte, bazılarında ise hem dudak hem de damak yarığı birarada bulunabilmektedir.

Oral yarıklar aşağıdaki tiplerde görülebilmektedir

* Primer (Ön) damak yarıkları
* Sekonder (Arka) damak yarıkları
* Hem primer hem de sekonder damak yarıkları
* Tek taraflı yarık dudak
* İki taraflı yarık dudak
* Medyan yarık dudak

Oral yarığın ağız boşluğuna uzanan kısmı bazı durumlarda mukoza ile kaplı olabilmekte ve buna sub-mukozal damak yarığı denmektedir.

Oluşum nedenleri

Oral yarık sıklığı yaklaşık 1/700 olarak bildirilmiştir. Siyah ırkta oran daha düşük, Amerikalı Hintliler, Japonlar ve Çinlilerde ise daha fazladır. Yarık dudak vakasının sıklığı 1/300, sadece yarık damak 1/ 1500 ve her iki vakanın birarada bulunma sıklığı da 1/ 2500 olarak bildirilmiştir. Finlandiya’ da yarık damak sıklığı 1/1000, kuzey-doğu Fransa’da 0,41/1000, İtalya’da 0,34/1000 olarak görülmüştür. Oranların bu kadar farklı olmasının nedenleri arasında coğrafi, etnik köken ve kalıtım kalıplarının farklılıkları olabileceği gibi oral yarığın tipine göre de farklılık göstermektedir. Yarık dudaklı hastaların %50 sinde yarık damak bulunmaktadır.

Oral yarıkların oluşumuyla ilgili yapılan birçok çalışma olmasına rağmen etyolojisi ve patojenitesi hala tam anlamıyla açıklığa kavuşmasa da yarık damak/ dudak oluşumunun genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle meydana geldiği bilinmektedir. Kimi vakalarda sadece genetik veya çevresel faktörler olabildiği gibi bazı vakalarda hem genetik hem de çevresel faktörler birlikte etkili olmaktadır. Tek yumurta ikizlerinde yarık damak/ dudak oluşumunun %100 olmaması genetik faktörlerin tek başına etkili omadığını göstermektedir.[4]Gebelik döneminde anti-epileptik ilaç, içki ve sigara kullanımı; folik asit ve multivitamin eksiklikleri gibi genetik olmayan çevresel faktörlerin yarık damak/ dudak ile ilişkisi ortaya konmasına rağmen hastalığın genetik temeline dayanan çalışmalar ön plana çıkmıştır. Tek yumurta ikizlerinde oran %40 ile %60, çift yumurta ikizlerinde %5 olarak bildirilmiştir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, İngiliz toplumunda, Çin kökenli ailelerde, Kuzey ve Güney Amerikalı ailelerde ve iki geniş Suriyeli ailede İzole damak yarıklı dominant kalıtım tipi gösteren aileler olmasına rağmen yarık damaklı vakaların çoğu Mendelyen kalıtım tipi (tek gen hastalıkları) göstermez. Curtis ve arkadaşları 1961 yılında yaptıkları çalışmada bir çocukta yarık damak varsa diğer çocukta oluşma sıklığı %2, ebeveynlerden birinde varsa %6, hem ebeveynlerden biri hem de bir çocukta varsa oran %15 olarak bildirmiştir. geniş genom taramaları yapılmış, aday genler ve kromozom haritaları çıkarılmıştır.

dudakdamakyar

Palatogenezis (damak oluşumu) birçok sinyal molekülü ve transkripsiyon faktörlerini kapsayan, fetal hayatın erken evrelerinde gerçekleşen metabolik bir olaydır. Bu metabolik yolaktaki moleküllerden birinin eksikliği veya aktivite sorunu oluşmakta olan oral dokularda kusurlara neden olmaktadır. Palatogenezis sürecinde metabolik yolağı etkileyebilecek herhangi bir mutasyon veya kromozomal sorun sadece oral yarık oluşumuna neden olmayıp başka sendromlarında ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Sendromik vakalarda yapılan çalışmalar asendromik vakalara göre çok daha fazla olsa da oral dokuların kusuruna neden olan faktörlerin aydınlatılmasında yeterli olamamıştır.
Bugüne kadar yapılan genetik çalışmalar, sadece aday genlerin salt analizleriyle değil aday genlerin birbirleriyle bağlantılarına da yönelik olmuştur. Aday genler arasında en çok çalışılanı TGFα (Transforme edici Büyüme Faktörü alfa), MSX1, TGFβ (Transforme edici Büyüme Faktörü beta), BCL3, IRF6 gibi genlerdir.Kimi araştırmacılar bu genler ile hastalık arasında positif, kimileri de negatif ilişki bulmuştur. Positif veya negatif ilişkiyi sedece genler direkt olarak değil, çalışmanın yapıldığı populasyon ve dış faktörler de etkilemektedir. Bu genler farklı kalıtım kalıpları gösterdiklerinden (otozomal dominant, otozomal resesif gibi) oral yarık insidans aralığı geniştir. Bir genin diğeri üzerine etkisi düşünüldüğünde çok genli kalıtım modeli gösteren ve çevresel şartlardan etkilenen oral yarık oluşumunun ne denli komplike bir sorun olduğu ve genetik temelinin anlaşılmasının ise çok daha uzun zaman alacağı tahmin edilmektedir. Günümüze kadar yapılan genetik çalışmaların çoğunu Avrupalı ve beyaz Amerikalı populasyonlar oluşturmaktaydı. Son 2-3 yılda, Çin, Kuveyt, Suriye, Hindistan gibi ülkeleri de kapsayan geniş populasyon çalışmaları yapılmıştır. Bu bölgelerdeki oral yarık insidansının yüksek çıkması genetik sonuçların daha da anlamlı olmasını sağlamıştır. Halen aday genler ile oral yarıkların arasında net bir bağlantı bulunamamıştır. Hastalığın meydana gelmesinde birden fazla gen, hatta gen gruplarının çevre faktörleri ile etkileşimi düşünülünürse daha fazla populasyon taramalarının yapılmasına gerek vardır. Türkiye'de ise, az sayıda istatistiksel çalışma bulunmaktadır. Örneğin, Gazi Üniversitesi hastanesinde 1988 - 2005 yılları arasındaki 17.259 canlı doğumların 5/10.000’inde oral dudak-damak yarığı saptanmıştır. Hacettepe Tıp Fakültesinde yapılan başka araştırmada 1.229 yarık damak- dudak vakasının %19’unu izole dudak, %35,6’sını izole damak, %45’ini hem dudak hem damak yarığı oluşturmuştur. Ancak, her iki çalışmada vakaların genetik temellerine dayalı bilgiler bulunmamaktadır. Genetik analiz temeline dayalı çalışmalar sadece vaka bazında yapılmış olsa da, büyük aile veya populasyon çalışmalarına ihtiyaç vardır.
Vikipedi


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Mart 2012       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
TAVŞANDUDAĞI

Sponsorlu Bağlantılar
Üstdudağın doğuştan yarık olması durumu.

Dölyatağı içerisindeki gelişmenin tamamlanmamış olmasına bağlı olarak, ortaya çıkan bir bozukluktur; ameliyatla tedavi edilebilir. Burun deliklerinin alt tarafında basit bir çukurluk ya da kenarları birbirinden iyice ayrık tam bir yarık biçiminde olabilir.


Çocuğun doğmasından uzun bir süre önce, gelişimin ilk haftalarında, dudağın sol ve sağ kenarları ile damak birlikte oluşurlar. Ancak, yaklaşık her 1000 bebekte bir normal birleşme oluşmaz. Dudak ve damak ayrı olarak geliştikleri için, dudak ve damak yarıkları çeşitli varyasyonlarda görülebilirler. Eğer çocuğunuz bu şekilde bir deformite ile dünyaya gelmiş ise, doktorunuz, tedavi için cerrahi onarımı önerecektir. Dudak ve damak yarığı ile dünyaya gelen çocukların tedavisinde önemli ilerlemeler elde edilmiş olup, çoğunuzun normal, sağlıklı ve mutlu bir yaşam geçirmesi için herhangi bir engel bulunmamaktadır. Burada cerrahi girişim ile ilgili temel bilgiler size verilecektir. Bireysel farklılıklar nedeniyle bazı sorularınıza burada cevap bulamayabilirsiniz. Doktorunuza cerrahi girişim ile ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu sormaktan çekinmeyiniz.


TAKIM YAKLAŞIMININ ÖNEMİ

Dudak ve damak yarığı ile doğan çocuklar, eşlik eden çeşitli problemler nedeniyle değişik uzmanlık dallarından alınacak yardıma ihtiyaç duyarlar. Plastik cerrahinin yapacağı yarık onarımının yanı sıra beslenmeleri, dişleri, işitmeleri, konuşmaları ve psikolojik gelişmeleri açısından çocuk büyüdükçe değişecek çeşitli problemler ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle, ailelerin takım desteği alabileceği merkezlere başvurmaları önemlidir. Genel olarak bu tip bir takımda plastik cerrah, çocuk hastalıkları uzmanı, kulak-burun-boğaz hastalıkları uzmanı, konuşma ve işitme uzmanı, psikolog, genetik danışman, diyetisyen, hemşire ve sosyal danışman yer almaktadır. Bu uzmanların hangisine, ne zaman başvurulacağı plastik cerrah tarafından koordine edilmektedir.

HER CERRAHİ BAZI BELİRSİZLİKLER VE RİSKLERİ TAŞIR
Cerrahi girişim, dudak ve damak yarığı onarımında deneyimli bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilirse iyi bir sonuca ulaşmak mümkündür. Ancak her operasyonda olduğu gibi karşılaşılabilecek çeşitli riskler ve komplikasyonlar da mevcuttur. Dudak yarığı onarımı sonrasında en sık görülen problem, dudağın her iki yanındaki simetrinin sağlanamamasıdır. Dudak onarımındaki temel amaç yarığın tek bir operasyonda kapatılmasıdır ancak zaman zaman ikinci bir işlem gerekli olabilmektedir. Damak yarığı onarımındaki temel amaç ise damaktaki açıklığın kapatılarak çocuğun beslenmesini ve düzgün konuşmasını sağlamaktır. Zaman zaman çeşitli iyileşme problemleri ve konuşma bozuklukları ikinci bir girişimi gerektirmektedir.

