Arama

Tabla Nedir?

Güncelleme: 13 Temmuz 2015 Gösterim: 2.033 Cevap: 1
MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
24 Ekim 2008       Mesaj #1
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
tabla
isim (ta'bla) Arapça µabla
1 . Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi:
Sponsorlu Bağlantılar
"Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş."- A. Ş. Hisar.
2 . Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık.

3 . Bir şeyin düz ve geniş bölümü:
"Hokka takımı tablası. Çadır direği tablası."- .

4 . Küllük:
"Tablada ruj izli sigara artıkları var."- R. H. Karay.

5 . Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça.

6 . Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir tür çalgı.

7 . denizcilik Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TABLA a. (ar. tabi’dan).
1. Üzerine çeşitli nesneler, genellikle de yiyecekler konulan tahta tepsi: Simitçi tablası. (Bk. ansikl. böl. Tar.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Soba, mangal vb. altına konan, metal, mermer ya da tahtadan altlık.
3. içine sigara ya da puro külünün silkelendiği ya da artıklarının içinde söndürüldüğü, piponun boşaltıldığı cam, metal vb.’den kap: Kristal sigara tablası. Tablaları boşaltmak.
4. Bir şeyin düz, geniş ve yassı bölümü: Bir aygıtın tablası.
5. Esk. Yuvarlak, düz ve geniş olan şey; kurs: Güneş tablası. Nişan tablası.

—Aktar. Kaldırma tablası, bir yükün tümünü ya da bir bölümünü istenilen düzeye kaldırmaya ya da indirmeye yarayan düzenek.

—Arabac. At arabası çatkısının üstüne çakılan büyük dikdörtgen tahta parçası.

—Arıc. Kovan tablası, üzerine kovanların yerleştirildiği geniş tabla.

—Bot. Sapın altında bulunan ve soğanın eksenini oluşturan kısa ve şişkin kısım. || Bileşikgillerden bazı bitkilerin (ayçiçeği) kömeçlerinin geniş ve düz altlığı.

—Camc. Camın fırından biçimlendirme aracına doğru üzerinde aktığı düzenek. (Daha çok düz cam üretiminde kullanılan bu düzenek, ayarlanabilir bir destek üzerine yerleştirilmiş düz ve profilli, ısıya dayanıklı parçalardan oluşur.)

—Denize. Makaraların dış yüzeylerini oluşturan bölüm.

—Elektroakust. Bir pikapta, üzerine plak konulan ve plağın çalınması sırasında bir motor tarafından düşey bir eksen etrafında düzgün bir hareketle döndürülen bölüm. || Teyp tablası, bir teypteki manyetik bant sürme düzeneğinin, manyetik kafaların ve bunlara ilişkin kumanda düğmelerinin bulunduğu bölüm.

—Ev eşy. Sigara tablası, küllükün eşanlamlısı.

—Hidr. bağl. Darbe tablası, ardışık olarak uygulanan darbelerin etkisiyle betonu ağır kalıplara dökmek için kimi zaman önüretimde kullanılan aygıt. || Sarsma tablası, kesik koni şeklindeki bir kalıba bir tabla üzerinde 15 saniyede 15 darbe uygulayıp kalıbın tabla üzerinde yayılmasıyla bir harcın ya da betonun plastikliğini ölçmede kullanılan aygıt. || Titreşimli tabla, özellikle önüretimde, vibratörlerle donatılmış bir tablaya tespit edilen kalıplara beton dökmek için kullanılan makine.

—Hidr. pnöm. Pnömatik bir makinede, üzerine havası boşaltılacak kapların yerleştirildiği bölüm.

—Inş. Bir şömine pervazının, bir pencere, bir parmaklık dayanmalığının, bir marangozluk yapıtının üst bölümüne yatay olarak yerleştirilen, mermer, taş, ahşap vb. yassı parça.

—inş. ve Bayınd. Kenarlı harç tablası, biri dik açı oluşturacak biçimde ötekine çivilenmiş iki levhadan oluşan ve harcı bir kazı çukurunun dibine indirmede kullanılan bir tür tekne.

—İşlem. Bir takım tezgâhında, üzerine doğrudan ya da bir işleme montajı aracılığıyla işlenecek parçanın bağlandığı bölüm. || Döner tabla, bir takım tezgâhı tablasının üzerine işlenecek parçanın bağlandığı ve çoğu kez dairesel bir hareket yapan bölümü.

—Kâğ. san. Düz tabla, uzun elekli kâğıt makinesinde, sürekli kâğıt yaprağının oluşması için üzerine lifli katı asıltının yayıldığı yatay bölüm. (Eşanl. elek masası, formasyon masası)

—Kim. müh. Petrol ürünlerinin ya da benzer başka maddelerin bölümsel damıtma yoluyla işlenmesinde kullanılan bir damıtma kolonunun iç ana parçası; suyla karışması istenen buharı kolon içinde karşı akımla dolaştırır ve böylece tabla üzerinde açılan deliklerden çıkan buharla sıvıbuhar temasını sağlar. (Fanuslu, klapeli, jetli ve delikli olmak üzere çeşitli tabla türleri vardır.)

—Kuyuc. Bir sondaj aygıtının, üzerinde genellikle petrol donanımının temel organla- n (döner tabla, çıknk) bulunan çalışma platformu. |j Döner tabla, bir sondaj aygıtında, merkezine dört köşe bir delik açılmış yuvarlak tabla. (Bu delikten, çubuk takımını döndüren köşeli çubuk geçer.)

