Radyoloji
Tıpta hastalıkların tanı ve tedavisiyle çeşitli lezyon ve oluşumların vücuttaki yerini saptamak amacıyla ışınımdan yararlanan uzmanlık dalı. Önceleri yalnız X ışınları, gamma ışınları ve öbür İyonlaştırıcı ışınım türleri kullanılırken, günümüzde ses üstü (ultrason) dalgaları ve radyoaktif izotoplarla yapılan organ taramaları da yaygınlaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

X ışınlarının 1895’te bulunmasından sonraki yıllarda, özellikle I. Dünya Savaşı’nda kemik kırıkları ve kurşun yaralanmalarında bu teknik yaygın olarak kullanıldı. İlk yıllardan başlayarak kullanılan yöntemlerden biri de ağızdan ya da düzbağırsaktan (lavmanla) baryum sülfat verilerek yapay kontrast oluşturulması yoluyla sindirim kanalının incelenmesidir. Günümüzde bu teknik geliştirilmiş ve sindirim kanalının yanı sıra kan ve lenf damarlarına verilen kontrast maddeyle dolaşım sistemi, böbrekler, beyin ve çeşitli yumuşak dokuların incelenmesi mümkün olmuştur. Sıklıkla ağır metal moleküllerini içeren pozitif kontrast maddeler, içine verildiği dokudan daha fazla X ışını soğurur ve film üzerinde beyaz bir görüntü oluşturur. En sık kullanılan pozitif kontrast madde su ya da yağda çözünmüş iyot bileşiğidir. Bunun tersine, negatif kontrast maddeler (örn. hava, karbon dioksit) verildiği dokudan daha az ışın soğurur. Kullanılan saydamsız ortamlar vücutta tok- sik etki göstermez; çoğu doğal yollarla hızla atılır.

Böbrek atardamarlarına kontrast madde verilmesiyle bu organdaki anevrizmalar, taşlar ve taşa bağlı olarak ortaya çıkan lezyonlar, kistler, urlar, enfeksiyon ya da sıvı birikmesine bağlı doku genişlemeleri ve böbrek dokusundaki örselenmeler saptanabilir. Böbreğin biçimi ve sınırları ise leğen bölgesine karbon dioksit verilmesiyle incelenebilir. Buna benzer biçimde beyin dokusu ve beyin bozuklukları beyin anjiyografisi ve pnömoensefalografi yöntemleriyle, solunum yolları bir kateter aracılığıyla bronşlara kontrast madde verilmesiyle, safrakesesi ve safra yolları kolesistografi, idrar yolları ürografi ile incelenir.
Alman fizik bilgini Wilhelm Conrad Röntgen’in X ışınlarım bulmasından hemen sonra hareket halindeki organların filmini çekmek, böylece durağan anatomik yapıların yanı sıra dinamik fizyolojik işlevlerin de incelenmesi için denemeler yapıldı. Önceleri teknik güçlükler ve filmi çekilen kişiye yüksek dozda ışınım verilmesi tehlikesi bu tekniğin gelişmesini engellediyse de, 1950’lerde görüntüyü yoğunlaştıran elektronik yöntemin bulunmasıyla günümüzde de yaygın olarak kullanılan sineradyografi geliştirildi. Bu arada fotoğraf teknikleri de sürekli iyileştiriliyordu. İlk yıllarda kullanılan tek katmanlı fotoğraf levhaların yerini zamanla çift katmanlı levhalar aldı. Öte yandan röntgen filmini geliştirmek için yapılan işlemler (örn. banyo), kaydedilen ilerlemelerle 90 saniyeye indi.
Günümüzde X ışınlarının kullanıldığı en önemli tanı yöntemlerinden biri bilgisayarlı tomografidir. 1970’lerde EMİ Ltd.’nin araştırma laboratuvarlarında Godfrey Hounsfield tarafından geliştirilen bilgisayarlı eksenel tomografi (CAT), vücuda çeşitli açılardan giren X ışınlarının şiddetinin dokulardan geçtikçe hafiflemesi temeline dayanır. Bu ölçümlerden yararlanan bilgisayar vücudun iç bölgelerini dilimlere ayırarak görüntüler. Bu teknik karaciğer, böbrek gibi yumuşak dokuların birbirinden ayırt edilmesini, ayrıca aynı organ içindeki farklı yapıların da saptanmasını sağlar.
Daha yeni bir teknik içeren nükleer magnetik rezonans (NMR) yönteminde, güçlü bir magnetik alanda bulunan hastanın vücuduna X ışınları yerine radyo dalgaları yöneltilir. Vücuttaki farklı atomlar, magnetik alanın etkisi altında farklı frekanslardaki radyo dalgalarını soğurur. Bilgisayar bu farklılıktan elde edilen ölçümleri kullanarak iç organların görüntüsünü verir. Gene son yıllarda geliştirilen pozitron emisyon tomografisi (PET) tekniğinde ise incelenecek organa şırınga edilen bileşiklerde karşıt madde parçacıkları elde edilir. Bu parçacıklar ya da pozitronlar, elektronlar tarafından nötrleştirildiğinde madde ve karşıt madde halindeki enerji birbirini iptal eder. Vücudun çevresine yerleştirilen alıcı aygıtlar ışınım halinde serbestleşen enerjiyi algılayarak bunu şırınga edilen bileşiği ve bu bileşiğin metabolizmasını izlemede kullanır.
Işınımın tedavide kullanılması için bak. radyoterapi.
MsXLabs.org & Ana Britannica
Son düzenleyen _Yağmur_; 7 Nisan 2017 13:31
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.