
Ziyaretçi
Kapalıçarşı
Tarihçe
Fatih Sultan Mehmet İstanbul' u aldıktan sonra şehrin dahilindeki çarşılar, dükkanlar, hanlar, hamamlar, evler ve camiler yapılmasını emretmişti. Şarkta bez satılmak için yapılmış, daha sonra her nevi kıymetli eşyanın alım, satımına tahsis olunmuş kapalıçarşılara bedesten denildi. Fatih Sultan Mehmet 'in eski saray yanına yaptırdığı bedesten, sonraları eski bedenten, iç bedesten, yahut Cevahir Bedesteni diye anılmaya başlandı. Bunun ilerisine yapılan ve yeni bedesten denilen Kapalıçarşı' da bir yolu pamuk, bir yolu ipekle dokunan ve sandal denilen bir nevi kumaş satışına tahsisinden dolayı Sandal Bedesteni ismini almıştı. Her iki bedestende de Fatih Devri inşa karakterleri hakimdir.
Eski zenginler, tacirler mücevherlerini ve kıymetli altın ve gümüş eşyalarını bedestendeki kasalarda küçük bir ücret mukabilinde saklarlardı. Bedestende dünyanın ve imparatorluğun her tarafından toplanmış mücevherler, altınlar, silahlar, kıymetli kumaşlar, şallar, halılar ve her nevi kıymetli eşya bulunurdu. Buradaki esnaf şehrin en zengin esnafı idi. Kapalıçarşı muhtelif tamirler görmüş, ve 1894 depreminden sonra esaslı tadilata uğramıştır.
19. asırın 2. yarısından itibaren Avrupa kumaşlarının geniş ölçüde memleketimize ithali, bedestenlerimizin yerli el dokuması kumaş ticaretini sekteye uğratmış, bankaların açılmaya başlaması da bedestenlerin banka hizmetine son vermiştir. Bu suretle eski Bedesten, mücevherat, halı, antika eşya satışı ile hizmete başlamış, Sandal Bedesteni de faaliyetini durdurmuştu. 1914 yılında burası İstanbul Belediyesi tarafından satın alınarak bir umumi meraz yeri haline sokuldu. Sonradan neden ise bundan vaz geçildi, ama mezat birçok güzelliği de ortaya çıkartmıştı. Bu yüzden mezat olacağı günü herkes beklemektedir.
Her devirde hayatımızı aksettiren Çarşı, yabancı seyyahların kitaplarında, yabancı ressamların fırçalarında binbirgece masalları gibi yaşatılmıştır. 3000' den fazla dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı ' yı hergün mevsimine göre 250.000 ile 400.000 kişi ziyaret etmektedir. Kaybolmaya yüz tutmuş birçok mesleği, kendisine has kültürüyle yaşatan Kapalıçarşı dünyanın en eski, en büyük ve en çeşitli üretimlerinin sergilendiği bir mekandır. Modern çağın gereklilikleri sonucu yapılan yeni alış-veriş merkezlerinin mimari ve kültürel dokusundan dolayı etkileyemediği Kapalıçarşı çok çeşitli ürünü birçok yerden daha ucuza sergilemektedir.
Kapalıçarşı Haritası
Sokakları: Acıçeşme, Ağa, Altuncular, Aminçiler, Araracıoğlu, Aynacılar, Basmacılar, Bitpazarı, Çuhacıhanı, Fesçiler, Ganiçelebi, Hacıhasan, Hacıhüsnü, Hacımemiş, Halıcılar, Hazırelbiseciler, İplikçiler, Kahvehane, Kalpakçılar, Karakol, Karamanlıoğlu, Kavaflar, Kazazlar, Keseciler, Kilitçiler, Kolancılar, Koltukçu, Kürkçüler, Lütfullahefendi, Mercançıkmazı, Muhafazacılar, Mühürdaremin, Ortakazazcılar, Örücülerhamamı, Parçacılar, Perdahçılar, Püskülcüler, Reisoğlu, Ressam, Sahaflarbedesteni, Sandal, Sandalbedesteni, Serpuççular, Sıraodalar, Sipahi, Tacirler, Takkeciler, Tavukpazarı, Terlikçiler, Terzibaşı, Terziler, Tuğcular, Varakçıhan, Yağlıkçılar, Yarımtaşhan, Yeşildirek, Yorgancılar, Yüncühasan, Zenneciler,'dir.
