Arama

Antikythera Düzeneği

Güncelleme: 25 Haziran 2013 Gösterim: 2.979 Cevap: 2
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
25 Haziran 2011       Mesaj #1
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Antikythera Düzeneği
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Antikythera Düzeneği
, astronomik konumları hesaplamak için tasarlanan eski mekanik bir hesap makinesidir. 1900'de Yunan Antikythera adasındaki Antikythera enkazında Kythere ve Crete'nin arasında keşfedildi.


Keşfi

1900 yılında, Elias Stadiatos adlı bir Yunan süngerci, Yunanistan'da Antikythera adlı küçük bir adanın yakınlarında, eski çağlardan kalma bir batık keşfetti. Bu yaklaşık MÖ 87 yılında batmış bir yük gemisiydi. Denizin dibinde, batığın çevresine saçılmış hekeller, süngerciyi çok etkilemişti. Geminin taşıdığı yükler arasında, mücevherler, çömlekler, mobilyalar, bronz eşyalar ve anforalar dolusu şarap vardı.
MÖ 1. yüzyılda yaşayan insanlar için lüks tüketim malları taşıyan bir gemiydi bu. Batıktan çıkarılanlar arasındaki en değerli bulgunun, içinde tuzlu suyun etkisiyle bozunmuş, ezilerek içiçe geçmiş çarklar bulunan tahta bir kutucuktu. Yaklaşık bir ayakkabı kutusu büyüklüğündeki bu kutunun içinde, bir tür mekanik düzenek bulunuyordu. Batığın bulunduğu yıllarda, ahşap buluntuları korumaya yarayan yöntemler henüz olmadığından, kutu çıkarıldıktan kısa bir süre sonra bozularak yok oldu.

220px NAMA Machine d27AnticythC3A8re 1

Düzeneğin İşlevi

Bugün "Antikythera Düzeneği" olarak adlandırılan bu aygıtın ne işe yaradığı hâlâ tam olarak bilinmiyor. Kesin olarak bilinen, onun, MÖ 1. yüzyıl teknolojisinin ipuçlarını veren eşsiz bir bulgu olduğu. Antikythera Düzeneği, bilinen en eski çarklı düzenek. Keşfedildiğigünden bu yana bilim ve teknoloji tarihçileri için gizemini koruyor. Düzenekle ilgili en çok kabul edilen görüş, kimi gökcisimlerinin gökyüzündeki konumlarını modellemeye yarayan bir tür "analog bilgisayar" olduğu. (Analog bilgisayar, birbirinin ardı sıra değişen nicelikleri ölçerek işlem yapan aygıtlara verilen isim. Örneğin, sayısal hesap makineleri geliştirilmeden önce hesap yapmada kullanılan "[facit]" adlı mekanik hesap makineleri gibi.) Düzeneğin en çarpıcı yönü, birbirine bağlı çarklardan oluşan bu sistemin, bu kadar eski bir zamanda geliştirilmiş olması. Çünkü, daha önceleri bu sistemin ilk kez 16. yüzyılda geliştirildiği sanılıyordu!

Bilim Çevrelerince Yapılan Araştırmalar

1959 yılında, Yale Üniversitesi'nden Derek J. De Solla Price adlı bir bilim tarihçisi, bu düzeneği anlatan bir bilimsel makale kaleme aldı. Bu makalede, düzeneğin işleyişiyle ilgili çizimlere de yer verdi. O sıralarda, Yunan arkeologlar, gama ışınları yardımıyla düzeneği incelemeye başlamışlardı. Solla Price, aygıtın, Eski Yunanlı gökbilimci Rodoslu Geminus tarafından yapılmış olduğunu öne sürdü. Bu tezi, dönemin öteki uzmanlarınca kabul edilmedi. Çünkü, o dönemin uzmanlarına göre, Eski Yunanlılar böyle bir düzeneği yapmak için gerekli kuramsal bilgilere sahip olabilirlerdi. Ancak, düzeneği tasarlayacak ve çarkları yapacak teknolojiye sahip değillerdi. 1990'lı yıllarda, Avustralyalı bilgisayar bilimcisi Allan George Bromley, Sidney'deki bir saatçiyle birlikte Antikythera Düzeneğinin bir kopyasını yapmaya çalıştı. Ancak, bunda tam olarak başarılı olamadı. Çünkü düzeneğin bazı bölümlerinin ne işe yaradığını bulamadılar. Daha sonra, John Gleave adlı bir İngiliz gökbilimci, aygıtın parçalarını yeniden yaparak bunları çalışır bir düzenek ortaya çıkacak biçimde bir araya getirdi.Ortaya çıkan aygıtın ön yüzünde, Güneş'in ve Ay'ın gökyüzünde yıl boyunca değişen konumları gösteriliyordu. Arka yüzündeyse, Eski Yunanlıların yıl ve ay kavramlarına göre yıllar ve aylar gösteriliyordu.
2002 yılında, Londra'daki Bilim Müzesi'nde çalışan Michael Wright adlı bir uzman, Allan G. Bromley'den de yardım alarak Antikythera üzerinde çalışmaya başladı. İki uzman, "linear tomografi" adlı özel ve gelişmiş bir görüntüleme yöntemiyle düzeneği yeniden incelediler. Düzeneği oluşturan çarkların çok ayrıntılı görüntüleri elde edildi. Wright, bu bilgiler ışığında düzeneğin çalışır bir kopyasını yaptı. Bu yeni düzenek, yalnızca Ay'ın ve Güneş'in hareketlerini değil, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn'ün hareketlerini de gösteriyordu. Eski Yunanlılar'ın bildiğitüm gökcisimleri bunlardı.
Uzmanlara göre Antikythera Düzeneği, yalnızca gökcisimlerinin konumunugöstermekle kalmıyor, çeşitli olayların yıldönümlerini hesaplamada da kullanılıyordu. Ancak, öncekiler gibi bu yeni düzeneğin de aslına ne kadar uygun olduğu belki de hiçbir zaman bilinemeyecek. Yine de, düzeneğin bu son hâli, kimi eski yazarların Eski Yunan dünyasına ilişkin anlattıklarıyla da tutarlılık gösteriyor. Örneğin, MÖ 1. yüzyılda Cicero, Poseidoneus adlı arkadaşının yaptığı bir aygıttan söz ediyordu. Bu aygıt, Güneş'in, Ay'ın ve beş gezegenin gökyüzündeki konumlarını gösteriyordu.

