Arama

Yapay Uydular

Güncelleme: 25 Ekim 2018 Gösterim: 40.640 Cevap: 38
HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
26 Mart 2009       Mesaj #1
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi

Yapay uydular

Ad:  uydu1.jpg
Gösterim: 6499
Boyut:  41.3 KB

Bilim insanları yüzyıllardır gökyüzünü yeryüzünden gözlemlediler ve bilgiler edindiler. Günümüzdeyse gelişen uzay teknolojisi bize yeni ufuklar açtı. Roketlerin uzay mekiklerinde kullanılmasıyla gök cisimleri uzaydan incelenmeye başlandı. Aynı zamanda uzay içinde bilinmeyenlere doğru yolculuk yapabilme şansı elde edildi. Gök cisimlerini neden uzaydan gözlemlemeliyiz? Dünya'mızın doğal uydusu olan Ay'ı tanıyorsunuz. Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerin de doğal uydularının bulunduğunu biliyorsunuz. Herhangi bir gök cisminin çevresinde, belli bir yörüngede o gök cismine bağımlı olarak hareket eden doğal uydular vardır. Bunların dışında insan eliyle yapılarak belirlenen yörüngeye yerleştirilen cisimlereyse yapay uydular adı verilir. Dünyamız üzerindeki değişikleri gözlemlemek, uluslar arası iletişimi kolaylaştırmak ve uzay çalışmalarına yardımcı olmak amacıyla yapay uyduların istenilen yörüngeye nasıl yerleştirildiğini biliyor musunuz? Uzaya gönderilen uydunun istenilen yörüngeye yerleştirilmesi için bilim insanları çeşitli hesaplamalar yaparlar. Bu hesaplamalar yapılırken uydunun kütlesi ve dolanım hızı, uydunun yerleşeceği yörüngenin gök cismine uzaklığı gibi veriler dikkate alınır. Yapay uydular Dünya çevresine yerleştirilebildiği gibi ulaşılabilen diğer gök cisimlerine de gönderilir, ilk yapay uydu olan Sputnik 1 (Spatnik 1) Sovyetler Birliği tarafından Dün-ya'nın yörüngesine yerleştirildi (4 Ekim 1957). Yapay uydular araştırmalarda kullanılan balon ve roketlere göre daha pahalı araçlardır. Ancak bu uydulardan elde edilecek sonuçlara bakıldığında pahalı oluşları önemli değildir. Dünya'mızın çevresinde pek çok yapay uydu bulunur. Uzaktan görüntü algılama ve haberleşme uydularının sayıları bilimsel çalışmalar yapılan uydulardan daha çoktur. Dünya çevresindeki yapay uydular bir dönüşlerini, Dünya'nın günlük hareketinin süresinde yani 24 saatte tamamlar. Böylece hep aynı bölgedeki bilgiler elde edilir. Türkiye her zaman Türksat 1B, 1C, 2A, 3A uydularımızın görüş alanı içindedir. Yeryüzününün 1 m gibi küçük bir boyutunu bile görüntüleyebilen hatta sokakta yürüyen bir insanın elindeki elmanın fotoğrafını çekebilen uydular da bulunmaktadır. Bu tür uydular bulutlu havalarda ve karanlıkta bile görüntü alabilir. Yapay uydular topladığı bilgi ve verileri sürekli olarak yeryüzüne iletir. Bunlar yer istasyonları tarafından kaydedilir ve kullanıma sunulur. Bu nedenle yapay uydularla yer istasyonları sürekli iletişim halindedir. Günümüzde sayıları çoğalan bu tür uydulardan elde edilen veriler incelenerek kısa sürede, sağlıklı ve doğru bilgilere ulaşılmaktadır. Örneğin; doğal bir afete neden olabilecek hava hareketi belirlenerek insanlar erkenden uyarılabilmektedir. Ayrıca tarım, maden ve petrol alanlarıyla ilgili bilgilerin elde edilmesinde de yararlanılır.
Sponsorlu Bağlantılar

Yapay uydular şu başlıklar altında toplanabilir:

Haberleşme uyduları
Ad:  Milstar.jpg
Gösterim: 2741
Boyut:  6.4 KB
Haberleşme uydusu MILSTAR
TV, radyo, telefon gibi iletişim araçlarını kullanabilmek için uzaya gönderilmiş uydulardır. Modern haberleşme uyduları çoğunlukla "Molniya" veya "Alçak Dünya" yörüngelerini kullanırlar.

Meteoroloji uyduları
Bu uydular dünyadaki meteorolojik olayları gözlemlemek için kullanılırlar.

Anti-uydu silah sistemleri
"Katil uydular" olarak da bilinen bu uyduların amaçları düşman uydularını yok etmektir. Düşman uyduları vurmak için kinetik mermiler ya da enerji veya partikül silah sistemleri kullanırlar.

Astronomi uyduları
Uzaydaki diğer gökcisimlerini gözlemek amacıyla kullanılırlar.

Biyouydular (Biosatellites)
Bilimsel amaçlarla canlı organizmalar taşıyan uydulardır.

Minyatür uydular:
Çok çeşitli amaçlarla kullanılabilen sıradışı şekilde ufak cüsseli uydulardır. 500-200 kg arasında olanlara "miniuydu", 200-10 kg arasında olanlara "mikrouydu", 10-1 kg olanlara "nanouydu", 1 kg'dan daha hafiflerine "pikouydu" denir.

Seyrüsefer uyduları
Radyo sinyalleri vasıtasıyla dünya üzerindeki mobil cihazların yerlerini tesbit etmeye yarayan uydulardır. Günümüzde uçaklarda, otomobillerde hatta elde kullanımı oldukça yaygınlaşmış olan bu sistem sayesinde dünya üzerindeki konum bir kaç metre hassasiyetiyle tesbit edilebilir.

Gözetleme uyduları (Reconnaissance satellites)
Daha çok askeri gözetleme ve keşif amaçlarıyla kullanılan bu uyduların gerçek kabiliyetleri konusunda detaylı bir bilgi mevcut değildir. Bunun nedeni, bu sistemlere dair bilgilerin "çok gizli" gizlilik derecesinde olmasıdır.

Gözlem uyduları (Earth observation satellites)
Bu uydular sivil gözlem amacıyla (çevre faciaları, harita yapımı vs.) kullanılan uydulardır.

Güneş enerjisi uyduları
Bu uydular güneş enerjisini dünya üzerindeki alıcılara yönlendirerek, alternatif enerji kaynağı olarak kullanılması planlanan uydulardır.

Uzay istasyonları
Uzay istasyonları, üzerinde insanların yaşaması için inşa edilmiş yapılardır. Günümüzde bilimsel amaçlarla kullanılan bu yapılar astronotların yıllarca barınmasına imkân verebilmektedir. Bu istasyonlar uzay taşıtı değillerdir ve iniş-kalkış kabiliyetleri yoktur. Bu istasyonlara gidiş geliş diğer uzay taşıtları vasıtasıyla sağlanır.


BAKINIZ

Uydu Nedir?
Uydu Yayıncılığı

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:53
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Kasım 2009       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Ad:  uydu2.jpg
Gösterim: 3271
Boyut:  47.1 KB
Meteoroloji ve askeri amaçlı uzaktan algılama uyduları, yörüngeleri etrafında dönüşleri sırasında, taşıdıkları radarlar ve sensörler aracılığı ile yeryüzünden topladıkları verileri gene yeryüzünde bulunan kontrol istasyonlarına iletirler.

