Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
DOKU VE ORGAN NAKLİ (TRANSPLANTASYON) NEDİR?
Organ nakli, vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam bir doku veya organın nakledilmesidir. Bu işlem, günümüzde birçok kronik organ hastalıklarında uygulanan rutin, geçerli ve ileri bir tedavi yöntemi olarak kabul görmektedir. (Demirhan 1996,Elçioğlu 1996).
Greft (Aşı)-(Transplant): Transplante (nakledilen) doku veya organdır. Yerine göre allogref, otogref, senogref ve izogref olarak kullanılır.
Doku ve Organ Nakli (Transplantasyon) Yöntemleri: - Otogreft: Bir doku veya organın aynı canlının bir yerinden alınıp başka bir yerine takılmasıdır. Örneğin; deri otogreftleri, bypass için toplardamar çıkarılması, kök hücre otogrefti ve kan alıp ameliyat için saklamak gibi.
- İzogreft: Genetik yapıları birbirlerinin aynısı olan tek yumurta ikizleri arasındaki transplantasyondur.
- Allogreft: Aynı türden iki canlı arasındaki doku ve organ naklidir. Örneğin; ölen bir hastadan alınan böbreğin başka bir insana transplantasyonu gibi. Çoğu insan dokusu ve organ nakilleri allogrefttir.
- Senogreft: İki ayrı tür arasında yapılan doku ve organ naklidir. Örneğin; gayet başarılı bir nakil olan, domuzdan insana kalp kapakçığı nakli gibi.
- Bölerek Transplantasyonlar: Bazen kadavradan alınan bir organ (özellikle karaciğer) iki alıcıya paylaştırılır; bu da genellikle bir yetişkin ve bir çocuktur. Tüm organın nakledilmesine göre alıcılar için daha az faydalı olduğu için bu şekil pek tercih edilmez.
- Domino Transplantasyonlar: Bu operasyon her iki akciğerin de değişmesi gereken (genellikle sistik fibroz durumunda) hallerde uygulanır ve akciğerler ile kalbin blok halinde değiştirilmesinin teknik olarak daha kolay olduğu için tercih edilir. Bu arada alıcının kendi kalbi genellikle sağlam olduğu için bu da başka bir alıcıya takılır.
2. TRANSPLANTASYON ÇEŞİTLERİ A) KADAVRADAN YAPILAN NAKİL:
Trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması gibi nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken beyin ölümü geçiren hastaların organları bağışlandığı takdirde bu transfer işlemine kadavradan nakil bu hastalara da kadavra donör denmektedir.
Beyin ölümü:
Beyin ölümü kesin olarak tam bir ölümü ifade eder. Kesin tanımını kazanmadan önce ölümün tanımı, kalbin durması şeklinde tanımlanmıştı. Ama kalp durmasının artık ölüme delalet etmediğini sadece doktorlar değil pek çok insan bugün biliyor. Bilinmesi gereken şudur ki; İnsanın ölümü tamamıyla beyinde vuku bulan bir olaydır.
insanı tanımlayan ve insan yapan her şey; aklı, zekâsı, duyguları, kişiliği hepsi beyninde saklıdır ve diğer tüm organlar bir bütün halinde onu var etmek için çalışırlar. işte beyin ölümü sırasında koordinasyon ortadan kalktığından ortaklık bozulur ve hepsi belli bir süre içinde biyolojik canlılığını yitirir. Bu süre maksimum 72 saattir. Yani 72 saat içinde beyin ölümü tam anlamıyla ölümü ifade eder. Bu 72 saatlik süre içinde organların canlılığını koruyabilmesi için çok yoğun bir tıbbi bakımın yanında bedenin solunum cihazına da bağlı olması gerekir. Hasta kaybedilmiştir. Bu bakımdan amaçlanan organ bağışında bulunulursa organların bir süre daha yaşatılmasıdır. (72 saat). Böylece kadavradan organ nakli işlemine başlanır, organ bağışında bulunulmadığında ise beden solunum cihazından ayrılır. Dünyanın her yerinde hukuki uygulama bu
şekildedir.(Op.Dr İsmail Çağatay Topçu/Doku ve Organ Nakli Haftası/2008)
BEYİN ÖLÜMÜ BİTKİSEL HAYAT DEĞİLDİR. Kimler Beyin Ölümüne Karar Verir?
Beyin ölümü kararını ancak dört kişiden oluşan bir uzman doktor ekibi karar verir. Bir uzman ekip, kardiyolog, anestezi ve reanimasyon uzmanı, nörolog ve nöroşirurjiye’den oluşur. Bu ekip, fiziksel muayene ile ve o ülkede o merkezde tıbbın en ileri olanakları içerisinde laboratuar tetkikleri yaparak beyin ölümü olduğuna karar verir ve bunu bir resmi belge ile resmileştirir. Bu resmi belge hazırlanmadıkça beyin ölümü kesinlik kazanmamış sayılır ve kişinin organları asla alınamaz. Dört kişilik ekipten hiçbiri, hastayı yatıran, durumunu takip eden doktorlardan değildir. Organ naklini yapan ekibin içinden bir doktorda bu dört kişilik ekipte yer alamaz. ‘Beyin Ölümü’ kararını tıbbın olanakları ölçüsünde, yukarıda sayılan uzmanlar bağımsız olarak verir.
Bazı insanlar beyin ölümünün tespitine kuşku ile bakmaktadırlar. Bunlar organların alınması uğruna, beyin ölümünün erken tespit edilmiş olabileceği endişesini taşıyorlar. 2008 Mart ayında Amerika’da 21 yaşındaki bir genç, yaptığı bisiklet kazası sonucunda komaya girdi ve bir süre sonra beyin ölümü tespiti yapıldı. Ailesi organ bağışı için izin verdi. Fakat organ alımı işleminden çok kısa bir süre önce bir uyarıcıya tepki gösterdi ve 2 ay sonra taburcu edildi.
B) CANLIDAN YAPILAN NAKİL
Nakil bekleyen hastanın eşi veya yakın akrabaları doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise organ bağışında
bulunabilmektedir. Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılması mümkün olan organlardır.
3) NAKLEDİLEN DOKU VE ORGANLAR
Günümüzde ülkemizde kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, ince barsak, kemik iliği, kan, deri, kornea gibi yaşamsal önemi olan pek çok organın nakli
gerçekleştirilebilmektedir. Organ nakillerinde kaynak (verici, donör) canlı veya ölü (kadavra) olabilir. (TOND Derneği)
4) ORGAN NAKLİ KİMLERE YAPILIR? - İlerlemiş karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer hastalıklarında,
- İnce barsakları önemli ölçüde alınmış veya işlev kaybı gelişmiş hastalarda,
- Kornea hastalıklarına bağlı olarak görme kaybı gelişmiş hastalarda,
- Böbrek yetmezliği gelişmiş diyabet hastalarında,
- Bazı kan, kalp ve akciğer hastalıklarında,
- Cildinin önemli bir bölümünü kaybetmiş hastalarda,
- Yüzünün çoğunu kozmetik ve fonksiyonel olarak kaybetmiş hastalarda,
- Kemik dokuda ve tendonlarında önemli hasar gelişmiş hastalarda ilgili doku ve organ nakli uygulanabilir.
DEVAMI Organ Nakli