15. yüzyıl'dan kalan kalın duvarlı, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapının etrafı sonraki yüzyıllarda, gelişen sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak bir alışveriş merkezi haline gelmiştir. Geçmişte burası her sokağında belirli mesleklerin yer aldığı ve bunların da, el işi imalatının sıkı denetim altında bulundurulduğu, ticari ahlak ve törelere çok saygı gösterilen bir çarşı idi. Her türlü değerli kumaş, mücevherat, silah, antika eşya, konusunda nesillerce uzmanlaşmış aileler tarafından, tam bir güven içinde satışa sunulurdu. Geçen yüzyılın sonlarında deprem ve birkaç büyük yangın geçiren Kapalıçarşı eskisi gibi onarılmışsa da, geçmişteki özellikleri değişikliğe uğramıştır.
Eskiden esnafa olan güven duygusu halkın birikmiş parasının, bir banka gibi onlara verilmesine ve işletilmesine neden olurdu. Günümüzde birçok sokaktaki dükkânlar fonksiyon değişikliğine uğramıştır. Yorgancılar, terlikçiler, fesçiler gibi meslek grupları sadece sokak ismi olarak kalmıştır. Çarşının ana caddesi sayılan sokakta çoğunlukla mücevher dükkânları, buraya açılan yan bir sokakta altıncılar bulunur. Oldukça küçük olan bu dükkânlar değişik fiyat ve pazarlıkla satış yaparlar. Kapalıçarşı renk ve atraksiyon olarak her ne kadar eski canlılığını koruyor ise de, 1970’li yıllardan itibaren İstanbul’u ziyarete gelen turist gurupları için alışveriş olanakları, çarşının ana girişindeki modern ve büyük kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır. HaliçMısır Çarşısı da daha küçük ölçüde bir kapalı çarşıdır. Galata semtinde 15. yüzyıl'da kalma diğer bir küçük kapalı çarşı da halen kullanılmaya devam etmektedir.
Kapalı Çarşı günün her saatinde hareketli ve kalabalıktır. Esnaf, ziyaretçileri ısrarlı olarak kendi mağazasına çağırır. Çarşı girişinde gelişen konforlu, büyük mağazalar Türkiye’de elde imal edilen ve ihracatı yapılan hemen bütün eşyayı satışa sunmaktadır. El halıları ve mücevherat geleneksel Türk sanatının en güzel örnekleridir. Bunlar kalite ve orijin belgeleri ile satılır ve dünyanın her tarafına garantili gönderme yapılır. Halı ve mücevheratın yanında meşhur Türk işi gümüşten yapılmış eserler, bakır, bronz hediyelik ve dekoratif eşya, seramik, oniks ve deriden mamul, üstün kaliteli, Türkiye hatıraları zengin bir koleksiyon oluştururlar.
Anakapıları: Beyazıt, Çarşıkapı, Çuhacıhan, Kuyumcular, Mahmutpaşa, Nuruosmaniye, Örücüler, Sepetçihan, Takkeciler, Tavukpazarı, Zenneciler.