Kablolama maliyetini ortadan kaldıran ve esnek bir yapıya sahip olan uydu haberleşmesi sayesinde gezgin ve sabit kullanıcılara, yeryüzündeki konumlarından bağımsız olarak, ucuz ve kaliteli iletişim hizmeti sunulabilmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Uydu sistemlerinin başlangıcı bilim-kurgu yazarı A. C. Clark’ın 1945 yılında yayınladığı bir makaledeki basit bilimsel gözlemine dayanır: Herhangi bir uydu, yerküre ile arasındaki yerçekimi kuvvetinin o uyduya etki eden merkezkaç kuvvetini dengelediği yükseklikteki bir yörüngede, yeryüzüne düşmeksizin ya da uzayda kaybolmaksızın, hareket eder. Bu yükseklik 36 bin km olarak seçilirse uydu yerküre etrafındaki bir dönüşünü bir günde tamamlar ve yeryüzünden bakıldığında sanki hareket etmiyormuş gibi algılanır. Yeryüzüne daha yakın yörüngelerdeki uydular artan yerçekimi kuvvetini dengeleyebilmek için, daha hızlı hareket ederek, merkezkaç kuvvetini artırmak zorundadırlar. Bunun doğal bir sonucu olarak, yeryüzünden yüksekliği 500 km olan bir uydu yerküre etrafındaki bir dönüşünü 1 saat 34 dakikada, 10 bin km yükseklikteki bir uydu ise 5 saat 47 dakikada tamamlar).

Uydular kullanım alanlarına bağlı olarak ekvator düzleminde, kutup düzleminde ya da eğik bir düzlemde dairesel ya da eliptik yörüngelerde hareket ederler. İhtiyaçları olan elektriksel enerjiyi güneş panelleri aracılığı ile güneş enerjisinden elde eden uydular, gece ve gündüz arasındaki ısı farkları çok yüksek olan ve yoğun nükleer radyasyon altındaki yörüngelerde, uzun süre hizmet verebilmek için, disiplinler arası bir yaklaşımla tasarlanır. Uydular yörüngelerine sınırlı sayıdaki ülkenin sahip olduğu fırlatma platformları kullanılarak yerleştirilirler. Çoğunlukla yerçekimi kuvvetindeki küçük değişmelerden kaynaklanan yörünge sapmaları, uyduya bu amaçla konulan kimyasal yakıtlar kullanılarak, belli zaman aralıkları ile düzeltilir. Yararlı ömrü sona eren uydular ise çöplük olarak kullanılan daha yüksek bir yörüngeye aktarılırlar.

A. C. Clark’ın 1945 yılındaki bu öngörüsünden 12 yıl sonra ilk uydu olan SPUTNIK I 1957 yılında SSCB tarafından, iletişim hizmetleri sunan ilk ticari uydu INTELSAT I ise 1965 yılında atıldı.

Uydular günümüzde çok değişik amaçlar için kullanılmaktadır:
  • Meteoroloji uyduları
  • Radyo ve TV yayıncılığı uyduları
  • Askeri amaçlı uydular
  • Yöngüdüm ve yersaptayıcı uydular (örneğin GPS)
  • Uzaktan algılama uyduları
  • İletişim uyduları
Meteoroloji ve askeri amaçlı uzaktan algılama uyduları, hedeflerin yüksek duyarlıkla algılanabilmesi için, çoğunlukla yeryüzüne daha yakın (500-1500 km yükseklikteki) yörüngelere yerleştirilirler. Bu uydular, yörüngeleri etrafında dönüşleri sırasında, taşıdıkları radarlar ve sensörler aracılığı ile yeryüzünden topladıkları verileri gene yeryüzünde bulunan kontrol istasyonlarına iletirler. Uzaktan algılama uyduları kullanılarak, örneğin, maden yataklarının yerleri ve özellikleri kolaylıkla saptanabilir. Benzer şekilde, alçak yörüngeli askeri uydular aracılığı ile yeryüzündeki hedefler milimetre mertebesinde çözünürlüklerde algılanabilir. Bu sistemlerde sinyal iletimi büyük oranda uydudan yeryüzüne doğrudur.

Kaynak: popülerbilim(Ocak Sayısı 2008)

Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:54
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
23 Mayıs 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

YAPAY UYDULAR

Ad:  uydu3.jpg
Gösterim: 3943
Boyut:  57.1 KB

Dünya ya da bir başka gökcismi çevresindeki bir yörüngeye oturtulan insan yapısı uydular.

Uydu yapımı konusundaki ilk öneri 1920'lerde ortaya atılmış, ancak yeterince büyük roketlerin gerçekleştirilmesine dek yapımları mümkün olmamıştır. İlk yapay uydu SSCB tarafından Ekim 1957'de fırlatıldı (Sputnik 1).

