PAS a. (esk. tûrkç. söze.).
1. Demirli metallerin, temel olarak demir III hidroksitten oluşan ve nemli havada kolayca meydana gelen korozyon ürünü. (Bk. ansikl. böl. Metalürj.)
2. Bazı ağır intani hastalıklarda, dil, dudaklar ve dişetleri üzerinde beliren siyahımsı yapışkan sıvı.
3. Pasmantarları takımından mantariann neden olduğu çeşitli bitki hastalıklarının ortak adı. (Bu asalaklar genellikle pası andıran kırmızımsı, esmerimsi ya da turuncu renkte sporlanmalar meydana getirirler.) (Eşanl. KINACIK] (Bk. ansikl. böl. Bitki patol.)
4. Pas açmak, paslanmış bir şeyin pa sini gidererek onu parlatmaya çalışmak. || Pas rengi, kırmızıyla kahverengi arası renk; bu renkte olan. || Pas tutmak, bağlamak, paslanmak, paslı duruma gelmek.
—Bitki patol. Beyaz pas, Albugo candı- da'nın günlük dildeki adı.
—Kim. Pas giderici, metallerin, özellikle demir ve çeliklerin yüzeyinde oluşan pası çözerek gidermeye yarayan madde. || Pas giderme demirli bir alaşımın yüzeyinde meydana gelen pası mekanik ya da kimyasal yolla uzaklaştırma. || Pas önleyici, metalleri, özellikle demir ve çelikleri paslanmaya karşı koruyan madde. (Bk. ansikl. böl.)
—Metalürj. Yeşil pas, kimi demir, nikel, krom alaşımlarının, yüksek sıcaklıkta kuru korozyon sonucu, kromca zengin yüzeysel yeşil bileşiklerin oluşumuyla ortaya çıkan yapısal bozulma ürünü. (Yeşil pas, özellikle yükseltgen ve kükürtlü atmosferlerde meydana gelir.)
—Taşoc. Bazı granitlerde, biyotit ya da hematite bağlı olarak görülen doğal leke.
—ANSİKL. Bitki patol. Pas hastalıklarının en tanınmışları tahıl pas hastalıklarıdır: kara pas, esmer pas, sarı pas puccinia cinsi mantarların çeşitli türlerinin neden olduğu hastalıklardır. Pasa neden olan mantarların gelişim evreleri karışık olup bir ya da birkaç bitki türü üzerinde tamamlanır. Örneğin buğday kara pası gelişim evresini buğday ve amberparis üzerinde tamamlar.
—Kim. Demirin oksitlenmesine karşı genellikle en çok başvurulan yöntem, demir malzeme ya da eşyaların pas önleyici bir boyayla boyanmasıdır. Pas önleyici boyanın bileşiminde keten yağı (kimi zaman çin yağı, kuruyan yağ katılır), pigmentler (çinko oksit, mikalı grafit, grafit, alüminyum tozu), çözücüler, seyrelticiler ve sikatifler bulunur. En kaliteli boya, minimum düzeyde sikatif ile çok az çözücü içeren boyadır.
Demirin korunması amacıyla ayrıca bitümlü boyalardan (kimi zaman bunlara yüzeysel bir kaplama oluşturan alüminyum tozu katılır), metal kaportalarda selüloz verniklerinden, sıcakta ya da elektroliz yoluyla yapılan metal kaplamalardan (galvanizleme, kadmiyum kaplama, krom kaplama, nikel kaplama vb.) yararlanılır. Sülüğen, kurşun zehirlenmesine yol açtığından artık pek kullanılmamaktadır.
—Metalürj. Demir ve düşük alaşımlı çeliklerin oksijenli ve nemli ortamda bozulması, gözenekli bir korozyon ürünü olan pas oluşumuyla ortaya çıter; metalin parçalanması, gözenekli pasın arasından parçanın özüne kadar iner. Demirde bulunan katışkı maddeleri, elektrokimyasal etki yoluyla pas oluşumunu hızlandırır. Demir ve çelikler, pastan korunmak için dinginleştirici katılmış bir ürünle kaplanır; bu amaçla ya boyanarak ya da koruyucu bir kaplamayla kaplanarak ortamdan yalıtılır.
PAS a. (ing. pass, geçme, geçiş'ten).
1. Spor. Takım sporlarında topun, takımın başka bir oyuncusuna, ayakla (futbolda), elle (rugbi, el topu, basketbol) ya da bir oyun aleti (hokey) ile geçirilmesi eylemi.
2. Pas atmak, kimi top oyunlarında bir oyuncudan gelen topu kullanmak. || Pas geçmek, bir şeyin üzerinde durmamak, caymak, vazgeçmek (arg.). || Pas vermek, sözkonusu kadın, kız ise, bakışı, davranışlarıyla erkeği umutlandırıp ona cesaret vermek.
—Oy. Pas geçirmek, briçte, sırası gelmeden deklare veren (konuşan) oyuncuyu, konuşmalar sonuca bağlanıncaya değin konuşturmamak. || Pas geçmek, o el oyuna katılmamak.
—Briç vb. oyunlarda o el deklare vermemek (konuşmamak).
—Ruhbil. Hipnotizmacının karşısındakini uyutmak için elleriyle yaptığı hareket. (Bu manyetik paslarla etkilenen hayvansal bir manyetikfiğin varlığını ileri süren mesmerci hipnoz tekniğinin bırakılmasıyla, bu hip notik indükleme tekniğinin de geçerliği kalmadı.)
—Spor. Pas vermek, TOPU GEÇİRMEK’in eşanlamlısı.
♦ ünl. Oy. Bazı iskambil oyunlarında (örneğin, pokerde) sırası gelen oyuncunun oyuna o el katılmayacağını ya da briç vb oyunlarda o el deklare vermeyeceğini (ko nuşmayacağını) ifade etmek için kullandığı söz.
PAS a. (fars. pas). Esk.
1. Koruma, gözetme, kollama.
2. Gece ve gündüzün ya da yirmi dört saatin sekizde biri, üç saatlik zaman dilimi.
PAS a. ("adım” anlamında fr. söze.). Koregr. - ADİM.
Kaynak: Büyük Larousse