CİLT YAŞLANMASI ve KIRIŞIKLIKLAR
Uzayan insan ömrüyle birlikte yaşam kalitesini artırmak ve yaşlanma etkilerini geciktirmek ve önlemek daha ön plana geçmiştir. Cilt yaşlanmasıyla ilgili gerçekleri öğrendiğimiz zaman bunlarla mücadele etmek ve korunmak çok daha kolay olur.
İki tip cilt yaşlanması vardır:
1. Genetik faktörlerle belirlenen iç yaşlanma
Anne ve babadan geçen genetik olarak programlanmış yaşlanmadır ve değiştirilemez. Herkeste farklı oranda görülür, bu nedenle aynı yaştaki iki kişide tamamen farklı şekilde cilt yaşlanması görebiliriz.
2. Çevresel faktörlerle belirlenen dış yaşlanma
Bu tip yaşlanma cilde dıştan zarar veren etkenlerle oluşur ve normal yaşlanma sürecini hızlandırır.
Çevresel yaşlanmada en önemli faktör güneş ışınları (foto-yaşlanma)dır. Güneş ciltteki kollajeni bozar, lekelere ve cilt kanserine neden olur.
Ayrıca sigara kullanımı, kötü beslenme, ilaçlar, yanlış kozmetik kullanımı, alkol ve madde bağımlılığı, stres, hormonal bozukluklar, metabolik ve sistemik hastalıklar deri yaşlanmasını hızlandıran faktörlerdir. Bu tip yaşlanma bazı önlemler alınarak engellenebilir.
İki yaşlanma farkını vücudunuzda görmek isterseniz güneş görmeyen kapalı bölgenizdeki cildinizle, el cildinizi karşılaştırın. Kapalı bölgelerde yaşlanma daha çok iç yaşlanmayı açık bölgelerdeki yaşlanma ise dış yaşlanmayı gösterir. Yaşlanma sürecinin %20’sini iç yaşlanma, %80’nini çevresel faktörlere bağlı dış yaşlanma oluşturur.
Cildin nasıl yaşlandığını bilirsek önlemek ve düzeltmek için ne yapacağımızı da biliriz.
Üst derideki yaşlı hücreler zamanla ölür ve dökülür. Yerine daha aşağıdan gelen genç hücreler geçer, bu döngü ortalama ayda bir kez olur. Yaşlanma ile birlikte bu döngü yavaşlar. Eski hücreler yenilenmez ve atılamaz, cilt daha pürüzlü kaba ve nemsiz olur.
Daha alttaki deri bölümü hyalüronik asit, kollajen ve elastin liflerden oluşur. Bunlar cildin sıkı, gergin ve elastik olmasını sağlar, yaşlanma süreciyle birlikte kollajen ve elastik lifler azalır yapısı bozulur. Cilt sarkar, incelir kırışıklıklar ve çizgiler oluşur.
Daha aşağıda cilt altı yağ dokusu bulunur. Zamanla yağ dokuda da azalma olur cilt dolgunluğunu kaybederek sarkar. İleri dönemlerde kemik yapıda da bazı değişiklikler olur.
Yaşlanan ciltte incelme, renk değişiklikleri, kırışıklıklar, sarkmalar, deri tümörleri, kılcal damarlarda artış, kuruluk ve donuk görünüm izlenir.
İki tip çizgi bulunur.
Dinamik çizgiler gerçek kırışıklık değildir. Yüz ifade çizgileridir. Kaş çatma ve gülme sırasında oluşur . Zamanla üstteki cildin de özelliklerini kaybetmesiyle kalıcı hale gelir. Bu çizgiler erken dönemde botox tedavisiyle düzeltilebilir.
Statik çizgiler Gerçek çizgilerdir, yüzünüz hareketsizken bile sizinledir. bunları dolgu maddesi enjeksiyonu ve cilt yenileme yöntemleriyle düzeltmek mümkündür.
