Ziyaretçi
Kastamonu
, Karadeniz Bölgesi'nde il ve il merkezi kent. Yüzölçümü 13.108 km2 olan Kastamonu ili doğuda Sinop, güneydoğuda Çorum, güneyde Çankırı, batıda Zonguldak ve Bartın illeri, kuzeyde de Karadeniz ile çevrilidir.Sponsorlu Bağlantılar
İl topraklarının sularını toplayan başlıca akarsular Araç, Devrekâni ve Devrez çayları ile Gökırmaktır. Araç Çayının Karabük' te katıldığı Filyos Çayı, ilin güneydoğusunda Çankırı iliyle doğal sınırı çizerken Soğanlı ya da Melan adıyla anılır. Daday’ın güneybatısındaki Eğriceova Dağından doğan Gökırmak’a, Kastamonu kentinde katılan Karaçomak Deresi üzerinde Karaçomak Barajı kurulmuştur. Gökırmak ile Tosya yöresini sulayan Devrez Çayı, il sınırları dışında katıldıkları Kızılırmak aracılığıyla sularını Karadeniz’e gönderir. İlin orta kesiminden çıkan Devrekâni Çayı ise Cide’ nin batısında Karadeniz’e ulaşır.
Akarsuların, oldukça geniş çöküntü olukları içinde akmasına karşın, ilde büyük ve kesintisiz düzlüklere rastlanmaz. En önemli düzlükler, Gökırmak Vadisindeki küçük ovalar ile Devrez Çayı vadisindeki Tosya ile Devrekâni Çayı vadisindeki Devrekâni ovalandır. Bu ovalar genellikle step görünümündedir.
Kastamonu, orman örtüsü açısından ülkenin en zengin illerindendir. Küre Dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçları ve İlgaz Dağı yoğun ve değişken bir bitki örtüsüyle kaplıdır. İnebolu-Cide yörelerinde kayın, meşe, gürgen, kayacık, kestane ve göknar, İlgaz Dağı ile Devrez Vadisi arasında kalan kesimde ise kara çam, sarı çam ve göknar ormanları vardır. Azdavay-Devrekâni arasında ise göknar, kara çam, sarı çam, kayın ve meşe ormanlarına rastlanır. İldeki ormanlar yabanıl hayvan varlığı açısından da oldukça zengindir.
Ekonomi, ilde temel ekonomik etkinlik tarım olmakla birlikte sanayide belirli bir gelişme gözlenmektedir. Tarım genellikle doğal koşullara bağımlı olarak sürdürülür. Ekime elverişli alanın azlığı ve ulaşım güçlüğü tarım kesiminin öteki önemli sorunlarını oluşturur. Doğal yapı ve iklim koşulları, teknoloji kullanım düzeyi ve ürün desenini de büyük ölçüde belirler. Dar kıyı şeridinde meyve ve sebze yetiştirilir, balıkçılık yapılır. Tarla bitkileri üretiminin ve hayvancılığın önem kazandığı iç kesimlerde ormancılık da yaygındır. İç kesimlerdeki Devrez Çayı ve Gökırmak vadilerinde sulu tarım yapılır.
İlin başlıca bitkisel ürünleriyle üretim miktarları 1989’da şöyleydi: 290.675 ton şeker pancarı, 193.149 ton buğday, 81.702 ton arpa, 55.345 ton elma, 42.065 ton patates, 25.874 ton mısır, 13.813 ton domates. Ayrıca önemli miktarda yem bitkileri, pirinç, çavdar, sarmısak, soğan, kendir gibi tarla bitkileri ile kestane, armut, erik, kiraz, fındık, ceviz, dut, üzüm gibi meyveler ve lahana, hıyar, kavun, karpuz gibi bahçe bitkileri yetiştirilir.
Yörenin doğal yapısı hayvancılığa elverişlidir. Küçükbaş hayvanlardan en çok koyun ve Ankara keçisi, büyükbaş hayvanlardan ise sığır ve manda beslenir, tavukçuluk yapılır. Hayvansal ürünlerin miktarı azdır.
İldeki başlıca sanayi tesisleri Küre Bakırlı Prit İşletmesi Müessesesi (Etibank), Taşköprü Kendir Sanayii Müessesesi (Sümer- bank), Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları’nın (SEKA) Taşköprü’deki Kastamonu Müessesesi, Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) Kastamonu Kombinası, Orman Ürünleri Sanayi Kurumu’nun (ORÜS) Cide’ deki kereste fabrikası, Yem Sanayii TAŞ’ nin Devrekâni’deki yem fabrikası ile Süt Endüstrisi Kurumu’nun (SEK) Kastamonu Süt ve Mamulleri İşletmesi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin Kastamonu Şeker Fabrikasıdır. Ayrıca ilin çeşitli kesimlerinde orman ürünlerini işleyen tesisler vardır. İl küçük sanayisi dokumacılık ile orman ürünlerinin işlenmesi dallarında gelişmiştir.
İlin kültürel ve ekonomik bakımdan önem taşıyan zengin doğal kaynakları korumaya alınmıştır. Bunlardan başta geleni İlgaz Dağı Milli Parkı’dır. Bu ulusal parkın küçük bir bölümü Çankırı ili sınırlan içinde kalır. Tosya’da geyik, Kartdağ (Azdavay), Ballıdağ (Daday) ve Elekdağ’da (Taşköprü) geyik ve karacalar için koruma ve üretme alanları kurulmuştur. Merkez ilçede Kadı Dağı, Soğuksu, Açıkmaslak, Acısu, Araç’ta Kanlıgöl, Abana’da Yeşilyuva, Azdavay’da Karşıyaka, Çatalzeytin’de Ginoğlu, Cide’de Limanüs tü, Devrekâni’de Yaralıgöz, İnebolu’da Geriştepe, Küre’de Masruf Deposu ve Çiftlik, Tosya’da Dipsizgöl ve Üçoluklar adlarıyla kurulan orman içi dinlenme yerleri ilin başlıca mesire yerleridir.
İlin en önemli yeraltı kaynakları Araç ve İnebolu’daki çimento hammaddesi, Cide ve Azdavay’daki taşkömürü, Bozkurt’taki cıva, Daday’daki kuvarsit, Küre’deki bakır- pirit, Taşköprü’deki kaolin, Tosya’daki manganez ve linyit yataklarıdır.
Tarih.
Araştırmalar sırasında Gölköy’de ele geçen buluntular, Kastamonu topraklarında yerleşimin Orta Paleolitik Çağa (y. 100-45 bin yıl önce) değin indiğini gösterir. Hitit kaynaklarında Pala ve Tumana adlarıyla anılan yörede İÖ 1700’lerde Kaşkalar yaşıyordu. İO 1200’lerde yöreyi ele geçiren Friglerin egemenliğine İÖ 7. yüzyıl başlarında Kimmerler son verdi. Lidya ve Pers yönetimlerinden sonra İÖ 3. yüzyıl başlarında Mithradates, Paflagonya adıyla anılan yörenin güneyinde Pontus Krallığı’nı kurdu.
İÖ 91’de Pompeius, Paflagonya’yı Roma topraklarına kattı. Roma döneminde Galatya Eyaleti sınırlan içinde olan Paflagonya, Bizans döneminde Honorias Pontos ya da Pilaimenes Theması adıyla anıldı. Thema'nın adı 9. yüzyılda Paflagonya olarak değiştirildi ve merkezi Pompeiopolis (Taşköprü) yapıldı. Yöre 12. yüzyıl boyunca Bizanslılar, Danişmendliler ve Selçuklular arasında el değiştirdi. Daha sonra Çobanoğullarının yönetimine giren yöre 14. yüzyıl başlarında Candaroğullarının eline geçti. 1392’de I. Bayezid (Yıldırım) tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Timur Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra yöreyi İsfendiyar Bey’e verdi. II. Mehmed (Fatih) 1461’de Candaroğulları yönetimine son vererek yöreyi Osmanlı topraklarına kattı. 16. ve 17. yüzyıllarda Celali Ayaklanmalarından önemli ölçüde etkilenen yöre, 19. yüzyıl sonlarında Kastamonu vilayetinin sınırları içindeydi. Kurtuluş Savaşı sırasında işgale uğramayan vilayet merkezinde Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti adlı örgütler kuruldu. Ayrıca İnebolu iskelesi üzerinden gelen silah ve mühimmatı Ankara’ya ulaştırmada önemli rol oynadı. Cumhuriyetken sonra 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya giden Mustafa Kemal, ilk kez burada şapkayla halkın karşısına çıktı.
