SABIR, -brı a. (ar. şabı).
1. Güçlüklere, acılara sessizce katlanabilme gücü; başkalarının kusurları, yarattıkları güçlükler, küçük engeller karşısında sinirlenmeme, zayıflıklara, yanlışlıklara, değişik mizaçlara vb. dayanabilme yeteneği; tahammül: Allah sabır versin. Çocuk yetiştirmek sabır isteyen bir iştir. Çocuklara karşı hiç sabrı yok.
2. Telaşa kapılmadan beklemesini bilen bir kimsenin bu niteliği; bekleme olgusu: Tükenmek bilmeyen bir sabrı var. Biraz sabır, çoğu gitti azı kaldı.
3. Bir şeyi yapmayı sürdürme, bir tasarıyı sonuna dek götürme; sebat: Sabrının mükâfatını gördü. Sabırla koruk helva olur. (atasözü.)
4. Sabır etmek, SABRETMEK. || Sabırla, ses çıkarmadan. || Sabır taşı, çok sabırlı kimse. || Sabrı taşmak, tükenmek, artık dayanamaz, katlanamaz duruma gelmek, sabredemez olmak. || Hz. Eyüp sabrı, çok sabırlı olma durumu.
—isi. Allah’a tevekkül ederek O'ndan gelen sıkıntılara katlanma. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Sabır, İslam dininde en çok değer verilen erdemler arasında yer alır Kuran'da Allah'ın sabredenlerle birlikte olduğu birçok kez yinelenir. Önde gelen İslam ahlakçılarından Gazali, sabır terimini “Din gücünün, bencil istek ve tutkulara karşı koyması" yolunda tanımlar ve bu erdemin bütün yaratılmışlar içinde yalnızca insana verilmiş bir ayrıcalık olduğunu belirtir. Gazali'ye göre, hayvanlar yalnızca içgüdüleriyle davrandıkları, akıl yetisine ve din gücüne sahip olmadıkları için iç ve dış baskı ya da sıkıntılar karşısında sabır gösterme olanak ve yeteneğinden yoksundurlar; melekler ise zaten yetkin varlıklar olduklarından, sabretmeyi gerektiren herhangi bir durumla karşılaşmaları söz konusu değildir.
İslam ahlakçıları tarafından sabrı belli başlı yararları şöyle sıralanır:
1. insan, nefsinin kötü isteklerine, ahlak dışı davranış ve günah işleme eğilimlerine sabır erdemi ile karşı koyabilir;
2. sabır, insanlara Allah'a karşı ibadet görevlerini üşenmeden yerine getirme olanağı verir;
3. hastalık ve çeşitli kaza ve kötülüklere uğramaktan kaçınmak, Allah'tan dirlik ve esenlik dilemek her müslümanın hakkı ve görevi olmakla birlikte, böyle durumlarla karşılaşan müslümanlar, sabırlı olmakla ümitsizlik ve kötümserliğe kapılmaktan kurtulmuş olur;
4. sabır, insanın dinsel, ulusal ve öteki kutsal değerlerine yönelik tehlikelere kolaylıkla karşı koymasını sağlar. İslam bilginleri, insanın böyle bir dayanıklılığı, ancak inanç bütünlüğüyle kazanabileceği konusunda görüş birliği içindedirler.
—Oy. Sabır küpü, macar E. Rubik tarafından 1975’te bulunan zihin oyunu. Oyun 3 kat ve 9 küçük küpten oluşan ve başlangıçta 6 yüzden her biri ayrı renkte olan bir küple oynanır. Yüzlere dikey herhangi bir üç simetri ekseni etrafında ustaca hazırlanmış bir bağlantılar sistemi 9’luk dilimleri çevirmeye olanak sağlar. (Bu üç eksenin çevresinde gerçekleştirilen birkaç çeyrek ya da yarım turdan sonra, küpün yüzlerinin renkleri tümüyle karışır. Oyun uygun döndürmelerle küpün başlangıçtaki konumuna getirilmesine dayanır.)
Kaynak: Büyük Larousse