Arama

El Nedir?

Güncelleme: 13 Mayıs 2008 Gösterim: 10.003 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mayıs 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
El -1-

Sponsorlu Bağlantılar
isim, anatomi
1 .
Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü:
"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk."- Z. O. Saba.
2 . Sahiplik, mülkiyet:
"Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım."- .
3 . Kez, defa.
4 .
İskambil oyunlarında oynama sırası.
5 .
İskambil oyunlarında her bir tur.
6 .
Yönetim, baskı, etki:
"Bu topraklar düşman elinden kurtarıldı."- .
7 . Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü:
"Kapı eli."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • el açmak
  • el almak
  • (bir işe) el atmak
  • (bir şeyden)
  • el ayak çekmek
  • el ayak (veya el etek) çekilmek
  • el bağlamak
  • el basmak
  • el bebek gül bebek
  • el bende!
  • el çekmek
  • el çektirmek (veya çektirilmek)
  • el çırpmak
  • elde avuçta (bir şey) kalmamak
  • elde avuçta (ne varsa)
  • elde etmek
  • (bir şey) el değiştirmek
  • elde kalmak
  • eldeki yara, yarasıza duvar deliği
  • elden ağza yaşamak
  • elden ayaktan düşmek (veya kesilmek)
  • elden bırakmamak (veya düşürmemek)
  • elden çıkarmak
  • elden çıkmak
  • elden geçirmek
  • elden gel!
  • elden geldiği kadar
  • elden gelmemek
  • (bir şey) elden gitmek
  • elden kaçırmak
  • elden kaçmak
  • elden ne gelir?
  • elde olmamak
  • elde tutmak
  • el dokunulmamak
  • ele alınır
  • ele alınmaz
  • ele almak
  • ele avuca sığmamak
  • ele bakmak
  • ele geçirmek
  • ele geçmek
  • ele gelmek
  • el elde baş başta
  • el elden kalmaz, dil dilden kalmaz
  • el elden üstündür
  • (ta arşa kadar)
  • el el ile, değirmen yel ile
  • el eli yıkar, iki el yüzü
  • el el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz
  • el el üstünde oturmak
  • el ense çekmek (veya etmek)
  • el ermez, güç yetmez
  • el etek öpmek
  • el etek tutmak
  • el etmek
  • ele vermek
  • eli alışmak
  • (bir şey) eli altında olmak
  • eli armut devşirmek
  • eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak)
  • eli ayağı dolaşmak
  • (birinin) eli ayağı (olmak)
  • eli ayağı titremek
  • eli ayağı tutmak (veya tutmamak)
  • eli ayağı (veya eli kolu) bağlı olmak
  • eli aza varmamak
  • eli boş çıkmak
  • eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek)
  • eli boş gelmek
  • eli değmek
  • eli dursa ayağı durmaz
  • eli ekmek tutmak
  • eli eline değmemek
  • eli ermek (veya ermemek)
  • eli ermez gücü yetmez
  • eli genişlemek
  • eli gitmek
  • eli harama uzanmak
  • eli işe yatmak
  • eli kalem tutmak
  • (bir işe) eli kırılmak
  • eli kırılsın!
  • eli kolu bağlı kalmak (veya durmak veya olmak)
  • eli kurusun!
  • elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi
  • elinde avucunda nesi varsa
  • (bir şey) elinde bulunmak (veya olmak)
  • elinde büyümek
  • elinde kalmak
  • elinden almak
  • elinden bir iş (veya şey) gelmemek
  • elinden bir kaza (veya sakatlık) çıkmak
  • ... elinden çıkmak
  • elinden geleni ardına (veya arkasına) koymamak
  • elinden geleni yapmak
  • elinden gelmek
  • elinden hiçbir şey kurtulmamak
  • elinden iş çıkmamak
  • elinden iyi iş gelmek
  • elinden kan çıkmak
  • elinden kurtulmak
  • elinden tutmak
  • elinde olmak
  • (bir iş) elinde olmak
  • elinde olmamak
  • elinde patlamak
  • elinde tutmak
  • (birinin) elinde ... var
  • eline almak
  • eline ayağına kapanmak (veya sarılmak veya düşmek)
  • eline ayağına üşenmemek
  • (birinin) eline bakmak
  • (biri ötekinin) eline doğmak
  • eline düşmek
  • eline erkek eli değmemiş olmak
  • eline eteğine doğru eline eteğine sarılmak
  • eline fırsat geçmek
  • eline geçmek
  • (birinin) eline kalmak
  • (birinin) eline su dökemez
  • eline tutuşturmak
  • eline (veya elinize veya ellerinize) sağlık
  • eline yüzüne bulaştırmak
  • elini arı kovanına sokmak
  • (bir yerden) elini ayağını kesmek (veya çekmek)
  • elini ayağını öpeyim
  • elini belli etmek (veya göstermek)
  • elini çabuk tutmak
  • (bir şeyden) elini eteğini çekmek (veya kesmek)
  • elini kalbine (veya vicdanına) koyarak
  • elini kana bulamak (veya bulaştırmak)
  • (birinin) elini kolunu bağlamak
  • elini kolunu sallaya sallaya gelmek
  • elini kolunu sallaya sallaya gezmek
  • elini kulağına atmak
  • elinin altında (olmak)
  • elinin hamuruyla erkek işine karışmak
  • elinin tersiyle çarpmak
  • elinin tersiyle itmek
  • elini oynatmak
  • elini sallasa ellisi (başını sallasa tellisi)
  • elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
  • elini sürmemek
  • elini taşın altına koymak (veya sokmak)
  • elini uzatmak (birine)
  • elini veren kolunu alamaz
  • elinle ver, ayağınla ara
  • (bir işte) eli olmak
  • eli para görmek
  • eli silah tutmak
  • eli varmamak (veya gitmemek)
  • (bir işe) eli yatmak
  • eliyle koymuş gibi
  • el kadar
  • el kaldırmak
  • el katmak
  • el koymak
  • ellerde gezmek
  • ellerim yanıma gelsin
  • ellerin dert görmesin
  • eller yukarı!
  • elle tutulacak tarafı (veya yanı) kalmamak
  • elle tutulur elle tutulur gözle görülür (veya dille anlatılır)
  • elle tutulur tarafı olmamak
  • el öpenlerin çok olsun!
  • el öpmek
  • el öpmekle ağız aşınmaz
  • el pençe divan (durmak)
  • el pençe durmak
  • el sıkmak
  • el sürmemek
  • el tazelemek
  • el terazi göz mizan
  • el tutmak
  • el uzatmak
  • (birini) el üstünde tutmak
  • el vergisi, gönül sevgisi
  • el vermek
  • el vurmamak
  • el yarası onulur, dil yarası onulmaz
  • (bir işten) el yıkamak
Birleşik Sözler
  • el alışkanlığı
  • el altında
  • el altından
  • el arabası
  • el ayası
  • elbasan tavası
  • el bezi
  • el birliği
  • el bombası
  • el çabukluğu
  • el çantası
  • el değirmeni
  • el değmemiş
  • el duşu
  • el ele
  • el emeği
  • el erimi
  • el erki
  • elezer
  • el falı
  • el feneri
  • el freni
  • el havlusu
  • el ilanı
  • el işçiliği
  • el işi
  • el kantarı
  • el keseri
  • el kılavuzu
  • el kiri
  • el kitabı
  • el oltası
  • elöpen
  • el sabunu
  • el sanatları
  • el sözlüğü
  • el şakası
  • el tası
  • el telefonu
  • el telsizi
  • el topu
  • el ulağı
  • el uzluğu
  • el yatkınlığı
  • el yazısı
  • el yazması
  • el yordamı
  • elde bir
  • eli açık
  • eli ağır
  • eli ayağı düzgün
  • eli bayraklı
  • elibelinde
  • eli belinde
  • eli bol
  • eli boş
  • eliböğründe
  • eli böğründe
  • eli çabuk
  • eli dar
  • eli geniş
  • eli hafif
  • eli koynunda
  • eli kulağında
  • eli mahkûm
  • eli maşalı
  • elimsende
  • eli nimetli
  • eli selek
  • eli sıkı
  • eli sopalı
  • eli şakağında
  • eli yatkın
  • eli uz
  • eli uzun
  • eli yatkın
  • eli yordamlı
  • eli yüzü düzgün
  • eline ağır
  • eline ayağına çabuk
  • eline çabuk
  • elinin körü
  • azel
  • bir el
  • art elden
  • havvaanaeli

