Arama

Afyonkarahisar'ın ilçeleri

Güncelleme: 16 Mart 2017 Gösterim: 8.877 Cevap: 21
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
21 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Sandıklı - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilgiler
  • İlçe nüfusu: 59.040
  • Şehir nüfusu: 32.634
  • Köy ve belde nüfusu: 26.406
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TÜİK
  • Yüzölçümü: 1223 km²
  • Rakım: 1158[1] metre
  • Koordinatlar 38°27′48″N, 30°16′24″E
Genel bilgiler
  • Ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: Ege
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03500
  • Alan kodu: 0272
  • Plaka: 03
Sandıklı, Afyonkarahisar'ın bir ilçesidir. Afyonkarahisar iline bağlı ilçe olan Sandıklı, Ege bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünde, Antalya-Ankara karayolu üzerinde yer alır. İlçemiz, doğusundaki Kumalar dağı eteğinde kurulmuştur.
Sandıklı, 29° 50' - 30° 30' Doğu meridyeni ile 38° 15' - 38° 45' Kuzey paralelleri arasındaki coğrafi konumda yer alır. Yüzölçümü ise 1036 km²'dir.
Topraklarını, doğuda aynı ilin Şuhut, Güneyde Kızılören ve Dinar, batıda Denizli ilinin Çivril ve Afyonkarahisar ilinin Hocalar, Kuzeyde ise Afyonkarahisar'ın Sincanlı ve merkez ilçeleri çevirir.
Sandıklı, ülkemizin belli başlı büyük merkezlerine karayolu ile oldukça yakın sayılabilecek bir mesafededir. Afyonkarahisar'a 61 km, İstanbul'a 515 km, Ankara'ya 317 km, İzmir'e 315 km, Antalya'ya 231 km, Bursa'ya 320 km, Konya'ya 287 km mesafede olan ilçe bu konumu ile ulaşım yönünden avantajlı bir noktadadır.
Karayolu ulaşımındaki avantajlarına rağmen Sandıklı'ya demiryolu ile ulaşım imkânları bir hayli kısıtlıdır. İstanbul (Haydarpaşa) ile Denizli arasında işleyen Pamukkale Ekspresi uzun yıllar boyunca Sandıklı'da yaşayan insanların ulaşım ihtiyacını karşılamıştır. Pamukkale Ekspresi'nin 27 Ocak 2008 tarihinde Haydarpaşa-Denizli seferini yapan treni Kütahya yakınlarında raydan çıkmış, meydana gelen kazada 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kazadan sonra bir müddet daha tren seferleri devam etmiş ancak TCDD tarafından alınan karar gereğince, 25 Temmuz 2008 tarihi itibariyle Pamukkale Ekspresinin seferleri iptal edilmiştir.

Sandıklı'nın dağları
Sandıklı'nın dört bir yanı dağlarla çevrilidir. Kuzeyinde Ahır Dağı, batısında Bulkaz Dağı, güneyinde Akdağ, doğusunda da Kumalar Dağı bulunur.

Ahır Dağları
İlçenin Kuzey sınırını oluşturan bu dağlar üçüncü zamanın genç dağlarıdır.
Sincanlı ve Sandıklı ilçeleri arasında uzanır. Uşak ilinin Banaz ilçeleri sınırlarını da kaplar.
İki yüzü de çam ormanlıkları ile kaplıdır. En yüksek tepesi Tazlar ve Yağcı damları arasında olup 1981 metredir. Güney taraflarında devlethan köyü yakınında bol amyant damarlarına rastlanır.
Ayrıca rezervi 10 bin ton civarında olan linyit kömürü damarları Afyon Karacaören köyü yakınlarındadır.
Barındırdığı artezyen kaynakları çevre ovaları besler.

Burkaz Dağı
Akdağ'ın kuzey batısına doğru uzanan dağ, Hocalar, Banaz ve Sivaslı ilçeleri arasında ve Küfü çayı ile Ahat suyu arasında yayılmış ormanlık bir dağdır. En yüksek yeri Bulkaz (Gürpınar) köyü yakınlarıdır ve 1990 metredir. Batı yüzü palamutluk olup, amyant damarları vardır.

Akdağ
Sandıklı, Kızılören, Dinar ve Çivril ilçeleri arasında bulunan Akdağ, ormanlık ve bölgenin en yüksek dağıdır. 2449 ve 2345 metre yükseklikte iki tepeyi ihtiva eden Akdağ'da Sorkun kasabası yakınlarında bakır madenine rastlanmıştır. Batıya Küfü çayı - Düzbel ve Duruca su yolu ile geçit verir. Güney yüzü dik, kuzey yüzü meyillidir. Kuzey yüzünde Kocayayla vardır. Kalkerin bol olduğu yerlerde antik mermer ocaklarına rastlanmıştır.

Nüfus
İlçenin nüfusu 2010 yılında güncellenen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre 60.126'dır. Bunun 33.144'ü ilçe merkezinde, 26.982'si ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. Daha önceki nüfus sayımlarının sonuçlarına göre, Sandıklı'da hem merkezde hem de köylerde yaşayanların sayısının azaldığı gözlenmektedir. Özellikle 1960'lı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine çalışmaya giden Sandıklılılar ilçenin nüfusunu azaltmıştır. Keza günümüzde Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde çok sayıda Sandiklı nüfusuna kayıtlı yurttaşımızın yaşadığı bilinmektedir. 1980'li yıllarla birlikte ise civar köylerden merkeze doğru bir göç hareketi yaşanmıştır. Bu durum 1980'li ve 1990'lı yıllar boyunca devam etmiştir. Ancak 2000'li yıllarla birlikte Sandıklı'nın hem merkezdeki nüfusu hem de köylerde yaşayan nüfusu yavaş yavaş azalmaya başlamıştır. Her ne kadar bu azalma henüz çok dikkate değer görülmese de, ilerleyen dönemde ciddi boyutlara varabilecek düzeydedir.Şöyle ki; Sandıklı'nın 2000 yılındaki toplam nüfusunun 2010 yılına gelindiğinde 15.000 kişi azaldığı gözlenmektedir. (Adrese dayalı nüfus sayımı neticesinde nüfusun azaldığı düşünülmektedir.)
İlçenin idari teşkilatlanması ise şöyledir; Sandıklı'da Merkez ve Karadirek olmak üzere 2 bucak merkezi vardır.Merkez bucağa bağlı köy sayısı 38 iken, Karadirek bucağına bağlı 9 köy bulunmaktadır.Ayrıca ilçeye bağlı, belediye teşkilatı bulunan 10 adet yerleşim yeri mevcuttur.Bunlar Ballık, Kızık, Kusura, Menteş, Örenkaya, Sorkun, Yavaşlar, Karadirek, Akharım ve Başağaç'tır.

Tarihçe
Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden birisi olan Sandıklı’nın ilk kuruluşunun hangi çağlarda olduğu tespit edilememiştir.
Sandıklı’nın bilinen en eski tarihi bakır, tunç ve demir devri dönemlerine kadar gitmektedir. Bakır çağında M.Ö.2700-2000 Sandıklı’ya 13 km. mesafede bulunan Kusura Kasabasında başşehri Kusura olan Etiler (Hitit) İmparatorluğu'nun mayası olan Kussar (Kursora) Krallığı hüküm sürmüştür.İngiltere Oxford Üniversitesi tarafından 1935, 1936 ve 1937 yıllarında Kusura’da yapılan kazılarda, halen Afyon Arkeoloji Müzesinde sergilenen üç ayrı döneme Kalkolitik, Bakır Çağı ve Eti Çağları'na ait buluntular elde edilmiştir.
Prof.Dr. W.M. Ramsey’in 1890 yılında yazmış olduğu “ Küçük Asya’nın Tarihsel Coğrafyası “ isimli kitap da ; Sandıklı’nın “ Pentapolis “ adı altında Frigya arazisi içerisinde bulunduğu ve Pentapolis bölgesinde Otrus (Çorhisar), Bruzus (Karasandıklı), Eucarpeia (Emirhisar), Hierapoeis (Koçhisar) ve Stectorion (Menteş) adında 5 büyük şehrin olduğu ifade edilmektedir.
Sandıklı’nın Frigyalılar döneminde M.Ö. 1300-1400 yıllarında adı “Apemie Kivatos” dur. Apemie Kivatos, Aziz Mina'nın Sandukası demektir.
Hititlilerin Sandıklı’ya, Hitit dilinde sandık anlamına gelen Samuka dedikleri bilinmektedir.
Sandıklı isminin, Grek dilinde Kivatos kelimesinin Sandık anlamına gelmesinden ve kurulduğu yerin, dağlar arasında çukurda kilitli bir kutu gibi sandık manzarası arz etmesinden geldiği, tahmin edilmektedir.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Sandıklı, “ Sandık dolusu mallı ve mahsulatlı kazadır. Cümle 350 toprak örtülü evdir. 3 mahalle 4 mihraptır. 40 leblebici dükkanı vardır “ şeklinde ifade edilmektedir. Bu seyahatnamede Sandıklı’nın, sandık dolusu bol mahsullü kaza olarak belirtilmesinden dolayı da Sandıklı’ya, Sandıklı denilmiş olabilecektir.
1071 yılında Malazgirt Savaşı'nı kazanan Sultan Alparslan’ın orduları Anadolu’da pek çok şehir, kasaba ve kaleyi ele geçirir. Emir Sanduk adında bir Bey Afyon ve civarını 1076 yılında fetheder ve 1115 yılında da Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan Afyon ve kalesini, Germiyanoğulları da Sandıklı havalesini kendi topraklarına dahil eder.
Rivayete göre, Germiyanoğulları'ndan Sahibataoğulları, Sandıklı’nın Bizanslılar'ın elinde bulunduğu bir zamanda tahmini 1115 yılında Bizans beylerinden birisinin düğününe katılır. Düğüne gidilir iken, hediye götürüldüğü süsü verilerek 40 deveye yüklenen 80 sandık içerisine 80 yiğit konulur. Herkes zevk-i alemde iken bu yiğitler sandıklarından çıkar ve ufak bir çarpışmadan sonra Sandıklı’yı fethederler. Bu nedenle de bu yere Sandıklı adı verilir.
II. Kılıç Arslan, 1018 yılında Çağrı Bey ile başlayan ve Büyük Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan Malazgirt Savaşı'na kadar süren savaşlar sonunda ve 1176 yılında, Bizanslılar'ı, Miryokefalon Muharebesi adı verilen ve Homa İlçesinden Kızılören Kasabası'na doğru gelen Düzbel Geçidi'nden sonra Sandıklı Ovası'na kadar uzanan Durucasu Deresi'ni de içine alan bölgede bozguna uğratarak Anadolu’da Türk hakimiyetini kesin olarak kurmuştur. Türk’ün Anadolu tarihinde İkinci Malazgirt Zaferi olarak bilinen bu savaştan sonra, Sandıklı ve güney yöresine Uç Beyi olarak Emir Sungur, kuzey yöresine de (Sinanpaşa, Altıntaş, Kütahya) Uç Beyi olarak Emir Cafer görevlendirilmiştir.
Germiyanoğulları döneminde Kadim Höyük üzerine inşa edilen ve halen bir bölümü ayakta duran “ Hisar Kalesi “ nin mevcut kitabesinden anlaşıldığına göre; Kale, miladi 1324 yılında Çelebiazam lakabı ile zikredilen Germiyan Sultanı Yakup Bin Beşir zamanında yapılmış olup, o dönem Sandıklı’sının “ Bolluk ve bereket içerisinde bir kaza ... “ olduğundan bahsedilmektedir. Aynı dönemde, Alamescit Köyü ile Yavaşlar Kasabasında birer cami ile Sandıklı’da Küçük Hamam adı ile bilinen hamam ve Yeni (Keçi) Camii avlusundaki han yapılmıştır.
Günümüzden 110 sene kadar önce Sandıklı’yı ziyaret eden Şemsettin Sami Kamus-u Alem adlı kitabında Sandıklı’yı “ Bu kazanın 6515 nüfusu, 3 camisi, 4 medresesi, 3 tekkesi, 1 rüştiyesi, 1 iptida-i mektebi, birkaç mahalle mektebi, 1240 okuyucusu, 5 hanı, Şehli ( şimdiki Çivril ilçesi ), Geyikler ( şimdiki Dinar ilçesi ) ve Dazkır ( şimdiki Dazkırı ilçesi ) adlı üç nahiyesi, 215 köyü, cem’an 74 990 nüfusu vardır “ şeklinde anlatmaktadır.
1860 yılında Padişah Abdülmecit devrinde yeniden yapılan Osmanlı İdari Taksimatında, Hüdavendigar (Bursa) Vilayetine bağlı bir kaza durumuna getirilen ve Şehli (şimdiki Çivril ilçesi), Geyikler (şimdiki Dinar ilçesi) ve Dazkır (şimdiki Dazkırı ilçesi) isimli üç nahiyesi ile 215 adet köyü olan Sandıklı, 1869 yılında belediye teşkilatı ile teşkilatlandırılmıştır.
Edip Ali Baki Bey’in yazdığı “ XVIII. Asırda Meçhul Halk Tarihi “ adlı kitapta, “ Sandıklı kaza meclisinin, vali ve mutasarrıfların ağır vergisi ile ilgili şikayetinden bahisle, o yılda ( ki miladi 1745 senesi ) şikayetin kabulü ile, verginin her taksitinden 25 kuruş tenzil edildiğini öğreniyoruz. Bu belgeden Sandıklı’nın 250 yıldan beri kaza merkezi olduğu meydana çıkmaktadır.
Sandıklı’nın Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir merkez olduğu, Osmanlı Ordusu'nun Beşinci Hassa Alayının kışlası olan ve “ Yanık Kışla “ (Halen Hükümet Konağı, Askerlik Şubesi, Jandarma Karakolu, Orman İdaresi ile Sümerbank’ın bulunduğu alan) olarak anılan askeri kışlanın, Yunan Ordusu tarafından Kurtuluş Savaşında yakılmış olması ile ortaya konulmaktadır.
Sandıklı’da ilk Yunan işgali ve geri alınması 08 Ağustos 1921 - 09 Ağustos 1921, ikinci Yunan işgali ve geri alınması 11 Ağustos 1921 - 12-13 Ağustos 1921, son işgal ve kurtuluş ise 07 Eylül 1921 - 12 Eylül 1921 tarihleridir.
Büyük Taarruz'un ünlü komutanlarından Miralay Reşat Bey, vefatını takiben Sandıklı Şehir Mezarlığına defnedilerek adına anıt mezar yaptırılmıştır. Miralay Reşat beyin naaşı, tüm İstiklal Harbi şehitleri ve gazileri ile birlikte Ankara’da yaptırılan Devlet Mezarlığına kaldırılmış, ancak Sandıklı’daki anıt mezarı yerini korumuştur.
Atatürk, 13 Mart 1930 tarihinde Antalya’dan Ankara’ya döner iken Sandıklı’ya uğramış ve Sandıklı’da bir müddet kalmıştır.
Sandıklı, Türkiye tarihinde adına ilk defa altın basılan bir kazadır. (İstanbul dışında adına altın basılmış bir yer de yoktur.) Bu altınların Sultan II. Mahmut döneminde basıldığı, “ Osmanlı Altınları “ adlı kitapta belirtilmektedir. Bu altınlar da üç ayrı tip, ½ Sandıklı Altını ( 870 milyem (ayar) 0.85 gram ), Çeyrek Sandıklı Altını ( 870 milyem (ayar) 1.70 gram ) ve Çifte Sandıklı Altını ( 870 milyem (ayar) 3.40 gram ) adı altında basılmıştır. Bu altınlar halen günümüz Altın Borsası'nda işlem görmektedir.
Kurtuluş Savaşı'nı takiben 1925 yılında kurulan Türk Hava Kurumu'nun o yılda “ Kendi Uçağını Kendin Al Kampanyası “ na en önde katılan Sandıklı, ilki 1926 yılında, diğeri de 1927 yılında olmak üzere “ Sandıklı Uçağı “ adı verilen uçaklarını Türk Hava Kurumuna hediye etmiştir. Türk Hava Kurumu da buna mukabil olarak bu uçakların maketini Sandıklı’ya teşekkür mahiyetinde göndermiştir.
1934 yılında kadınlarımıza münhasır seçme ve seçilme hakkı veren Yasanın yürürlüğe girmesini müteakip 1935 yılında yapılan ilk belediye başkanı ve meclis üyeleri seçiminde, Sandıklı’da Cemile Yaman adlı bayan belediye meclis azası olarak belediye meclisine girmiştir.
Sandıklı’da, 1934 ile 1935 yıllarında Afyon-Karakuyu Tren Hattının yapımına başlanılmış ve Sandıklı Garı'ndan ilk tren 22 Ocak 1936 tarihinde geçmiştir. Sandıklı’dan geçen Afyon-Karakuyu Tren Hattının 25 Mart 1936 tarihinde yapılan açılış törenlerine dönemin Başvekili (Başbakanı) İsmet İnönü ile Nafia (Bayındırlık) Bakanı Afyonkarahisarlı Ali Çetinkaya katılmışlardır.
Sandıklı’nın ortasından geçen ve halen üzeri kapalı olan çayın kenarında yaklaşık 110 sene kadar önce 7 adet tabakhane bulunduğu ve bu tabakhanelerde Uşak, Afyonkarahisar, Isparta, Burdur ve Sandıklı civarından toplanan derilerin işlenip ihtiyaç fazlalarının yurt dışına ihraç edildiği bilinmektedir.
Sandıklı’da Osmanlı Bankası 1880 yılında, Ziraat Bankası da 1890 yılında açılmış ve 1885 yılında Ticaret Odası kurulmuştur.
Halen ilçe olan Dinar (Geyikler), Dazkırı, Sinanpaşa (Sincanlı), Kızılören ve Hocalar önceki yıllarda Sandıklı’ya bağlı birer nahiye iken sonraki yıllarda birer ilçe olmuşlardır.