Hanlar: Ağa, Alipaşa, Astarcı, Balyacı, Bodrum, Cebeci, Çukur, Evliya, Hatipemin, İçcebeci, İmamali, Kalcılar, Kapılar, Kaşıkçı, Kebapçı, Kızlarağası, Mercan, Perdahçı, Rabia, Safran, Sarnıçlı, Sarraf, Sepetçi, Sorguçlu, Varakçı, Yağcı, Yolgeçen, Yolgeçen, Zincirli
Sponsorlu Bağlantılar
Fatih Sultan Mehmet İstanbul' u aldıktan sonra şehrin dahilindeki çarşılar, dükkanlar, hanlar, hamamlar, evler ve camiler yapılmasını emretmişti. Şarkta bez satılmak için yapılmış, daha sonra her nevi kıymetli eşyanın alım, satımına tahsis olunmuş kapalıçarşılara bedesten denildi. Fatih Sultan Mehmet 'in eski saray yanına yaptırdığı bedesten, sonraları eski bedenten, iç bedesten, yahut Cevahir Bedesteni diye anılmaya başlandı. Bunun ilerisine yapılan ve yeni bedesten denilen Kapalıçarşı' da bir yolu pamuk, bir yolu ipekle dokunan ve sandal denilen bir nevi kumaş satışına tahsisinden dolayı Sandal Bedesteni ismini almıştı. Her iki bedestende de Fatih Devri inşa karakterleri hakimdir.
19. asırın 2. yarısından itibaren Avrupa kumaşlarının geniş ölçüde memleketimize ithali, bedestenlerimizin yerli el dokuması kumaş ticaretini sekteye uğratmış, bankaların açılmaya başlaması da bedestenlerin banka hizmetine son vermiştir. Bu suretle eski Bedesten, mücevherat, halı, antika eşya satışı ile hizmete başlamış, Sandal Bedesteni de faaliyetini durdurmuştu. 1914 yılında burası İstanbul Belediyesi tarafından satın alınarak bir umumi meraz yeri haline sokuldu. Sonradan neden ise bundan vaz geçildi, ama mezat birçok güzelliği de ortaya çıkartmıştı. Bu yüzden mezat olacağı günü herkes beklemektedir.
Her devirde hayatımızı aksettiren Çarşı, yabancı seyyahların kitaplarında, yabancı ressamların fırçalarında binbirgece masalları gibi yaşatılmıştır. 3000' den fazla dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı ' yı hergün mevsimine göre 250.000 ile 400.000 kişi ziyaret etmektedir. Kaybolmaya yüz tutmuş birçok mesleği, kendisine has kültürüyle yaşatan Kapalıçarşı dünyanın en eski, en büyük ve en çeşitli üretimlerinin sergilendiği bir mekandır. Modern çağın gereklilikleri sonucu yapılan yeni alış-veriş merkezlerinin mimari ve kültürel dokusundan dolayı etkileyemediği Kapalıçarşı çok çeşitli ürünü birçok yerden daha ucuza sergilemektedir.
Kapalıçarşı Haritası
KAPALIÇARŞI SEKTÖRLERİ
- KUYUMCULAR (373)
- HALI VE KİLİM (125)
- GÜMÜŞ (89)
- HEDİYELİK EŞYA (217)
- DERİ (148)
- ANTİKA (36)
- KONFEKSİYON (114)
- BAKIR EŞYA (5)
- BANKA VE FİNANS (16)
- YEMEK (49)
- TURİZM (0)
- DİĞER (70)
Sokakları: Acıçeşme, Ağa, Altuncular, Aminçiler, Araracıoğlu, Aynacılar, Basmacılar, Bitpazarı, Çuhacıhanı, Fesçiler, Ganiçelebi, Hacıhasan, Hacıhüsnü, Hacımemiş, Halıcılar, Hazırelbiseciler, İplikçiler, Kahvehane, Kalpakçılar, Karakol, Karamanlıoğlu, Kavaflar, Kazazlar, Keseciler, Kilitçiler, Kolancılar, Koltukçu, Kürkçüler, Lütfullahefendi, Mercançıkmazı, Muhafazacılar, Mühürdaremin, Ortakazazcılar, Örücülerhamamı, Parçacılar, Perdahçılar, Püskülcüler, Reisoğlu, Ressam, Sahaflarbedesteni, Sandal, Sandalbedesteni, Serpuççular, Sıraodalar, Sipahi, Tacirler, Takkeciler, Tavukpazarı, Terlikçiler, Terzibaşı, Terziler, Tuğcular, Varakçıhan, Yağlıkçılar, Yarımtaşhan, Yeşildirek, Yorgancılar, Yüncühasan, Zenneciler,'dir.
