Arama

ESO - Avrupa Güney Gözlemevi (European Southern Observatory) - Sayfa 15

Güncelleme: 3 Nisan 2016 Gösterim: 47.418 Cevap: 206
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
25 Nisan 2012       Mesaj #141
Avatarı yok
Yasaklı
Yıldız Kümesi NGC 6604

Sponsorlu Bağlantılar
eso1218b

Yılan Takımyıldızı içerisinde yıldız kümesi olan NGC 6604 / ESO1218b.

eso1218c

NGC 6604 kümesi çevresindeki gökyüzünün geniş görüş alanı / ESO1218c.



Kaynak : MPG / ESO Teleskobu Gözlemi / Görüntülü Bülten (25 Nisan 2012)


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Mayıs 2012       Mesaj #142
Avatarı yok
Yasaklı
Avcının Kuşağı’nda Toz Boyunca İnceleme

Sponsorlu Bağlantılar
eso1219a

Messier 78 kozmik toz bulutları.

Messier 78 yansıma bulutsusunu saran bölgenin Avcı Kuşağı'nın kuzeyine doğru olan, yeni görüntüsü, inci gibi dizilmiş olan bulutsudan geçen kozmik toz bulutlarını göstermektedir. Atacama Pathfinder Deneyi Teleskobu [1] (APEX) ile yapılan gözlemler, gökbilimcilere yeni yıldızların nerede doğmakta olduğunu göstermek için yıldızlararası toz taneciklerinin ışıma ısısını kullandı.

Toz kelimesi kulağa sıkıcı gelirken, ilginç olmayabilir - bir cismin güzelliğini saklayan yüzey kiridir. Uzayda bulunan toz taneciklerinden yayılan milimetrealtı dalgaboyu ışımasını ortaya koyan Messier 78'in ve çevresinin bu yeni görüntüsü tozun şaşalı olabileceğini göstermektedir. Yoğun gaz ve toz bulutları yeni yıldızların doğum yerleri olduğundan dolayı tozlar astronomi ile ilgilenenler için önemlidir.

Messier 78 görüntüsünün merkezinde NGC 2068 bulunur. Bu bölge bir yansıma bulutsusu olup, görünür ışıkta görüldüğünde toz bulutlarından yansıyan yıldız ışığının uçuk mavi ışımasının görüldüğü anlamına gelmektedir. APEX gözlemleri görünür ışık görüntüsünde turuncu renkle kaplanmıstır. Uzun dalgaboylarına karşı hassas olarak, hatta bazılarının -250ºC'den soğuk olduğu yoğun soğuk toz kümelerinin nazik ışımasını ortaya çıkarmıştır. Görünür ışıkta, bu toz karanlık ve engelleyicidir, zaten bu yüzden APEX gibi teleskoplar, içinde yıldızların doğduğu tozlu bulutları çalışabilmek için bu kadar önemlidir.

APEX ile görülen ince bir film, görünür ışıkta Messier 78 boyunca kesilen karanlık bir toz kesit gibi görülmektedir. Bu bize yoğun tozun yansıma bulutsusunun önünde, onun mavimsi ışığını kapatarak uzandığını göstermektedir. APEX ile görülen ışıldayan tozun diğer bir belirgin bölgesi alt kenarından Messier 78den gelen görünür ışık ile üst üste gelmektedir. Görünür ışık görüntüsünde ilgili karanlık toz kesitin eksikliği, bu yoğun toz bölgesinin yansıma bulutsusunun arkasında yer alması gerektiğini anlatmaktadır.

Bu bulutlardaki gaz gözlemleri, bir takım yoğun kümelerden yüksek hızla dışarıya akan gazları ortaya koymaktadır. Yıldız hala kendini çevreleyen buluttan oluşuyorken, bu dış akıntılar genç yıldızlardan fırlatılmaktadır Bunların varlığı bu yüzden, bu kümelerin etkin olarak oluşmakta olan yıldızlar olduğunun bir delilidir.

Görüntünün en üstünde başka bir yansıma bulutsusu, NGC 2071 bulunmaktadır. Bu görüntünün alt bölgeleri sadece düşük kütleli genç yıldızları barındırırken, NGC 2071 kütlesi yaklaşık olarak güneşten beş kat daha büyük olup, APEX gözlemlerinde görülen en parlak ve en yoğun olduğu yerde yer alır.

Bu görüntülerde kullanılan APEX gözlemleri Thomas Stanke (ESO), Tom Megeath (Toledo Üniversitesi, ABD) ve Amy Stutz (Max Planck Enstitüsü, Heidelberg, Almanya) tarafından yönlendirilmektedir. Görünür ışıkta görüldüğü gibi ve son keşfedilen, oldukça değişken olan McNeil Bulutsusunu da içeren bu bölge hakkında daha fazla bilgi için => ESO1105'e bakınız.

Notlar:

[1] APEX bir Max-Planck Radyo Astronomi Enstitüsü (MPIfR), Onsala Uzay Gözlemevi (OSO) ve ESO ortak projesidir, teleskobun işletilmesini ESO üstlenmiştir. APEX şu anda aynı yerde bulunan hem inşası devam eden hem de çalışmalarına başlayan yeni nesil milimetrealtı teleskobu Atacama Geniş Milimetre/milimetrealtı Dizgesi (ALMA) için bir yol göstericidir.



Kaynak : ESO Basın Açıklaması / Görüntülü Bülten (02 Mayıs 2012)

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Mayıs 2012       Mesaj #143
Avatarı yok
Yasaklı
Messier 78


eso1105b

Messier 78: Orion bir yansıma bulutsusu / ESO1105b.

eso1219c

Yakın toz elekten geçen Orion'un Kemeri (veri kapsamı) / ESO1219c.



Kaynak : ESO /APEX Teleskobu Gözlemi / Görüntülü Bülten (02 Mayıs 2012)
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
2 Mayıs 2012       Mesaj #144
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
vrupa Güney Gözlemevi (İngilizce: European Southern Observatory ) ya da daha resmî adıyla Avrupa Güney Yarımküre Astronomik Araştırmalar Organizasyonu hükûmetlerarası bir astronomi araştırma organizasyonudur ve Avrupa Birliği üyesi olan 12 devlet ile İsviçre tarafından desteklenmektedir. 1962 yılında kurulmuştur ve daha çok işlettiği, aktif optiğin öncülerinden olan New Technology Telescope (NTT) (Yeni Teknoloji Teleskop) ve 4 adet 8 metre sınıfındaki teleskopa sahip olan Very Large Telescope (VLT) (Çok Büyük Teleskop) gibi dünyanın en büyük teleskopları ile üne kavuşmuştur. Sahip olduğu birçok gözlem tesisi sayesinde çok sayıda astronomik keşif yapılmış ve astronomik kataloglar için çok sayıda veri elde edilmiştir. Bunların arasında en son keşiflerden biri de insanoğlu tarafından görülmüş en uzak galaksi olan Abell 1835 IR1916 galaksisidir. 2005 yılında, 260 ışık yılı uzaklıktaki bir kahverengi cücenin yörüngesinde olan 2M1207b adlı bir exolar gezegenin ilk resmini sağlamıştır.
Kaynak:Wikipedia
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Mayıs 2012       Mesaj #145
Avatarı yok
Yasaklı
Büyük Bir Yıldız Topluluğunun VISTA Görüntüsü

eso1220a

Küresel yıldız kümesi Messier 55 VISTA kızılötesi görüntü.

ESO’nun kızılötesi tarama teleskobu VISTA ile alınan Messier 55’in bu yeni görüntüsü arı sürüsü gibi kalabalık bir şekilde bir arada bulunan on binlerce yıldızı gösteriyor. Göreli olarak küçük bir uzayda bulunmalarının yanı sıra bu yıldızlar Evrendeki en yaşlı yıldızlar arasındadır. Gökbilimciler Messier 55 ve bunun gibi küresel küme olarak adlandırılan yaşlı cisimleri gökadaların nasıl geliştiklerini ve yıldızların nasıl yaşlandıklarını öğrenmek için inceliyorlar.

Küresel kümeler çekimsel kuvvetlerin etkisiyle düzgün küresel bir şekilde bir arada dururlar. Messier 55’te yıldızlar kesinlikle birbirine çok yakındır; neredeyse yüz bin yıldız Güneş ile en yakın yıldız sistemi Alpha Centauri arasındaki mesafenin 25 katı yarıçaplı bir hacimde bulunur.

Samanyolu gökadasında dolandığı tesbit edilen 160 küresel kümenin büyük bir kısmı gökadanın ortasındaki merkezi şişkin bölgeye doğru yönlenmişlerdir. Bununla ilgili VISTA ile yapılan son iki keşif yakın zamanda duyuruldu. (ESO 1141) Büyük gökadalarda bu zengin yıldız topluluklarından binlercesi benzer şekilde yörüngede dolanıyor olabilir.

Küresel küme yıldızlarının gözlemleri bunların aynı gaz bulutundan, aynı zamanda meydana geldiklerini ortaya çıkarmıştır. Bu oluşum süreci Büyük Patlama’dan birkaç milyar yıl sonra olduğundan neredeyse gazın tamamı evrende bulunan en basit, en hafif ve en bol bulunan gazdır: hidrojen, beraberinde bir miktar helyum ve az miktarda oksijen, nitrojen gibi ağır elementler.

Büyük bir kısmı hidrojenden oluşan küresel kümeler, önceki nesil yıldızlarda üretilen ağır elementlerce kirletilen Güneşimiz gibi daha sonra doğan yıldızlardan ayrılırlar. Güneş, 4.6 milyar yıl önce parlamaya başladı, yani küresel kümelerdeki yaşlı yıldızların yalnızca yarısı yaşında. Güneş’in oluştuğu bulutun kimyasal yapısı, Güneş Sistemi’nde bulunan asteroidler, gezegenler ve hatta kendi vücutlarımızda bulunan element miktarlarına yansımıştır.

Gökyüzünü gözleyenler Yay Takımyıldızı’ndaki Messier 55’i kolaylıkla bulabilirler. Dolunayın neredeyse üçte ikisi büyüklüğünde görünen belirgin şekilde büyük bir kümedir ve Dünyadan 17 000 ışık yılı uzaklıkta olsa bile küçük bir teleskopla görmek zor değildir.

Fransız gökbilimci Nicolas Louis de Lacaille 1752’de ilk kez yıldız gruplaşmasını kayıt etmiş ve 26 yıl sonra başka bir Fransız gökbilimci Charles Messier kümeyi ünlü kataloğuna 55. cisim olarak dâhil etmiştir. Bu cisim ayrıca 19. Yüzyılın en çok atıf alan ve geniş bir gökbilim kataloğu olan Yeni Genel Katalog’taki (New General Catalogue) NGC6809 olarak çapraz listelenmiştir.

Yeni görüntü kuzey Şili’deki ESO’nun Paranal Gözlemevi’nde Görsel ve Kırmızı ötesi Gökbilim Tarama Teleskobu (VISTA ESO0949) ile kırmızı ötesi bölgede alınmıştır.

Messier 55’in yıldızlarıyla beraber, bu VISTA görüntüsünde kümenin çok ötesinde bulunan çok sayıda gökada yer almaktadır. Resmin üst sağında oldukça belirgin kenardan gözlenen bir spiral gökada bulunmaktadır.



Kaynak : ESO Basın Açıklaması / Görüntülü Bülten (09 Mayıs 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Mayıs 2012       Mesaj #146
Avatarı yok
Yasaklı
Küresel Yıldız Kümesi Messier 55

eso1220b


Yay takımyıldızında bulunan küresel yıldız kümesi Messier 55 / ESO1220b.


eso1220c

Küresel yıldız kümesi Messier 55 civarında gökyüzünün geniş görüş alanı / ESO1220c.



Kaynak : ESO / VISTA Teleskobu Gözlemi (09 Mayıs 2012)

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Mayıs 2012       Mesaj #147
Avatarı yok
Yasaklı
Erboğa A Gökadası'na Derinlemesine Bakış

eso1221a

Sıradışı bir gökada olan Erboğa A, Avrupa Güney Gözlemevi tarafından elde edilen bir imgede görüntülendi.

50 saatin üzerindeki poz süresiyle alınan imge, muhtemelen bu kendine özgü ve ihtişamlı nesnenin bugüne kadar oluşturulmuş en derin görüntüsü. Bu imge, Şili'deki La Silla Gözlemevi'ndeki 2,2 metrelik MPG/ESO teleskobunun Geniş Alan Görüntüleyicisi ile oluşturuldu.

NGC 5128 olarak da adlandırılan Erboğa A [1], merkezinde süper kütleli bir karadelik bulunan kendi özgü büyük kütleli bir eliptik gökadadır. Güney takımyıldızı Erboğa bölgesinde gözlenen bu gökada bizden 12 milyon ışık yılı uzaklıktadır ve gökyüzünün en belirgin radyo gökadası olarak kendini göstermektedir. Gökbilimciler, Erboğa A'nın parlak çekirdeği, güçlü radyo ışıması ve jet özelliklerinin gökadanın merkezindeki yaklaşık 100 milyon Güneş kütleli bir karadelik tarafından meydana getirildiğini düşünmektedir. Gökadanın yoğun merkez bölgesindeki madde, karadeliğe düşerken muazzam miktarlarda enerjiyi açığa çıkarmaktadır.

Bu Geniş Alan Görüntüleyicisi imgesi, bize gökadanın sönük dış kısımlarının uzamış görüntüsü şeklinde tezahür eden eliptik yapısını anlama fırsatı vermektedir. Resmin önemli bir kısmını kaplayan parıltı, yüzlerce milyar soğuk ve eski yıldızdan kaynaklanmaktadır. Öte yandan pek çok eliptik gökadanın aksine Erboğa A'nın düzgün şekli, gökadanın merkezini kapatan geniş ve parçalı şerit halindeki koyu bileşenlerle parçalanmış görünmektedir.

Koyu şerit, çok büyük miktarlarda gaz, toz ve genç yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. Şeridin sağ yukarı ve sol aşağı kenarlarındaki parlak genç yıldızlar, Hidrojenden oluşan yıldız oluşum bulutlarının kırmızı parıltısına sebep olurken; bazı izole olmuş toz bulutları, yıldızların oluşturduğu arkaplanda adeta birer karaltı gibi görünmektedir. Bu özellikler ve belirgin radyo ışıması, Erboğa A'nın iki gökadanın birleşmesi sonucu oluştuğunun belirtileridir. Bu tozlu şerit, muhtemelen dev eliptik gökadanın kütleçekim etkisiyle parçalanma sürecini sürdüren bir sarmal gökadaya ait bölük pörçük kalıntılardır.

Geniş Alan Görüntüleyicisi'nden elde edilen yeni imgeler, kırmızı, yeşil, mavi filtrelerle birlikte parıldayan Hidrojen ve Oksijeni geçiren özel tasarımlı filtrelerden geçen ışıktan elde edilen uzun süreli pozlar içermektedir. Bu özel tasarımlı filtreler, Erboğa A çevresinin Geniş Alan Görüntüleyisi'yle elde edilen önceki imgesinde (ESO0315a) kabaca görünür bilinen optik jet yapılarını ayırt etmemize yardım etmektedir.

