
Ziyaretçi
nimet
isim (ni:met) Arapça ni¤met
1 . İyilik, lütuf, ihsan:
"Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti."- S. M. Alus.
2 . Yaşamak için gerekli her şey:
"Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin"- C. S. Tarancı.
3 . Yiyecek içecek, özellikle ekmek.
4 . mecaz Yararlanılan imkân:
"Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Nimet bilmek, nimeti ayağıyla tepmek
Birleşik sözler
Eli nimetli, nimet hakkı, dünya nimeti
Sponsorlu Bağlantılar
1 . İyilik, lütuf, ihsan:
"Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti."- S. M. Alus.
2 . Yaşamak için gerekli her şey:
"Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin"- C. S. Tarancı.
3 . Yiyecek içecek, özellikle ekmek.
4 . mecaz Yararlanılan imkân:
"Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Nimet bilmek, nimeti ayağıyla tepmek
Birleşik sözler
Eli nimetli, nimet hakkı, dünya nimeti
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.