Arama

Beyin Atağı

Güncelleme: 7 Mayıs 2015 Gösterim: 51.031 Cevap: 5
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.

Sponsorlu Bağlantılar

1. Beyin atağı nedir?
Beyin atağı beyinin herhangi bir bölümüne giden kan akımının ani olarak kesilmesidir. Kan beynin herhangi bir bölümüne ulaşamadığında, bu bölüm oksijensiz kalır ve beyin hücreleri ölmeye başlar. kimi zaman da beyin içindeki bir damar yırtılarak beyin dokusu içine kanama gelişir. Her iki durumda da harabiyete uğrayan beyin bölgesinin işlevleri bozulur. Bir çok hasta da bu durum bilinç kaybı ve değişik derecelerde felçler biçiminde kendini gösterir. Bunlar beyin atağının hemen ilk anda dışa vuran görüntülerdir.



2. Beyin atağı nasıl gelişir?
Beyin atağının iki oluşum mekanizması vardır. Birinci bir kan pıhtısının herhangi bir beyin damarını tıkamasıyla oluşur. Buna “iskemik (kansız) beyin atağı” denir. İkinci tipte ise beyin damarlarının çatlaması veya yırtılması sonucu beyin içine kanama söz konusudur. Bu durumda “hemorajik (kanamalı) beyin atağı” ortaya çıkar.



İsemik (kansız) beyin atağı
Günlük yaşamımızda kanın pıhtılaşma özelliği çok önemlidir. Yaralandığımız zaman yaradan akan kan yavaş yavaş pıhtılaşarak kanamayı durdurur. Ancak beyin atağında söz konusu olan kan pıhtılaşması damarı tıkayarak kan akımının kesilmesine yol açar. Söz konusu damarın beslediği beyin bölgesi kansız kalır.



Beyin damarı içinde pıhtı iki biçimde gelişir:
· Embolik beyin atağı:
kan pıhtısı önce vücudun başka bir yerinde oluşur. Oluşan pıhtı vücudun kan akımıyla beyine ulaşır. Beyin damarlarına ulaşan pıhtı geçemeyeceği incelikte bir damara gelince orada takılır ve o damarı tıkamış olur. Bu şekilde gelişen beyin atağına “embolik beyin atağı” kan akımı içinde hareket ederek beyin damarını tıkayan pıhtıya da “emboli” denir.

Pıhtı oluşumunun bir diğer yolu da vücudun başka bölümlerindeki hastalıklı damarların içinde yağ parçacıkları ve kolesterol birikmesidir. Bu birikintilerle damarın çapı daralır ve iç duvarında düzensizlikler ortaya çıkar. Vücut bu düzensizliklere karşı bir yara varmış gibi cevap verir ve bozuk damar iç duvarında kan pıhtıları oluşur (genellikle boyundaki şah damarında). Oluşan pıhtılar zaman zaman normal kan dolaşımına katılıp beyin damarlarına ulaşır ve onu tıkarlar.
· Trombotik beyin atağı: Bu tip beyin atağında yukarıda anlatılan biçimde bu kez beyin damarının iç duvarında yağ parçacıkları ve kolesterol birikir. Damar iç duvarı düzensizleşir. Düzensiz iç duvarda kan pıhtısı birikmeye başlar. Giderek büyüyen pıhtı sonunda damarı tümüyle tıkar. Bu tipe “trombotik beyin atağı” ve damarı tıkayan pıhtıya da “trombüs” denir.


Hemorajik (kanamalı) beyin atağı: Bir beyin damarının çatlaması ya da yırtılması sonucu kanın damar dışına çıkmasıyla oluşan beyin atağına “hemorajik beyin atağı”, oluşan kanamaya da “hemoraji” denir. Kanamanın değişik nedenleri vardır. En önemli iki nedeni uzun süreli tansiyon yüksekliği ve beyin damarlarında gelişen anevrizmalardır. Anevrizma, beyin damarlarında oluşan balonlaşmalara verilen addır. Çoğunlukla doğum sırasında damar duvarında yer alan zayıf bir alandan yaşamın ileri evrelerinde baloncuk meydana gelir. Bu baloncuğun patlamasıyla da kanama oluşur. Baloncuklar genellikle patladıkları zamana dek sessiz kalırlar.
İki tip hemorajik beyin atağı vardır:
· Subaraknoid kanama:
Kanama beyinin etrafını çevreleyen ince zarların arasında oluştuğunda verilen addır.
· İntraserebral kanama: Kanama beyin içine geliştiğinde verilen addır

3-beyin atağı hangi sıklıkta görülür?
Beyin atağı ülkemizde her yıl 150 000 insanımızı etkilemektedir. Kanser ve kalp hastalıklarından sonraki üçüncü büyük ölüm nedenidir. Beyin atağı geçiren hastaların yaklaşık dörtte biri bir ay içinde ölmektedir. Popüler inançların aksine beyin atağı sadece yaşlıları etkilemez. Beyin atağı geçiren hastaların üçte ikisi 65 yaştan daha yaşlı olmakla birlikte, genç insanlar da beyin atağı geçirmektedir. Ailenin bir bireyi beyin atağı nedeniyle sakat kaldığında tüm aile olumsuz yönde etkilenmektedir.






Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 03:18
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #2
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Beyin atağının uyarıcı bulguları var mıdır?
Gelişmesi muhtemel bir beyin atağının uyarıcı bulguları elbette vardır. Uyuracı bulguların bilinerek önlem alınması beyin atağını olumlu yöne çevirebilir. Bu bulgular bilindiğinde beyin atağı önlenemese bile, hızlı önlem alınması atağın şiddettini azaltacaktır.
Sponsorlu Bağlantılar
Geçici bulgular tıbbi olarak “geçici iskemik kemik atak” olarak adlandırılır.
Geçici iskemik atağın bulguları aşağıda sıralanmıştır.
· Bir gözde ya da her iki gözde birden bulanık görme ya da görme gücünün aniden azalması
· Yüzün veya vücudun herhangi bir tarafında kol veya bacaklarda uyuşma, kuvvetsizlik ya da felç.
· Konuşma da ya da konuşulanları anlamada güçlük.
· Sersemlik hissi, dengesizlik ya da nedeni açıklanmayan düşmeler
· Yutma güçlüğü
· Genellikle şiddetli ve ani başlangıçlı başağrısı ya da önceden var olan bir baş ağrısının karakter değiştirmesi.



Değiştirebileceğiniz risk faktörleri:
Bazı risk faktörlerini kontrol ederek beyin atağı geçirme riskinizi azaltabilirsiniz.



Yüksek kan basıncı: Hipertansiyon olarak adlandırılan yüksek kan basıncı en önemli risk faktörüdür. Kan basıncınızı tuzdan fakir diyet, kilonuzu azaltmak, stres yönetimi ve ilaçlarla kontrol altına almanız beyin atağı riskinizi azaltacaktır.


Yüksek kolesterol seviyesi: Kolesterolün yüksek olması atardamarlarının iç duvarının bozulmasını hızlandırarak beyin atağına zemin hazırlar. Fazla miktarda yağ ve kolestrol içeren yiyecekler ve kızartmalardan kaçınmanız gereklidir. Hafif ve yağ oranı düşük yiyecekleri tercih ediniz. Yumurta yemeyi kısıtlayınız.


Diabet: Diabetin varlığı hem kadınlarda hem de erkeklerde beyin atağı riskini arttırır. Belirli dönemlerde çok susuyor ve normalden fazla idrara çıkıyorsanız, tanı konmamış bir diabetten kuşkulanın ve hemen doktorunuza baş vurun.


Düzensiz kalp atımı: Düzensiz kalp atımı beyin atağı riskini arttırır. Kalbinizin düzensiz attığını hissediyorsanız hemen doktorunuza baş vurun.


Diyet: Yukarıda anlatılanlara ek olarak fazla tuz alımından kaçınmalısınız. Olabildiğince taze yiyecekleri yemeye çalışın. Hazır ya da konserve yiyecekleri satın aldığınızda, kanunlar tarafından üretici firmalara zorunlu tutulmuş olan içerik listesine bakarak sodyum içeriğini kontrol ediniz. Yiyecekteki sodyum, disodyum fosfat, monosodyum glutamat, sodyum nitrat ya da başka bir sodyum bileşiği biçiminde olmalıdır. Sodyum içeriği yüksek olan hazır besinlerden kaçınınız.
Şişmanlık: Şişmanlık diabet ve kalp hastalıklarına zemin hazırlayarak beyin atağı geçirme riskini arttırır. Kilonuzu size önerilen seviyede koruyunuz.
Sigara: Sigara içerek beyin atağını ileri derecede arttırmış oluyorsunuz. Günde 20 adet sigara içiyorsanız beyin atağı riskiniz 6 kat artacaktır.
Egzersiz: Vücuttaki yağ miktarı düşük olan aktif insanların kan kolesterol seviyeleri de düşük olmaya eğilimlidir. Bilindiği gibi kanda kolesterolün yükselmesi akdamar hastalıklarına zemin hazırlayarak beyin atağı riskini arttırmaktadır. Akciğer ve kalbinizi güçlendirmek için aerobik egzersizleri mutlaka yapınız.
Doğum kontrol hapları: Ağızdan alınan doğum kontrol hapları özellikle 30 yaş üstü kadınlarda kanda pıhtılaşma ve emboli riskini arttırırlar. Aynı zamanda sigara içen kadınlarda bu risk daha da yükselecektir. Eğer hem kontrol hapı alıyor, hem de sigara içiyorsanız alternatif korunma yöntemlerine ilişkin mutlaka doktorunuzla konuşmalısınız.