CERRAHİNİN PLANLANMASI
Cerrahinin nerede yapılacağı, anestezinin şekli, karşılaşılabilecek sorunlar, iyileşme dönemi, işlemin maliyeti ve ortaya çıkacak sonuç gibi detaylar hakkındaki bilgileri, doktorunuzla yapacağınız ilk görüşmede öğrenebilirsiniz. Çocuğunuzun ameliyat öncesi ve sonrası dönemdeki beslenmesi hakkındaki bilgileri de doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. Bağlı olduğunuz sosyal güvenlik sistemleri (Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ ?Kur) dudak ve damak yarığı operasyonlarının tüm maliyetlerini karşılamaktadır. Özel sigorta kapsamında iseniz, poliçenizin çocuğunuzu kapsamasına ve cerrahi işlem için verdiği limitlere dikkat ediniz.

DUDAK YARIĞI CERRAHİSİ
Dudak yarığı, üst dudaktaki küçük bir çentikten, burun tabanına uzanan tam bir yarığa kadar geniş bir çeşitlilik gösterebilir. Yarık tek taraflı olabildiği gibi dudağın iki yanında da yer alabilir. Cerrahi girişim genellikle çocuk 6 - 10 haftalık iken gerçekleştirilmektedir. Dudak yarığını onarmak için, yarığın iki yanına yapılacak kesiyi takiben kas onarımı yapılacaktır. Ağız mukozası ve cilt onarımı yapılarak yarık kapatılacaktır. Bu şekilde kas fonksiyon kazanacak ve normal dudak şekli oluşturulacaktır. Burunda oluşan deformite de bu girişimden fayda görecektir.

DUDAK YARIĞI CERRAHİSİ SONRASI İYİLEŞME
Çocuğunuz cerrahi sonrası huzursuz bir dönem geçirebilir. Bu dönemi atlatmak için çeşitli ilaçlar doktorunuz tarafından size önerilecektir. Çocuğunuzun ellerini ameliyat sahasından uzak tutmak için dirseklerin bükülmesini önleyen bandajları kullanmak bir süre gerekli olmaktadır. Kullanılan pansumanlar bir ? iki gün sonra çıkarılacak, cilt dikişleri ise 5 gün sonra alınacak veya kullanılan materyale bağlı olarak kendiliğinden düşecektir. Çocuğunuzun ilk birkaç hafta boyunca beslenmesi ile ilgili öneriler doktorunuz tarafından size verilecektir. Ameliyat izi, ilk birkaç haftalık dönemde daha kırmızı ve geniş bir hale gelecektir. Bu görünüm zamanla azalacak ancak iz hiçbir zaman tamamen yok olmayacaktır. Birçok çocukta burun ve dudak bölgesindeki gölgelenmeler nedeniyle bu iz zorlukla görülebilir şekle dönüşecektir.

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ
Damak yarıkları, bazı çocuklarda küçük dili etkileyen küçük bir çentik şeklinde iken, bazılarında dudak bölgesine kadar uzanmaktadır. Damak yarığı onarımı cerrahın, anestezistin ve hastanın durumuna göre 3 ? 12 aylar arasında yapılabilmektedir. Bu şekilde çocuğun cerrahi işlemi tolere etmesi kolaylaşmaktadır. Cerrahi onarım sırasında, yarığın iki kenarında yapılan kesilerle, kenardaki dokular orta hatta doğru yaklaştırılmakta ve damak bütünlüğü sağlanmaktadır. Bu onarım sırasında yumuşak damak kasları da onarılmakta, bu şekilde çocuğun doğru konuşması ve beslenmesi için gerekli zemin de sağlanmaktadır.

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ SONRASI İYİLEŞME
Ameliyat sonrası ilk bir iki günde, ilaçlarla rahatlıkla kontrol edilebilen, huzursuzluk ve ağrı şikayetleri olabilmektedir. Bu zaman diliminde çocuk ağızdan beslenmeye başlanmasına rağmen normal miktarlarda beslenemeyeceği için damar yoluyla sıvı verilerek gerekli destek sağlanmaktadır. İlk günlerde çocuğun ellerini ağzına götürmesini önlemek için dirseklerin bükülmesini önleyen bandajlar gerekli olmaktadır. Ameliyat sonrası ilk birkaç haftada çocuğunuzun beslenmesi için gerekli öneriler doktorunuz tarafından size verilecektir. Bu önerilere uyulması damağın sorunsuz iyileşmesi açısından gereklidir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & kaynak

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

28 Temmuz 2014 / yurdal Soru-Cevap
6 Ocak 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Mayıs 2016 / Daisy-BT X-Sözlük
8 Nisan 2010 / LaSalle X-Sözlük
8 Nisan 2010 / LaSalle X-Sözlük