Ohri
MsXLabs.org & MORPA & Vikipedi
Coğrafya
Makedonya’nın güneybatısında, Güneybatı bölgesi sınırları içinde yer alır. Ohri Gölü’nün kuzey kısmında konumlanan şehir, Makedonya'nın en turistik bölgesinin içindedir. Balkanlar’ın birçok ülkesinden (özellikle denize kıyısı olmayan Kosova ve Sırbistan) turist, tatillerini geçirmek için Ohri bölgesini tercih eder.
Erken Tarih
Arkeolojik bilgilere göre Ohri bölgesi 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahiptir. Bölgede bilinen ilk yerleşimciler Brigler (Frigler) ve Enheleler olarak belirtilir. MÖ 4. yüzyılda Ohri, Makedonya kralı II. Filip’in egemenliğine geçmiştir. 6. yüzyılda Güney Slavları bölgede küçük idari yapılar kurmuştur. Bu Slav bölgeleri MS 785 yılında 6. Konstantin tarafından Doğu Roma sınırlarına katılmıştır. 867 yılında şehir, Bulgarların egemenliğine girmiş; 990-1015 yılları arasında da Ohri, Birinci Bulgar Devleti’nin başkenti olmuştur. Sonrasında, 1018 yılında Doğu Romalılar şehri tekrar ele geçirmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi
Ohri 1395 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır.Türk dönemiyle beraber Ohri’de büyük değişiklikler yaşanmıştır. Şehir, 18. yüzyılda ticari olarak yükselmiştir. Şehrin de dâhil olduğu bölge 19. ve 20. yüzyıl içinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının hareketli kısmında yer almıştır. 1906’da Selanik’te kurulan “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti” önemli bir harekettir. Gizli bir hareket olarak hücre esasına göre örgütlenen cemiyet kısa sürede Manastır kolunu oluşturarak Resne, Ohri, Üsküp, Gevgeli, Serez, Edirne ve Drama şubelerini açmıştır. Hızla büyüyen “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti” 1907 yılında Avrupa koluyla birleşerek “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” adını almış ve hızla örgütlenmeye devam etmiştir. 1900’lü yılların başında Makedonya ve Ohri’de birçok gelişme yaşanırken Türk-Müslüman unsurun içinden çıkan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin giriştiği hürriyet mücadelesi mevcut hükümete büyük bir yük getirecek, onların faaliyetlerini araştırıp engellemek için Rumeli’ye kuvvet sevk edilecektir. İttihat ve Terakki’ye dolayısıyla meşrutiyet mücadelesine en yoğun destek veren bu anlamda devleti uğraştıran yerlerden birisi de Ohri’dir. Süleyman Kâni Bey’in Ohri Kaymakamlığı görevi sırasında Yüzbaşı Mısırlı Aziz Bey Ohri’de bir “Cemiyet-i İslamiye” kurmuştur. Yüzbaşı Aziz Bey, Bulgar komitecilerinin verdikleri zararlara Müslümanların da aynı şekilde karşılık vermeye hakları olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve ortak bir tavır için teşvikte bulunuyordu.
Halkın sabrı taşmış olduğundan eşraftan bazı kişilerle Aziz Bey arasında “zarara zarar, kana kan” esasına dayalı bir “Cemiyet-i Hususiye-i İslamiye” kurulması konusunda anlaşma sağlanmıştı. Mayıs 1907'de kurulan ve idare heyetini Yüzbaşı Aziz Bey, Debreli Muharrem Ağa, Ohrili Sami, Şaban Ağazade Lütfi, İsmail Ağazade, Sabri Efendilerin oluşturduğu bu cemiyet önce icraat için beş kişilik bir İslam çetesi teşkil etmiş daha sonra bu sayı yediye çıkarılmıştır. İlk icraat olarak 22 Temmuz 1907 günü bir Müslüman çiftliğine saldıran üç Bulgar pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Daha sonra da bu tarz eylemler devam etmiştir. Bulgarlar verilen karşılık üzerine Meşrutiyetin ilanından üç ay önce saldırılarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Ohri’deki bu İslam Cemiyeti Nisan 1908’e kadar faaliyetlerine devam etmiş, bu tarihten sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti perde arkasından çıkarak işleri doğrudan ele almıştır. İttihat ve Terakki teşkilâtlanma aşamasını Ohri’de bu şekilde takibata uğramadan rahat geçirmiştir.
