Arama

Göğüs Hastalıkları

Güncelleme: 18 Haziran 2010 Gösterim: 4.044 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ocak 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Göğüs Hastalıkları

Sponsorlu Bağlantılar

Göğüs hastalıkları, özellikle akciğerlerin pnömoni, plörezi, tüberküloz, bronşektazi, akciğer kanserleri, plevra hastalıkları, mediasten hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları(KOAH), astım gibi solunum sisteminin alt bölümlerinin hastalıkları ile ilgilenen bir daldır.
Dahili tıp bilimlerine bağlı bir anabilim dalıdır.
Amfizem, ampiyem gibi hastalıklarda bu gruptadır.


Kaynak:Vikipedi




Son düzenleyen asla_asla_deme; 18 Haziran 2010 14:39
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ocak 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
pnömoni

Sponsorlu Bağlantılar
Zatürre veya tıptaki adıyla pnömoni, bir veya birkaç akciğer lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan, daha çok küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreden ve bazen ölümle sonuçlanabilen ateşli bir hastalıktır. Genelde kış aylarında görülen bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihaplı bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş işlevi bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır.

Plörezi

Plörezi veya zatülcenp, akciğeri çevreleyen akciğer zarının (pleura) iltihaplanmasıdır. Farklı bulaşıcı olan ve olmayan nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Genelde belirtileri hastalıktan sonra bir süre daha devam edebilir. Ayrıca plörezi, plevral efüzyon (akciğer zarlarının arasında sıvı toplanması) ile eş anlamlı olarakta kullanılmaktadır.

Verem

Verem veya tüberküloz, ana etkeni Mycobacterium tuberculosis (Koch basili) olan enfeksiyon hastalığıdır.
Hastalığa halk arasında ince hastalık da denilmektedir. Verem, asıl olarak akciğerlerdekan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılabilen bakteriyel, bulaşıcı, süreğen bir hastalıktır. yerleşen, fakat
Bacille Calmette ve Guérin adlı iki araştırmacı, 1920’lerin sonunda vereme karşı bir aşıaraştırmacının adına atfen bu aşıya BCG adı verilmiştir. geliştirmişlerdir. Bu iki


Bronşektazi

Bronşektazi (bronş genişlemesi), bronşların doğuştan ya da sonradan 'geri dönüşsüz' biçimde genişlemesidir. Bronş genişlemesine, çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişken yaygınlıkta rastlanabilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen geri dönüşümsüz bir bozukluktur. İltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı yüksek ateş, halsizlik, üşüme gibi belirtilerle enfeksiyon fark edilebilir.


Akciğer kanseri

Akciğer kanseri akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları istila etmeleri veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür[1], ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır.
Ölüm oranı (mortalitesi) oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak alttiplerinde ve kadınlarda görülme oranlarında değişimler olmuştur. Akciğer kanserinin en sık nedeni uzun süreli olarak tütün dumanına maruz kalmak olmakla beraber, tüm akciğer kanserli hastaların %15'e ulaşan bir oranı sigara içmeyenlerden oluşmaktadır. Akciğer kanseri birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenler arasında; genetik faktörler, radon gazı, asbest ve hava kirliliği gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır.
Akciğer kanserinin belirtileri hastalığın nerede başladığına, nasıl yayılmış olduğuna, ve vücudun hastalığa tepkilerinin varlığına bağlı olarak farkedebilir. En sık görülen belirtileri, nefes darlığı (dispne), öksürme (kanlı öksürme da dahil) ve kilo kaybıdır. Bu belirtiler sadece akciğer kanserine özgü olmadıklarından hastaların tanı almaları gecikebilir. Akciğer kanseri, göğüs röntgeni ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile görülebilir. Kesin tanı, biyopsi ile konmaktadır. Biyopsi genelde bronkoskopi veya BT-yardımlı biyopsi ile yapılır. Tedavi ve prognozu belirleyen faktörler; kanserin histolojik tipi, kanserin evresi, ve hastanın genel performans durumudur. Akciğer kanserinin birçok histolojik alttipi olmasına karşın, klinikte genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olmak üzere iki başlıkta incelenir, çünkü tedavide izlenecek yolu bu gruplandırma belirler. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi tercih edilirken, küçük hücreli dışı kanserlerde ilk tercih cerrahidir.
Akciğer kanserinin görülme oranı yaşla artar, genelde 50-70 yaşlarında görülür. Akciğer kanserinin erken evrelerde beş yıllık sağkalımı %60-70 iken, ileri evre olgularda bu oran %5'in altına düşmektedir. Tüm alttipler ve evreler göz önüne alındığında, tedavi ile beş yıllık sağkalım oranı %14'tür


Akciğer zarı

Akciğer zarı, (pleurae ya da plevra) akciğeri çevreleyen zarımsı iki dokudan oluşur. Dış zar göğüs duvarına bağlıdır (pariteal pleura) içteki ise akciğere ve diğer iç dokulara bağlıdır (visceral pleura). Bu iki zar arasında "zar boşluğu" adı verilen ince bir boşluk bulunur. Bu boşluk akciğer tarafından üretilen bir sıvı ile doludur.


Mediasten

Mediasten veya
mediastinum göğüs kafesinde yer alan, akciğerlerin arkasında kalan bölüm. Toraksındiyaframa kadar uzanır. Kalp, kalbin büyük damarları, özafagus, trakea, frenik sinir, kardiak sinir, timus ve mediasten lenf nodlarını ihtiva eder. 3 bölüme ayrılır. üstünden,
  • Ön mediasten: Perikardın önü, sternumun arkasında yer alır.
  • Orta mediasten: Ön ve arka mediasten arasında kalan kısım
  • Arka mediasten: Perikardın arka kenarları, büyük damarlar ve vertebra korpusları arasında kalan kısımdır.
Astım

Astım, solunum yollarının süregelen bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle zaman zaman daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığıdır.

Kaynak:Vikipedi





Benzer Konular

22 Şubat 2010 / Misafir Tıp Bilimleri
1 Şubat 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
8 Nisan 2010 / LaSalle X-Sözlük
1 Şubat 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük