Gezegenler - Jüpiter - Sayfa 4

Sistemdeki En Yaşlı Gezegen Jüpiter!

Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı ve Münster Üniversitesi'nden araştırmacılar, Jüpiter'in katı çekirdeğinin Güneş sisteminin oluşumundan yaklaşık 1 milyon yıl sonra oluştuğunu tespit etti. İlgili tespit bağlamında Jüpiter'in sistemin en büyük aynı zamanda da en yaşlı gezegeni olduğu ortaya çıktı. Jüpiter'den örnek alma olanağı bulamayan bilim insanları sistemin en büyük gezegeninden koparak gelen demir gök taşlarındaki izotop belirtilerini inceleyerek ilgili sonuca ulaştı.

Bilim insanları incelenen gök taşlarının genetik yapısında yer alan toz ve gaz partiküllerinin birbirine karışmadan söz konusu yapı içinde durduğunu ve ilgili durumun Güneş sisteminin oluşumuna dair sürecin 1-4 milyon yıl arasını kapsayan bir zamanda oluştuğunu belirledi. Jüpiter'in, kaynağı Güneş nebulası olan gaz ve toz diski içinde bir blok oluşturarak iki diskin birbirine karışmasına engel olduğunu belirten araştırmacılar ilgili sonucun Jüpiter'in, özellikle Güneş nebulasının aktif olduğu bir aşamada başka bir deyişle sistemde yer alan diğer gezegenlerin oluşumuna kaynaklık eden soğuma aşamasından çok daha önce oluştuğunu kanıtladığını belirtti.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Proceedings of the National Academy of Sciences (14 Haziran 2017)

Bilim İnsanlarından Europa Üzerine Hayali İniş Projesi!

Başka Dünya'larda yaşam olasılığı bağlamında bilim insanları Europa üzerinde bir kondu projesi tasarlıyor. 2020'de fırlatılması beklenen Europa'nın yakın geçiş misyonu söz konusu yaşam olasılığını doğrudan ve detaylı test edemeyeceğinden böyle bir proje tasarlayan bilim insanları, ilgili kondu aracılığıyla her yönüyle kapsamlı bir şekilde uydunun yapısına dair kimyasal bileşimlerin araştırılıp tanımlanabileceğini belirtiyor.


Bilim insanları, söz konusu oluşturulabilecek kondu vasıtasıyla özelleşmiş mikroskoplar, çeşitli görüntü araçları vs gibi teçhizatlar da kullanılarak olası hücre yaşamı ve organik moleküllerin yapısının araştırılabileceğini vurguluyor. Araştırmacıların üzerinde durduğu bir başka detay da potansiyel anlamda okyanus hipotezi. Bu bağlamda ilgili okyanusa dair aktif nitelikteki volkanik alanların yakınlarında yer alan hidrotermal açıklıkların bulunup bulunmadığının araştırılması. Daha önce bu yönde yapılmış araştırmalar doğrultusunda söz konusu açıklıklara yakın konumlarda yaşamın kaynağı niteliğini taşıyan ekosistemlerin varlığı ortaya çıkarılmıştı.

Dünya ve Jüpiter'in kütle çekimi aracılığıyla tasarlanan kondunun uydu Europa'ya ulaşabilmesinin yıllar süreceğini belirten bilim insanlarına göre, söz konusu misyonun gerçekleşebilmesi için Jüpiter'in uydusu Europa'ya iniş projesinin NASA tarafından incelenip onaylanması gerek.

Kaynak: Bilimnet / Science (29 Haziran 2017)

Uzay Aracı Juno, Jüpiter'deki "Büyük Kırmızı Leke" için Yakın Uçuş Gerçekleştirdi!

Voyager ve Galileo uzay araçlarına göre çok daha fazla Jüpiter'e yaklaşan Juno, bu gezegende 16 bin kilometre genişliğindeki fırtınanın nedenini anlama konusunda "önemli bir adım" olarak nitelenen uçuşunu tamamladı. Bu bağlamda Juno, Jüpiter'de yüzyıllardır devam ettiği belirtilen antisiklonik fırtına "Büyük Kırmızı Leke"nin sırrını çözmek amacıyla gezegene yakın uçuş gerçekleştirdi.

Jüpiter'in kutup yörüngesinde bir yıl önce başladığı keşif faaliyetine devam eden Juno, dışındaki 8 veri toplama aracı açık şekilde Büyük Kırmızı Leke'nin bulutlarının yaklaşık 9 bin kilometre üstünden geçerek veri topladı. Bu sırada Juno'nun tüm veri araçlarının yanı sıra kamerası JunoCam'ın uçuş sırasında açık olduğu belirtildi. NASA'ya göre yaklaşık 350 yıldır şiddetle esen gazlı Büyük Kırmızı Leke, 1830'dan bu yana insanlar tarafından izleniyor. Southwest Araştırma Enstitüsü çalışanları 'devasa fırtına yüzyıllar boyu Güneş sisteminin en büyük gezegeninde şiddetle esti. Şimdi Juno ve onun bilim araçları bu devasa fırtınanın nasıl oluştuğunu anlamak, köklerinin derinliğini görmek ve bunu özel yapanın ne olduğunu öğrenmek için dalış yapacak' şeklinde açıklamada bulundu.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science / Görsel Telif Hakkı: NASA (11 Temmuz 2017)

Keşif Aracı Juno'nun Jüpiter Gözlemi!

Jüpiter keşif aracı Juno'nun gözlemlerini birleştiren araştırmacılar ilgili gezegene dair şimdiye kadar hiç görülmemiş ayrıntılar elde etmeyi başardı. Temmuz ayında Jupiter'in yörüngesine ulaşan Juno, özellikle "büyük kırmızı leke" olarak anılan fırtınanın gizemini çözmek için gözlemler yapıyor.

1800'lü yıllarda keşfedilen ilgili fırtınanın çok uzun süredir devam ettiği düşünülüyor. Jüpiter'deki bulutların 9 bin kilometre üzerinden geçerek gözlem yapan keşif aracı Juno, çektiği görüntülerin yanı sıra alıcılarıyla fırtınanın farklı özelliklerini de kaydedebiliyor.

Kaynak: Ntv Bilim / Science (18 Ağustos 2017)

Jüpiter'in 2 Uydusu Daha Keşfedildi!

Bilim insanları, Jüpiter’in etrafında dönen iki yeni uydu daha keşfetti. Böylece Jüpiter’in bilinen uydularının sayısı 67’den 69’a yükselmiş oldu. Jüpiter ve uydularının oluşturduğu sistem ufak çapta bir gezegen sistemine benzetilebilir. Daha büyük uydular Jüpiter’e yakın yörüngelerde dönebilen bir nitelik taşır. Daha küçük uyduların yörünge yarı çaplarıysa 30 milyon kilometreye kadar çıkabilmektedir.

Uyduların genel anlamda gezegenin etrafında dönme süreleri 7 saatle 1000 gün arasında değişir. En içteki 15 uydunun gezegenin etrafında dönme yönü, gezegenin kendi etrafında dönme yönüyle aynıdır. Geriye kalan uyduların ise dönme yönü gezegen yönüne terstir. Bu uydular çok büyük olasılıkla Jüpiter’in yakından geçerken ilgili gezegenin çekimine kapılan gök cisimleridir. Gezegene uzak konumdaki uyduların çoğu oldukça küçüktür, çapları birkaç kilometreyi geçmez. Yeni keşfedilen uyduların çapının 1-2 kilometre, gezegene uzaklıklarının ise 21 ve 24 milyon kilometre olduğu belirtiliyor.

Kaynak: Bilimnet (18 Eylül 2017)

Juno, Jüpiter'in Yeni Görüntülerini Kaydetti!

Keşif aracı Juno ile çekilen Jüpiter'in yeni fotoğrafları NASA tarafından yayımlandı. NASA, Juno'yla ilgili Twitter hesabından, uzay aracının Jüpiter'e sekizinci yakın geçişinde çektiği yeni görüntüleri yayımladı. Uzaya 2011 yılında fırlatılan Juno uzay aracı, Temmuz 2016'da Jüpiter'e ulaştığından bu yana dev gaz gezegenindeki keşif faaliyetini sürdürüyor. Keşif aracı Juno'nun, 20 Şubat 2018 tarihinde gezegenin yüzeyine doğru yapacağı son dalışın ardından atmosferde yanarak misyonunu tamamlaması bekleniyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science (8 Kasım 2017)

Jüpiter Yörüngesindeki Yıldızlararası Asteroid!

Jüpiter'in yörüngesinde yer alan bir asteroidin, Güneş sisteminde yıldızlararası ilk yerleşik "gök cismi" olduğu belirlendi. Jüpiter yörüngesinde bulunan 2015 BZ509 adlı asteroidin, bir başka yıldız sisteminden Güneş sisteminin çekim alanına girerek burada uzun süre kalan ilk gök cismi olduğu açıklandı.

Hawaii'de konuşlanmış Pan-STARRS teleskobuyla keşfedilen asteroidin, Güneş'in çevresinde Jüpiter'in tersi yönünde döndüğü ve Güneş sisteminin ilk oluşum zamanı olan 4,5 milyar yıl önce de bu şekilde hareket ettiği tespit edildi.

Araştırmacılar, 2015 BZ509 adlı asteroidin Güneş sisteminin yerlisi olması durumunda gezegenleri ve asteroidleri oluşturan gaz ve toz bulutuyla da aynı istikamete sahip olması gerekeceği yönünde değerlendirmede bulundu.

Güneş sisteminde ilk yerleşik gök cismi olarak kabul edilen ilgili asteroidin, gezegen oluşumu, sistemin gelişimi ve yaşam konusundaki sorulara cevap bulunması bağlamında katkı sağlaması umuluyor.

Kaynak: Monthly Notices of the Royal Astronomical Society: Letters (22 Mayıs 2018)