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #3
arwen - avatarı
Ziyaretçi
60 ve üzeri yaş grubunda, en sik rastlanilan nörolojik rahatsizlik inmedir. Inme, kanser ve kalp hastaliklarindan sonra tüm dünyada ülkelerinde ölüm ve sakatlik nedenleri arasinda 3. sirayi almaktadir. Hastanemiz bu hastaligin tüm cephelerini ele alan bir yaklaşim başlatmiştir.
Beyin ve damar hastalıklarında erken ve uygun müdahale ( özellikle ilk 3 saat içinde) hastalığın nasıl sonuçlanacağı bakımından büyük önem taşımakta ve müdahale için uygun teknolojik donanımın varlığı gerekmektedir. Acil durumlarda, erken dönemde, ilk 3 saat içinde hastanın inme geçirdiği anlaşılıp hastanemize başvurması, hastanemizde uygulamakta olan damar içi pıhtı eritici tedavi sayesinde uyguatlıkları önleyici olabilir.
Beyin damarlarının hastalıklarına bağlı kanama ya da damar tıkanmasından kaynaklanan tüm acil durumlarda hastanemizde bulunan gerekli çağımızın en gelişmiş teknik donanımına ilave olarak bu alanda deneyimle nörolog, beyin cerrahı, kardiyolog, radyolog ve yoğun bakım uzmanlarından oluşan deneyimli ekipler günün 24 saati tüm hastalarımızın hizmetindedir.
Daha önce inme geçirmiş ve konuşma bozuklugu, felçler gibi problemleri olan hastalarda da bu bozukluklarin mümkün oldugunca azaltilmasi, hastanin kendine yeten bir hayata kavuşturulmasi için de yapilabilecek çok şey vardir.
Daha önce inme geçirmiş olan hastalardaki diger bir sorun, bu hastalarin tekrar inme geçirme riskinin normalden çok daha fazla olmasidir. Bu hastalarda mutlaka inmenin sebebi konusunda yeterli ve gerekli tetkik yapilmalidir. Gereken tedavi uygulanmalidir. Hastanemiz her türlü çağdaş tetkik ve tedavi olanağına sahip bulunmaktadır. “İnme Polikliniği”miz bu hizmeti vermek üzere bu alanda yetişmiş uzmanlar tarafindan hasta kabul etmektedir. Belirli yaş ve risk grubuna yönelik olarak oluşturmuş oldugumuz, İnme check-up programları henüz bir felç durumu ile karşilaşilmadan, gereken taramayi yapmamiza ve gereken önlemleri almamiza olanak vermektedir.
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #4
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
4- Beyin atağı geçirme riskinizi azaltabilirsiniz...
beyin atağı geçirme riskiniz değişik faktörler tarafından belirlenir. Bu faktörlerin bir kısmını kontrol edemezken, önemli bir kısmını kontrol edebilirsiniz.

Değiştiremeyeceğiniz risk faktörleri:
Yaş:
Beyin atağı geçirme riski yaşla birlikte artar. Tüm beyin ataklarının yaklaşık üçte ikisi 65 yaşından sonra ortaya çıkar.

Cinsiyet: Erkekler kadınlara göre daha çok beyin atağı geçirme riskine sahiptir.

Aile öyküsü: Aileniz bireylerinde beyin atağı görülmüş olması, sizin de beyin atağına eğilimli olduğunuzu gösterir.

Bireysel öykü: Daha önce beyin atağı geçirmişseniz ya da doktorların “geçici kansızlık atağı” olarak tanımladıkları beynin bir alanına kanın az ya da hiç gitmediği bir “minik beyin atağı” geçirdiyseniz, sonrasında beyin atağı geçirme riskiniz yüksektir.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2006       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Panik atak nedir?
Panik atak, aniden başlayan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleri olarak tanımlanır.
- Hastaların çoğu zaman “kriz” adını verdiği bu nöbetler yani panik atak birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve şiddeti 10 dakika içinde en yoğun düzeye çıkar. Çoğu zaman 10-30 dakika, seyrek olarakta 1 saat kadar devam ettikten sonra kendiliğinden geçer.


biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
7 Mayıs 2015       Mesaj #6
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Alıntı
GusinapsE adlı kullanıcıdan alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.


1. Beyin atağı nedir?
Beyin atağı beyinin herhangi bir bölümüne giden kan akımının ani olarak kesilmesidir. Kan beynin herhangi bir bölümüne ulaşamadığında, bu bölüm oksijensiz kalır ve beyin hücreleri ölmeye başlar. kimi zaman da beyin içindeki bir damar yırtılarak beyin dokusu içine kanama gelişir. Her iki durumda da harabiyete uğrayan beyin bölgesinin işlevleri bozulur. Bir çok hasta da bu durum bilinç kaybı ve değişik derecelerde felçler biçiminde kendini gösterir. Bunlar beyin atağının hemen ilk anda dışa vuran görüntülerdir.


omuzlardan beyine giden bisürü kılcal damarlar beyine kan ve oksijen taşırlar. bu damarlar zamanla tahribata uğrayabilirler (kireçlenme) gibi, daralmaya vb başlarlar.
ilk belirtisi de konsantrasyon bozukluğu, hafız kaybı, baş dönmesi, Kulak Çınlaması vb..
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...

Benzer Konular

25 Ekim 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
13 Ekim 2012 / esiiiii Soru-Cevap
29 Eylül 2011 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
8 Nisan 2012 / _KleopatrA_ X-Sözlük