220px NAMA Machine d27AnticythC3A8re 6

Günümüzde Sergilendiği Yer

Antikythera Düzeneği, Eski Yunanlılar'ın karmaşık mekanik düzenekler yapmaya yarayan teknolojiye sahip olduklarını gösteriyor. Kimi uzmanlara göre bu teknoloji, daha sonra Arap dünyasına geçmiş, oradan da Avrupa'ya taşınmıştı. Bugün, Antikythera Düzeneğinin aslı, Yunanistan'ın Atina kentindeki Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Yanında da, uzmanlar tarafından yapılmış çalışır bir kopyası bulunuyor. Düzeneğin bir başka kopyasıysa, ABD'de, Montana'daki Amerikan Bilgisayar Müzesi'nde sergileniyor.

Kaynak: Vikipedi

Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 25 Haziran 2013 12:58 Sebep: Sayfa düzeni
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
14 Mart 2012       Mesaj #2
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
1900 yılında süngerciler, Yunanistan'ın Antikythera adası yakınlarında, eski çağlardan kalma bir batık keşfettiler. Bu M.ö. 80 yılı civarında batmış bir yük gemisiydi. İçinde bulunan değerli tüketim mallarının yanı sıra bilim çevreleri için paha biçilmez bir kutucuk bulundu. Kutunun içerisinde zamanla Antikyhera Düzeneği adı verilecek gizemli bir mekanizma vardı.

Sponsorlu Bağlantılar
Antikythera Düzeneği'nin işlevi tam olarak bilinmemekle beraber hakkında kesin olarak bilinen tek şey M.Ö. 2. yy. sonlarında yapılan kompleks teknolojiye sahip bir alet olduğudur. Birçok çark içeren bu mekanizmanın ne olduğuna dair kesin kabul olmamasına rağmen ilk görüşler usturlab (bir yıldızın belli bir yükseklikte, genellikle 60 derecede, ufkun üstünden geçiş anını saptamaya yarayan aygıt.), Güneş sistemi modeli veya bir astronomik saat olduğuydu. Şimdilerde oluşan yaygın görüş ise bazı gök cisimlerinin konumlarını hesaplamaya yarayan bir tür analog bilgisayar olduğu yönündedir.

Cihazın minyatür seviyesi ve parçaların karmaşıklığı 19. yy. İsviçre saatleriyle kıyaslanabilecek düzeydedir. Çok sayıda dişliye sahip bu mekanizmaya tarih girildiğinde yalnızca Ay'ın ve Güneş'in hareketlerini değil, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn'ün hareketlerini ve konumlarını hesaplayacak şekilde tasarlandığı sanılmakta ki Eski Yunanlıların bildiği tüm gökcisimleri bunlardı. Amacının ise gözlemciyi referans alarak astronomik cisimlerin pozisyonunu belirlemek olduğu düşünülüyor.

Günümüzde Antikythera Düzeneğinin aslı çalışır bir kopyasıyla beraber, Yunanistan'ın Atina kentindeki Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.

Halen The Antikythera Mechanism Research Project adı altında x-ışını gibi son teknolojiler kullanarak çalışmalar yapılmakta ve projeye dünyanın tanınmış teknoloji şirketleri de destek vermektedir.

antik2



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
27 Nisan 2012       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Antikitera (Antikythera) Düzeneği

20. yüzyılın başlarındaki “tesadüfi” bir keşif, bilim tarihi alanında 1950'lerden beri devam eden bir tartışmaya konu olan ilginç bir düzeneği gün ışığına çıkarttı. İsmini, yakınlarında bulunduğu adadan alan bu düzeneğin, astronomik hesaplama yapma ve astrolojik harita üretme amaçları için mi icat edildiği, yoksa zenginler için yapılmış pahalı bir süs eşyası olma niteliği mi taşıdığı hala bilinmezliğini koruyor.

