TOKAT a.
1. El içiyle bir kimsenin yüzüne, ensesine vb. vurulan darbe: Yüzümde kıpkırmızı bir tokat izi vardı. Bir tokat indirmek.
2. Esk. El içi, el ayası.
3. Arg. Bir kimseyi dolandırma.
4. Tokat atmak, tokat aşk etmek, tokat patlatmak, hızlı biçimde el içiyle vurmak: Suratına iki tokat atmış, boğazına sarılmıştı. || Tokat yemek, kendine tokatla vurulmak. || Tokadı patlatmak, tokadı indirmek, hızla vurmak, tokatlamak.
Kaynak: Büyük Larousse