Yemek Kültürü
Sandıklı hamur işleri ve et yemekleri yönünden çeşitli ve zengin bir ilçemizdir. Yöremiz yemek ve tatlılarını 6 bölümde inceleye biliriz:
Yöresel yemekler
Çorbalar
  • Toga Çorbası
  • Tarhana Çorbası
  • Un Çorbası
  • Sülüklü Çorba
Hamur işleri
  • Katmer
  • Bükme ve börek ( Kıymalı, peynirli, mercimekli, patatesli, ıspanaklı, otlu, kabak, yufka)
  • Börek içi
  • Hamırsız
  • Cızdırma
  • Ağzıaçık
  • Dilim Gayganası
  • Pide (Haşgeşli, tahinli, akpide)
  • Bazlama
Unlu Yiyecekler
  • Hamuraşı
  • Hamur Pilavı
  • Hamur Mantısı
  • Bulgur Pilavı
  • Ev Makarnası
  • Höşmerim
  • Haşıl
Et Yemekleri
  • Saç Eti
  • Güveç
  • Saç Köfte
  • Kapama
  • Soyuş et
  • Gumbar Dolması
Diğer Yemekler
  • Ekşili Kabak Yemeği
  • Alacaş
  • Keşkek Yemeği
  • Sulu Kortu (Köfte)
  • Dolma (Kelem, Yaprak veya Biber)
  • Bamya
  • Göce Köttüsü
  • Leblebi
Tatlılar
  • Ekmek Kadayıfı
  • Baklava
  • Tel Kadayıfı
  • Sütlaç
  • Helva (irmik veya un)
  • Aşure
  • Haşgeş helvası
  • Kabak Tatlısı
  • Hoşaf
  • Ekşili Kabak Tatlısı
  • Ekşili Kabak Helvası
  • Helva Çekme
Bu yemekler içinde özel günlerde ve kutlamalarda saç eti, güveç ve saç köfte en lezzetli yemekleridir. Ayrıca ailelerin ve kadınların piknik yaparken vazgeçemedikleri yemek ise Alacaş (alacaş veya mercimekli pilav) dır. Bu yemeğin günlerdeki yeri bambaşkadır. Çorbalar içinde yoğurtlu yapılan Toga çorbası ise mutfakta ve davet yemeklerinde de en aranılan çorbadır. Kış gelmeden tüm evlerde yapılan tarhana çorbası da kışın evlerin vazgeçilmez çorbasıdır. Ayrıca özellikleri ve Sandıklı'ya has olması açısından Davet yemeği, mevüit ve düğün yemeklerinin Sandıklı'da özel bir yeri vardır. Şimdi bu yemeklerin hangi sırayı takip ettiğini inceleyelim:

Davet yemeği
  • Toga Çorbası
  • Söğüş et
  • Börek
  • Hoşaf
  • Baklava
  • Bamya
  • Dolma (Kelem, yaprak veya biber)
  • Sütlaç
  • Düğün ve Mevlüt yemeği [değiştir]
  • Toga Çorbası veya Yoğurt Çorbası
  • Et
  • Pilav ( Pirinç veya bulgur)
  • Helva (irmik veya un )
Tarihi camiiler
  • Ulu Camii
  • Yeni Camii (Keçi Camii)
  • Hamamönü Camii
  • Havai Camii
Türbeler
  • Yunus Emre Türbesi
Hüdai Kaplıcaları
Hüdai Kaplıcaları, Sandıklı ilçesine 8 km uzaklıkta bulunur. Sandıklı Belediyesisi bünyesinde işletilen tesislerin ilave olarak son dönemde 5 yıldızlı otellerde hizmete girmeye başlamıştır. Sandıklı Hüdai Kaplıcaları, İşletme, Termal Otel ve Eski Otel olarak faaliyet vermektedir. Tesislerde; İşletme bölümü tatil köyünde 143 Banyolu, 122 Banyosuz ve yaz sezonlarında faaliyete giren çadır kent ve 2 adet Termal otel bulunmaktadır.

Hüdai Kaplıcalarında Belediye bünyesinde faaliyet gösteren tesisler
  • Doğal Çamur Banyoları
  • Termal Havuzlar
  • Tabii Saunalar
  • Türk Hamamı
  • Masaj Salonları
  • Güzellik Merkezi - Kuaför
  • Bilardo, Masa Tenisi, Oyun Salonu, Alışveriş Merkezleri
  • Bisiklet Parkuru, Basketbol Sahası, Yürüş Parkurları
Hüdai Kaplıcalarında Özel sektör'e ait tesisler
  • Sandıklı Termal Park Otel ( 5 Yıldız)
  • Kaplıca Restaurant
  • Safran Otel ( 5 Yıldız) (Hizmete girecek)
  • Sandıklı Termal Huzur evi (Hizmete girecek)

Basın-Yayın
  • Sandıklı Sesi Gazetesi
  • Sandıklı Postası Gazetesi
  • Gün FM
  • Hilal FM
Sanjet
Sanjet A.Ş 1994 yılında faaliyete başlamış olup faaliyet alanı Jeotermal Enerji'den faydalanılarak Sandıklı'da mesken-işyeri ve resmi daireler olmak üzere binaların ısıtılmasını sağlayan ve Belediyemiz Bünyesinde hizmet veren bir kuruluştur.
Sanjet A.Ş'nin işleyiş sistemi: Sandıklı Hüdai Kaplıcalarımızdan ve açılmış olan diğer kuyularımızdan sıcak su rezervlerinin Sandıklı Merkezde bulunan iki ana Eşanjör Sistemi'ne suyun basılarak normal şebeke suyunun ısıtılarak sıcak su hattına sevki ile binaların ısıtılmasını sağlamaktadır.
Jeotermal enerji sayesinde fosil yakıtların az kullanılmasından dolayı, diğer şehirlere nispeten kış aylarında hava kirliliği daha az olmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 16 Mart 2017 23:21
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
30 Ocak 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Şuhut, Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Şuhut, Afyonkarahisar iline bağlı, İç Ege Bölgesi'nin en doğusunda yer alan bir ilçedir. İl merkezine uzaklığı 29 km'dir. 1946 yılında ilçe olmuştur. Şuhut, "keşkek" yemeğiyle ünlüdür. Önemli bir et ve patates üretim merkezidir.



Bilgiler
  • Şehir nüfusu: 25.038
  • İlçe nüfusu: 63.800
  • Yüzölçümü: 1.158 km²
  • Rakım: 1.151 metre
  • Koordinatlar: 38°31′52″N, 30°32′45″E

Genel Bilgiler
  • Ülke: 20px Flag of TurkeysvgTürkiye
  • Coğrafi Bölge: Ege
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03800
  • Alan kodu: 0272
  • Plaka: 03
  • Belediye web sitesi: Belediye
  • Kaymakamlık web sitesi: Kaymakamlık
Tarih
İlçenin tarihinin Neolitik çağa kadar uzandığı Şuhut Hisar, Karaadilli, Kepirtepe Höyüğü'nün bu çağa ait eserler olduğu tahmin edilmektedir. Hitit döneminde ise Afyonkarahisar ve Kütahya illerinde hüküm süren Mira Krallığı'na bağlı bir prenslik olan Kuvalya'nın başkentinin Şuhut olduğu bilinmektedir. Şuhut'un netleşmiş biçimdeki tarihi ise, Alemas adlı Frig komutanının Truva Savaşlarına katılan ve mağlûplar arasında yer alan birliklerini buraya kadar çekerek M.Ö. hâkimiyeti 1180 yıllarında "Synnada" kentini kurmasıyla başlamaktadır. M.Ö. 3500'lere kadar uzanan tarihi içinde Roma döneminde bir başkent ve medeniyet merkezi olmuştur.

Bugünkü Şuhut, Truva Savaşları sonunda Trakyalı, Makedonyalı ve Ahiyalı birlikleriyle bölgeye gelen Akomas tarafından "Synnada" adıyla M.Ö. 1180'de kurulmuştur. Daha sonraki yıllarda ise Synnada'nın önce Lidya, daha sonrada Pers hâkimiyeti altına girdiği görülmektedir. Hatta Perslere sığınan Atinalı ünlü komutan Alkibiyedes M.Ö. 404 yılında bugünkü Balçıkhisar Kasabası sınırları içerisinde yer alan "Melisse" çiftliğinde ölmüştür. Daha sonraki yıllarda Antik Romalılar ve Bizanslıların egemenliğine girdiği bilinmektedir. Bizans döneminde "cfut" olan adı ise değişikliğe uğrayarak önce "çıfut" olmuş, Türk hâkimiyetine girdiğinde (1219) İslâm askerleri içinde bulunan Şeyh Şuhudi Ömer Efendi'ye izafeten "Şuhut" adını almıştır. Türk hâkimiyetindeki Şuhut, 1150 yıllarında Orta Asya'nın güneyinden göç eden Akan Boyu Türklerince kurulmuştur. Kurtuluş Savaşında Şuhut, kısa süre de Atatürk'ü ve dolayısıyla da başkomutanlık karargahına ev sahipliği yapmıştır.

Şuhut, 1862'de yıkıcılığı yüksek olan bir deprem geçirdi ve binaların yarısı ile çok sayıda tarihi anıt yıkıldı. Şuhut 1884 yılında bucak oldu. 1896 yılında köy, 1912 yılında yeniden bucak olmuştur. Şuhut'ta belediye teşkilatı bucak düzeyinde 1913 yılında kurulmuştur. Şuhut 1946 yılında ilçe olmuştur.

Coğrafya
Şuhut, İç Ege Bölgesinin en Doğusunda ve Afyonkarahisar'ın Güneyindedir. Batı Anadolu'yu İç Anadolu'ya bağlayan eşik arazi üzerinde olup, 1151 m rakımıyla Afyonkarahisar'un en yüksek yerleşim merkezlerinden biridir. İlçenin kuzeyinde Afyonkarahisar ili, batısında Dinar, Sandıklı, Sinanpaşa ilçeleri, doğusunda Çay, güneyinde ise Isparta ilinin Yalvaç ve Senirkent ilçeleriyle çevrilidir. 1 Merkez ve 6 Belde Belediyesi ile 31 köyü mevcuttur. Yüzölçümü ise 1182 km²'dir.

Kültür

Zafer Yürüyüşü
Her yıl Şuhut ilçesinden Kocatepeye Büyük Zafer yürüyüşü yapılmaktadır.(25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece saat 04:00 da ) Mustafa Kemal 25 Ağustos 1922 de geldiği şuhutta 1 gece konaklamış; buradan gece yolculuğu yaparak "Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz!! İleri!! emrini verdiği Kocatepeye intikal etmiş ve büyük taarruzu başlatmıştır. Meşaleler eşliğinde gece yapılan Zafer yürüyüşüne Üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların yanı sıra aralarında yüksek rütbeli Subaylarında bulunduğu askeri erkan da katılmaktadır.Yürüyüş Şuhut'un Çakırözü Köyü'nden, başlar ve Kocatepede sona erer. Mustafa kemal'in kullandığı yaklaşık 14 KM olan güzergah yürüyerek geçilmektedir.

Nüfus
İlçenin nüfusu 2007 genel nüfus sayımına göre 63.800'dir. Bunun 26.038'i ilçe merkezinde, 37.762'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 6 belde 31 köy ve ? mahalleden oluşmaktadır. Bunlar: Atlıhisar Belde Belediyesi, Balçıkhisar Belde Belediyesi, Efe Belde Belediyesi, Karacaören Belde Belediyesi ve Kayabelen Belde Belediyesi

Mahalleler

  • Altıgöz Mahallesi
  • Baş Mahallesi
  • Gazipaşa Mahallesi
  • Hacımusa Mahallesi
  • Hisar Mahallesi
  • İplik Mahallesi
  • İstiklal Mahallesi
  • Kurtuluş Mahallesi
  • Mehmet Akif Ersoy Mahallesi
  • Pazar Mahallesi
  • Taşlıca Mahallesi
  • Yalı Mahallesi
Ekonomi
İlçe ekonomisinin temel taşını tarım ve hayvancılık sektörü teşkil etmektedir. İlçemizde genellikle buğday, arpa, nohut, patates, şeker pancarı, ayçiçeği, haşhaş ziraatı yapılmaktadır. Meyvecilik son 15 yılda düzenli bir gelişme göstermiştir. Meyve ziraatinde vişne üretimi ön sırayı almaktadır. Bundan başka kiraz, elma, erik, armut gibi meyveler de yetiştirilmektedir. Vişne haricinde diğer meyvecilik alanları ticarî amaçtan çok, aile meyveciliği şeklindedir. Sebzecilik, ilçede büyük çapta aile ziraati şeklinde yapılmaktadır. İlçemizde hayvancılık, tarım alanı içinde ekonomik değer bakımından en önemlisidir. Merkez ilçe ve köylerinde çok sayıda besihane bulunmaktadır. Besihanelerin çoğunluğunda dana besiciliği yapılmaktadır. İlçede et kombinaları vardır. Bu kombinalarda hazırlanan etler, firikofirik vasıtalarla, başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir ve Antalya'ya sevk edilmektedir.


İlçede hayvancılık içerisinde ikinci sırayı tavukçuluk almaktadır. İlçe merkez ve köylerinde çok sayıda tavuk kümesi mevcut olup, yumurta tavukçuluğu yapılmaktadır. İlçe ekonomisine yumurta üretimiyle çok büyük katkı sağlanmaktadır.Bunlardan başka koyun ve süt sığırcılığı da önemli ölçüde gelişme göstermiştir.

İlçede şahıslara ait yağ ve un fabrikaları mevcuttur. İlçenin Hisartepesi (Synnada Höyüğü), Bininler Kaya Mezarları ve Asmakaya Kalesi eski yerleşim yerleri olup, Kayabelen Göleti ve Selevir baraj gölü mesirelik ve dinlenme yerleridir. Bininler; ilçenin Senir Köyü'ne 5 km uzaklıkta, birbirine bağlantılı odalardan meydana gelen Bizans kaya yerleşimidir. Günümüzde ise yayla barınağı olarak kullanılmaktadır. Kayalar üzerinde yer yer mezar odaları ve kaya mezarları ile eteklerinde Bizans dönemine ait ören yeri bulunmaktadır. İlçenin Kayabelen Kasabası'nda her yıl Mayıs ayının 1. haftasında Şeyh Hamza Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bayramı, Karaadilli Kasabası'nda her yıl Mayıs ayının 4. haftasında geleneksel yağlı güreşler yapılmaktadır.
theMira
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #3
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
Evciler Afyonkarahisar ilinin bir ilçesidir. Afyonkarahisar'a 132 km. mesafede düz alanda kurulmuştur.
1991 yılnda ilçe olmuştur. Afyonkarahisar-Denizli karayolu üzerindedir.
Çevre höyüklerde bulunan parçalardan tarihinin Lidyalılara kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Bugün ilçede Kocahöyük ve Küçükhöyük diye bilinen iki höyük ile Öküzviran ve Kocaviran isminde iki örenyatağı vardır. Hititler, Yeni Hitit devrinde Şuppiluliuam (MÖ.1380-1345) zamanında Ege'den Akdeniz'in doğu kıyılarına kadar uzanmış ve Ön Asya'nın en güçlü imparatorluğunu kurmuşlardır. Evciler ilçesinin, Mira Kuvalya Krallığının yıkılışından sonra Seha Irmağı Krallığı'na katıldığı ve bu krallığın elinde çok kısa bir süre (40-50 yıl) kaldığı söylenmektedir.
Ege bölgesinin İç Batı Anadolu ile Göller Bölgesi arasında yer alır. Bir başka deyişle; İç Anadolu yaylasının Ege kıyılarına açılan bölgesindedir. İlçe, Evciler ovasının orta kısmında kurulmuş olup, bu düzlük saha kuzey kısmına doğru yükselmektedir. Ovanın kuzey kenarı Bozdağ tepeleri ile çevrilmiştir. Ovanın batısında Maymun Dağı, kuzey doğusunda ise Büyük Menderes, Işıklı Barajı ve Akdağ bulunmaktadır. Evciler, kuzeyden Denizli'nin Çivril (40 km), doğudan Dinar(26 km), güney batıdan Dazkırı(21 km) ilçeleriyle komşudur.
Deniz seviyesinden yüksekliği 981 m'dir. İlçede genellikle karasal iklim görülür. Fakat Işıklı Barajı ile Acıgöl'ün iklimi biraz daha yumuşattığı bilinmektedir.
İlçeye ulaşım hem karayolu, hem de demiryolu ile yapılmaktadır. İlçe jeolojik olarak çok hafif meyilli bir morfoloji göstermektedir.
İlçenin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 9.486'dır. Bunun 5.139'u ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 235 km²'dir.
İlçede 2 ilköğretim okulu, 1 lise bulunmaktadır. ilköğretim okulunda taşımalı sistem uygulanmaktadır. Toplam 1166 öğrenciye 76 öğretmenle eğitim verilmektedir. İlçede okuryazarlık oranı %98 dir.
İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zayıftır. Koruların dışında orman yoktur. Bütün boş alanlar ekilidir. Nadas sistemi uygulanır. İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve dokumacılığa dayanır. Küçükhöyük ve Büyükhöyük civarında sulu tarım, diğer alanlarda ise kuru tarım yapılmaktadır. En çok yetiştirilen tarım ürünleri buğday, arpa, susam, haşhaş, ayçiçeği ve pancardır.
Evcilerde ticarî amaçlı olarak süt üreticiliği, Büyük baş ve küçükbaş hayvancılığı süt inekçiliği yapılmaktadır. İlçede 1 adet süt ve süt mamulleri işleyen 50 ton süt işleme kapasiteli (BALTAŞ) mandıra ile 1 adet 8 ton/gün kapasiteli süt toplama merkezi bulunmaktadır.
İlçe ve ilçeye bağlı köy, kasabalarda Belçika, Almanya, İsviçre, Fransa ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde çalışan kayda değer sayıda işçi ailesi bulunmaktadır.

2h332
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #4
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Başmakçı - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilgiler
  • İlçe nüfusu: 10.737
  • Şehir nüfusu: 5.531
  • Köy ve belde nüfusu: 5.206
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TÜİK
  • Yüzölçümü: 365 km²
  • Rakım: 4521 metre
  • Koordinatlar 37°53′50″N, 30°00′42″E
Genel bilgiler
  • Ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: Ege
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03450
  • Alan kodu: 0272
  • Plaka: 03
  • Kaymakam: Serdar ARSLANTAŞ
  • Belediye başkanı: Halil ÖZCAN
Başmakçı, Afyonkarahisar ilinin bir ilçesidir.Dinar'ın il olması için virilen kanun tekliflerinde Dinar'a bağlanması planlanmıştır.

Tarihi
Başmakçı'nın bilinen geçmişi M.Ö. 1750-1200 yıllarında hüküm süren Hititliler zamanına kadar gitmektedir. Hititlilerden sonra Dinar'ı (Apemeia) belli bir süre başkent olarak kabul eden Frigyalıların elinde kalmıştır. Frigyalılardan sonra Lidyalılar bu bölgeye sahip oldular. M.Ö. 6. asırda Perslerin, M.S. 4. asırda Makedonya Krallığı'nın eline geçen bölge Selvkosların daha sonra da Bergama Krallığı'na onlardan sonra Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasıyla birlikte Başmakçı Bizans toprağı olmuştur.
1071 yılında Selçuklu Sultanı Alp Arslan'ın Malazgirt Savaşı'nda Bizanslıları yenmesiyle birlikte Anadolu’nun kapıları sonuna kadar Oğuz boylarına açılmıştır. Bunun sonucu olarak Türk boyları Anadolu’nun çeşitli bölgelerine dağıldılar ve oraları yurt edindiler.Osmanlı İmparatorluğu ilk yıllarında Başmakçı yı başkent olarak kabul etmiştir.Hatta Büyük Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman bey in de başmakcılı olduguna dair soylentiler vardır.
İlk yıllarında nufusu mılyonlarla ifade edilen bu belde, amerikan ve japon katliamları sonrasında 75 bine kadar gerilemiştir. hatta bi ara nufus 2 kişiye kadar(bi erkek bir kadın olmak üzere) kalmıştır.
Sarıkeçili Aşiretine bağlı Başmakçı cemaatı Azarbeycan'ın güneyinden Anadolu’ya girdiler. Göç yolu üzerinde ilk durakları Adana, Tarsus bölgesi olmuştur. Bir kısmı Tarsus ilçesinde kaldılar, halen Başmakçı adı ile anılan bir köy kurdular. Yola devam eden cemaat mensuplarının bir kısmı kuzeye, diğer bir kısmı da batı yönüne doğru yollarına devam ettiler. Kuzeye gidenler Çorum civarına, Batı yönüne giden grup ise şu anda bulunduğumuz topraklara yerleştiler. Bundan böyle bu yerleşim yerinin adı Başmakçı olarak anılmaya başlandı.
Başmakçı ahalisinin bu bölgeye gelişleri (1100-1200) yıllarında olduğu anlaşılıyor. Bu iddiaya destek olarak Başmakçı’nın Manevi koruyucusu Abdulkadir Geylani Hazretlerinin talebesi olan Abdurrahman Sultan’ın yaşadığı dönemin 1100-1200 yıllarında olduğudur.
Anadolu Selçuklularının dağılmasından sonra Germiyan oğulları beyliği hakimiyetine geçmiştir. 1276 yılında Germiyan oğulları Beyliğine bağlı bir köy (karye) olarak kayıtlarda yer almaktadır. 1378 yılında Germiyan Beyi Şah Çelebi kızını Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Beyazıt’a verince Başmakçı'nın da içinde bulunduğu bölge çeyiz olarak verilmiştir. Artık Başmakçı Osmanlı toprağı olmuştur.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivindeki Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait tapu tahrir defterinde 47 haneli bir köy (karye) olarak görünmektedir. Yine 845 tarihli tamettuat (vergi) defterine göre Dazkırı kazasına bağlı büyük bir köy olarak kayıtlara geçmiştir.
Başmakçı tarih içerisinde Hüdavendigar (Bursa) vilayeti Sahipkarahisar (Afyon) ve Kütahya sancaklarına bağlanmıştır.
Başmakçı 24 Ağustos 1892 saat 16.00 sıralarında meydana gelen büyük bir deprem ile sarsılmıştır. Bu deprem sırasında 110 ev tamamen 191 ev ise oturulamaz durumda ağır hasar görmüştür. Mevsimin yaz olması ve ahalinin tamamının harman yerinde olmasından dolayı ölüm olayı yaşanmamıştır. Bu depremden sonra Başmakçı, padişahın emri üzerine yeniden imar edilmiştir.
Başmakçı, düşman işgali görmemiştir. Ancak Çanakkale ve Kurtuluş savaşında çok sayıda şehit ve gazi vermişir.
1945 yılında tam teşekkül Bucak teşkilatı, 1952 yılında Belediye kurulmuş olup, 1959 yılında Dinar'a bağlı iken, bu tarihte ilçe olan Dazkırı'ya bağlanmıştır. 19 Haziran 1987 tarihinde ise 3392 sayılı kanun ile ilçe haline dönüşmüştür. Tek beldesi Yaka'dır. Ancak Adresi Dayalı Nüfus Tespit Çalışmalarına göre nüfusu 2000'in altına düşen belde belediyelerinin kapatılacak olması sebebiyle Yaka Belde Belediyesinin (Nüfusu 912) kapatılması gündemdedir.

Ekonomisi
İlçenin en önemli geçim kaynağı büyükbaş süt hayvancılığı ile yumurta tavukçuluğu ve gülyağı üreticiliğidir. Türkiye yumurta piyasasının belirlendiği yer olarak her zaman adını duyurmuş ve duyurmaktadır. 6.000'in üzerinde kültür ırkı süt ineği ile önemli sayılabilecek miktarda süt üretilmektedir. Ayrıca Gül çiçeğinden Gülyağı üretimi yapılmakta olup, yağın dış ülkelere ihracı ile ilçeye önemli derecede gelir sağlanmaktadır.
Afyonkarahisarın ilçeleri arasında kooperatifler ilçesi olarak adlandırılır. Üretici,girişimci yaptığı en küçük uğraşıyı kooperatif kurarak devam ettirmektedir.

Nüfus
İlçenin nüfusu son olarak yapılan Adrese Dayalı Nüfus Tespit Çalışmalarına göre toplam 11.329'dur. Nüfusun 5899'u ilçe merkezinde geri kalanı ise kasaba ve köylerinde yaşamaktadır. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde, 13 köy ve 8 mahalleden oluşmaktadır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #5
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Bayat - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilgiler
  • İlçe nüfusu: 8.066
  • Şehir nüfusu: 4.167
  • Köy ve belde nüfusu: 3.899
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TÜİK
  • Yüzölçümü: 575 km²
  • Koordinatlar 38°58′59″N, 30°55′29″E
Genel bilgiler
  • Ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: Ege
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03780
  • Alan kodu: 0272
  • Plaka: 03
  • Kaymakam: Serdar Kaya
  • Belediye başkanı: Abdullah ERTEKİN
Bayat, Afyonkarahisar ilinin bir ilçesidir.
Emirdağ ilçesine bağlı bir nahiye olarak Bayat'ın belediye oluşu 1907, ilçe oluşu ise 04.07.1987 gün ve 19507 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3392 sayılı kanunla kurulmuştur. İlk kaymakamı Orhan Öztürk'tür (1988 – 1991) .
Kök boyalı kilim dokumacılığı ile bilinen Bayat, kilimlerini; Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesine ihracat yapmaktadır.

Nüfus
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 5200'dür'dir. Bunun ?'si ilçe merkezinde, ?'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.

Coğrafi Yapı
Bayat Ege Bölgesinin doğu bölümünde yer almaktadır. Afyon'a 47 km. mesafede olup,_Ankara-Afyon-İzmir transit yolu üzerinde bulunmaktadır. Doğusunda Emirdağ, Kuzeyinde Han ve Çifteler, Güneyinde Bolvadin, Güneybatısında İscehisar, Batısında İhsaniye ilçeleri ile çevrilidir. Bayat ilçesi 31 derece Boylamın ve 39 derece Enlemin kesiştiği yerin hemen batısında yer almakta olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1050 metredir, ilçenin köyler ile beraber 428 km2 olduğu tahmin edilmektedir.
Bayat ilçesi , 31, derece boylam ve 39 derece enlemin kesiştikleri yerin hemen batısında, Afyon iline bağlı olarak Ege bölgesinin Anadolu bölümündedir. Doğuda Emirdağ, güneyde Bolvadin, güney - batıda İsçehisar ilçesi. batıda İhsaniye, kuzeyde Seyitgazi ve Çifteler ilçeleriyle çevrilmiştir. Afyon iline 45 km., Emirdağ ilcesine 20 km'dir. Deniz düzeyinden yüksekliği 1050 m'dir. İklim yönünden daha çok İç-Anadolu özelliklerim taşır. Yazları kurak, kışları soğuk geçer. Genellikle yaz aylarında yağmur az düşer. Yağışlar en çok ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. Rüzgarlar kuzeyden poyraz, doğudan gündoğdu, batıdan karayel olarak eser. Kış mevsiminde kar kalınlığı kimi yerde 50-60 cm. ye dek çıkar. En soğuk aylar ocak, şubat ve mart aylarıdır. Kasınım son yarısı ile aralık ayında çevreye kuru soğuklar egemen olur.
Doğuda boylu boyunca uzanan Çal Sıradağları; kuzeyde Ağın.Doğlat, Geçeği, Çöğürlü dağlarıyla Çanacık yaylası; batıda Beydağları. Eyerli, Asarkale ve Köroğlu dağları; güneyde Çamdağı, Kapaklı ve Kazankaya dağları vardır. Bayat ilçesi, dört yandan çevrilmiş bu dağların orta yerindeki bir koyakta kurulmuştur. Karacaovası ve Elicek ovası olarak adlandırılan düzlükler, birer ova olmaktan çok yaygınlaşmış koyak (vadi) düzlükleridir.
Şeflik biçiminde olan Bayat, Asarcık ve Kazankaya çayları, batıdaki Çal Boğazı'nda birleşip ilerde Sakarya nehrine karışır. Özellikle Bayat Çayı, Sakarya'nın ilk kolu olarak Bayat yaylasından çıkıp ilçenin içerisinden geçerek, doğuya doğru akar. Karların erime mevsimi olan ilkbaharda iyice kabarır, ağustos ayında ise diner. Suyunun gür olduğu mevsimlerde birtakım değirmenleri çalıştırır. Bayat'ın bitki örtüsü oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Yakın bir geçmiş olan (1930-1940) yılları arasında Yukarıköy, alabildiğine palamutluktu. Eyerli dağı, eteklerinden doruklarına dek, meşe ve kabaağaç ormanlarıyla kaplıydı. Çambaşı, Yayla, Beydağları,Eysenlik, Taşlık Deresi, Manasır, Köroğlu Beli, Çamdağı, Akçate-Satçı Alanı baştanbaşa çam ormanları içindeydi. Çal dağları,Darıyeri, Karatepe, Çöğürlü, Sarnıç, Çamurluk, Geriz Dereleri, Çubuk İçi, Mekecik, Çalca Ardı, İnpazarcık ve Tuzla meşe ormanlarıyla ; Tekesir ve Demirli yöresi de ardıç ormanlarıyla kaplıydı.Bugün bu örtü, yanlış kesimlerle iyiden iyiye azalmış ; ancak Çal dağları ve Tuzla'da seyrek meşelikler, Köroğlu Beli'nde de pınarlıklar kalmıştır. Bununla birlikte Köroğlu Beli'ndeki geniş bir alanda devlet eliyle yeniden çam yetiştirilmeye başlanmıştır.
Bayat yöresinin orman örtüsünü çam, gercelik - malyar – kızıl meşeler, ardıç; pinar, böğürtlen, ahlat, yaban erik ve elması, kuşburnu, yabanıl badem, akarsu boylarında söğüt, kavak ve ılgın ağaçları oluşturur. Ayrıca son yıllarda iyi cins elma, armut, kayısı, zerdali ve vişne gibi meyveler de yetiştirilmektedir.

İKLİM
Kara iklimi özelliği taşımaktadır. Yazları kurak, kışları soğuk geçer. Genellikle yaz aylarında yağmur az düşer. Bitki örtüsü bakımından zengin sayılır. Bayat'ta saptanan iklim değerleri aşağıya çıkarılmıştır : Yıllık ortalama sıcaklık 10.7 derece. Temmuz ayı ortalama sıcaklık 20 derece Ocak ayı ortalama sıcaklık 4.8 derece Yıllık yağış miktarı 388 mm. Bayat ilçesinin;.ormanlarında görülen yabanıl hayvanlar, kuşlar ve av hayvanları şunlardır : Kurt, ayı, tilki, yaban domuzu, kirpi, tarla faresi, gelincik; tavşan, keklik, bıldırcın, sinecen kuşu (turgay), cıkcık (orman turgayı), sığırcık, atmaca, ibibik, üveyik, serçe, karakuş (kartal), saksağan vb. İlçenin köyleriyle birlikte nüfusu 8753.ilçe merkezinin nüfusu 2000sayımına göre göre 4753 tür Bugün ise 5000 dolayındadır.

EKONOMİK DURUM
İlçemiz ekonomik yönden gelişmemiştir. Yer altı yer üstü kaynakları hiç yoktur.Halkın belli başlı geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Organize sanayisi bulunmamaktadır, ilçe merkezinde 3 adet mermer fabrikası, küçük çapta oto tamiri, demir doğrama oto elektrik, marangoz ile kilim ve dikiş atölyesi bulunmaktadır. Kilim atölyesinde köyler dahil 10 usta öğretici, 150 kursiyer kız öğrenci, 3 boya ustası çalışmaktadır, iş imkânları çok sınırlı olduğundan dolayı insanlar özellikle genç kesim başka il ve ilçelere göç etmektedir .
GURBETCILIK... avrupada basta belcika olmak üzere almanya,fransa,danimarka,isvicrede büyük bir bayat toplulugu yasamaktadir..

TARIM DURUMU
İlçemiz toplam 465 km 2 yüz ölçüme sahip olup.bunu 7165,2 hektarlık kısmı tarım arazisidir.Tarım arazilerinin 170 hektarlık kısmında Devlet Su İşleri, 60 hektarlık kısmı ise vatandaşların kendi çabaları sonucunda sulu tarıma açılmıştır. Tarım arazilerinin kullanım şekli ise; 6023 hektarlık kısımda tarla ürünleri, 31 hektarlık kısımda sebze ürünleri, 110 hektarlık kısımda meyve ürünleri şeklindedir. Nadasa ayrılan arazi alanı ise 941,2 hektardır.Tarım arazilerinde tarım bitkisi ekilen yerlerde ağırlık tahıllarda olup en yoğun olarak buğday arpa ekilmektedir.Ayrıca az miktarlarda: nohut, mercimek,ayçiçeği, patates ekilmektedir. Sebze ürünlerinde ise ağırlık domates, salatalık, kavun, biber bitkisi üzerinde yoğunlaşırken az miktarlarda da ıspanak.fasulye,sakız kabağı ekilmektedir.

HAYVANCILIK DURUMU
Tarımdan sonra halkın geçim kaynağından biri de hayvancılıktır. Daha önceleri hayvan potansiyeli bakımından iyi bir durumda iken, teknik imkânların yetersizliği,üretim maliyetlerinin yüksekliği v.b. nedenlerden dolayı son zamanlarda hayvan sayısında büyük ölçüde azalmalar olmuştur.

ORMAN DURUMU
İlçemiz sınırları içerisindeki orman arazisi 28.179 hektardır.Ormanlar genelde çam ve ardıç ağaçlarından oluşmaktadır. Ağaçlandırma Genel Müdürlüğünce Köroğlu beli civarına Atatürk Orman Fidanlığı kurmuştur.AGM Başmühendisliğince 2000 yılı itibariyle 250 hektar alana toprak üstü çalışması yapılmış,88 hektar alana fidan dikimi gerçekleştirilmiştir. 2001 Yılı içerisinde geri kalan 162 Hektar alana fidan dikimi yapılmış, ağaçlandırma alanları içerisine 3000 Adet Ceviz fidanı ile 3000 Adet Mahlet fidan dikimi gerçekleştirilip ve tel örgü içerisine alınmıştır. Valilik Makamınca başlatılan ağaçlandırma seferberliği çerçevesinde 'Daha Yeşil Bir Afyon İçin Elele' projesi devam etmektedir.

Eğitim
2002-2003 yılı başı itibariyle 1 adet çok programlı lise, 6 adet müstakil ilköğretim okulu, 8 birleştirilmiş ilköğretim okulu olmak üzere 15 adet okul kendi binasında eğitim ve öğretim yapmaktadır. Derbent ve İmrallı Köyü İlköğretim okullarımız MLO kapsamında olup bilgisayar laboratuarları mevcuttur. İlçemizde yapımı yeni biten bir kapalı spor salonumuz mevcuttur. Oluşturulan iki adet yemekhanemizde yaklaşık 209 çocuğumuza sıcak yemek verilmektedir.Dünya Bankasının Katkılarıyla Sağırlı, Akpınar, Ceritli, Abdullahlı Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okullarımızın gerekli tamirat işlemleri yapılmıştır. Halk Eğitim Müdürlüğümüz kilimcilik, biçki-dikiş, bilgisayar başta olmak üzere çeşitli kurslar tertip etmektedir. Okullarımızın ufak tefek aksaklıklar dışında acil fiziki ihtiyaçları karşılanmıştır.Bir çok programlı lise ve 14 ilköğretim okulumuzda 650 kız 720 erkek olmak üzere 1310 öğrencimiz eğitim yapmakta ayrıca üç okulumuzda 22 öğrencimiz ana sınıfı eğitimi görmektedir. Toplam 85 öğretmen görev yapmaktadır. İlçe Merkezinde yaklaşık 4500 kitap kapasitesi olan bir adet kütüphane mevcuttur.

Kök boyalı Bayat kilimleri
Bayat kilimlerinde kullanılan bütün renkler doğal yani kök boyalıdır. Bayat kök boyalı kilimleri yıkandığı zaman kesinlikle renk vermez. Boyalar birbirine karışmaz, kullandıkça ve yıkandıkca parlaklık kazanır. kök boyanın en önemli özelliği rahatlıkla yıkanabilmesidir.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #6
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Bolvadin - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Konumu
Bolvadin, 31 derece 2 dakika doğu meridyeni ile 38 derece 43 dakika kuzey paralelinin kesiştiği noktada, derin ve uzun bir alüvyon ova üzerine kurulmuştur.
Ege bölgesi'nin İç Batı Anadolu kesminde yer alan Bolvadin güneyden Sultandağları, kuzeydoğudan Emirdağları ile çevrilidir.
Ulaşım açısından İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerini birbirine bağlayan kilit noktadadır. Deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 1016 metre ve yüzölçümü 1108 km² dir. Afyon yüzölçümünün %12.85' ünü oluşturur.

Nüfus
Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü tarafından Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) uygulamasıyla yapılan nüfus sayımlarının sonuçlarını açıkladı. Açıklanan nüfus sayımında Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinin merkezi nüfusu 52 bin'den 31 bin'e gerileyerek yüzde 40 azaldı.
Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü NVİ Portalı Ana Sayfa internet sitesinde yayınlanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) uygulamasıyla yapılan nüfus sayımlarının sonuçlarına göre, Bolvadin ilçe merkezinde 15 bin 618 erkek, 15 bin 734 Kadın yaşıyor. Sayım sonuçlarına göre, ilçe merkezi ve ilçe genelinde kadın sayısı erkek sayısından fazla çıktı.
Sayım sonucuna göre, Bolvadin'e bağlı kasabaların nüfusu ise şöyle: "Dişli Kasabası 3 bin 766, Kemerkaya Kasabası 2 bin 232, Özburun Kasabası 1 bin 966, Büyükkarabağ Kasabası 1 bin 621 olarak açıklandı."
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 4 belde, 12 köy ve 49 mahalleden oluşmaktadır.

Ön tarihi
Bolvadin, Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Mevcut vesikalara göre 10.000 yıllık geçmişi vardır. Bolvadin, antik Paroreos Phrygia vadisinde kurulmuştur.
Bu vadide M.Ö. 8000'de yerleşik hayata geçilmiştir.

Romalılar ve Bizanslılar dönemi
Arkaik devirde bir site şehri olan Bolvadin, Afyon bölgesindeki 52 yerleşim biriminden birisiydi. Anadolu'daki bütün tarihî devirleri yaşamıştır. Romalılar zamanında Polybotum isminde il merkezidir. Üçhöyük mevkiinde mühim bir iskân merkezi olan Kayster Pedion şehri M.Ö. 401 tarihinde Persler tarafından yakıldıktan sonra Polybotum hızla gelişmiştir. Grek tarihçisi Ksnefon, "Anabasis" isimli kitabında Kayster Pedion şehri için "yolların birleştiği yerde kalabalık bir şehirdir" der.
M.S. 133 tarihinde Polybotum'u ziyaret eden Roma kralı Hadrianus adına 3 cins para basılmıştır. Kralın heykelleri form ve agoraları süslemiştir. Bizans zamanında "Polybotos" ismiyle anılmıştır. Çevresine tesir eden kültür şehri olmuştur. Bizans'ın son zamanlarında Türk ve Arap akınlarının tesiri ile şehir küçülmüş, nüfus dağılmıştır. Bizans tarihçisi Anne Comnenus "Alexia" isimli eserinde bu şehrin çevresinin merkezi olduğunu yazar. IX. asrın başlarında büyük bir deprem geçirir. Şehrin surları ve binaları yıkılır. Bizans Kralı Aleksi Comnenus şimdiki Hisar Mahallesi'nin olduğu yere büyük bir kale yaptırır, halkın bir kısmı ile askerleri buraya taşır, büyük bir kımı ise Sivrihisar ve Seyitgazi'ye taşınır. 732 yılında Emevi komutanı Mesleme büyük bir ordu ile Bolvadin'e gelir. Burada Akrenon (Afyon) kalesi kuşatılır. Kuşatmada Seyyid Battal Gazi ve Peygamberimizin sahabesi Abdül Vahap Gazi yaralanır. Seyit Battal Gazi, Seyit Gazi'de; Abdül Vahap Gazi de Bolvadin'de ölürler. Türbeleri bu yerdedir. Bu olayların hatırası olan Sahabe Abdül Vahap Gazi'nin türbesi Eber Gölü kenarında bir höyük üzerindedir.

Selçuklular dönemi
Bolvadin, Malazgirt Savaşı'ndan sonra 1107 tarihinde yapılan Bolvadin Savaşı sonunda Emir Mengücek Bey tarafından Türklerin eline geçmiştir. Bolvadin Savaşı, Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Türklerin eline geçtikten sonra Bolvadin'e Yazır, Avşar, Karkın, Çepni boyları gelip yerleşmişlerdir. Daha sonra aşiretlerin iskanları sırasında çeşitli aşiretler, cemaatler yerleştirilmiştir. Bugünkü Bolvadin ve civarındaki halkın kökleri bu aşiretlere dayanır.
Bolvadin merkezinde Yazır, Peçenek, Karkın ve Çerkez aşiretleri etkindir. Daha sonra Sarıkeçili, Karakeçili ve Tekeli Yörükleri gelmişlerdir. Civarda ise Morcaali Türkmenleri (Kemerkaya), Oğuz Türkleri (Çay), Karabağ Türkmenleri (Büyükkarabağ, Ortakarabağ, Derekarabağ), Tabanlı Türkmenleri (Kurucaova Köyü), Selçuklu Yörükleri (Dişli Kasabası), Avşar Yörükleri (Özburun Kasabası), Karakeçili Yörükleri (Yörükkaracaören ve civarı) yerleşmiştir.
Bolvadin Selçuklular zamanında "Karahisar-ı Devle" ismiyle anılan Afyon'a bağlı 10 kadılıktan birisi olup yeniden imar edilmiştir. Bu devirde 11 nahiyesi (Han, Bayat, Musluca, Göçmen Akviranı, Nevahi-i Barkınlı, İshaklu, Çay, Karamık, Şuhut, Karaadilli, Çölabat), 326 köyü, 11 mahallesi vardı. Büyük bir ticaret merkeziydi. Selçuklular'dan günümüze kadar yalnızca Alaca Camii ulaşmıştır. Alaca Çeşmesi ve Ali Efendi Camisi'nin yalnız kitabeleri ulaşabilmiştir. Mevlana'nın oğlu Sultan Veled, Afyon'u ziyareti sırasında "Bolvadin Mevlevihanesi"ni açmıştır.

Anadolu beylikleri dönemi
Bolvadin, Selçuklular yıkıldıktan sonra Eşrefoğulları, Sahipataoğulları ve Karamanlılar'ın eline geçmiştir. Bu devirde Eşrefoğlu Külliyesi ve Erkmenhisarı Camii yapıldı. Bu eserleriden günümüze Eşrefoğlu Camisi'nin kitabesi ve Erkmenhisarı Camisi'nin minaresi (Kırık Minare) gelebilmiştir.

Osmanlı dönemi
Bolvadin, Sultan I. Murat zamanında Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı döneminde, önceleri Germiyan vilayetine (Kütahya), 1839'dan sonra Hüdavendigar vilayetine (Bursa) bağlı kaza merkezi oldu. 1850 yılında Muhassılığa yükseldi. Karahisar-ı Sahip Sancağı (Afyon) iki Muhassılığa ayrılmıştır:
Karahisar-ı Sahip Muhassılığı: Merkez Afyon, Sandıklı, Sincanlı ,Dinar(bu dönemde Denizlinin Çal ve Çivril ilçeleri Geyikler isminde olan Dinara baglıdır )
Bolvadin Muhassılığı: Merkez Bolvadin, Han, Bayat, Musluca (Emirdağ), Nevahid-i Barçınlı (Kemerkaya), İshaklı (Sultandağı), Karamık, Çay, Şuhut, Karaadilli, Çölabat kazaları
Büyük bir kültür merkezi olan Bolvadin'de ticari hayat ve sanat çok gelişmiştir. 1831 yılında yapılan nüfus sayımındaki istatistiklere göre 150 çeşit meslek grubu vardır. Ziraat Bankası 22. şubesini 1873 yılında Bolvadin'de açmıştır. Bunu takiben Osmanlı Bankası ve Akşehir Bankası da şube açmışlardır. Daha sonra Bolvadinliler 1 Haziran 1914 yılında, Osmanlı Döneminin ilk özel bankalarından olan "Bolvadin İktisadi Osmani Bankası"nı kurmuştur.
Kültür hayatını temsil eden medreselere, tekkelere, ahi kuruluşlarına Selçuklular zamanında raslanır. Bu teşkilatlar Osmanlı zamanında gelişmiştir. Nakşibendi, Kadri, Rufai ve Şazeli tarikatlarının merkezi olmuştur. Arşivlerdeki vesikalara göre 14 tekke vardır. 1924 yılında medreselerin kaldırıldığı tarihte, 28 tane medrese bulunuyordu. Aynı tarihte Afyon'da 19, Sandıklı'da 6, Aziziye (Emirdağ)'de 1 medrese vardı. 1839'dan sonra medreselerin yanı sıra kurulan okullardan Bolvadin'de 7 ibtidaiye (ilkokul), 1 rüştiye (ortaokul) vardır. Ayrıca 63 tane sıbyan (mahalle mektebi) bulunuyordu.

Kurtuluş Savaşı
Bolvadin, Kurtuluş Savaşında stratejik yönden önemli bir merkez olmuştur. Birinci ve İkinci Ordu Bolvadin'de kurulmuştur. Cemal Kutay’ın değerlendirmesine göre Mehmet Fahrettin Koçak, “az faniye nasip olacak bir şerefin sahibi”dir. Zira Koçak, Yunan Başkumandanı Nikolaos Trikupis’i esir eden kıtalardan birinin Başçavuşudur ve esir düşman generalini Gazi Mustafa Kemal’in Başkumandanlık Karargâhına götürenler arasındadır. Mehmet Fahrettin Koçak Hicrî 1315’de Bolvadin’de doğmuş, 1978 yılında 79 yaşında vefat etmiştir.

Yüzey şekilleri ve iklim
Bolvadin'in arazileri genellikle ovadır. İlçenin yüzölçümünün ortalama %40'ı tarımsal saha olup büyük bir kısmında tahıl üretilmekte, ikinci sırayı meyvelik, bağ ve bahçe sahaları almaktadır. İlçenin dağlarında sarı meşe, ardıç ve çam ormanları vardır.
Bolvadin iklim bakımından İç Anadolu Bölgesi ile Ege Bölgesi arasında yer aldığından, zaman zaman karasal, zaman zaman ılıman hava kütlelerinin tesiri altında kalmaktadır. Genel olarak yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçmektedir.
Bolvadin yeraltı suları bakımından zengin bir kuşakta yer almasına rağmen akarsular bakımından fakirdir. Bölgedeki tek akarsu Ahır Dağlarından doğup, Bolvadin'in güneyinden geçerek Eber Gölü'ne dökülen Akarçay'dır. Üzerinde Altıgöz, Develi, Kırkgöz ile Sırt köprüsü gibi köprüler vardır.
Eber Gölü, Bolvadin'in güneydoğusunda bulunur. Bolvadin, Çay ve Sultandağı ilçelerine kıyısı vardır. Denizden yüksekliği 967 metre ve yüzölçümü 125 km² dir. Akarçay ve Sultandağlarından gelen sel suları ile beslenmekte olup, gölde yetişen kamış, hasırotu ile gölde bulunana sazan ve turna balıkları göl çevresinde bulunan köylüler için geçim kaynağı sağlamaktadır.

Ekonomi
Bolvadin'de ekonomik hayat tarım, hayvancılık, ticaret ve sanayiye bağlıdır. Halkın geçim kaynağındaki ana unsur tarım ve hayvancılıktır. Buğday, arpa, mısır, nohut, fasulye, yeşil mercimek, şekerpancarı, haşhaş, ayçiçeği yetiştirilmekte; elma, armut, kayısı, vişne, kiraz gibi meyveler de üretilmektedir. Hayvancılıkta özellikle küçük baş hayvan yetiştiriciliği yaygındır.
Bolvadin, il ve ilçelere sanayi mamulleri pazarlamaktadır. Bunlar emaye ürünleri, işlenmiş kereste, teneke, demir doğrama, kaymak, sucuk, yumurtadır.
Bolvadin denince kaymak üzerinde durmak gerekir. Asıl kaymak Bolvadinli dilinde "camız" denen manda sütünden başkasından yapılmaz. Ancak son senelerde camız nüfusunda bir azalma olduğu söylenmektedir. Camız sütünün kendine has kıvamı, kokusu, yağ oranı ile kaymağın ham maddesi olarak önemli bir yeri vardır.
Burada bir noktayı da belirtmekte fayda var, son zamanlarda Afyon otogarındaki satıcılardan kaymak istendiğinde "kaymak" diye verdiklerinin içinde süt bulunan şekerden başka bir şey olmadığını bilmek ve aldanmamak gerekir. Asıl Bolvadin kaymağı, halis sütün şeker gibi hiçbir katkı maddesi katılmamış halinin özel metodlarla yoğunlaştırılması olduğunu ve mutlaka Bolvadin kaymağının aranması gerektiğinin altını çizmek gerekir.
Ekonomik göçler
Gurbetçilik
Kasaba ve köyler de dahil nüfusun büyük bölümü, Belçika başta olmak üzere Hollanda, Fransanin lyon,saint-ettiene-paris, Almanyanin hamburg,köln,frankfurt,aachen,mönchengladbach, ve İsviçre'Zürih ,Bern, Basel de, Belçika'nın Gent, Anvers, Hamme, Brüksel(Genk) ; Hollanda'nın Amsterdam, Rotterdam, Almello ; Fransa Saint-Étienne Amerika birleşik devletleri (New Jersey) şehirlerinde yaşamaktadır.

Turizm
İlçe çok miktarda yeraltı jeotermal kaynağa sahiptir. Afyonkarahisar - Konya yolunun üzerinde olan Heybeli Termal Tatil Köyü, Bizans döneminden beri kullanılan bir kaplıca olup, o dönemde "Kızılkilise" veya "Kızılkirse" adıyla bilinen, Bolvadin'in önemli bir turizm merkezidir. Bolvadin Belediyesi'nin işlettiği tesis, son yıllarda yapılan çalışmalar ile tam bir turizm merkezi haline gelmiştir. Bolvadin’e 37 km. uzaklıktadır. Su sıcaklığı 46 °C ile 52 °C arasında değişmekte olup, pH değeri 6,8’dir.
Bayramlarda ve yaz aylarında kapasitesini zorlayan tesis, bölgenin önemli bir termal tesisidir. Suyu şifalıdır. Birçok cilt hastalığına iyi gelmektedir. Bünyesinde 4 yıldızlı Özer Termal Otel'ini de barındırmaktadır. Büyük bir alana yayılmış olan tesiste; çim saha, basketbol sahası, çay bahçesi, çocuk parkı, 2 tane büyük havuz, 2 tane eski ve daha küçük havuz (Orta havuzlar) ve sayamadığımız bir çok mekân vardır. Her devremülkte havuz vardır. Kış aylarında dışarısı buz gibiyken sıcak ve şifalı suyla dolu havuza girmenin zevki bir başkadır.
Kırkgöz Köprüsü
Bolvadin’in 6 km. Güneyinde Bolvadin ile Sultandağı arasında Akarçay üzerindedir.
Köprü hakkında ilk bilgiler Hitit tabletlerinde bulunmaktadır. Köprü 400 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde taş bir köprüdür İstanbul da başlayan ve Bağdat a kadar uzanan taş kaplı bir yolun parçasıdır. 400 metre olan bu köprünün 60 tane gözü vardır. Kırk göz denilmesinin nedeni Türk mitolojisinde 40 çokluğu ifade ettiği için 40 göz denmiştir.
Yaşanılan dönemde Anadolu’yu doğuya bağlayan tek yol tek geçit burası olması köprünün değerini arttırmıştır. Köprünün önemi o kadar büyüktür ki bu köprüye sahip olan Anadolu’ya sahip olurmuş. Hititlerden sonra Frigler kullanmışlardır. Roma döneminde 2 kez tamir geçirmiş ilk tamiri Sezar bu köprüden geçeceği için yapılmış 2. tamiri Hadrianus döneminde M. S. 133 de gerçekleştirilmiştir. Roma, Bizans, Selçuklular dönemine ait bütün doğu ve batı seferleri, bu köprü üzerinde yapılmıştır Osmanlılar zamanında 1553 tarihinde kanuni sultan Süleyman Bizzat mimar Sinan’ı buraya getirerek burayı 2 defa tamir ettirmiştir ve ayrıca Bolvadin yönündeki 175 m.lik bölümü ile 22 gözünü Mimar Sinan yapmıştır. Köprünün gözlerine bakıldığında bu tamir farkları görülmektedir. Osmanlı döneminde köprünün yatağı üzerine bir de namazgâh eklenmiştir. Köprüden namazgaha girilen kapı üzerindeki beyaz mermer kitabeye bununla ilgili iki satırlık bir yazı yazılmıştır. Bugün bu kitabe Afyon Karahisar Müzesi’ndedir.

Türbeler, Mezarlar
Bolvadin türbe bakımından da zengin bir ilçedir.
Abdülkadir Geylani Türbesi: Ağılönü mahallesinde Abdülkadir Geylani'nin torunlarından olan Abdülkadir Geylani Sani Bolvadini'ye ait bir türbe ve yanında camisi bulunmaktadır. Kapalı türbe içerisinde, çocuk ve torunlarının da mezarı bulunmaktadır.
Abdül Vahap Gazi Mezarı: Mezarı Eber Gölü kenarındaki bir höyük üzerinde bulunmaktadır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #7
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Çay - Afyonkrahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Çay, Afyonkarahisar ilinin ilçesi. İç Ege bölgesinde; Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin kesiştiği güzergâh üzerinde yer alan Çay ilçesi, doğuda Sultandağı, güneyde Yalvaç, batıda Şuhut ve Afyon, kuzeyde Bolvadin’le çevrilidir.

Coğrafya
Afyon ilinin doğusunda, Sultan Dağları'nın kuzey eteklerinde kurulmuştur. Büyük bölümü dağlar ve akarsular tarafından derin biçimde yarılmış yüksek düzlüklerden oluşan ilçe topraklarını Sultan Dağları ile Karakuş Dağları engebelendirir. Karakuş Dağlarında yükseklik 2.000 m'nin altında iken, Sultan Dağlarında daha yüksektir. Sultan Dağlarının en yüksek noktası olan Topraktepe (2.519 m) Isparta sınırındadır. Eber Gölü'nün güneybatı bölümü ilçe sınırları içerisindedir. Gölü besleyen Akarçay Nehri kuzeyde doğal sınırı oluşturmaktadır.
Afyon Ovasının bir bölümü de çay ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl merkezine 48 km uzaklıkta bulunan ilçenin yüzölçümü 830 km²'dir.
İlçenin doğal güzellikleri arasında Eber ve Karamık Gölleri bulunmakta olup, bu göllerde balık avcılığı (sazan, turna) ve çeşitli kuş avcılığı yapılmaktadır. Ayrıca Çağlayan Parkı ve Şelâlesi, Kanlı Yer Kavaklığı, Kardelen Parkı yöredeki az gelişmiş mesire yerleridir.
Tarih
Eski tarihi
Çay İlçesinin tarihi, Eski Tunç Çağına kadar uzananmaktadır. Tarihi içinde Mısır, Suriye, Trakya krallarının birleşik ordusu ile Gelene kralı Antigon arasındaki İpsos meydan savaşına (M.Ö. 301) ev sahipliği yapmasıyla ünlenmiş, doğu-batı, kuzey-güney doğrultulu antik yolların kavşak noktası olmuştur.