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
El -2-

Sponsorlu Bağlantılar
isim
Yakınların dışında kalan kimse, yabancı:
"Kâtip benim ben kâtibin el ne karışır!"- Halk türküsü.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • el ağzına bakan, karısını tez boşar
  • el arı düşman gayreti
  • el beğenmezse yer beğensin
  • elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz
  • elden vefa, zehirden şifa
  • el elin aynasıdır
  • el elin eşeğini türkü çağırarak arar
  • el elin nesine, gülerek gider yasına
  • el eliyle yılan tutulur
  • ele verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
  • el için ağlayan gözden olur
  • el için kuyu kazan, evvela kendisi düşer
  • el için yanma nara, yak çubuğunu bak keyfine
  • el ile gelen düğün, bayram
  • elin ağzı torba değil ki büzesin
  • el iyisi olmak
  • el kazanıyla aş kaynamaz
  • el kazanıyla aş kaynatmak
  • el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu değirmen taşı sanır
Birleşik Sözler
  • el adamı
  • el âlem
  • elgün
  • el kapısı
  • elkızı
  • eloğlu
  • yedi kat el

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mayıs 2008       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
El -3-

isim
1 .
Ülke, yurt, il:
"Çöller, Yemen ellerinden betermiş."- A. Gündüz.
2 . Halk, ahali.
3 .
halk ağzında Oba, aşiret:
"Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir."- Dadaloğlu.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • elde bulunan beyde bulunmaz
  • el mi yaman bey mi yaman? el yaman!
Birleşik Sözler
  • yad el
  • gurbet eli
  • Türk eli
  • yad eller