SEYAHAT, -tl a. (ar. seyahat).
1. Uzak bir yere inceleme ya da gezip görme amacıyla yapılan yolculuk; gezi: İtalya seyahati. iş seyahati.
2. Seyahat etmek, uzak yerleri gezip dolaşarak görmek, yolculuk etmek.
—Havc. Seyahat hızı ya da rejimi, bir uçağın, uçuşun büyük bir bölümünde gözlemlenen ve minimum yol zamanının (hızlı seyahat), katedilen en büyük uzaklığın (“yakıt ikmali yapmaksızın” uzun seyahat), maksimum uçuş zamanının (“yakıt ikmali yapmadan alınabilecek” uzun yol seyahati) ya da en düşük işletme maliyetinin (ekonomik seyahat) araştırılması gibi çeşitli ölçütlerle belirlenen hızı. (Bk. ansikl. böl.)
—Huk. Seyahat ve yerleşme özgürlüğü -ÖZGÜRLÜK.
—Sig. Seyahat sigortası, bir gezi sırasında olabilecek kazalara karşı, ferdi kaza teminatı ile bagaj sigorta teminatı veren sigorta.
—Tic. huk. Seyahat acentası - ACENTA. || Seyahat çeki - çek.
—ANSİKL. Havc. Seyahat rejiminde, güç (ya da itme kuvveti) °/o 10 ile 50 oranında azaldığından, motorlar maksimum rejimin altında çalıştırılır. Sesüstü uçaklarda, hızlı iki seyahat rejimi vardır: biri, "yüksek ses- altında”, yani ses hızının biraz altında, diğeri ise ses hızının 2 ile 2,1 katı düzeyinde hızlardır. Klasik nakliye uçaklarının, genellikle 400 ile 650 km/sa (pervaneli uçaklar) ya da 800 ile 900 km/sa (jet uçakları) arasında değişen bir seyahat hızı vardır.
Seyahat tabloları (Reisebiider), Heinrich Heine'ın yapıtı (1826-1831). Heine'ın gördüğü şeylerden çok kendi ruhunu anlattığı, tinsel, fantastik ve acı veren düşlerle dolu hikâyeler içerir (Büyük trampet [Das Buch Le Grand], Har.z dağları gezisi [Harzreise]).
Kaynak: Büyük Larousse