Bunu kısa zamanda SSCB, ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Batı Almanya, İtalya, Japonya ve Çin'in fırlattıkları yapay uydular izledi. Atmosferin müdahalesini ortadan kaldırdıkları için yapay uydularla astronomik gözlemler (özellikle X ışınlarıyla yapılan gözlemler) daha kolay gerçekleştirilebilir.

Işınımla ya da yeryüzünü çevreleyen elektromanyetik ve gravitasyonel alanlarla ilgili incelemelerin yanı sıra üst atmosfer de yapay uydular aracılığıyla daha duyarlı biçimde incelenebilir. Ağırlıksızlık koşullarında ve ışınımın daha yoğun olduğu uzayda hayvanların ve bitkilerin fonksiyonlarıyla ilgili araştırmalarda da bu uydulardan yararlanılmıştır.

Yapay uydular, keşif, araştırma, meteorolojik gözlemler yapma, gemi ve uçaklara yol gösterme amacıyla da kullanılırlar. Bunun yanı sıra televizyon ve radyo sinyallerinin iletimine de yararlar. İnsanlı uydular, özellikle Soyuz (SSCB) ve Merküri (ABD) serisi uydular, uzay istasyonu olayını gerçekleştirerek daha derin araştırmalara olanak sağlamış, kenetlenme tekniğini de uygulamaya koymuşlardır. Bu konuda SSCB'nin Salyut ve ABD'nin Skylab projeleri özellikle önem taşır.

Yapay uyduların Dünya'nın çekim alanını yenmeyip (dolayısıyla uzay boşluğuna kaçmayıp) belli bir yörüngede kalmaları için gereken fırlatılma hızları, fırlatma zamanına ve fırlatma yerinin enlem derecesine bağlı olarak konik bir yüzey üzerinde yatan eliptik bir yürünge belirler. Bunun dışında bir yörünge seçimi, muazzam ek enerji harcamayı gerektirir.

Yapay uydularda esas olarak bir güç kaynağı (güneş pilleri, nükleer aygıtlar vb.), gözlem ve ölçümler yapan aletler, kayıtları Dünya'ya ileten sistemler ve yörüngesinde meydana gelen sapmaları saptayıp düzeltecek aygıtlarla roketler bulunur. Uzaktan (yani Dünya'dan) komuta sorunlarının azaltılması amacıyla bütün bu kontrol ve hesap işlemlerini yapan bilgisayarlar da yapay uyduların önemli bir parçasıdır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:54
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
snackbloot - avatarı
snackbloot
Ziyaretçi
8 Ekim 2011       Mesaj #4
snackbloot - avatarı
Ziyaretçi

Uydu Nedir?


Uydu
yerden 36000 km uzakta uzayda bulunan bir nevi ayna görevi gören yerden aldığı sinyalleri tekrar daha geniş alanı kapsayarak aynı sinyali dünyaya gönderen cihazlara Uydu denir.

İnsanlar çanak nnten kullanarak uydudan gelen TV yayınlarını seyrederler. Uydunun kolaylığı ise engebeli coğrafyada yer vericilerin, yayınlarının ulaşamadığı yerlerde Uydular TV yayınlarını kaliteli olarak ulaştırırlar.

Uydular yalnız insanların TV seyretmeleri için değil bir TV görüntüsünü ülkeden ülkeye yayını taşımaktır. Dünyanın herhangi bir yerinden anında canlı yayın imkanı vermektedir.

TV yayınlarının yanında haberleşme, telefon, data, internet erişimini sağlayarak uydunun özelliğine göre, dünyadaki bir arabanın plakasını görme, dünya fotoğrafını çekebilen uydular, askeri amaçlı casus uydular, uzay fotoğrafları çeken teleskop uydular gibi sıralanabilir
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:43
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
23 Mayıs 2012       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Sovyetler'in İlk Yapay Uydusu Sputnik 1 ve Sputnik Serisi
Sputnik 1, 4 Ekim 1957’de fırlatıldı. Dünya'nın yörüngesine yerleştirilen bu araç, basit bir radyo verici taşıyan 83.6 kg’lık bir küreydi. 3 Kasım 1957’de yörüngeye oturtulan Sputnik 2’nin kütlesi ise 543.5 kg’dı ve Leyka adlı bir köpeği taşıdı; uzaya gönderilen ilk canlı olan Leyka, hayatına son verilmeden önce 8 gün yaşadı. Sputnik serisinin sonuncusu olan ve 15 Mayıs 1958’de fırlatılan Sputnik 3, 340 kg’lık jeofiziksel amaçlı bir uyduydu.