15. yüzyıl'dan kalan kalın duvarlı, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapının etrafı sonraki yüzyıllarda, gelişen sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak bir alışveriş merkezi haline gelmiştir. Geçmişte burası her sokağında belirli mesleklerin yer aldığı ve bunların da, el işi imalatının sıkı denetim altında bulundurulduğu, ticari ahlak ve törelere çok saygı gösterilen bir çarşı idi. Her türlü değerli kumaş, mücevherat, silah, antika eşya, konusunda nesillerce uzmanlaşmış aileler tarafından, tam bir güven içinde satışa sunulurdu. Geçen yüzyılın sonlarında deprem ve birkaç büyük yangın geçiren Kapalıçarşı eskisi gibi onarılmışsa da, geçmişteki özellikleri değişikliğe uğramıştır.
Eskiden esnafa olan güven duygusu halkın birikmiş parasının, bir banka gibi onlara verilmesine ve işletilmesine neden olurdu. Günümüzde birçok sokaktaki dükkânlar fonksiyon değişikliğine uğramıştır. Yorgancılar, terlikçiler, fesçiler gibi meslek grupları sadece sokak ismi olarak kalmıştır. Çarşının ana caddesi sayılan sokakta çoğunlukla mücevher dükkânları, buraya açılan yan bir sokakta altıncılar bulunur. Oldukça küçük olan bu dükkânlar değişik fiyat ve pazarlıkla satış yaparlar. Kapalıçarşı renk ve atraksiyon olarak her ne kadar eski canlılığını koruyor ise de, 1970’li yıllardan itibaren İstanbul’u ziyarete gelen turist gurupları için alışveriş olanakları, çarşının ana girişindeki modern ve büyük kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır. HaliçMısır Çarşısı da daha küçük ölçüde bir kapalı çarşıdır. Galata semtinde 15. yüzyıl'da kalma diğer bir küçük kapalı çarşı da halen kullanılmaya devam etmektedir.
Kapalı Çarşı günün her saatinde hareketli ve kalabalıktır. Esnaf, ziyaretçileri ısrarlı olarak kendi mağazasına çağırır. Çarşı girişinde gelişen konforlu, büyük mağazalar Türkiye’de elde imal edilen ve ihracatı yapılan hemen bütün eşyayı satışa sunmaktadır. El halıları ve mücevherat geleneksel Türk sanatının en güzel örnekleridir. Bunlar kalite ve orijin belgeleri ile satılır ve dünyanın her tarafına garantili gönderme yapılır. Halı ve mücevheratın yanında meşhur Türk işi gümüşten yapılmış eserler, bakır, bronz hediyelik ve dekoratif eşya, seramik, oniks ve deriden mamul, üstün kaliteli, Türkiye hatıraları zengin bir koleksiyon oluştururlar.
Anakapıları: Beyazıt, Çarşıkapı, Çuhacıhan, Kuyumcular, Mahmutpaşa, Nuruosmaniye, Örücüler, Sepetçihan, Takkeciler, Tavukpazarı, Zenneciler.
Hanlar: Ağa, Alipaşa, Astarcı, Balyacı, Bodrum, Cebeci, Çukur, Evliya, Hatipemin, İçcebeci, İmamali, Kalcılar, Kapılar, Kaşıkçı, Kebapçı, Kızlarağası, Mercan, Perdahçı, Rabia, Safran, Sarnıçlı, Sarraf, Sepetçi, Sorguçlu, Varakçı, Yağcı, Yolgeçen, Yolgeçen, Zincirli
Son düzenleyen Mira; 17 Temmuz 2012 15:36
Sebep: Düzenlendi.