19. yüzyıla gelindiğinde Ohri ve Resne, Türk ve Müslüman nüfusa sahip olmakla birlikte Bulgar ve Arnavut çetelerinin en fazla faaliyet gösterdiği yerler arasındaydı. 1908 inkılâbından önce ilk isyanı düzenleyen ve 1897 Yunan Muharebesi’ndeki cesaretiyle tanınan Resneli Niyazi Bey’in İttihat Terakki’nin oluşumu sırasında Enver Paşa tarafından cemiyete kaydı yapılmıştı. Cemiyet Resne’de sevilmesi ve etkili olacağı düşüncesiyle onu desteklemiş ve kendisinin Resne Kumandanlığına tayini çıkartılmıştı. Niyazi Bey, Resne’ye tayin edilirken Eyüp Sabri Bey’in de Ohri’ye tayini çıkarılmıştı ki o da bölgesinde sevilen bir kişiydi. Niyazi Bey 1319 Makedonya Bulgar ihtilaline kadar Ohri’de askerî debboy görevindeydi. Niyazi Bey ve Eyüp Sabri Bey’in kendi memleketlerinde görev yapmaları İttihat Terakki ve memleket için büyük şanstı. Hem bölgelerini Bulgar çetelerinin zulmünden koruyacak hem de cemiyetin teşkilatlanmasına katkı sağlayacaklardı. Niyazi Bey çetelerle mücadeleye daha fazla önem verirken Eyüp Sabri Bey’in cemiyetin teşkilatlanmasına çalıştığı görülmüş ve bir süre sonra Ohri, Manastır Vilayeti’nde en güvenilir ve teşkilatlı bir merkez hâline gelmişti.Bölgedeki Osmanlı egemenliği 1912 yılında sona ermiştir. Bu son dönem idari yapılanmasında Ohri, Manastır Vilayeti sınırları içinde, Manastır Sancağı’na bağlı olmuştur.
Yugoslavya Krallığı Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu dönemi sonrasında, küçüklü büyüklü birçok muharebe sonrasında Ohri’nin de yer aldığı bölge, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı egemenliğinde kalmıştır. Krallık, sonrasında Yugoslavya Krallığı olarak 1943 yılına dek egemen olmuştur. Osmanlı sonrasındaki bu dönem, Ohri’nin çehresinde ve sosyal yaşamında ciddi bazı değişiklikleri getirmiştir. Şehirde bulunan birçok Müslüman ibadethanesi ya tahrip edilmiş ya tamamen yıkılmış; çoklukla bunların yerine de kiliseler inşa edilmiştir.
Yugoslavya Dönemi
1943 yılı ile beraber Yugoslavya Krallığı ortadan kalkmış, yerine Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu dönemde de Ohri, devam eden idari yapı içinde yer almıştır.
Makedonya Cumhuriyeti Dönemi
1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Ohri, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde yer almıştır. Yugoslavya döneminde turistik yönü artan Ohri, Makedonya’nın bağımsızlığı sonrasında Makedonya’nın en ünlü turizm merkezi olmuştur.
Nüfus
2002 sayımlarına göre Ohri’nin toplam nüfusu 55.749 kişidir. Bu nüfusun etnik dağılımı şu şekildedir: Makedonlar 47.344; Arnavutlar 2.962; Türkler 2.268 ve diğerleridir.
Turizm
Ohri, Balkanlar’daki önemli turizm merkezlerinden birisidir. Özellikle, Ege Denizi bölgesinin dışında, denize çıkışı olmayan ülke vatandaşları için bölge, tatil merkezi özelliğindedir. Ohri'de Osmanlı döneminden kalma 10 cami, 1 de tekke bulunmaktadır. Kiliselerin sayısı ise yaklaşık olarak 40'tır . Göl manzarası, bölgeye özgü evleri ve tarihî mimari eserleriyle ünlü bir turistik noktadır. Osmanlı'dan kalma Safranbolu evlerine benzer mimari yapısına sahip evler bulunmaktadır. Şehir ve Ohri Gölü, UNESCO tarafından dünya mirası listesine dâhil edilmiştir. Ohri, aynı zamanda Slavlar için oldukça önemli olan Kiril alfabesinin doğduğu yer olarak kabul edilir.
