Arama

Gümüşhane - Sayfa 2

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 19 Temmuz 2012 Gösterim: 14.983 Cevap: 11
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
25 Ağustos 2011       Mesaj #11
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
GÜMÜŞHANE DEYİMLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
Aklı kesmek
Anyayı konyayı öğrenmek.
Avare olmak
Ayağına kara su inmek.
Baş göz etmek.
Başını bağlamak.
Belayı satın almak.
Benzi sararmak.
Bende dil yok,sende din.
cıngar çıkarmak.
Cırım cırım etmek.
Çingenlik etmek.
dereyi geçip arkta boğulmak.
Dil ıslatmak.
Eli kaşık tutmak.
Elleri pancar doğramak.
Fırık fırık dönmek.
Fodulluk etmek.
Gadasını almak.
gözünün yağını yemek.
Hal ağlamak.
Hayıf almak.
Henek olmak.
İğne ile kuyu kazmak.
İmi timi belli olmamak.
Kıtlıktan çıkmak.
Kin etmek.
Kör gözünden yana.
Kurtdeşen olmak.
la deyip lo dememek.
Mahat olmamak.
Ona buna ağız eğmek.
Ödü patlamak.
Ölüyü gordan çıkarmak.
Sövünç olmak.
Şeytan kulağına kurşun.
Şikar olmak.
Toprak başına.
Üstüne lazım olmamak.
Zıbarıp yatmak.
Zotuna gitmek.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
19 Temmuz 2012       Mesaj #12
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Gümüşhane
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Sponsorlu Bağlantılar

Doğu Karadeniz bölümünün iç kesiminde il ve bu ilin merkezi olan kent. Kuzeyde Trabzon, doğuda Bayburt, güneyde Erzincan, batı ve kuzeybatıda Giresun illeriyle sınırlanır. Komşu illerde de olduğu gibi, Kuzey Anadolu kenar dağları içinde kalan il toprakları çok engebelidir. Bu engebelik, çığırlarının bir kesimi burada kalan Çoruh, Harşit ve Kelkit ırmaklarının derin oluk biçimli vadileriyle daha da belirli bir hâl alır.