Selçuklu ve Osmanlı dönemi
Selçuklu Türklerinin Anadolu’yu fethi sırasında Bekçioğlu Emir Afşin, Orta Anadolu’da Amerra (Emirdağ) önlerine kadar gelmiştir. Haçlı savaşları sırasında Haçlı orduları tarafından yakılıp yıkılan kente, 1155 yıllarında Selçuklu Devleti tarafından Oğuz Türkleri yerleştirilmiş, adı da "Çay Değirmeni" olarak değiştirilmiştir. Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhüsrev'in ölümünden sonra bölge, önce Eşrefoğullarına ve Sahipataoğullarına, daha sonra ise Germiyanoğullarına geçmiştir. Germiyan Beyi I. Yakup, beyliğini vasiyet yoluyla II. Murat’a bırakmış ve böylece yöre Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Selçuklu dönemine ait 1278'de Yusuf Bin Yakup tarafından yaptırılan Taş Medrese, Taş Han ve Taş Cami halen de kullanılan önemli tarihî eserleridir.

Kurtuluş savaşı
Kurtuluş savaşı sırasında kısa bir süre Yunan ordusunca işgal edilen Çay İlçesi, 24 Eylül 1921 günü bu işgalden kurtarılmıştır. 1958 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.Çay ilçesi elektriğe 1935 yılında il merkezinden daha önce kendi kurduğu santralle ulaşmıştır.

Ekonomi
İlçe ekonomisi tarıma dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında tahıl, şeker pancarı, haşhaş gelmektedir. Dağlık kesimlerde mera hayvancılığı yapılmaktadır. İlçede un fabrikaları bulunmaktadır.
Kültür
Yöresel yiyecekleri
Katmer, haşkeşli (haşhaşlı) lokul. Çay'da bu yiyeceklerin yanında etli yaprak ve kuru biber sarması, bamya çorbası ve peynirli börek sofraların vazgeçilmezidir. Bunlar aynı zamanda düğün ve mevlüt yemekleridir. Ayrıca bu yemekler, tek bir kap içerisinden sunulan 'davet' ismi verilen yemeklerin de genel menüsüdür.

Kız gezmesi bölümü
Kızlar yöresel kıyafetlerini(şalvar takımı) giyip gelin olacak kızın evinde toplanırlar. Tabi önce kız onları tek tek davet eder. Bir araya gelen kızlar oyun havaları eşliğinde oynarlar, eğlenirler. Daha sonra hep beraber en yakın türbeleri ziyaret ederler. Oradan da çay tabiriyle oğlan evine yaprak sarması yemeğe giderler.

Nüfus
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 45635'dir. Bunun 18137'si ilçe merkezinde, 27498'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 9 belde, 14 köy ve ? mahalleden oluşmaktadır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #8
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Çobanlar - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Çobanlar, Afyonkarahisar iline bağlı bir ilçedir.

Konumu
Afyonkarahisar'ın 25 km. doğusunda denizden 992 metre yükseklikte düz arazi üzerinde yeni kurulmuş bir ilçe olan Çobanlar'ın, kuzeyinde Bayat, kuzeydoğusunda İscehisar, güneydoğusunda Çay, doğusunda Bolvadin ilçeleri konumlanır. Batısında Işıklar (5.0 nm) ve Sülümenli (2.8 nm), kuzeyinde Gebeciler (4.6 nm), doğusunda Kocaöz (3.4 nm) ve güneyinde Değirmendere (4.2 nm) gibi belde ve köyler konumlanır. Yüzölçümü 422 km²'dir.

Tarihi
Yöre tarihinin Akarçay Nehri kenarındaki höyüklerden de anlaşıldığı gibi eski Tunç Çağına kadar uzandığı bilinmektedir. Bugünkü Kocaöz (Feleli) köyünde antik Anabura kenti kurulmuştur. Afyon Arkeolojik Müzesi'nde bulunan Artemis heykeli buradan çıkarılmıştır.
Bir rivayete göre: Danişmentlileri oluşturan Avşar boylarından Süleymanlı koluna mensup bir grubun bu bölgeye yerleştiği Çobanlar, Işıklar ve Sülümenli beldelerinin bu oymak tarafından kuruldugu, hatta kurucuların kardeş oldukları rivayet edilir. Bilindiği gibi Danişmendlilerin dağılmasıyla onlara bağlı bir çok oymak ve boy başta batı anadolu olmak üzere bir çok yere dağılmışlardır.
Rivayete göre: Bölgenin Bizanslılardan Türklere geçmesiyle Çobanların, Sülümenlinin ve Işıkların Dulkadiroğulları beyliğine mensup Oğuzların Avşar boyunun Civanşirli kolunun Selmanlı, Sülmenli, Süleymanlı aşireti tarafından kurulduğu rivayet edilmektedir.
Bir başka rivayete göre ise; Civanşirli aşiretine mensup bir oymağın mısır dolaylarından Eskişehir'e geldiği bu oymaktan iki kardeşin Afyonkarahisar'ın Çobanlar, Işıklar ve Sülümenli beldelerine göç ederek yerleştiği rivayet edilmektedir. Çobanlar halkının kökeninin bu aşiretine mensup olduğu, hatta bir kaç kitapta Çobanların 1151 yıllarında feth edildiği yazmaktadır. Bununla birlikte yine Kanunu Sultan Süleyman zamanındaki vergi kayıtlarından Çobanlar isminin Çobanlar-ı kebir (Büyük Çobanlar) olarak adlandırıldığı anlaşılmaktadır. Yine İlçeye değişik vesilelerle civar köy kasabalardan zaman zaman göç olduğu ilçedeki bazı insanların soyadlarından da anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Nazım Hikmet Kuvay-i Milliye Destanında Akarçay'dan ve büyükçobanlar köyünden şöyle bahseder;
".... Akarçay belki bir akar su, belki bir ırmak, belki küçücük bir nehirdir. Akarçay Dereboğazı’nda değirmenleri çevirip ve kılçıksız yılan balıklarıyla Yedişehitler kayasının gölgesine girip çıkar. ve kocaman çiçekleri eflâtun kırmızı beyaz ve sapları bir, bir buçuk adam boyundaki haşhaşların arasından akar. ve afyon önünde altıgözler köprüsü'nün altından gündoğuya dönerek ve konya tren hattına rastlayıp yolda büyükçobanlar köyü'nü solda ve kızılkilise'yi sağda bırakıp gider.
Merkezde, tipik Osmanlı mimarisinde inşa edilmiş avlulu evler dikkat çeker.

Eğitim ve Sosyal yapı
  1. İlçe merkezinde sekiz ilköğretim okulu, bir ortaöğretim okulu mevcuttur. Toplam 2.279 öğrenciye, 152 öğretmen tarafından eğitim verilmektedir.
  2. İki adet sağlık ocağı ve bir sağlık evi ihtiyaca yetmediğinden, devlet-millet işbirliğiyle hastane yapılmıştır.
  3. İlçede bir adet semt futbol sahası bulunmaktadır. Futbol takımı, merkez belediyesinin desteğiyle Afyon 1. amatör liginde mücadele ediyor.
  4. İlçede 5 adet kadrolu olmak üzere toplam 7 adet cami bulunmaktadır.
  5. İlçede bir adet belediyeye ait halısaha vardır.
Ekonomi
Tarım ve Hayvancılık
İlçede tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. İlçeye belediye ve il genel meclisi tarafından çok kapsamlı bölge hayvan pazar yeri yapılması gerekmektedir. Bu sayede ilçe hayvancılıgı organize bir hal alıp geliştirilmesi mümkün olacaktır. İlçenin arazisi yaylıma elverişli olup hayvancılık kalkındırılması yapılması gerekmektedir. İlçe sakinleri geçimini tarım ve büyük-küçük baş hayvancılıktan sağlamaktadır. Topraklarının büyük bölümü sulanan Çobanlar, Afyon Şeker Fabrikası'nın pancar deposudur. Tarımcılıkta pancar ekimi ön sırayı alır. İlçede iki adet un fabrikası mevcuttur.
Bu küçük ilçede ayrıca, Türk otomotiv sanayisinin en ilginç aracı üretilmektedir. Taşımacılık ve tarım işlerinde kullanılan Patpat adlı römork-pikap karışımı araçlar, ilçenin küçük atölyelerinde imal edilir.

Tarım alanı ve genel dağılım
  • Yüzölçümü: 400.200 hektar
  • Tarım alanı: 16.000
  • Orman ve fundalık alan: 842
  • Çayır ve meralar: 20.000
  • Tarım dışı araziler: 3.358
  • Tarla arazisi: 9.485
  • Meyve arazisi: 85
  • Sebze arazisi: 160
  • Yem bitkileri arazisi: 600
  • Nadas: 5.000
  • Tarıma elverişli olup kullanılmayan arazi: 310
  • Sulanan tarım alanı: 2.800
  • Toplam kuru tarla alanı: 13.200
Termal Kaplıca ve Sera projeleri
İlçe'de 2008 yılında başlanan ve 2009 Mayıs ayında bitecek olan Türkiye ve Avrupa standartlarında ilk ve tek sera kurulmaktadır. İlk etapda 300 kişi işçi alacak olan işletme ilerde kapasitesini geliştirerek 2000 işçi ve bir okdarda ürün beklemektedir. Şirket Hollandalı bir şirketle ortak olup üretecegi domatesi tamamen Avrupa'ya satacaktır. İlçenin termal yönü çok büyük yatırım olup yeni yeni keşif edilmiştir. Belediye yap işlet devret yöntemiyle çok amaçlı termal tatil köyü ve oteller projesi bulunmaktadır 2009 yılında inşaatına başlanacak ve 2010 yılında tamamlanması planmaktadır.

İdari yapı
Çobanlar, Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda Rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak ve Ali Çetinkaya Paşalar tarafından 1926 yılında nahiye yapılmış, 1955 yılında halk oylaması yapılarak Belediye olmuştur. 1990 yılında da 20 Mayıs 1990 gün ve 20523 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile İlçe olmuştur.

Belde ve köyler
  • Kocaöz belde
  • Akkoyunlu köy
  • Göynük köy
  • Kaleköy köy
Nüfus
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde, 3 köy ve 16 mahalleden oluşmaktadır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #9
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Dazkırı - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilgiler
  • İlçe nüfusu: 11.260
  • Şehir nüfusu: 4.838
  • Köy ve belde nüfusu: 6.422
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TÜİK
  • Yüzölçümü: 338 km²
  • Rakım: 830 metre
  • Koordinatlar 37°55′07″N, 29°51′38″E
Genel bilgiler
  • Ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: Akdeniz
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03950
  • Alan kodu: 0272 421
  • Plaka: 03
Dazkırı, Afyonkarahisar ilinin bir ilçesidir. İlçe merkezi, Afyonkarahisar'a 140 km, Denizli'ye 80 km uzaklıktadır.

Coğrafya
Dazkırı’nın toplam alanı 338 km²'dir. İlçe merkezinin rakımı 830 m dir. İlçe, merkeziyle birlikte 15 köy ve 1 kasabadan oluşmaktadır.
Dazkırı İlçesi, Afyonkarahisar iline bağlı bir ilçe olmakla beraber Ege Bölgesi'nde değildir. Dazkırı, Başmakçı, Dinar ve Evciler ilçeleri ile beraber; Akdeniz Bölgesi'nin Antalya Bölümü'nün Göller Yöresi'nde yer almaktadır. Kışları soğuk, yazları oldukça sıcaktır. Bunun sebebi ise Göller yöresinin bir geçiş iklimi içinde yer almasından dolayıdır.
Dazkırı'nın Batısında Beşparmak Dağları, Güneyinde Acıgöl vardır. Önemli bir akarsuyu yoktur. Kuzeydoğudan çıkıp ilçeden geçerek Acıgöl'e dökülen küçük bir çay vardır, genellikle yazın suyu çekilmektedir. Acıgöl’ün suyu acı olduğu için içinde canlı yaşamaz etrafında kurulu tesisler vasıtasıyla buradan sodyum sülfat üretimi yapılır. Dazkırı ovası ilçenin başlıca ovasıdır. Arazinin %65’i ovalık, %35’i de engebeli dağlardan oluşmaktadır. Bölgede orman önemli yer işgal etmektedir. Bazı yüksek tepeler step özelliğindedir.