Kardeş Şehirler
Ohri’nin dünya çapında 9 şehir ile anlaşması vardır.
Kardeş şehirlerin dışında aşağıdaki şehirlerle iş birliği protokolu imzalanmıştır.
MsXLabs.org & MORPA & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ohri Bayrağı
Ohri, yaklaşık 42.000 kişilik nüfusu ile Makedonya'nın en büyük sekizinci kentidir. Şehirde, bir Roma kalesinin harabeleri, Bizans kiliseleri, eski katedralin içinde bir cami (XI.-XIV. yy) yer alır. Ohri Gölü, Arnavutluk ile Makedonya'yı birbirinden ayırır. İçinde bulunduğu eş isimli belediyenin idarî koltuğudur ve ülkenin güneybatısında, Ohri Gölü'nün kenarında, Arnavutluk sınırına gayet yakın bir konumda bulunmaktadır. Ohri, yaklaşık 220.000 kişilik nüfustan oluşan Güneybatı Bölgesi'nin iktisadi, kültürel ve dinî merkezi ve Ohri Gölü'ndeki en büyük yerleşimdir. Kent yakınlarında Makedonya'nın iki uluslararası havalimanlarından biri olan Ohri Havalimanı bulunmaktadır.
Kaleden Ohri ve Ohri Gölü
BilgilerGünümüz Ohri turizm kenti olarak tanınır. İyi muhafaza edilmiş eski kenti, Orta Çağ dönemine dayanan hisarları, yüksek sayıdaki kiliseleri, manastırları ve camilerinın yanı sıra büyük, milyonlarca yaşındaki gölü sadece Balkan ülkelerinden gelenleri değil, tüm Avrupa'dan ve Asya'nın bazı ülkelerinden gelen yabancıları kendine doğru çeker. UNESCO, 1979 yılında Ohri Gölü'nü, bir sene sonra da Ohri kentini UNESCO Dünya Mirasları listesine ekledi.
- Ülke: Makedonya
- Bölge: Güneybatı
- Belediye: Ohri
- Belediye Başkanı: Aleksandar Petreski
- Yüz Ölçümü:Toplam 389,93 km²
- Rakım: 695-800 m (-1.930 ft)
- Nüfus: Toplam 55,749 (2002)
- Zaman Dilimi: OAZD (+1) - Yaz (YSU) OAYZD (+2)
- Alan Kodu: (+389) 046
- Plaka Kodu: OH
Coğrafya
Makedonya’nın güneybatısında, Güneybatı bölgesi sınırları içinde yer alır. Ohri Gölü’nün kuzey kısmında konumlanan şehir, Makedonya'nın en turistik bölgesinin içindedir. Balkanlar’ın birçok ülkesinden (özellikle denize kıyısı olmayan Kosova ve Sırbistan) turist, tatillerini geçirmek için Ohri bölgesini tercih eder.