En yüksek yer, il merkezinin kuzeydoğusunda Çakırgöl (ya da Çağılgöl, Kolat) Dağları'nda 3.000 m.yi geçer. İlin güney yarısında uzanan Gümüşhane Dağları, doğuda Soğanlı Dağları'nın bir devamıdır ve batıda Giresun Dağları'na bağlanır. Bu dağlar güneyde Kelkit Vadisi'ne dik yamaçlarla iner. Ova düzlükleri az yer kaplar. Başlıcası ve en genişi, ilin doğusunda Bayburt ve Hart ovalarıdır. Kelkit ve Harşit ırmaklarının kaynak bölgeleri ve Çoruh'un yukarı çığırı il toprakları içinde kalır. İklim, Karadeniz Bölgesi'nin genel niteliklerini taşımakla beraber, bu nitelikler kıyıdan uzaklaştıkça silinmeye başlar. Fakat il toprakları bütünüyle güney komşusu Doğu Anadolu'dan farklıdır. İklim, karasal değildir, insan eliyle çok yerde ortadan kaldırılmış olmakla beraber, doğal bitki örtüsü yine de ormandır. Ancak Karadeniz kıyılarının bol ve düzenli yağışları yoktur; yıllık yağış tutarları, yüksek dağlık yöreler hariç, 500 mm.nin üstüne çıkmaz. Bu değişiklikler kültür bitkilerinde de kendini gösterir. Mısırın yerini buğday alır; fındık, çay, turunçgiller gibi ürünler artık yoktur. Erkek nüfusun kadın nüfusundan az oluşu, bu ilin iç ve dış göçlerde oldukça önemli yer tutmasındandır.
Nüfus yoğunluğu 28'dir ve Türkiye ortalamasının bir hayli altındadır. İlçe sayısının azlığı dikkati çeker. İl merkezinin durumu da ilgi çekicidir. Çok dağlık, engebeli ve oldukça seyrek nüfuslu bir il olan Gümüşhane'de ekili alanların oranı da azdır. Böyle olmakla beraber, sanayi ve madencilik bakımından Türkiye'nin en geri kalmış illerinden biri olması nedeniyle, ekonomi yine de tarım ve hayvancılığa dayanır. 1978'de başlıca ürünler ve üretim miktarları; tahıl 150.000 ton (buğday 56.000, mısır 800 tondur. Karadeniz kıyılarında önemli bir tahıl olan mısır, burada önemini yitirmiş, yerini buğdaya bırakmıştır), baklagillerden mercimek, bu grubun öteki ürünlerinin toplamından fazladır (1.753 ton). Endüstri bitkileri içinde sadece şekerpancarı dikkati çeker, bir başka önemli ürün de patatestir (50.000 ton). Meyve ve sebze üretimi çok azdır. Meyveler içinde elma, ötekilere göre nispeten fazladır (toplam 17.000 tonun 7.000'i). Hayvancılık tarıma göre daha iyi durumdadır. Öte yandan büyük ve küçükbaş hayvan sayılarının birbirine az çok denk oluşu dikkati çeker (435.000 koyun, 98.000 kılkeçisi, 121.000 inek, 45.000 öküz, 90.000 dana). Yeraltı kaynakları ve sanayi bakımından çok geri kalmıştır; bir miktar linyit işletilir. Ulaşım bakımından en büyük avantajı, Trabzon-İran transit yolu üzerinde bulunmasıdır. Trabzon limanından başlayan bu önemli yol, Zigana Geçidi'nden sonra Torul'a varır. Burada Karadeniz'in başka bir iskelesinden gelen (Tirebolu) çok dönemeçli bir yolla birleşir ve il merkezinden geçerek Bayburt üzerinden Erzurum'a yönelir. İl merkezi Gümüşhane, Harşit Vadisi'nin dar ve derin bölümlerinin iki yanında kurulmuş, vadi boyunca uzanan bir şerit meydana getirir Denizden yüksekliği 1.150 m.dir. Eski Gümüşhane bugünkünden daha yüksekte, Harşit'e karışan Musalla Deresi yamaçlarında bulunuyordu. Kente adını vermiş olan gümüş ocakları tükenip kapandıktan sonra, kent bugünkü yerine kaymıştır. Eski Gümüşhane bugün kentin bir mahallesini meydana getirir. Önemli bir transit yolu üzerinde bulunmasına rağmen gelişememiş bir kenttir. Sanayi kuruluşları yoktur. Bu nedenle merkez nüfusu bugün de azdır (1927'de 2.500, 1980'de 12.000, 1985'te 22.067, 1997'de 39.366). Kentin eski tarihi hakkında kesin bilgi yoktur. Yöredeki ilk kalelerin İsa'dan önce yapıldığı bilinmektedir. Gümüşhane çevresi Hititlerin yıkılışından sonra, önce Urartu, sonra Pers egemenliğine girdi. Büyük İskender'in Pers İmparatorluğu'na son vermesi üzerine Makedonya yönetimine geçti. Bir süre sonra ise Bizans egemenliğine girdi. 7. ve 8. yüzyıllarda Emevî-Abbasî ve Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirdi. Selçukluların Anadolu'ya gelişiyle birlikte Türklere geçti. 1467'de Akkoyunluların yönetimine giren Gümüşhane 1514'te Yavuz Sultan Selim tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Yöre, tarih boyunca, Büyük İskender zamanında bulunan ve o zamandan beri işletilen gümüş madenleri dolayısıyla önem kazandı. Özellikle Osmanlıların yönetimine geçtikten sonra çok gelişti. 19. yüzyılda Osmanlı-Rus savaşları nedeniyle halk başka yerlere göç etmeye başlayınca kent eski önemini yitirdi.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

5 Ekim 2008 / firstlady Taslak Konular