Kaynak : Bilim org
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:43
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
7 Haziran 2012       Mesaj #6
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi

Haberleşme Uyduları


Haberleşme amacıyla kullanılan yapay uydulardır. İyonosferin yüksek frekanslı radyo ve televizyon dalgalarını yansıtmaması nedeniyle bu dalgalar, yapay haberleşme uyduları aracılığıyla uzaklara iletilir. Dünyanın çevresinde dolanan haberleşme uyduları, yerden aldıkları sinyalleri yansıtarak (pasif uydu) ya da bir röle istasyonu gibi güçlendirerek (aktif uydu), yeniden dünyaya gönderirler.

Bu uyduların hızı, genellikle dünyanın dönüş hızına eşit olacak biçimde ayarlanır. Böylece, dünyaya göre sabit bir konumda kalırlar. Günümüzde, haberleşme uyduları ağıyla (İntersat) çok hızlı ve yoğun bir haberleşme yapılabilmekte, örneğin birbirinden binlerce kilometre uzaktaki insanlar, televizyonları başında aynı anda olimpiyat yarışmalarını izleyebilmekte ya da kıtalar arasında aynı anda binlerce telefon görüşmesi gerçekleştirilebilmektedir.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:44
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Temmuz 2012       Mesaj #7
Avatarı yok
Yasaklı

Uzaya Bir Casus Uydu Daha


ABD Ulusal Keşif Bürosu (NRO), 29 Haziran'da gerçekleştirilen başarılı ateşmeleyle uzaya bir casus uydu daha gönderdi. NRO’nun Delta 4 roketiyle fırlattığı uydu, 2012’de uzaya göndereceği dört uydudan üçüncüsüydü. Uzay-havacılık sektörünün iki devi Lockheed Martin ve Boeing’in ortak girişimi olan United Launch Alliance (ULA) tarafından geliştirilen ateşlem, ABD’nin uzay görevlerindeki en güçlü roketi olan Delta 4 ile gerçekleştirildi.

70 metre uzunluğundaki, sıvı yakıtla çalışan üç motora sahip Delta 4, teknik aksaklıklar nedeniyle yaklaşık üç saat bekletildikten sonra, Cape Canaveral Hava Üssü’nün 37’inci ateşleme tesisinde 29 Haziran'da TSİ 15:15’te ateşlendi.Geliştirilen üç Pratt & Whitney Rocketdyne RS-68A birinci kademe motorları yaklaşık 1,4 milyon ton itiş gücü ortaya çıkaran Delta 4, sıvı oksijen ve hidrojen yakıtını çok kısa sürede tüketerek birkaç dakika içinde atmosferin tepelerine yükseldi.

Ateşlemeden dört dakika sonra, roketin dışındaki iki ana motor planlandığı gibi roketten koptu. Yaklaşık 1 dakika 40 saniye sonra, roketin merkezindeki RS-68A motoru da kapandı ve gövdeden ayrıldı.

Gizli Uydu Ortaya Çıktı


Roketin ikinci kademesini oluşturan Pratt & Whitneyhidrojen yakıtlı RL10B-2 motoru, RS-68A motorunun devre dışı kalmasından yaklaşık birkaç saniye sonra devreye girdi. Aynı anda, roketin yükünü ateşleme esnasında oluşan ısı ve tozdan koruyan kaplama düştü ve casus uydu, NROL-15 uydusu ortaya çıktı.

Bu esnada, ULA politikası gereği ateşlemenin yayını durduruldu ve Delta 4’ün ilerleyişi ve taşıdığı yük hakkında daha fazla bilgi verilmedi. ULA, daha sonra ateşlemenin başarıyla tamamlandığını ve casus uydunun başarıyla yörüngeye çıktığını açıkladı.

