TRAVERS a. (fr. traverse). Teknol. Bir yapının temel öğeleri arasındaki açıklığı korumaya yarayan, bu öğelere dik ağaç ya da metal parça.
—Denize. Travers yapmak, bir gemiden söz ederken, limandan traverse çıkmak ya da açık denizde yakalandığı fırtınada hırpalanmamak için dalgaları başa alıp yol keserek olduğu yerde oyalanmak.
—Yelkenli bir tekneden söz ederken, orsa seyirde rüzgâr üstüne çıkmak için ana rotanın sancak iskelesine göre belirli bir açı izleyerek zigzag seyretmek. || Traverse çıkmak, rüzgâra açık bir limanda demirli bir gemiden söz ederken, şiddetli bir fırtınanın patlaması üzerine travers yapmak için denize açılmak.
—Dy. Yola dik olarak toprağa yerleştirilen, üzerlerine rayların döşendiği ağaç, metal ya da beton parçalardan her biri. (Bk. artsiki, böl.) || Telgraf direklerine tespjt edilen ve izolatörleri taşıyan kiriş. || Travers ıslahı, rayların traverslere bağlandığı yerlerde traversler üzerinde bulunan ve kenarlarının aşınması nedeniyle rayları yeterince tespit edemeyen ray yataklarını derinleştirmeye ve yeniden yapmaya dayanan işlem. || Dayanak ya da yük traversi, boji şasisinde yükü taşıyan travers. || Oynak travers, yaylar aracılığıyla bojinin esneme plakaları üzerine oturan ve yataklar yardımıyla taşıt kasasının yükünü taşıyan tra vers.
—Bir demiryolunda, kalıbı çökmüş olan ve dingilin her geçişinde alçalıp yükselen travers. || Uç ya da koşum traversi, bir lokomotif ya da vagon şasisinin uç bölümünde bulunan ve koşum takımları ile tamponları taşıyan parça.
—AnsIkl Dy. Traversler genellikle kreozotlanmış ağaçtan (meşe, çam) yapılır; kimi zaman tropikal ağaçlar da kullanılır. Traversler çoğu zaman dikdörtgen kesitlidir. Metal traversler çelikten yapılır; bunların dayanma süreleri ağaç traverslerden daha uzundur, ancak hem maliyetleri daha yüksektir, hem de fazla ses çıkarırlar Ayrıca, çeşitli tiplerde betonarme traversler de kullanılır (tek parça traversler, birbirine metal bir gergi bileziğiyle bağlı iki küçük bloktan oluşan traversler). Demiryolunda, km başına kullanılan travers sayısı anahatlarda 1 700 ü bulur ya da aşar.
Kaynak: Büyük Larousse