Kentin yapısı.
Kentin kesin kuruluş tarihi, bilinmemektedir. Adının ise Komnenosların yaptırdığı kaleden türediği sanılmaktadır. Latince “Komnenos Kalesi” anlamında Kastra Komneni olarak adlandırılan kale, Bizans dönemi sonlarında Kastamon ve Kastamonia adlarıyla anılmaya başladı. Candaroğulları döneminde Kastamoniya biçiminde söylenmeye başlayan adı daha sonraları Kastamonu’ya dönüştü. Kastamonu kenti ilin iç kesiminde, İlgaz Dağından inen Karaçomak Deresi vadisinde kurulmuştur. Önceleri vadinin batısında yer alan yerleşme, 14. yüzyılda başlayan Osmanlı yönetimi sırasında sur dışına ve vadinin doğusuna taştı. Osmanlı döneminde dokumacılık, silah ve mühimmat üretimi gibi bazı sanayi dallarında uzmanlaşan kent, en parlak dönemini 18. yüzyılda yaşadı. Durağan bir ekonomiye dayalı ve kırsal nitelikli bir yerleşme olarak girdiği 20. yüzyılda hızlı bir dış göç yaşadı. 1972’de kalkınmada ikinci derecede öncelikli iller kapsamına alındıktan sonra kamu ve özel kesim yatırımlarının etkisiyle bir ölçüde gelişti. Kentin 1950’de 13.597 olan nüfusu ağır bir artış hızıyla 1960’ta 20.307’ye, 1970’te 29.338’e, 1980’de 35.464’e ulaştı. 1990’da da 50 bini aştı.
Kastamonu kenti ilin ticaret, hizmet ve sanayi merkezidir. Ticaretle uğraşan işyerleri genellikle derenin batı, yönetsel işlevi olan yapılar ise doğu yakasında toplanmıştır. Doğal yapıya uygun biçimde yapılmış olan çarşı ve kale yamacındaki bahçeli eski evler giderek terk edilmekte, halkın bir bölümü yamaçlarda inşa edilen gecekondu benzeri konutları, bir bölümü de kent merkezindeki apartmanları yeğlemektedir. Sanayi tesisleri kenti Taşköprü, Çankırı ve Karabük’e bağlayan üç ayrı yolun kenarına, küçük üretim yapan işyerleri de kuzeydeki küçük sanayi sitesine yerleşmiştir.
İkisi göğüs hastalıklarında uzmanlaşmış altı hastane kent ve çevresine sağlık hizmeti verir. Kentteki yükseköğretim kurumlan Ankara Üniversitesi’ne bağlı Kastamonu Meslek Yüksekokulu ile Gazi Üniversitesi’ ne bağlı Kastamonu Eğitim Yüksekokuldur.
Tarihsel yapılar.
İÖ 8. yüzyılda yapıldığı sanılan kaya mezarı kent yakınındaki Oyulmuşkaya ve Şehinşah Kayası üstündedir. Kentin en görkemli tarihsel yapısı Kastamonu Kalesi’dir. Yüksek bir tepe üstündeki kalenin temeli Bizans, üst bölümü ise Candaroğulları yapısıdır; hâlâ ayakta olan içkale Osmanlı döneminde onarılmıştır.
Kentteki başlıca tarihsel yapılar
- Atabey Camisi (1273),
- İbn Neccar Camisi (1353),
- İsmail Bey Külliyesi,
- Nasrullah Camisi ve Şadırvanı (1506),
- Yakup Ağa Külliyesi (1547),
- Sinan Bey Camisi (1571),
- Şeyh Şaban-ı Veli Camisi (1580),
- Karanlık Evliya,Atabey,Müfessir Alaeddin, Hatun Sultan, Şeyh Şaban-ı Veli türbeleri,
- Pervaneoğlu Ali Şifahanesi (1272),
- Münire Medresesi (1746),
- Deve, İsmail Bey ve Urgan hanları ile Nasrullah Köprüsü’dür (1506).
Kent dışındaki başlıca tarihsel yapılar ise
- Duruçay köyündeki Halil Bey Camisi (1363),
- Kasaba köyündeki Mahmud Bey Camisi (1366),
- Elmayakası köyündeki Atabey Hanı,
- Terziköy’deki Adil Bey Türbesi’dir.
Kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen perlina; 20 Eylül 2017 11:42