Erken Tarih
Arkeolojik bilgilere göre Ohri bölgesi 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahiptir. Bölgede bilinen ilk yerleşimciler Brigler (Frigler) ve Enheleler olarak belirtilir. MÖ 4. yüzyılda Ohri, Makedonya kralı II. Filip’in egemenliğine geçmiştir. 6. yüzyılda Güney Slavları bölgede küçük idari yapılar kurmuştur. Bu Slav bölgeleri MS 785 yılında 6. Konstantin tarafından Doğu Roma sınırlarına katılmıştır. 867 yılında şehir, Bulgarların egemenliğine girmiş; 990-1015 yılları arasında da Ohri, Birinci Bulgar Devleti’nin başkenti olmuştur. Sonrasında, 1018 yılında Doğu Romalılar şehri tekrar ele geçirmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi
1863 yılında Ohri
Ohri 1395 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır.Türk dönemiyle beraber Ohri’de büyük değişiklikler yaşanmıştır. Şehir, 18. yüzyılda ticari olarak yükselmiştir. Şehrin de dâhil olduğu bölge 19. ve 20. yüzyıl içinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının hareketli kısmında yer almıştır. 1906’da Selanik’te kurulan “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti” önemli bir harekettir. Gizli bir hareket olarak hücre esasına göre örgütlenen cemiyet kısa sürede Manastır kolunu oluşturarak Resne, Ohri, Üsküp, Gevgeli, Serez, Edirne ve Drama şubelerini açmıştır. Hızla büyüyen “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti” 1907 yılında Avrupa koluyla birleşerek “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” adını almış ve hızla örgütlenmeye devam etmiştir. 1900’lü yılların başında Makedonya ve Ohri’de birçok gelişme yaşanırken Türk-Müslüman unsurun içinden çıkan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin giriştiği hürriyet mücadelesi mevcut hükümete büyük bir yük getirecek, onların faaliyetlerini araştırıp engellemek için Rumeli’ye kuvvet sevk edilecektir. İttihat ve Terakki’ye dolayısıyla meşrutiyet mücadelesine en yoğun destek veren bu anlamda devleti uğraştıran yerlerden birisi de Ohri’dir. Süleyman Kâni Bey’in Ohri Kaymakamlığı görevi sırasında Yüzbaşı Mısırlı Aziz Bey Ohri’de bir “Cemiyet-i İslamiye” kurmuştur. Yüzbaşı Aziz Bey, Bulgar komitecilerinin verdikleri zararlara Müslümanların da aynı şekilde karşılık vermeye hakları olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve ortak bir tavır için teşvikte bulunuyordu.
Halkın sabrı taşmış olduğundan eşraftan bazı kişilerle Aziz Bey arasında “zarara zarar, kana kan” esasına dayalı bir “Cemiyet-i Hususiye-i İslamiye” kurulması konusunda anlaşma sağlanmıştı. Mayıs 1907'de kurulan ve idare heyetini Yüzbaşı Aziz Bey, Debreli Muharrem Ağa, Ohrili Sami, Şaban Ağazade Lütfi, İsmail Ağazade, Sabri Efendilerin oluşturduğu bu cemiyet önce icraat için beş kişilik bir İslam çetesi teşkil etmiş daha sonra bu sayı yediye çıkarılmıştır. İlk icraat olarak 22 Temmuz 1907 günü bir Müslüman çiftliğine saldıran üç Bulgar pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Daha sonra da bu tarz eylemler devam etmiştir. Bulgarlar verilen karşılık üzerine Meşrutiyetin ilanından üç ay önce saldırılarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Ohri’deki bu İslam Cemiyeti Nisan 1908’e kadar faaliyetlerine devam etmiş, bu tarihten sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti perde arkasından çıkarak işleri doğrudan ele almıştır. İttihat ve Terakki teşkilâtlanma aşamasını Ohri’de bu şekilde takibata uğramadan rahat geçirmiştir.
19. yüzyıla gelindiğinde Ohri ve Resne, Türk ve Müslüman nüfusa sahip olmakla birlikte Bulgar ve Arnavut çetelerinin en fazla faaliyet gösterdiği yerler arasındaydı. 1908 inkılâbından önce ilk isyanı düzenleyen ve 1897 Yunan Muharebesi’ndeki cesaretiyle tanınan Resneli Niyazi Bey’in İttihat Terakki’nin oluşumu sırasında Enver Paşa tarafından cemiyete kaydı yapılmıştı. Cemiyet Resne’de sevilmesi ve etkili olacağı düşüncesiyle onu desteklemiş ve kendisinin Resne Kumandanlığına tayini çıkartılmıştı. Niyazi Bey, Resne’ye tayin edilirken Eyüp Sabri Bey’in de Ohri’ye tayini çıkarılmıştı ki o da bölgesinde sevilen bir kişiydi. Niyazi Bey 1319 Makedonya Bulgar ihtilaline kadar Ohri’de askerî debboy görevindeydi. Niyazi Bey ve Eyüp Sabri Bey’in kendi memleketlerinde görev yapmaları İttihat Terakki ve memleket için büyük şanstı. Hem bölgelerini Bulgar çetelerinin zulmünden koruyacak hem de cemiyetin teşkilatlanmasına katkı sağlayacaklardı. Niyazi Bey çetelerle mücadeleye daha fazla önem verirken Eyüp Sabri Bey’in cemiyetin teşkilatlanmasına çalıştığı görülmüş ve bir süre sonra Ohri, Manastır Vilayeti’nde en güvenilir ve teşkilatlı bir merkez hâline gelmişti.Bölgedeki Osmanlı egemenliği 1912 yılında sona ermiştir. Bu son dönem idari yapılanmasında Ohri, Manastır Vilayeti sınırları içinde, Manastır Sancağı’na bağlı olmuştur.