ULA Başkan Yardımcısı Jim Sponnick, basına yaptığı açıklamada, “son dokuz gün içinde iki ateşleme gerçekleştirdiklerini ve 2012 yılında uzaya gönderilmesi planlanan dört casus uydudan üçüncüsünü başarıyla yörüngeye gönderdiklerini” belirtti.NASA ve NRO, bu ateşlemeyle, 2002’den bu yana 20’inci defa Delta 4 roketlerini kullanmış oldu.

Kaynak : Ntvmsnbc (30 Haziran 2012,14:35)
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:44
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
21 Temmuz 2012       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı

Dünyanın Çevresini 80 Dakikada Turlayacak


Jules Verne'in 1872'de yayınladığı 80 Günde Devr-i Alem romanında dünya çevresini, o zamanlar için rekor bir süre sayılan 80 günde tamamlamanın kurgusu işleniyordu. Aradan 140 yıl geçti ve bugün yapay haberleşme uyduları dünya çevresindeki yörüngelerini 90 dakikada turluyorlar.

Virgin Galactic ceo'su Richard Branson, geçtiğimiz günlerde tanıttığı ve yörüngeye uydu yerleştirmede kullanılacak olan LauncherOne isimli roketinin hızından bahsederken, uyduların dünya çevresini 90 dakikada turlamasına gönderme yapıyor. LauncherOne, Mach 25 hızında (29.000 km/s) ilerleyebiliyor ve bu da dünya çevresini 80 dakikada tamamlamak anlamına geliyor.

Kaynak : Virgin (13 Temmuz 2012)
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:45
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
25 Temmuz 2012       Mesaj #9
Avatarı yok
Yasaklı

Depremi Önceden Haber Verecek!


Rus fizikçiler tarafından özel teknolojiler kullanılarak geliştirilen “Kanopus-B” deprem tahmin uydusu bu sabah dünya yörüngesine fırlatıldı.

Kazakistan ın Baykonur uzay üssünden Soyuz-FG taşıyıcı roketiyle yörüngeye gönderilen uydunun, dünyanın herhangi bir bölgesini bir dizi fizik parametreleriyle gözlem altına alarak burada bir depremin yakında olup olmayacağını öngörme özelliğine sahip olduğu belirtiliyor.

İklim Anormalliklerini de İzleyecek


Yeni nesil uyduyu geliştiren Rusyanın elektromekanik enstitüsü İyosifyan'ın yetkilileri tarafından İTAR-TASS ajansına yapılan açıklamaya göre Kanopus-B uydusunda bugüne kadar hiçbir ülke tarafından kullanılmamış bir deprem tahmin teknolojisi çalıştırılacak. Uydu üzerindeki cihazlar, incelenen bölgedeki atmosfer ve yeryüzünden alınan manyetik dalgaları özel geliştirilen bir formülle hesaplayarak depremleri önceden haber vermeyi deneyecek. 510 kilometrelik yörüngeye yerleştirilecek Kanopus-B uydusunun 7 yıl çalışacağı tahmin ediliyor. Uyduda ayrıca yangın gözlem ve anormal iklim olaylarını haber verme sistemi de bulunuyor.

Kaynak : Gençbilim
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:46
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Ekim 2012       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı

Uzay Keşfini Başlatan Kürenin 55'inci Yılı


Uzay-havacılık teknolojilerinin bugün geldiği noktaya kadar geçen süreçte başlangıç noktasını oluşturan Sputnik-1’in uzaya gönderilmesinin üzerinden tam 55 yıl geçti. Sovyetler ile ABD arasındaki rekabeti tetikleyen Sputnik-1, insanlığın uzay macerasına rekabetin sağladığından çok daha büyük katkılarda bulundu.