Gökadadan imgenin sol üst köşesine doğru uzanan ve radyo imgelerinde belirgin devasa jetlerle kabaca aynı konumda bulunan iki grup kırmızı ipliksi yapı görülmektedir. Bu iki yapı da genç ve sıcak yıldızlar içeren yıldız oluşum bölgeleridir. [2] Tozlu şeridin sol tarafının üstünde, gökada çekirdeğinden yaklaşık 30 000 ışık yılı mesafede, iç ipliksi yapılar göze çarpmaktadır. Bunların daha da dışında, gökada çekirdeğinden yaklaşık 65 000 ışık yılı mesafede ve imgenin sol üst kısmının yakınlarında görülebilen dış ipliksi yapılar mevcuttur. Ayrıca sağ alta doğru uzanan çok sönük karşı-jet izleri de görülebilmektedir.

Erboğa A, radyodan gama-ışınına uzanan dalga boylarında çok çalışılmış bir kaynaktır. Özellikle radyo ve X-ışını gözlemleri, merkezdeki süper kütleli karadelikten çıkan enerjik maddeyle çevresi arasındaki etkileşimi anlamak için önemlidir. (ESO0903) Erboğa A'nın ALMA ile çalışılmasına ise yani başlanmaktadır.

Erboğa A'nın pek çok gözleminden yararlanılarak elde edilen bu imge, yer teleskopları gözlemleri kullanılarak Erboğa A gibi yerel grup dışındaki gökadalarında bulunan değişken yıldızların belirlenerek üzerlerinde çalışılabilmelerinin mümkün olup olmadığını sınamak için oluşturulmuştur. [3] Bu yolla Erboğa A'da 200'den fazla yeni değişken yıldız keşfedilmiştir.

Notlar:


[1] Bu gökada ilk kez Avustralya'daki Parramatta Gözlemevi'nde Britanyalı gökbilimci James Dunlop tarafından 4 Ağustos 1826'da kayıt altına alınmıştır. Gökadaya Erboğa A denmesinin nedeni ise gökadanın Erboğa takımyıldızında 1950'lerde keşfedilen ilk önemli radyo dalgası kaynağı olmasıdır

[2] İki ipliksi yapının nedeni iyi bilinmemekte ve gökbilimcilerce bu ipliksi yapıların gökada çekirdeğinden gelen ışımadan kaynaklanan iyonlaşma ya da gaz yığınlarının neden olduğu şoklar sonucu oluşabileceği tartışılmaktadır.

[3] Daha fazla bilgi J.T.A. de Jong et al. 2008 makalesinde bulunabilir.



Kaynak : ESO Basın Açıklaması / Görüntülü Bülten (16 Mayıs 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Mayıs 2012       Mesaj #148
Avatarı yok
Yasaklı
Sıradışı Gökada Erboğa A

eso1221b

Erboğa takımyıldızında tuhaf gökada Erboğa A / ESO1221b.



Kaynak : MPG / ESO Teleskobu Gözlemi (16 Mayıs 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Haziran 2012       Mesaj #149
Avatarı yok
Yasaklı
ALMA Gözünü Erboğa A’ya Çevirdi

eso1222a

ALMA tarafından görülen radyo gökada Erboğa A.

Dikkat çekici gökada Erboğa A’nın Atacama Büyük Milimetre/milimetre altı Dizgesi (ALMA) ile alınan yeni görüntüsü, gökadanın merkezini örten ve görünür ışığı geçirmeyen toz boyunca yapılan gözlemlere ait benzeri görülmemiş görüntü kalitesi yeni gözlemevinin gökbilimcilere sunduğu imkanları gözler önüne seriyor. ALMA şu an halen Erken Bilimsel gözlemlerin yapılabildiği bir dönemde ve halen inşa halinde, fakat bu haliyle bile kendi türündeki en güçlü teleskop durumunda. Gözlemevinin büyüyen teleskobu artan kapasitesiyle çalışacağı gelecek dönem Gözlem Çağrılarını henüz yeni yayınladı.