Bugünkü modern bilgisayarın antik çağlardaki "atası", 2,000 yıl kadar önce, antik Yunanistan'da icat edildi. Bu, Güneş, Ay ve beş gezegenin (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn) zodyak üzerindeki konumlarını tesbit etmek için tasarlanmış bir düzenekti.

Houston Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği ve Tarih alanlarında Onursal Profesör olan John H. Lienhard'a göre; 1900 yılında, 6 sünger avcısı gemisi, Kitera ile Girit arasındaki Antikitera adasına sürüklendiler. Burada demir atıp sünger aramak için suya dalan avcılar, MÖ 80 yakınlarında batmış, çürüyen bir ticaret gemisi buldular.

Bu gemi, antik çağa ait bulunan ilk batık olduğu için, Yunan hükumeti, sünger avcılarını bir donanma gemisiyle tekrar Antikitera'ya gönderdi. Neredeyse bir yıl boyunca yaklaşık 40 metreye yapılan birçok dalışın ardından dalgıçlar, heykeller, amforalar ve çeşitli ticaret eşyaları çıkardılar.

En ilgi çekici buluntulardan biri, hiç şüphesiz, 2000 yıllık bir nevi bilgisayar olan “Antikitera Düzeneği” idi. Bu düzenek, bir ayakkabı kutusu büyüklüğündeki ahşap bir kasa içerisinde yer alan büyük ölçüde aşınmış ve bozulmuş bir grup pirinç dişliden meydana geliyordu. 1900'lü yıllarda, antik çağlardan kalma ahşabın ne şekilde korunması ve taşınması gerektiği henüz bilinmediğinden, ahşap kasadan geriye kalanlar da kısa zamanda iyice parçalandı.

O dönemin uzmanları, bu cihazın, yön bulma için kullanılan bir çeşit usturlap olduğunu düşündüler ve düzeneğin parçaları, yaklaşık yarım yüzyıl boyunca, fazla ilgi doğurmadan, müze köşelerinde ihmal edilmiş halde kaldı.

Derek Price adlı genç İngiliz fizikçi ve bilim tarihçisi, 1958 yılında bu cihazı incelemeye başladı ve şaşırtıcı bazı çıkarımlarda bulundu. Scientific American'da yayımlattığı makalesi, o dönemin en büyük çalışmalarından biri olarak kabul edilen araştırmasının sonuçlarını içeriyordu. Price, cihazın, MÖ 80'lerden kaldığını yazmıştır. Dişli grubu, günümüze eksiksiz gelememiş olsa da cihaz, Price'a göre, Güneş ve Ay'ın hareketlerini takip edebilmek için yapılmıştı.

Onu büyük bir astronomik saate ve hesaplamaları mekanik parçalarla yapan analog bilgisayarlara benzeten Price, düzeneğin, otomatik olarak mı çalıştığını yoksa elle mi çalıştığını bilme şansımız olmadığını anlattıktan sonra, onu, elle tutulup, yan tarafta kalan bir çarkla çalıştırılan, bir nevi bilgisayar işlevi gören, astrologların kullanımı için hazırlanmış bir düzeneğe benzetmiştir. Diğer taraftan, bir yere, büyük olasılıkla bir heykele sabitlenerek sergilenmiş bir parça olabileceğini de ifade etmiştir.

Ancak; bu düzenek, Price'ın düşündüğü gibi bir sergi parçası olmaktan daha fazlasıydı. Londra Bilim Müzesi'nde makinelerden sorumlu Michael Wright'ın tomografi kullanarak yaptığı incelemeye göre, ön kadran, sadece Güneş ve Ay'ı göstermemekte, düzeneği sekiz kollu bir planetaryuma çevirmekteydi. Bu kolların yedisi, Güneş'in, Ay'ın ve o zamanlar bilinen beş gezegenin konumlarını, son kol ise tarihi gösteriyordu. Tarih kolu istenilen tarihe ayarlandığında, diğer kollar da o tarihteki gezegen konumlarını gösterir şekilde kendiliğinden ayarlanıyordu.

Phillip Ball'a göre ise bu düzenek, antik çağlardaki olimpiyatların zaman planlamasında bile kullanılmış olabilirdi. Düzenek üzerinde yeni bulunan yazılardan yola çıkan bazı isimler, düzeneği, ünlü Yunan matematikçi ve astronom Arşimet'in icat ettiğini öne sürmüşlerdir.

Antikitera Düzeneği'nin, zenginler için bir oyuncak mı, yoksa dönemin astronomları (ve o çağlarda bir ayrım yapma ihtiyacı duyulmadığı için aynı zamanda da astrologları) tarafından kullanılan bir düzenek mi olduğu konusunda tartışmalar hala sürüp gitmektedir.


Kaynak : Ntvmsnbc / Thezodiac (10 Aralık 2010,15:39)
Son düzenleyen nötrino; 23 Aralık 2014 13:16

Benzer Konular

21 Mart 2011 / Tuqb4 Soru-Cevap