Uzaya fırlatılan ilk insan yapımı araç olan Sputnik 1, 4 Ekim 1957 tarihinde başarıyla uzaya fırlatıldı. İnsanlık tarihi adına bir ilk olma özelliğini taşımasının yanı sıra, Sputnik-1, ABD’nin uzay-havacılık alanındaki çalışmalarını da tetikleyen en önemli unsur oldu. Sputnik (Seyahat arkadaşı), çapı sadece 56 cm olan bir küreydi. Kürenin üzerine uzanan dört uzun anten, uzay aracının her 98 dakikada bir Dünya’nın etrafındaki dönüşünü tamamladığında yeryüzüne radyo sinyalleri göndermesini sağlıyordu.

Ruslar, Sputnik’in gönderdiği sinyallerin sesini radyolardan yayınladı. Dünyanın dört bir yanındaki radyo istasyonları ilk insan yapımı uzay aracının sesini dinleyicilerine duyurmaktan geri kalmadı. Radyo sinyallerinin sesi, Amerikalıların uzay yarışında geri kaldığına işaret eden bir uyarı niteliğindeydi.

Uzay Keşfinde İlk Büyük Adım


Sputnik-1, uzaya gönderildiği dönem Sovyetlerin rakiplerinde endişeye neden olmasıyla öne çıkarılıyordu. Ancak aradan geçen yıllar, Sputnik’in asıl başarısını uzay keşfinde gösterdiğini ortaya koydu. Uzay tarihçisi Robert Pearlman, Space.com’a yaptığı açıklamada, “55 yıl önce Sputnik uzaydan ilk sinyalini gönderdiğinde, kamçıya benzeyen antenleri olan gümüş küre, Sovyetlerin küresel Uzay Çağı’nda başarıya giden sembolü olarak kabul edilmişti” dedi.

Sputnik, 1961 yılında dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin “Ay’a insan göndereceklerine” yönelik açıklamasında da en büyük rolü oynayan etken oldu. Aynı yılın Nisan ayında, Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olma unvanını kazandı. Amerikalılar, bu adımdan sonra uzay teknolojisine çok büyük bir yatırım yaparak 1969 yılında Ay’a astronot göndermeyi başardı. Pearlman, “Sputnik Ocak 1958’de Dünya’ya düşmüş olabilir. Ama onun oluşturduğu etki bugün hala Dünya’nın etrafını dolanıyor” dedi.

İlk ABD Uzaya Çıkacaktı


ABD, 1955’in ortalarında, iki yıl sonraki Uluslararası Jeofizik Yılı’nda ilk uyduyu uzaya gönderme niyetinde olduğunu açıkladı. Sovyetler, 1957’nin, Bolşevik Rejimi’nin 40’ıncı yılına denk geldiğini çok iyi biliyordu. Sovyet bilim insanları, 1956’nın başında, 1400 kg ağırlığındaki bir uydu üzerinde çalışmaya başladı. Kod adı “Object-D” olan uydu, Dünya’nın atmosferi ve uzay hakkında ölçümler yapmak üzere tasarlandı. Ancak oldukça karmaşık bir hale gelen projenin tamamlanması, beklenenden daha uzun sürdü. Amerikalıların gerisine düşmek istemeyen Ruslar, Sputnik-1’i uzaya gönderilecek ilk uydu olarak belirledi. Object-D ise 1958 yılında Sputnik 3 adıyla uzaya gönderildi.

Ocak 1958’de Dünya’ya düşen ve yanarak yok olan Sputnik, sadece 83.6 kg ağırlığındaydı ve tek fonksiyonu Dünya’nın etrafında radyo vericisi görevi görmekti. Uydu için düşünülen ilk isim ise PS-1’dı (Başlangıç uydusu-1). Bugün Kazakistan'da bulunan Baykonur üssünden fırlatılan, dört radyo anteni bulunan Sputnik-1, yeryüzüne tüm Dünya’dan algılanan bir “bip sesi” gönderiyordu. Dünya, Gümüş-çinko bataryası tükenene kadar, 22 gün boyunca Sputnik’in biplemesini dinledi.

Kaynak : Ntvmsnbc / BBC
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 20:46

Benzer Konular

29 Aralık 2015 / selmanooo Cevaplanmış
29 Mayıs 2021 / Misafir Mühendislik Bilimleri
29 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
20 Mart 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
24 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Mühendislik Bilimleri