Erboğa A [1] büyük kütleli bir eliptik radyo gökadasıdır — güçlü radyo dalgaları yaymaktadır — en göze çarpan özelliği ise gökyüzündeki radyo gökadaların [2] en yakın olanıdır. Bu nedenle Erboğa A farklı birçok teleskop tarafından gözlenmiştir. Oldukça parlak olan merkezi Güneş'ten 100 milyon kat daha büyük bir kütleye sahip bir süper kütleli karadeliğe ev sahipliği yapmaktadır.

Görünür ışıkta, gökadanın en belirgin özelliği merkezi kısmını örten karanlık bantlardır.(ESO1221) Bu tozlu bölgeler bünyelerinde çok miktarda gaz, toz ve genç yıldız barındırıyor. Güçlü radyo ışımalarıyla birlikte bu yapılar Erboğa A gökadasının dev bir eliptik gökada ile daha küçük sarmal bir gökadanın çarpışmasından kalan tozlı bandın sonucu olduğuna kanıt teşkil ediyor.

Merkezi bölgedeki toz boyunca gözlem yapabilmek için gökbilimcilerin ışığın daha uzun dalgaboylarında gözlem yapmaları gerekiyor. Erboğa A'nın ALMA ile alınan bu yeni görüntüsü bir milimetre civarındaki dalgaboyları ile yakın-kırmızı-ötesi ışıkta yapılan gözlemlerin birleştirilmesiyle oluşturuldu. Böylece gökadanın parlak merkezi boyunca uzanan tozun etkisi ortadan kaldırılarak berrak bir görüntü elde edildi.

Burada yeşil, sarı ve turuncu renklerde gösterilen yeni ALMA gözlemleri gökada içindeki gaz bulutlarının konum ve hareketlerini gözler önüne sermektedir. Bunlar şimdiye kadar gerçekleştirilen en duyarlı ve keskin gözlemlerdir. ALMA karbon monoksit gazı molekülleri tarafından yayılan dalgaboyu 1.3 milimetre civarındaki sinyalleri tesbit etmek için ayarlandı. Gökada içindeki gazın hareketi bu Doppler etkisi nedeniyle dalgaboyunda hafif değişimlere sebep olmaktadır. [3] Bu hareket görüntüde değişen renklerle gösterilmektedir. Yeşil bölgeyi işaret eden gaz bize doğru hareket etmekte iken, turuncu bölgeyle belirlenen gaz ise uzaklaşmaktadır. Merkezin solundaki gazın bize doğru yaklaştığını görebiliyoruz, diğer yandan merkezin sağındaki gaz ise bizden uzaklaşıyor, bunun anlamı, gaz gökada çevresinde dolanıyor.

ALMA gözlemleri Erboğa A'nın ESO Yeni Teknoloji Teleskobu'na (NTT) bağlı olan SOFI aleti ile elde edilen yakın-kırmızı-ötesi görüntüsüne eklenmiştir. Görüntü tozun görüntüleme etkisini ortadan kaldıran yenilikçi bir teknik kullanılarak analiz edilmiştir. (ESO0944) Altın renklerde ışıldayan belirgin bir küme ve yıldızlar halkasını görüyoruz, bunlar dev eliptik gökadanın kütleçekimsel etkileriyle parçalara ayrılan sarmal gökadanın kalıntılarıdır.

Kırmızı ötesinde NTT ile görülen yıldız halkaları ile milimetre dalgaboylarında ALMA ile görülen gaz arasındaki doğrultuda gökada içerisindeki benzer yapıların farklı yönleri açığa çıkmaktadır. Bu ALMA ile gerçekleştirilen yeni gözlemlerin diğer teleskoplarla nasıl uyum sağladığına bir örnektir.

ALMA'nın Şili'nin kuzeyindeki Chajnantor Platosu'nda devam eden inşası 2013 yılında 66 yüksek-hassasiyetli antenin tamamen kullanıma girmesiyle tamamlanacaktır. Antenlerin yarısı şimdiden kuruldu (ann12035).Kısmi dizge ile yapılan erken bilimsel gözlemler 2011 yılında başladı (ESO1137), ve şimdiden olağanüstü sonuçlar alınmaya başlandı (ESO1216). Erboğa A'nın ALMA gözlemleri teleskobun İşletilmesi ve Bilimsel Doğruluğunun tesbiti aşaması için gerçekleştirilmiştir.

