LATİFE a. (ar /uf/'tan latife).
1. Güldürmek, eğlendirmek için söylenen söz, yapılan hareket; şaka, nükte: ince bir latife.
2. Ciddi olmayan söz; şaka: Söylediklerim yalnızca latifeydi, neden kızıyorsun?
3. Latife etmek, bir kimseye şaka yapmak, bu yolla ona takılmak. || Latife latif gerek, şakanın kaba olmaması, şaka yaparken de incelikten ayrılmamak gerektiğini belirtmek için söylenir. || Latifeden anlamak, şakadan anlamak, şaka kaldırmak.
—Esk. Latite-gû, şaka yapan, şakacı. || Latife-perdaz, latife yollu söz söyleyen.
—Ed. Güldürücü kısa hikâye, fıkra. (Bk. ansikl. böl.)
—Huk. Latife beyanı, ciddiye alınmayacağı düşüncesiyle yapılan ve gerçeğe uygun olmayan irade açıklaması. (Açıklamanın ciddi olmadığının kolaylıkla anlaşılamaması ya da nesnel ölçülere göre niteliğinin saptanamaması durumunda gerçek bir irade açıklaması olarak kabul edilir.)
—ANSİkl. Ed. Tezkirelerde, tarih kitaplarında, bu başlık altında şairlerin, ünlü kişilerin hazırcevaplıklarına, başlarından geçen tuhaf olaylara yer verilir. Bunlar arasında manzum olanlar da vardır. Ünlülerin türlü özelliklerini yansıtan latifeler "letaifname” adı verilen yapıtlarda derlenir. Bunların bazıları ahlak hatta tasavvuf ilkelerini benimsetmek ya da yalnızca okuyanın hoşça vakit geçirmesini sağlamak için düzenlenmiştir (örn. Lamii’nin Letaif'i).
Kaynak: Büyük Larousse