20’li yaşların sonlarına doğru ciltteki kollajen ve elastin miktarı azalmaya başlar.
30’lu yaşlara geldiğimizde çocukluk yıllarının geride kaldığını ilk yaşlanma izlerinin başladığını görürüz. Kaşlar biraz aşağı iner, göz altında şişlikler başlar. Alın, göz ve ağız çevresinde ifade çizgileri oluşur. Boyunda hafif yağ toplanması olabilir.
40’lı yaşlarda 30’lu yaşlardaki değişimlere ek olarak kollajen ve yağ doku kaybına bağlı yanakta çökmeler belirginleşir, elastikiyet azalır. Burun kenarlarında, göz çevresinde çizgiler oluşur. Ağız kenarları aşağı doğru sarkar. Ciltte lekeler, kılcal damar genişlemeleri ve kuruluk başlar. Gözenekler genişler.
50’li yaşlar ve sonrasına gelindiğinde tablo daha da şiddetlenir. Kollajen kaybına bağlı sarkmalar artar, kırışıklıklar derinleşir. Kemik yapıda da bozulmalar başlar.
Cilt yenileme tedavileri cildin doğal yapısına uygun olarak düzenlenmiştir. Yaşlanma mekanizmalarını düzeltmeye ve geri çevirmeye yöneliktir. Yapay bir görünüm oluşturmaz. İyileşme süresi gerektirmez, kısa sürede uygulanır tedavi sonrası günlük yaşama devam edilir. Güvenli ve rahattır.
Mikrodermabrazyon (mekanik peeling)
Alüminyum hidroksit gibi kristal yapıdaki maddelerin yüksek basınç altında uygulanmasıyla cildin yüzeyel tabakasının uzaklaştırılmasıdır. Bu yöntemle hücre yenilenmesi ve kollajen sentezi uyarılır. İnce çizgiler, kırışıklılar, akne izleri, cilt lekeleri tedavi edilir. Basit ve güvenli bir tedavidir.
Kısa sürede geçen kızarıklık ve şişme yapabilir. Günlük hayatınızı aksatmaz öğlen arası yaptırıp, uygulama sonrası işinize geri dönebilirsiniz. Uygulamaların başarılı olabilmesi için tekrarlayan seanslar şeklinde yapılması önerilir. Tedavi sırasında güneşten korunmaya özen gösterilmelidir.
Mezoterapi
1950’li yıllarda Fransa’da doğmuş bir tedavidir. Bugün bazı tıp çevrelerinde hala tartışılsa da her geçen gün daha çok gelişmekte ve kabul görmektedir.
Bazı özel ilaçların, vitaminlerin, eser elementlerin cilde çok küçük dozlarda enjeksiyonudur.
Cansız, donuk , nemsiz ve kırışıklığın olduğu ciltlere uygulanabilir. Tedavi 15-20 dakika sürer. Hafif şişme, kızarıklık ve morarma olabilir. Cildin durumuna göre tekrarlayan seanslar yapmak gerekir. Kullanılan ilacın özelliğine göre dolaşım düzenlenir, hücresel metabolizma hızlanır ve dokular canlandırılır. Ciltte nem artışı ve parlaklık oluşur.
IPL ile cilt yenileme
Gittikçe yaygınlaşan bir ışık tedavisidir. Yaşlanma süreciyle birlikte lekelerde, kılcal damarlarda artış olur ve cilt incelir. Bu tedavi yöntemiyle ışık enerjisi belli dozlarda uygulanır, üst deri bölgelerinde ısıya dönüşerek yeni kollajen üretimini arttırır çizgileri azaltır, lekeleri ve damar görünümlerini düzeltir.
Uygulamayı tekrarlayan seanslar şeklinde yapmak gerekir. Her seans 20 dakika sürer. Herhangi bir anestezi gerektirmez, kolay ve güvenli bir tedavidir. Yan etkileri azdır ve geçicidir. İyileşme süreci gerektirmez ve günlük yaşantınızı aksatmaz. Tedavi sonrasında güneşten korunmaya özen gösterilmelidir.