Notlar:

[1] Bu gökada Erboğa A olarak adlandırılıyor çünkü 1950'lerde Erboğa takımyıldızında keşfedilen ilk önemli radyo dalgaları kaynağı idi. Aynı zamanda NGC 5128 olarak da gösterilir. Gökada İngiliz gökbilimci James Dunlop tarafından 4 Ağustos 1826'da keşfedilmiştir.

[2] Erboğa A yaklaşık 12 milyon ışık-yılı uzaklıkta, güney takımyıldızı Erboğa doğrultusunda bulunmaktadır.

[3] Doppler etkisi dalga kaynağına göre hareket halinde olan bir gözlemci için dalganın dalgaboyunda ölçülen değişikliktir. Uzaydaki toz bulutlarında bulunan moleküller iyi-bilinen dalgaboylarında ışık yayarlar, bu bulutların hareketi tesbit edilen dalgaboylarında hafif değişimlere neden olur.



Kaynak : ESO Basın Açıklaması / Görüntülü Bülten (31 Mayıs 2012)



Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Haziran 2012       Mesaj #150
Avatarı yok
Yasaklı
ALMA’nın Üzerinde Güney Samanyolu

potw1222a

ESO Fotoğraf Elçisi Babak Tafreshi, Atacama Büyük Milimetre/milimetrealtı Dizgesi (ALMA) antenlerinin bu olağanüstü görüntüsünü yakaladı. Bu fotoğrafta yer alan gökyüzünün zenginliği, Şili’nin Atacama Bölgesi’nde bulunan 5000 metre yükseklikteki Chajnantor Platosu üzerinde gökbilim açısından eşsiz koşullar sağlamaktadır.

Bu görüntü, Carina (Gemi Omurgası) ve Vela (Yelken) takımyıldızını gözler önüne sermektedir.Samanyolu’nun koyu, ince toz bulutları, orta üst soldan orta alt sağa doğru uzanıyor. Üst solda bulunan parlak turuncu yıldız Vela içerisindeki Suhail (Süheyl) iken, üst ortada bulunan benzer turuncu yıldız Carina içerisindeki Avior’dur. Bu yıldızların yanında “L” oluşturan üç mavi parlak yıldızdan soldaki iki yıldız Vela’ya ve sağdaki bir yıldız Carina’ya aittir. Ve görüntünün tam merkezinde bu yıldızların altında Carina Bulutsusu’nun pembe ışıltısı parlamaktadır. (ESO1208)

ALMA’nın Avrupa ortağı olan ESO, dizgeyi oluşturacak 66 antenden 25’ini sağlamaktadır. Dikkatli bir gözlemcinin “DA-43” ve “DA-41” işaretlerini üzerinde görebileceği, kameraya en yakın iki anten, bu Avrupa antenlerine örnek teşkil eder. ALMA dizgesinin tümünün inşasının 2013 yılında tamamlanacak olmasına rağmen teleskop, antenlerin kısmi bir dizgesiyle hâlihazırda gözlem yapmaktadır.

Babak Tafreshi, geceleri arka fonda yıldız, gezegen ve gök olayları ile dünyanın en güzel ve tarihi yerleşkelerinde büyüleyici fotoğraflar ve zaman atlamalı videolar koleksiyonu oluşturan ve sergileyen bir program olan The World At Night’ın (Geceleyin Dünya) kurucusudur.



Kaynak : ESO / Haftanın Görüntüsü (28 Mayıs 2012)

Benzer Konular

4 Aralık 2014 / Misafir Uzay Bilimleri
16 Eylül 2008 / virtuecat Coğrafya
27 Nisan 2009 / HipHopRocK Siyasal Bilimler
27 Nisan 2009 / HipHopRocK Siyasal Bilimler