Yugoslavya Krallığı Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu dönemi sonrasında, küçüklü büyüklü birçok muharebe sonrasında Ohri’nin de yer aldığı bölge, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı egemenliğinde kalmıştır. Krallık, sonrasında Yugoslavya Krallığı olarak 1943 yılına dek egemen olmuştur. Osmanlı sonrasındaki bu dönem, Ohri’nin çehresinde ve sosyal yaşamında ciddi bazı değişiklikleri getirmiştir. Şehirde bulunan birçok Müslüman ibadethanesi ya tahrip edilmiş ya tamamen yıkılmış; çoklukla bunların yerine de kiliseler inşa edilmiştir.
Yugoslavya Dönemi
1943 yılı ile beraber Yugoslavya Krallığı ortadan kalkmış, yerine Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu dönemde de Ohri, devam eden idari yapı içinde yer almıştır.
Makedonya Cumhuriyeti Dönemi
1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Ohri, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde yer almıştır. Yugoslavya döneminde turistik yönü artan Ohri, Makedonya’nın bağımsızlığı sonrasında Makedonya’nın en ünlü turizm merkezi olmuştur.
Nüfus
2002 sayımlarına göre Ohri’nin toplam nüfusu 55.749 kişidir. Bu nüfusun etnik dağılımı şu şekildedir: Makedonlar 47.344; Arnavutlar 2.962; Türkler 2.268 ve diğerleridir.
Turizm
Ohri, Balkanlar’daki önemli turizm merkezlerinden birisidir. Özellikle, Ege Denizi bölgesinin dışında, denize çıkışı olmayan ülke vatandaşları için bölge, tatil merkezi özelliğindedir. Ohri'de Osmanlı döneminden kalma 10 cami, 1 de tekke bulunmaktadır. Kiliselerin sayısı ise yaklaşık olarak 40'tır . Göl manzarası, bölgeye özgü evleri ve tarihî mimari eserleriyle ünlü bir turistik noktadır. Osmanlı'dan kalma Safranbolu evlerine benzer mimari yapısına sahip evler bulunmaktadır. Şehir ve Ohri Gölü, UNESCO tarafından dünya mirası listesine dâhil edilmiştir. Ohri, aynı zamanda Slavlar için oldukça önemli olan Kiril alfabesinin doğduğu yer olarak kabul edilir.
Kardeş Şehirler
Ohri’nin dünya çapında 9 şehir ile anlaşması vardır.
- 1977 : Kragujevac, Sırbistan
- 1979 : Vinkovci, Hırvatistan
- 1981 : Piran, Slovenya
- 1981 : Wollongong, Avustralya
- 1981 : Windsor, Kanada
- 1984 : Budva, Karadağ
- 2002 : Pogradec, Arnavutluk
- 2009 : Caen, Fransa
- 2010 : Yalova, Türkiye
Kardeş şehirlerin dışında aşağıdaki şehirlerle iş birliği protokolu imzalanmıştır.
- 1999 : Filibe, Bulgaristan
- 2000 : Nesebar, Bulgaristan
- 2003 : Zemun, Sırbistan
- 2003 : Dalian, Çin
- 2004 : Bankya, Bulgaristan
- 2005 : Leskovac, Sırbistan
- 2005 : Ptuj, Slovenya
- 2006 : Büyük Tırnova, Bulgaristan
- 2006 : Sinaia, Romanya
- 2006 : Gaziosmanpaşa, Türkiye
theMira