Nüfus
İlçenin nüfusu Adrese Dayalı Kayıt Sistemi (ADKS) 2007 yılı verilerine göre 11.165'tir. Bunun 4.481'i ilçe merkezinde, 6.684'ü ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
İlçe, Dazkırı Merkez Bucağı, 1 belde (Yüreğil), 15 köy (Akarca, Arıköy, Aşağı Yenice, Bozan, Çiftlik, Darıcılar, Hasandede, Hisaralan, İdris, Karaağaçkuyusu, Kızılören, Örtülü, Sarıkavak, Yayla (Meri), Yukarı Yenice) ve Dazkırı merkez bucağında bulunan 6 mahalle (Barbaros, Çamlık, Esentepe, Kurtuluş, Yeniyol, Yeşilyurt) ile toplam 22 yerleşim biriminden oluşmaktadır.
Ulaşım
Karayolu bağlantıları
Denizli-Afyonkarahisar E–24 Karayolu ilçe merkezinden geçmektedir. Dazkırı ilçe merkezi Afyonkarahisar’a 140, Denizli’ye 80 km. uzaklıktadır. İlçe bu yol sayesinde batıda Denizli, Aydın ve İzmir’e ulaşmaktadır. Doğuda ise Dinar ilçesindeki kavşaktan Isparta, Burdur ve Antalya’ya, Porsama Kavşağından Afyonkarahisar, Ankara ve Karadeniz Bölgesine, Konya’dan Doğu illerine ulaşım kolaylığı sağlamaktadır. Duble yola dönüştürülen karayolu ilçe ekonomisinin gelişmesini ve yerleşim birimlerinin oluşmasını sağlamaktadır. İlçe otogarından Türkiye’nin her bölgesine ulaşım imkânı bulunmaktadır. İlçede mevcut birlik taşımacılığı ile Afyonkarahisar il merkezine ve Denizli iline her saat ulaşım kolaylığı vardır.
Demiryolu bağlantıları
Dazkırı′dan İzmir Basmane–İstanbul Haydarpaşa demiryolu geçmektedir. Bu demiryolu Denizli-Afyonkarahisar karayolunu paralel olarak takip etmektedir. Demiryolu ile bağlantı ilçede bulunan istasyon vasıtasıyla sağlanmaktadır. Cumhuriyet öncesi yapılan bu demiryolu ilçeye ulaşım kolaylığı sağlamaktadır.

Havayolu ulaşımı
İlçenin iki havalimanına yakınlığı bulunmaktadır. 20 km mesafede bulunan Denizli Çardak Havalimanı ile 60 km uzaklıktaki Isparta’da bulunan Süleyman Demirel Havalimanı ilçeye hava yolu ulaşımı sağlamaktadır.

Tarih
İlçe sınırları içerisinde eski devirlerde pek çok devlet hakimiyet kurmuştur. Bu devletler Lidya, Hitit, İyonya, Roma ve Bizans'tır. Bugün meydana çıkan eserlerde bu milletlere ait pek çok tarihi eserler bulunmaktadır.
Dazkırı ilk zamanlar Apa olarak isimlendirilmiştir. Sonradan bu isimden vazgeçilerek önce Polatlı olarak nitelendirilmiş, ardından da bu isimlerin çokluğuna izafen ve karıştırıldığı gerekçesiyle Dazkırı olarak değiştirilmiştir.
Bir çok yerleşmelerle köyler teşekkül edince kendisine 48 köyün bağlanmasıyla 1859 yılında bucak olmuş, 1959 yılında 7033 sayılı kanunla ilçe teşkilatı kurulmuştur. Bu tarihe kadar Dinar'ın kasabasıdır.
Dazkırı İlçesi 1959 yılında belediye teşkilatına kavuşmuş ve ilçeye 1 Bucak, 1 Kasaba ve 36 Köy bağlı iken, 1988 yılında Başmakçı Bucağının, 1990 yılında Evciler Kasabasının ilçe olması nedeniyle 13 köy Başmakçı ilçesine, 7 köy de Evciler İlçesine bağlanmış ve 1 köyün de belediye olması ile merkeze bağlı 15 köy kalmıştır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #10
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Dinar - Afyonkarahisar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilgiler
  • İlçe nüfusu: 48.777
  • Şehir nüfusu: 25.120
  • Köy ve belde nüfusu: 23.657
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TÜİK
  • Yüzölçümü: 1.675 km²
  • Rakım: 880 metre
  • Koordinatlar 38°03′55″N, 30°10′10″E
Genel bilgiler
  • Ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: ege
  • İl: Afyonkarahisar
  • Posta kodu: 03400
  • Alan kodu: 0272
  • Plaka: 03
Dinar, Afyonkarahisar ilinin bir ilçesidir. İlçe ismini, Orta Asya'dan gelen Türk Göçleri sırasında bölgeye yerleşen Kitiş Bey'in oğlu Dinar Bey'den alır. Eski ismi Geyikler'dir. Dinar Türkiye'nin karayollari icin cok önemli bir yoldur. İç Anadolu'yu Ege'ye baglayan, Akdeniz'i Marmara'ya baglayan yoldur. Isparta ve Burdura 60 km Denizli Afyon ve Uşaka 110 km dir. İlçe nüfus cüzdanı ibaresinde il merkezinden sonraki en büyük nüfusa sahip ilçedir. İlçede 1 Ekim 1995 pazar günü 17:57 de meydana gelen 6,1 büyüklüğünde deprem sonucu 94 kişi ölmüş büyük maddi hasar meydana gelmiştir. Bu tarihe kadar il olmaya çalışan ilçe depremden sonra belini doğrultamamış Isparta, Denizli ve Antalya iline çok yoğun göç vermiş ve nüfusu sürekli olarak azalmıştır. Afyon ilinin en fazla göç veren ilçesidir. Göç halen devam etmektedir. Yurtdışında Emirdağdan sonra en fazla hemşehrisi olan ilçedir. (Donbayovası, Çölovası, Sazovası ve Dinarovası). Afyonun en fazla şehit veren ilçesidir. Denizli'nin Çardak ve Çivril ilçesi Afyonun ise Dazkırı, Başmakçı ve Evciler ilçesi Dinar'dan ayrılarak ilçe olmuşlardır.

Tarihi
Afyon-Antalya karayolu üzerinde olup, il merkezine 106 km. Uzaklıkta bulunan ilçe, 1874 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. 1908'de ilçe olmuştur. 1932 yılında Belediye Başkanı Osman Sarıkabak tarafından bölgenin ilk bandosu kurdurtulur (Ali Çavuşun Bandosu). Yüzölçümü 1.361 km²'dir. Tarihin çok eski çağlarında sayısız imparatorların, Tanrı Apollo ve Kral Midas'ın müzik yarışması yaptığı İncirli, Üçlerce, Beloluk ve bilhassa Suçıkan mevkileri, ilçenin dinlenme ve mesire yerleridir. İlçemizin adeta sembolü durumunda bulunan Suçıkan, Menderes nehrine kaynaklık eden Pınarbaşı, Bülüçalan kaynağı, Yapağılı ve Beşpınar kaynakları, Pınarlı, Yeşilçat göletleri ile Eldere Kuş Cenneti ve Çamlıköy koruluğu diğer mesire yerleridir. Bu güzellikler, Dinar'ı hem iç, hem de dış turizm açısından önemli bir turizm merkezi haline getirmektedir. Dinar gerek mesire yerleri, aile parkları ve gerekse Afyon-Denizli, Denizli-Antalya karayolu üzerinde şehrin girişinde yer alan dinlenme tesisi ve lokantalarıyla "geçit turizmi"ne hizmet vermekte ve gelecekte turizm açısından daha büyük canlılık kazanacak konumda bulunmaktadır.
Dinar'ın bilinen geçmişi M.Ö. 1200 yıllarına kadar uzanmaktadır. Dinar Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerindendir. Klasik dönem boyunca Efes’ten sonra en önemli şehri daha önceki adı Kelainai olan elbette ki Apameia idi. Pers döneminde Yunanistan akınından giderken, dinlenen Pers kralı Xerxes'in (sonraları Cyrus ve Büyük İskender'in de yaptığı gibi) kullandığı Paradeisos isimli av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. Antiochos tarafından bir Helenistik şehri olarak kurulan ve Persli annesi Apama'nın adıyla anılan Apameia'da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander Nehri, ya da flüt çalan Marsyas'ı gösteren resimler olan çok sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluşan bir hazine, Seyyid Ahmet Çeliktaş tarafından bulundu ve müze müdürü rahmetli Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesi'ne getirildi. Strabo'ya göre erken Roma İmparatorluğu döneminde Apameia, Efes'ten sonra Asya eyaletlerinin en büyük ve önemli alışveriş merkezidir. Roma valisi tarafından yönetilen bir idari bölge (conventus) merkezidir. Şehir, önemini, Ankara’dan Attaleia’ya ve Doğu’dan Efes'e giden anayolların kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün Dinar Suçıkan’da, Apameia’dan geçen Marsyas Nehri’nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollo’yu müzik yarışlmasına davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr Marsyas'ın önce derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen kazılarak çıkartılmış kalıntıların içinde Mercimek Tepesi yamaçlarındaki Helenistik tiyatro, stadyum, şehrin yanındaki bir tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinar’dan geçen karayolunun hemen kenarında yarım daire şeklinde olan bir yapı yer almaktadır. M.S. 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler üzerinde Nuh'un Gemisi'nin resimleri olduğundan bölgede nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadır. Belki de bu yüzden şehre, “sandık” anlamında Kibotos da denilmektedir. Hititlerden Aka-İyon, Frig, Kimmerler, Persler, Roma, Bizans ve Türkler'e kadar bir çok Anadolu medeniyetinden izler taşıyan Dinar, eski çağlardan bu yana, sürekli olarak bölgenin başkentliğini yapmıştır. Dinar tarihin ilk müzik yarışmasının yapıldığı yerdir. İçine tanrıların, kralların karıştığı masallar ve efsaneler şehridir.
İlçe 1874 yılında belediyelik, 1908 yılında ilçe olmuştur. Afyon iline bağlı olan ilçe Dinar, Akdeniz ve Ege Bölgesi arasında kalır. İlçe merkezi ve güneyindeki köyler Akdeniz Bölgesi'nde, kuzeyindeki köyler Ege Bölgesi'ndedir. Göller Bölgesi içerisinde incelenen Dinar ilçesi, kuzeyinde Sandıklı, kuzeydoğusunda Şuhut, güneydoğusunda Isparta, güneybatısında ise Başmakçı ve Evciler, kuzeybatıda Denizli, güneyde Keçiborlu'yla çevrilidir. İlçe; Akdeniz ikliminden, İç Anadolu kara iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır. İlçenin 2000 yılı genel nüfus sayımına göre nüfusu 92.608'dir. Bu nüfusun 37.608'i ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçemize bağlı 9 kasaba ve 56 köy bulunmaktadır. İlçede 1 Ekim 1995 Pazar günü saat 18:00'da 6.1 şiddetinde deprem meydana gelmiş, 94 vatandaşımız hayatını kaybederken, 250 yurttaşımız yaralanmıştır.
Dinar, İstanbul ve Ankara'dan gelen, Denizli, İzmir ve Antalya'ya giden yolların kesişim noktasında bulunması itibariyle ulaşımı oldukça kolaydır. Bölgeye kara, Demir ve Hava yoluyla kolayca ulaşılabilir. Demir yoluyla İstanbul’a, Ankara'ya ve İzmir’e bağlantıları vardır. Kara yoluyla İstanbul’a 9, Ankara'ya 6, İzmir’e 5, Afyon'a ve Denizli'ye 1.5, Antalya'ya 3 saat ve Burdur ve Isparta'ya 45 dakika mesafededir. Dinar ilçesi Afyon iline 110, Isparta ve Burdur iline 60, Denizli ve Uşak illerine ise 110 km mesafededir.

Nüfus
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 95780'dir. Bunun 42.900'ü ilçe merkezinde, 52.880'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. 1995 yılında meydana gelen deprem felaketinden sonra ilçe nüfusu azalmış, dışa göç vermiştir.
Merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 9 belde, 56 köy ve oluşmaktadır.

Benzer Konular

26 Ağustos 2011 / Misafir Türkiye Coğrafyası
1 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap
26 Aralık 2010 / Misafir Soru-Cevap
4 Eylül 2014 / Misafir Cevaplanmış