—Mad. oc. Tabla çıtası, ağır mineral parçacıklarının suyla sürüklenmelerini durdurmak ya da yavaşlatmak için ince cevherleri konsantre etmekte kullanılan kimi aygıtların, dip bölümüne yerleştirilen oluk ya da çubuk. (Bk. ansikl. böl.)

—Mantarbil. Üstün yapılı mantarlarda himenyumu taşıyan ve sporları içeren kısım.

—Marangl. Enine ve boyuna göre kalınlığı oldukça az ahşap levha. || Düz levhalardan yapılmış bir mobilyanın ana bölümleri (yan, alt ve üst bölümler). || Bir masanın üst bölümü. || Kapı aynası.

—Metalürj. Kaldırıcı tabla, bir hadde makinesinde merdanelerin her iki ucuna monte edilmiş makaralarla donatılan, haddelenecek ara ürünü birinci pasodan sonra kaldırarak yeni bir paso için merdanelerin üzerine koymaya yarayan tezgâh.

—Mim. Bir duvarın yüzünde, genellikle taşkın olan dikdörtgen biçiminde yüzey. || Taçlı tabla, üst bölümünde bir korniş bulunan tabla.

—Mobc. Bir masanın bir ya da birkaç ayak üzerine oturtulmuş düz bölümü.

—Müc. Bir mücevher taşının üst bölümünde yatay olarak yontulmuş façeta; bu üst bölümün kendisi.

—Oto. Baskı tablası, kavrama konumunda, üzerine sürtünme diskinin dayandığı çembersel plaka. || Fren tablası, fren mekanizması ile pabuçlarını taşıyan plaka. || Ön tabla, motorlu bir taşıtın ön camı altında, sürücünün hemen önünde yer alan ve taşıtın çalışma ve hareket kumanda organları (gösterge tablosu) ile taşıtı sürmeye yardımcı aygıtları taşıyan karoseri öğesi. (Bk. ansikl. böl.)

—Sil. Kapsül dip tablası, metal fişeklerin amorsunu örten küçük kapsül.

—Tarım mak. Biçerdöverde, biçme çubuğunun önüne yerleştirilen ve kesilmiş bitkileri toplamaya yarayan sac tekne. || Biçme tablası, bir biçerdöverde, biçme kirişi, sap ayırıcı ve elavatörden oluşan parçaların tümü. (Biçme tablası, makinenin diğer bölümlerinden kolaylıkla ayrılabilir.)

—Tekst. Bıçak tablası, mekanik armürlerde ya da jakar makinelerimde bıçağı ya da bıçakları taşıyan ve yapılan seçime göre çengelleri indirip kaldırarak hareket ettiren parça.

—Uz. havc. Fırlatma tablası, bir uzay aracını taşıyan ve fırlatılana kadar uzay aracını alt bölümünden tutan düzenek.

—ANSİKL. Mad. oc. Bir sarsıntılı masadaki koşut tabla çıtaları, cevherin tabla üzerinden geçiş süresini uzatarak iyi bir ayrım yapmaya olanak verir. Hafif malzeme suyla birlikte çıta üzerinden geçerek dışarı taşar; ağır malzemeyse tablaya verilen sarsıntıların etkisiyle çıta kenarından masayı terk eder. Tabla çıtaları, altın içeren toprakların yıkandığı oluklarda da kullanılır.

—Oto. Ön tabla. Ön tabla, ilk otomobillerde tahtadandı. Tamamen çelik kullanımının ve ayrıca yekpare şasi yapımının ortaya çıkışı, günümüzde otomobilin ön bölümünü taşıyan karoseri kirişiyle desteklenmiş ön kaporta kaplamasının önemli bir parçasını oluşturan ön tabla kavramını değiştirmiştir. On tablanın görevi yalnız gösterge tablosu ile aygıtlarını taşımak değil, aynı zamanda otomobilin ön kirişini korumak ve gizlemektir. Ayrıca, ön oturma mahallinin pasif güvenliğini sağlamalı ve böylece de, yolcuları koruyarak, onların çarpmalardan etkilenmesini önlemelidir. Bu nedenle, ön tabla, biçim, boyut ve kopma yükü bakımından tam bir sayısal standarda bağlıdır. Termoplastik malzeme ve dolgu köpüğü sanayisindeki gelişmeler, rezilyansın ve işlevsel bükülmezliğin zorlayıcı nitelikleriyle, genellikle aynı malzeme içinde oluşturulan merkezi bir konsola bağlanan ve üzerinde radyo, kül tablası ve torpido gözü için yerler bulunan bu tablanın, birçok yeni işlevinden kaynaklanan karmaşık biçimlerini bağdaştırmayı sağlamıştır.

—Tar. Osmanlılar’da yemekler matbahtan alınarak tablalar üzerine konulur, üstü bezle örtüldükten sonra baş üzerine yerleştirilerek gideceği yere taşınırdı. Saray matbahında pişen ve hazırlanan yemekler, yemek zamanı birun, enderun ve harem kısımlarındaki şehzadelere, sultanlara, efendilere ve kıdemli kalfalara tablakârlar tarafından dağıtılırdı. Saraylarda yemeklerin tabla ile dağıtılması yöntemi Mehmet V tahta çıktıktan (1909) sonra kaldırıldı.

TABLA a. (hintçe söze.). Zarlı çalgılar ailesinden vurmalı hint çalgısı. (Eller ve bilekle vurulan tek derili bir davuldan [tabla] ve küçük bir timbalden [baya] oluşur. Un ve zift karışımı bir hamur sayesinde davul zarının ortasının titreşmesi engellenir; böylece de kesin ve parlak bir ses elde edilir.)

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

9 Mart 2010 / Misafir Sanat