Lazerle cilt yenileme
Bir başka ışık tedavisidir. Bu tedavi iki ayrı teknikle yapılır. Kullanılan lazer aletleri farklıdır.
1. Ablatif cilt yenileme yöntemi: Cildin üst tabakaları tamamen soyulur ve bu bölge açık yara haline gelir. İyileşme sürecinde yüzün bir süre kapatılması gerekir. Ancak çok etkili bir cilt yenileme sağlar. Bu uygulama iyileşme süresi gerektirdiği ve bazı riskler taşıdığı için çok kullanılmamaktadır.
2. Nonablatif cilt yenileme: Cildin üst tabakalarına hiçbir hasar vermeden alttaki kollagen dokuyu uyararak yenilenme yapılmasıdır. İlk yönteme göre etkisi daha zayıftır. Risksiz olduğu için bu gün daha çok tercih edilen bir yöntemdir.
Cildin orta bölümündeki kollajen dokusunu arttırarak etki eder. Çizgileri azaltır ve gözenekleri daraltır. Derideki yara ve akne izlerini düzeltir. Tekrarlayan uygulamalar yapmak gerekir. Tedavi süresi 20 dakika civarındadır. Hafif kızarıklık dışında sorun olmaz. Uygulaması oldukça rahat bir tedavidir.
Radyofekans ve kızıl ötesi ışınlar
Son yıllarda uygulanan son derece popüler tedavilerdir. Yaşlanma süreciyle birlikte kollajen liflerin sayısı azalır, yapısı bozulur sonuç gevşek ve sarkık bir cilttir. Eskiden bunun tek çözümü yüz germeydi. Ancak bugün elimizde alternatif olabilecek radyofrekans ve kızılötesi ışınlar var.
Radyofrekans ile kızılötesi ışınlar farklı teknolojiler, farklı aletlerdir. Ancak her ikisinde de hedef aynıdır.
Teknik olarak cildin derin tabakalarında kollajen lifleri uyarılır, sayısını arttırılır ve yeniden şekillenmesi sağlanır. Böylece cilt sıkılaşır, sarkmış olan dokular tekrar toparlanır.
Derinin üst tabakalarına direk fayda göstermez yalnızca derin dokuları etkiler. IPL ve Lazer teknolojileri bu kadar derin tabakaları etkilemez.
Radyofrekans ile yapılan tedavilerde ağrı olabilir. Kızılötesi ışın tedavileri ağrısızdır. Riskin az olduğu, güvenli ve kolay uygulamalardır. Etkiler iki yıla kadar sürer. Yüz germeye alternatiftir ancak cerrahi kadar etkili olması beklenemez. Çene, yanak, boyun bölgesi sarkmalarını toparlar ve cildi sıklaştırır.
Kısaca gözden geçirdiğimiz bu tedaviler cilt yaşlanmasının farklı mekanizmalarına etki etmektedir. Bazen tek bir yöntemi kullanmak yerine, cildin ihtiyaçları göz önüne alınarak birden fazla yöntemi bir arada kullanmak, daha başarılı sonuçlara ulaşmak mümkündür.
Cildinizde yaşlanmayla ilgili sorunlar varsa, bir uzmanla görüşmeli bilgi almalısınız. Hangi tedavi veya tedavilere ihtiyacınız var? Bu size ne sağlayacak? Ne tür riskler getirecek? Alternatif tedaviler neler? Nelere dikkat etmeniz gerekiyor? Sorularının cevabını aldıktan sonra tedaviye gerçekçi beklentilerle karar vermelisiniz.
Biz bu uygulamalarla cilt yaşlanmasını yavaşlatmayı ve hasarın bir kısmını düzeltmeyi başarabiliyoruz ancak yaşlanmaya sebep olan nedenleri durduramıyoruz.