TABİR a. (ar. ’ubür, geçme, geçiş’ten ta’biı).
1. Deyiş biçimi, anlatım, ifade: Daha açık bir tabirle,.bu yaptığınız kabalıktır.
2. Deyim: Halk tabirleri.
3. Esk. Terim: ilmi tabirler.
4. Bir düşü yorumlama; düşyorumu: Rüya tabirleri.
5. Bir düşü tabir etmek, bir düşe anlam vermek, onu yorumlamak. || Tabir etmek, adını vermek, demek: Ellik diye tabir ettikleri bir aygıtla çalışıyorlar.
—Esk. Hüsni tabir -
HÜSÜN.
—isi. Düş yorma; dinsel bir metni (ayet ya da hadis) açıklama, yorumlama. (Bk. ansiki, böl.)
—ANSİKL. İslam inancına göre peygamberlerin düşleri her zaman gerçek anlamlar taşır ve uyanıkken yaşanmış gibi bilgi kaynağı oluşturur. İslam geleneğinde düşler rüyayı sadıka (doğruluk payı taşıyan düş) ve rüyayı kazibe (yalancı, asılsız düş) diye ikiye ayrılır. Rüyayı sadıka, doğru tabir edilmesi durumunda bazı gerçekleri yansıtabilir. Ancak, bu tür rüyaları görenin inançlı, temiz bir kişi olması, ayrıca rüyayı tabir edecek kişinin de dini bütün, bilgili ve zeki olması gerekir.
Kaynak: Büyük Larousse