HAVAİ FİŞEK. Gece gösterilerinde ve şenliklerde renk renk ışıklar saçan havai fişekler genellikle kartondan yapılan ve içine özel bir patlayıcı karışımı doldurulan uzun tüp biçimindeki bir kovandan oluşur. "Piroteknik karışım" denen bu fişek dolguları havanın oksijeni olmadan da yanabilen özel bir karışımdır. Kapalı bir kabın içinde yanan mum. içerideki havanın oksijeni bitince söner; oysa fişek, kovanının içinde hiç hava bulunmadığı halde bu karışım tükeninceye kadar yanmayı sürdürür. Çünkü karışımdaki maddelerden biri sürekli olarak oksijen açığa çıkarır ve kapalı kovandaki yanma olayının gerçekleşmesini sağlar.
Yüzyıllarca fişek karışımında oksijen verici madde olarak güherçile (potasyum nitrat) kullanıldı. Bu tuz bütün doğu ülkelerinde bulunduğu için fişekçilik doğuda, özellikle Çin'de gelişmiş ve güherçile, kükürt, odunkö-mürü karışımından hazırlanan ilk fişekler burada yapılmıştır. Aynı maddelerin karışımı olan barutun, daha doğrusu kara barutun Avrupa'da tanınması ve ateşli silah mermilerinde patlayıcı olarak kullanılması ancak 14. yüzyıla rastlar . Oysa bu tarihten çok önceleri Çin'de, barut doldurulmuş havai fişekler savaş ve gösteri amacıyla kullanılıyordu.
Avrupalılar havai fişek yapmayı Çinliler' den öğrendiler ve 13. yüzyıl boyunca fişekçilik önce İtalya'da, sonra Fransa'da ve bütün öbür Avrupa ülkelerinde hızla gelişti. Başlangıçta yalnızca dinsel festivallerde düzenlenen havai fişek gösterileri 18. yüzyılda, büyük Avrupa kentlerinde açılan lunaparkların en çok ilgi çeken gösterileri haline geldi. Sonraları hemen her ülkede ulusal bayramların, törenlerin ve özel kutlamaların ayrılmaz bir parçası olan bu gösterileri genellikle askeri uzmanlar yönetirdi.
19. yüzyılın başlarına kadar havai fişekler yalnızca bildiğimiz sarı alev renginde ışıklar saçardı. 18. yüzyılda potasyum nitratın kimyasal bireşimle elde edilmesi renkli havai fişeklerin yapılmasına olanak hazırladı. Çünkü potasyum kloratlı karışım yeterince ısı açığa çıkaracak biçimde yandığında, bu karışıma katılan çeşitli metaller gaz haline gelerek alevi renklendirebiliyordu . Böylece baryum tuzlarıyla yeşil, stronsiyumla kırmızı, sodyumla da sarı kıvılcımlar saçan havai fişekler yapıldı. Bakır ise potasyum klo-ratın yanmasıyla açığa çıkan klor gazının etkisiyle mavi renk verir.
Havai fişeklerin bir bölümü renk renk alevler ve yıldızlar saçarak yanar; bunların kovanları incedir ve içindeki patlayıcı karışım tükenene kadar yanmayı sürdürür. Kıvılcımlar saçarak havaya fırlayacak biçimde yapılan ikinci tip havai fişeklerin kovanı ise yanmayacak kadar kalın ve sağlamdır. Bunlar, kovanın içindeki yanma sonucunda açığa çıkan gazların basıncıyla havaya fırlar ve karışımın tam olarak yanmamış parçacıklarını bir kıvılcım yağmuru gibi dört bir yana saçarak görkemli görüntüler oluşturur. Bu patlamalı kıvılcım yağmurunu yaratmak için kovana genellikle demir ve çelik parçaları, kandil isi ya da bol miktarda odunkömürü koyulur.
Havai fişekler ciddi yaralanmalara yol açabileceği için, birçok ülkede çocukların roket ya da maytap biçimindeki fişeklerden zarar görmelerini önlemek üzere satışı yasaklanmıştır ve havai fişek gösterileri yalnızca uzmanların denetimi altında düzenlenir.
Bak: Havai Fişek Resimleri
Msxlabs & TemelBritannica
Yüzyıllarca fişek karışımında oksijen verici madde olarak güherçile (potasyum nitrat) kullanıldı. Bu tuz bütün doğu ülkelerinde bulunduğu için fişekçilik doğuda, özellikle Çin'de gelişmiş ve güherçile, kükürt, odunkö-mürü karışımından hazırlanan ilk fişekler burada yapılmıştır. Aynı maddelerin karışımı olan barutun, daha doğrusu kara barutun Avrupa'da tanınması ve ateşli silah mermilerinde patlayıcı olarak kullanılması ancak 14. yüzyıla rastlar . Oysa bu tarihten çok önceleri Çin'de, barut doldurulmuş havai fişekler savaş ve gösteri amacıyla kullanılıyordu.
Sponsorlu Bağlantılar
19. yüzyılın başlarına kadar havai fişekler yalnızca bildiğimiz sarı alev renginde ışıklar saçardı. 18. yüzyılda potasyum nitratın kimyasal bireşimle elde edilmesi renkli havai fişeklerin yapılmasına olanak hazırladı. Çünkü potasyum kloratlı karışım yeterince ısı açığa çıkaracak biçimde yandığında, bu karışıma katılan çeşitli metaller gaz haline gelerek alevi renklendirebiliyordu . Böylece baryum tuzlarıyla yeşil, stronsiyumla kırmızı, sodyumla da sarı kıvılcımlar saçan havai fişekler yapıldı. Bakır ise potasyum klo-ratın yanmasıyla açığa çıkan klor gazının etkisiyle mavi renk verir.
Havai fişeklerin bir bölümü renk renk alevler ve yıldızlar saçarak yanar; bunların kovanları incedir ve içindeki patlayıcı karışım tükenene kadar yanmayı sürdürür. Kıvılcımlar saçarak havaya fırlayacak biçimde yapılan ikinci tip havai fişeklerin kovanı ise yanmayacak kadar kalın ve sağlamdır. Bunlar, kovanın içindeki yanma sonucunda açığa çıkan gazların basıncıyla havaya fırlar ve karışımın tam olarak yanmamış parçacıklarını bir kıvılcım yağmuru gibi dört bir yana saçarak görkemli görüntüler oluşturur. Bu patlamalı kıvılcım yağmurunu yaratmak için kovana genellikle demir ve çelik parçaları, kandil isi ya da bol miktarda odunkömürü koyulur.
Havai fişekler ciddi yaralanmalara yol açabileceği için, birçok ülkede çocukların roket ya da maytap biçimindeki fişeklerden zarar görmelerini önlemek üzere satışı yasaklanmıştır ve havai fişek gösterileri yalnızca uzmanların denetimi altında düzenlenir.
Bak: Havai Fişek Resimleri
Msxlabs & TemelBritannica
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....