Arama

Mizah Nedir?

Güncelleme: 21 Ocak 2016 Gösterim: 6.291 Cevap: 1
MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
19 Mart 2008       Mesaj #1
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
mizah
isim, edebiyat (miza:hı) Arapça miz¥§
Gülmece:
Sponsorlu Bağlantılar
"İnci gibi güzel bir yazısı ve mizaha da istidadı varmış."- Y. K. Beyatlı.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Ocak 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MİZAH a. (ar. müzSf.ı'tan mizah).
1. Gerçeğin kimi görünümlerinin gülünç, alışılmamış özelliklerini vurgulayan düşünme biçimi; bu düşüncenin, bir söylemdeki, bir metindeki izi: Mizah dolu bir konuşma. Mizah dolu bir film. (Bk. ansikl. böl .)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir aksilik olmasına karşın gülünebilen bir durum, bir olay: Olaylardaki mizahı yakalamak.
3. Gerçeğin kimi görünümlerinin, gülünç, alışılmamış yönlerini vurgulamayı amaçlayan sanat türü; gülmece: Mizahımızın büyük ustaları. Mizah yazan. Mizah ustaları. Mizah öyküsü.
4. Mizah dergisi, mizah yazılarına ve karikatürlere geniş yer veren dergi. || Kara mizah - KARA.

—Esk. Mizah-âmiz, eğlenceli. || Mizah-gu, şakacı. || Mizah-nüvis, mizah yazarı. || Mizah-perver, mizahı, şakayı seven.

—ANSİKL. Ed. ister Elizabeth dönemi yazarlarında, ister gerçeküstücülerde (Breton’un Anthologie de l'humour noir’i), ister Lewis Carroll ya da Prövert de olsun, mizah kalıplaşmış sözlere karşı kişisel sözü kabul ettirmenin bir aracı, dünyaya karşı ben'i savunmanın bir yolu olmuştur. Bunun en belirgin örneklerine alman romantiklerinde rastlarız. Hegelcilere göreyse, mizah, zihnin diyalektik bir süreç içinde kendi kendini kavraması, yani bütün çatışkıların ötesine ulaşmanın bir yoludur Bu bakımdan, kendini ve başkalarını yadsıma olarak değil, çiftanlamlılıkta karar kılma olarak ele alınmalıdır. Ne var ki, bu çift anlamlılığı bir anlaşmazlık kaynağı olarak görmemelidir. Mizahta karşıt terimler birbirlerini yok etmeden ve ikisini de aşan kendi öz sentezlerine varmadan sürekli olarak birbirlerinin karşılıklı varlıklarına işaret ederler. Swift, Sterne, Smollett mizahın örneklerini vermişler, Byron ise “mizahın mizahı” diyebileceğimiz bir mizah yaratmıştır. Oscar VVİlde'da, Noel Coward'da, Jerome K. Jerome'da apayrı bir hafiflik kazanan mizah, Bernard Shaw ile Chesterton’da bir saygısızlık gösterisine dönmüştür. Kanada'da da Stephen Leacock ile saçmalık'a yönelmiş, ABD'de folklor ve halk verileriyle birleştikten sonra bir zihin oyununa dönüşmüş (New Yorker okulu), Fransa'da Jean Dutourd ile yalınlaşırken, çek Jaroslav Hasek ve alman Erich Kastner ile daha önce Kafka tarafından örnekleri verilen çağdaşçılığın bir anlatımı olmuştur. Ne olursa olsun, mizah demek, bozguna uğrayan bir görünüşün dengesini kaybetmesi, gülümsemenin verdiği güven ve denge, açıkça ortaya konan bir ihbar demektir. Bunun içindir ki, mizah karikatürün alanına girebilmesine rağmen, hiçbir zaman onunla bir tutulamaz.

Türk edebiyatında. İnsan davranışlarının yanlışlıklarını, toplumdaki düzensizlikleri, tutarsızlıkları, toplumsal baskıyı konu edinen fıkralar (Nasrettin Hoca fıkraları, bektaşi fıkraları), halk edebiyatında taşlama", güldürücü destan (Pire destanı, Karı-koca destanı), divan edebiyatında hiciv türleri, siyaset, sanat adamlarının nükteleri, karagöz, ortaoyunu yapıttan vd. türk edebiyatı tarihinde zengin bir mizah dağarcığı oluşturur. Divan edebiyatında konu edindiği kişiyi incitmeyen, okuru utandırmayan mizah yapıtları (Harname, Şeyhi; Şikâyetname, Fuzuli; Hirrename, Ebubekir Kâni) yanında, söz ettiği kişileri alabildiğine küçük düşüren, açık saçık ürünler (Dafi ül-gumum, rafi ül-humum, Delibirader; Sihamı kaza, Nef’i; Mutaye- batı Türkiye, Galip Paşa) asıl geniş yeri tutar. Tanzimat'tan sonraki mizah kişilere yönelik hicvin sınırını aşarak, siyasal ve toplumsal olaylara, sorunlara, insanlığın zaaflarına yöneldi (Zafername ve şerhi, Ziya Paşa; Lehçet ül-hakayık, Direktör Ali Bey). İkinci meşrutiyet'ten başlayarak siyasal yaşamın kazandığı hareket içinde siyasete yönelik mizah türü etkili ürünler (Kirpinin dedikleri, R. H. Karay) verdi. Şive taklidi, abartma gibi halk mizah öğeleriyle beslenen yüzeysel bir mizahın (Meşhedi aslan peşinde, E. E. Talu) yanı sıra mizah ağırlıklı edebiyat yapıtları (Mürebbiye,H. R. Gürpınar; Tuş, H. Taner) yayımlandı. Kimi şairler halk şiirinin taşlamalarını örnek tuttu, mizahı nazireler kaleme aldı (R. T. Bölükbaşı, F. A. Aykaç, F. N. Çamlıbel). Garipçilerin geleneksel kurallara karşı çıkarken yer yer mizah öğelerinden yararlanan şiiri toplumsal mizaha gitgide daha geniş yer verdi. Günümüzde toplumun her kesimini, yaşamın hemen bütün olaylarını konu edinen mizah yapıtları (Zübük, A. Nesin; Hababam sınıfı, R. İlgaz; Zurnada peşrev olmaz, Ç. Altan; Dayak birincisi, M. Izgü) çok geniş okur topluluklarına seslenmektedir.

—Güz. sant. Mizah resmi. Bu kavram Birinci Dünya savaşı'ndan sonra günlük gazetelerde ve magazinlerde yergi resimlerinin artmasına bağlı olarak doğdu. Aslında mizah resmi, gravürün ortaya çıkışından beri var olan bir türün modern biçimidir. Ama ancak bir ölçüde karikatüre başvurur ve basitleştirmeden, insanbiçim- cilikten, alegori, fantastik ve cinastan ya da resim biçimini alması zorunlu olmayan diğer edebi yollardan yararlanabilir.
Batı Avrupa'da özellikle din savaşları (XVI. yy.) yergili gravürlerin artmasına yol açtı. Mizah resminin gelişmesiyse, XVII. ve XVIII. yy.’da küçük ve orta burjuvazinin yükselişine bağlı oldu. Özellikle "hafif ko- nulari'ın çok tutulduğu ve gravürcü Romeyn de Hooghe'nin Louis XIV’ü alaya aldığı Hollanda’da büyük bir atılım yaptı. 1730’dan sonra İngiltere'de, ahlaksal, toplumsal ve siyasal konuları ele alan mizah resmi Hogarth sayesinde ağırbaşlı sanatla boy ölçüşen ciddi bir türe dönüştü. Rowlandson, Cruikshank Gillary ile karikatür önemli bir noktaya geldi. 1843'te İngiltere'de transız Charivari gazetesini örnek alan Punch yayımlanmaya başladı, ama resimli hiciv asıl atılımını özellikle Almanya ve İtalya’da pek çok resimli gazetenin kurulmasıyla 1848 Çevrimlerinden sonra yaptı.
XX. yy.'da gerçeküstücülük ve bazı modern sanat akımları mizaha büyük bir yer verdiler. Amerikalı sanatçı Steinberg mizah resmine, aktüaliteye, hatta yergiye de bağlı olmayan bir anlatım gücü kazandırmak amacıyla basın resimlemeciliğinin sınırlarını aştı. Öte yandan, afiş ve ilan, resimleme ve çizgi roman, sinema ve çizgi film günümüzün mizah çizerlerine çok daha geniş bir alan tanımaktadır ve bunlardan bazıları, Fransa'da Sinö, Topor, Folon, A. François, İngiltere’de R. Searle, yalnızca çizer değil, plastik sanatların tüm olanaklarını kullanan sanatçılardır.
Türkiye’de yazılı mizahın başlangıç tarihi Diyojen dergisinin yayımlandığı 1870 yılı olarak kabul edildiğine göre, mizah resminin tarihi de yaklaşık böyle kabul edilebilir. Ancak bu, daha önce mizah resmi bulunmadığı anlamına gelmez. Enderunlu Fazıl’ın Zenanname'sinde (1839) anlattığı kadınlar hamamı ve mahalle baskını gibi olayları canlandıran minyatürler, yine XIX. yy.'da yayımlanan bazı halk kitaplarında, özellikle de Nasrettin Hoca fıkralarını içeren kitaplarda da mizah resminin ilk örneklerini buluruz. Gölge oyunu (karagöz) figürleri de yüzyıllar boyunca türk mizah anlayışının simgesel, ama dinamik birer öğesi olmuşlardır. Ne var ki, Tanzimat döneminde teokratik monarşiye karşı bir siyasal eleştiri ve taşlama aracı olarak alınan mizahın daha çok karikatür ve yazı alanlarında gelişme gösterdiği görülmektedir. Esasen, gerek 1858 tarihli ceza kanununun 139. maddesi, gerekse ilk Meclisi mebusan'ın kapatılmasından sonraki uygulamalar, mizah resminin de yaygınlaşmasına kısıtlama getiriyordu. Bu dönemde mizah resminin belli başlı ustaları olarak Nişan Berberyan, Sedat Nuri, Yusuf Bey gibi adları buluruz.
ikinci meşrutiyet'ten sonra daha çok karikatüre ve yazıya yönelen mizah, Karagöz, Hayal-i cedit, Köylü vb. geleneksel mizah anlayışını sürdüren dergilerin yanı sıra Kalem, Cem, Diken vb. modern mizah anlayışını temsil eden dergiler yoluyla da geniş kitlelere ulaştı. Özellikle Kalem'in yalın ve kararlı çizgilerden suluboya tekniklerine değin uzanan karikatürleri, daha sonra Sedat Simavi'nin Kurtuluş savaşı’nı destekleyen Güleryüz adlı dergisinde çıkan karikatürleri mizah resminde Cumhuriyetin ilk çizerler kuşağı üstünde etkileyici oldu. Münif Fehim Özarman ve Ramiz Gökçe gibi çizerler daha çok illüstrasyon ağırlıklı çalışmalarıyla dikkati çekerken Salih Erimez çeşitli dergi ve gazetelerde OsmanlI imparatorluğu görüntülerini yansıtan karikatür-desenlere yöneldi. 1950'den sonra iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte mizah resmi basından duvar afişlerine, reklam posterlerine ve televizyon reklamlarına doğru geniş bir alana yayıldı. Orhan Peker ve Cihat Burak gibi ressamlar da mizah türünde ilginç ürünler verdiler.


Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

21 Ocak 2016 / Misafir Taslak Konular
11 Aralık 2008 / karayel Turizm
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
29 Eylül 2011 / Misafir Cevaplanmış