Arama

Sadık Nedir?

Güncelleme: 14 Eylül 2015 Gösterim: 15.947 Cevap: 2
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
7 Aralık 2008       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
sadık

Sponsorlu Bağlantılar
sıfat, eskimiş (sa:dık) Arapça ¹¥di®

1 .
Doğru, gerçek.
2 .
Dostluğu ve bağlılığı içten olan, sadakatli:
"Birisi onu alsa en sadık kadın olacak, en güzel yemekleri pişirecekmiş."- Ç. Altan.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

sadık kalmak
Birleşik Sözler

fecrisadık
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
Bachata - avatarı
Bachata
Ziyaretçi
12 Haziran 2013       Mesaj #2
Bachata - avatarı
Ziyaretçi
Sadık Nedir?
MsXLabs.org & Dini Kavramlar Sözlüğü
Sponsorlu Bağlantılar

Doğru sözlü olmak, gerçeği söylemek, doğru haber vermek, sözünü (va'd ve vaîdini) yerine getirmek, öğüt ve sevgide samimi, iş ve işlemlerde dürüst ve güvenilir olmak, hükmün vâkıaya uygun olması anlamlarındaki "s-d-k" kökünden türeyen sâdık doğru sözlü, samimi, dürüst, ihaneti ve yalanı bulunmayan demektir.

Allah'ın sıfatı olarak sâdık, söz, iş, va'd ve vaîdinde doğru olan; her sözünü yerine getiren, yalanı, yanlışı, hilesi, aldatması, bulunmayan demektir. Allah'ın bu sıfatı, Kur'ân'da azamet çoğulu olarak "sâdıkûn" şeklinde bir âyette geçmiştir: "...Biz şüphesiz sâdık olanlarız." (En'âm, 6/146). Allah'ın bu vasfı, Kur'ân'da "sadaka" fiili ile de ifade edilmiştir: "(Ey Peygamberim!) De ki: Allah doğru söyledi. Öyle ise Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun..." (Âl-i İmrân, 3/95), "(Cennettekiler); `Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi dilediğimiz yerde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah'a hamd olsun, çalışanların ücreti ne güzeldir.' dediler." (Zümer, 39/74). En doğru sözlü olan Allah'tır.

Şu âyet, bu gerçeği ifade etmektedir: "Îmân edip sâlih amel işleyenleri zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız, onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?" (Nisâ, 4/122). Kur'ân, Allah'ın sözüdür. Sözlerin en doğrusu ve âdil olanıdır: "Rabbinin sözü sıdk ve adalet bakımından tamamlandı..." (En'âm, 6/115). Kur'ân'da Allah'a sâdık denildiği gibi, peygamberlere (Yûsuf, 12/51), meleklere (Hicr, 15/64) ve müminlere (Ahzâb, 33/24) de sâdık denmiştir.

Mümin olmayan insanlar da doğru konuşabilir, iş ve işlemlerinde dürüst olabilir, söz ve sözleşmelerine uyabilir, bunların verdiği haberler vakıaya uygun olabilir. Ancak bir insanın sâdık vasfını alabilmesi için her şeyden önce mümin olması gerekir. Çünkü Kur'ân'da, müminlere sâdıklar denilmiş (Ahzâb, 33/35; Hucurât, 49/15) ve sâdık insanlar; Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere îmân eden, (Bakara, 2/177), Allah'a ve Peygamberine yardım eden (Haşr, 59/8), Allah yolunda malı ve canıyla cihat eden, (Hucurât, 49/15), beş vakit namazını kılan, malının zekatını veren, akrabalarına, yetimlere, fakirlere, yolculara (Allah yolunda çalışanlara) dilencilere, özgürlüğüne kavuşmak isteyen esirlere maddî yardımda bulunan, sözleşme yaptığı zaman sözleşmesine uyan, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden, Allah'a karşı gelmekten sakınan (muttakî), iyi, hayırlı, güzel ve sâlih ameller işleyen, insanlara iyilik eden (berr) (Bakara, 2/177) kimseler olarak tanıtılmıştır.

İnsanın, îmânında (Ankebût, 29/2-3), niyetinde (Muhammed, 47/20-21), sözlerinde (Ahzâb, 33/70), sözleşmelerinde, adak ve yeminlerinde (Ahzâb, 33/23), ticaretinde (Rahmân, 55/9), amellerinde, bütün iş ve işlemlerinde (Tirmizî, Büyu', 4) doğru olması, sâdık olmasının sonucudur. Bir insan îmân edip Allah'ın emir ve yasaklarına uyar, Allah ve insan haklarına riâyet eder, söz, sözleşme, yemin, ticaret, görev, iş ve işlemlerinde dürüst olursa "sâdık" vasfını kazanmış olur.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SADIK sıf. (ar. şıdktan sadık)
1. (Bir kimseye) sadık, bir kimseye bağlılığı, sadakati sürekli olan, güvenilir kimse ya da hayvan için kullanılır: Sadık bir dest. Sahibine sadık bir köpek.
2. (Bir kimseye) sadık, aşk ilişkisinde bir kimseye bağlı olan, özellikle de eşini aldatmayan kimse için kullanılır: O, bana her zaman sadıktı. Sadık bir koca.
3. Bir şeye (soyut) sadık, ona bağlı olan, ondan vazgeçmeyen kimse için kullanılır: ilkelerine sadıktır.
4. Bir kimseye, bir şeye sadık kalmak, ona olan bağlılığını sürdürmek, ona her zaman bağlı kalmak.

—Esk. Doğru, gerçek. || Sadık-Cıl-beyan, sadık-ül-kavl, sadık-Cıl-kelam, sözü değru, doğru sözlü olan. || Sadık-ül-vaad, sözünün eri, sözünde duran.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

26 Mart 2007 / Pollyanna Müzik tr
9 Mayıs 2008 / KisukE UraharA Müzik tr
26 Temmuz 2010 / ThinkerBeLL Edebiyat tr
12 Mart 2010 / _KleopatrA_ Siyaset tr
1 Mart 2016 / Baturalp Edebiyat tr